in the back - Turco Inglés Diccionario
Historia

in the back

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "in the back" en diccionario turco inglés : 7 resultado(s)

Inglés Turco
General
in the back adv. arkadan
Idioms
in the back expr. arkada
in the back expr. arkasında
in the back expr. depoda
in the back expr. arka tarafta
in the back expr. görünmeyen kısımda
in the back expr. stokta

Significados de "in the back" con otros términos en diccionario inglés turco: 120 resultado(s)

Inglés Turco
General
stab in the back v. kalleşlik etmek
stab somebody in the back v. kalleşlik etmek
be in the back of one's mind v. aklının bir köşesinde bulunmak
be in the back v. arkada kalmak
stab someone in the back v. kalleşlik yapmak
go in the back room v. arka odaya gitmek
back in the day adv. eskiden
bitd (back in the day) abrev. eskiden
bitd (back in the day) abrev. bir zamanlar
Phrasals
sneak someone in through the back door v. birini arka kapından gizlice eve sokmak
Phrases
in back light (in back of the light) adv. arkadan vuran ışıkta
Colloquial
be in the back row v. arka sırada olmak
take someone in the back v. birisini arkaya götürmek
get back in the groove again v. tekrar havaya girmek
get back in the groove again v. yeniden havaya girmek
back in the days expr. bir zamanlar
back in the day expr. bir zamanlar
back in the old days expr. eskiden
back in the old days expr. o günlerde
back in the days expr. zamanında
back in the day expr. vaktinde
back in the days expr. vaktinde
back in the day expr. zamanında
Idioms
a knife in the back n. sırtından bıçaklama
a knife in the back n. hainlik yapma
a knife in the back n. ihanet etme
a knife in the back n. kalleşlik etme
a knife in the back n. arkadan vurma
the boys in the back room n. arka plandaki kişiler
pat in the back n. övgü
the boys in the back room n. perde arkasındaki kişileri
the boys in the back room n. perde arkasındaki kişiler
the boys in the back room n. perde arkasındaki adamlar
a knife in the back n. ihanet
a knife in the back n. kalleşlik
a stab in the back n. kalleşlik
a stab in the back n. sırtından vurma/bıçaklama
a stab in the back n. arkadan vurma/bıçaklama
a stab in the back n. hainlik
a stab in the back n. ihanet
a stab in the back n. hıyanet
eyes in the back of (one's) head n. arkasındaki göz
eyes in the back of (one's) head n. etrafında olup biten her şeyi bilme/görme
eyes in the back of (one's) head n. etrafında olup biten her şeyin farkında olma
eyes in the back of (one's) head n. etrafında olup biten her şeyden haberdar olma
eyes in the back of your head n. arkandaki göz
eyes in the back of your head n. etrafında olup biten her şeyi bilme/görme
eyes in the back of your head n. etrafında olup biten her şeyin farkında olma
eyes in the back of your head n. etrafında olup biten her şeyden haberdar olma
keep something in the back of someone's mind v. aklının bir köşesinde bulundurmak
have something in the back of someone's mind v. aklının bir köşesinde bulundurmak
put something in the back of someone's mind v. aklının bir köşesine yazmak
keep something in the back of someone's mind v. aklının köşesinde bulundurmak
have something in the back of someone's mind v. aklının köşesinde bulundurmak
put something in the back of someone's mind v. aklının köşesine yerleştirmek
have eyes in the back of one's head v. arkada gözü olmak
stab in the back v. arkadan vurmak
have eyes in the back of one's head v. arkasında gözleri olmak
stab someone in the back v. birine ihanet etmek
put something in the back of one's mind v. bir şeyi aklının bir köşesine yazmak
stab someone in the back v. birini sırtından bıçaklamak
stab in the back v. hainlik etmek
be back in the saddle v. göreve tekrar başlamak/dönmek
back in the game v. görevine dönmek
be back in the saddle v. işe yeniden koyulmak
back in the game v. oyuna dönmek
have eyes in the back of one's head v. kafasının arkasında gözleri olmak
stab in the back v. kalleşlik etmek
pat in the back v. övmek
stab in the back v. sırtından vurmak
put the genie back in the bottle v. sorunun üstesinden gelmek
stab in the back v. şaşırtmak
stab in the back v. sırtından bıçaklamak
pat in the back v. sırtını sıvazlamak
put the spring back in one's step v. toparlanmak
back in the game v. tekrar faaliyete geçmek
stab in the back v. yaralamak
stab in the back v. üzmek
put the spring back in one's step v. yeniden iyi hissetmek
back in the saddle v. göreve/işe geri dönmüş
back in the saddle v. tekrar işe koyulmuş/başlamış
back in the saddle v. tekrar kaldığı yerden devam eden
back in the saddle v. yeniden başlamış
get in through the back door v. yolsuz şekilde yapmak
get in through the back door v. doğru yoldan yapmamak
get in through the back door v. dolaylı yoldan yürütmek
get in through the back door v. el altından yapmak/yürütmek
have eyes in the back of head v. arkada gözü olmak
have eyes in the back of head v. arkasında gözleri olmak
have eyes in the back of head v. kafasının arkasında gözleri olmak
have eyes in the back of your head v. arkada gözü olmak
have eyes in the back of your head v. arkasında gözleri olmak
have eyes in the back of your head v. kafasının arkasında gözleri olmak
put the roses back in (one's) cheeks [uk] v. (birinin) yanaklarına renk getirmek
put the roses back in (one's) cheeks [uk] v. (birinin) sağlığını yerine getirmek
put the roses back in (one's) cheeks [uk] v. (birinin) enerjisini yerine getirmek
stabbed in the back adj. sırtından vurulmuş
stabbed in the back adj. sırtından bıçaklanmış
stabbed in the back adj. ihanete uğramış
stabbed in the back adj. kalleşlik yapılmış
in the back of your mind expr. aklının bir köşesinde
in the back of your mind expr. aklının bir köşesine
in the back of your mind expr. aklının bir yerinde
in the back of your mind expr. aklının bir yerine
in the back of beyond expr. cehennemin dibinde
in the back of beyond expr. ıssız ve ulaşılması güç bir yerde
in the back of beyond expr. kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde
in the back of beyond expr. ulaşılması güç bir yerde
at/in the back of beyond expr. ücra bir yerde
in the back of beyond expr. ücra bir köşede
back in the knife drawer, miss sharp expr. lafına dikkat et
back in the knife drawer, miss sharp expr. ağzından çıkanı kulağın duysun
at/in the back of your mind expr. aklının bir köşesinde
at/in the back of your mind expr. aklının bir kenarında
at/in the back of your mind expr. aklının bir yerinde
in the back of (one's) mind expr. (birinin) aklının bir köşesinde
in the back of mind expr. aklının bir köşesinde
Speaking
they are interested in some of the works we were doing back then expr. eskiden yaptığımız bazı işlerle ilgileniyorlar
you should have seen me back in the day expr. sen beni eskiden görecektin
Football
stole in unmarked at the back post v. arka direkte kendisini unutturmak