iyileşme - Turco Inglés Diccionario
Historia

iyileşme



Significados de "iyileşme" en diccionario inglés turco : 33 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
iyileşme recovery n.
General
iyileşme reformation n.
iyileşme upturn n.
iyileşme getting better n.
iyileşme amelioration n.
iyileşme improvement n.
iyileşme progress n.
iyileşme betterment n.
iyileşme recruitment n.
iyileşme convalescence n.
iyileşme upswing n.
iyileşme heal n.
iyileşme cure n.
iyileşme recuperation n.
iyileşme rally n.
iyileşme re coverance [obsolete] n.
iyileşme recovering n.
iyileşme reduction [obsolete] n.
iyileşme revalescence n.
iyileşme step-up n.
iyileşme convalesce v.
iyileşme convalescent adj.
Colloquial
iyileşme (oneself) again expr.
Law
iyileşme betterment n.
Politics
iyileşme advance n.
Technical
iyileşme recovery v.
iyileşme recuperation v.
Medical
iyileşme recuperation n.
iyileşme meiosis n.
iyileşme healing n.
iyileşme revival n.
iyileşme solution n.
Dentistry
iyileşme healing n.

Significados de "iyileşme" con otros términos en diccionario inglés turco: 93 resultado(s)

Turco Inglés
General
çabuk iyileşme gücü resilience n.
iyileşme dönemi convalescence n.
çabuk iyileşme swift recovery n.
hızlı iyileşme rapid improvement n.
iyileşme süreci recovery period n.
iyileşme süreci recovery time n.
iyileşme müddeti recuperation n.
iyileşme dönemi time of recovery n.
(yara) iyileşme cicatrization n.
(yara) iyileşme cicatrisation n.
i̇yileşme dilekleri healing wishes n.
gerekenden daha fazla iyileşme overhealing n.
aniden iyileşme (hastalık, başarısızlık vb.) rally n.
duygusal anlamda iyileşme süreci rebound n.
çabuk iyileşme gücü resiliency n.
kısa dönemli iyileşme hiccough n.
kısa dönemli iyileşme hiccup n.
görünümde iyileşme facelift n.
iyileşme şansı olmayan hopeless adj.
iyileşme dileyen get-well adj.
Colloquial
iyileşme şansı olmamak have had it v.
Idioms
küçük bir iyileşme/toparlanma işareti gösteren dead-catty n.
semptomlarda geçici bir iyileşme görülmesi in remission n.
piyasadaki hafif bir yükseliş/iyileşme/sıçrama deadcat bounce n.
iyileşme yolunda olmak be on the road to recovery v.
iyileşme sürecinde on the up grade adv.
iyileşme yolunda out and about expr.
iyileşme aşamasında on the road to recovery expr.
iyileşme/gelişme gösteren on the upswing expr.
Trade/Economic
aşırı iyileşme boom n.
ekonomik iyileşme economic recovery n.
ekonomide iyileşme sinyalleri signs of upturn in the economy n.
iyileşme vergisi betterment tax n.
kişisel iyileşme personal wellness n.
kısa süreli iyileşme ardından düşük talep nedeniyle ikinci bir düşüş dalgasının yaşandığı durgunluk double dip n.
Politics
franklin d. roosevelt tarafından ekonomik iyileşme ve sosyal reformu teşvik için tasarlanmış program new deal n.
Telecom
önemli iyileşme substantial improvement n.
Medical
iyileşme sırasında kırık bir kemiğin uçları etrafında gelişen sert kemik dokusu callus n.
kademeli uygulama ile iyileşme amaçlayan tedavi regimen n.
cerrahi iyileşme gecikme delayed surgical recovery n.
erken iyileşme early recovery n.
fonksiyonel iyileşme functional recovery n.
fonksiyonel olarak iyileşme functional recovery n.
hastanın klinik olarak iyileşme belirtileri göstermesi clinical remission n.
iyileşme dokusu scar tissue n.
iyileşme süreci healing process n.
iyileşme bakımı aftercare n.
kendi kendine iyileşme self-healing n.
klinik iyileşme clinical improvement n.
kısmi iyileşme partial recovery n.
klinik iyileşme clinical healing n.
klinik iyileşme clinical remission n.
kısmi iyileşme partial improvement n.
klinik ve radyolojik iyileşme clinic and radiologic recovery n.
nörolojik iyileşme oranı ve zamanı neurological healing rate and time n.
nörolojik iyileşme neurological recovery n.
radyolojik iyileşme radiologic recovery n.
tedavisi yapılan hastalığın iyileşme sürecini olumsuz anlamda etkileyen eşzamanlı hastalık comorbidity n.
tam iyileşme complete recovery n.
zihinsel iyileşme mental healing n.
zihinsel iyileşme mental recovery n.
iyileşme sürecinde yara izi oluşumu epulosis n.
yatalak veya iyileşme döneminde olan kimseler için verilen diyet light diet n.
yara kenarlarının kademeli olarak bir araya geldiği iyileşme aşaması contraction n.
iyileşme sürecini hızlandırmak speed up the healing process v.
kendiliğinden iyileşme eğiliminde olmak tend to heal spontaneously v.
doğal iyileşme yöntemlerini içeren naturopathic adj.
iyileşme sürecini önleyen antiplastic adj.
iyileşme sürecini yavaşlatan antiplastic adj.
yaşayan bir bedeni büyüme, işlevsel değişim veya iyileşme için herhangi bir kaynak sağlamadan stabil şartlarda tutmak için tasarlanmış maintenance adj.
yaşayan bir bedeni büyüme, işlevsel değişim veya iyileşme için herhangi bir kaynak sağlamadan stabil şartlarda tutmaya elverişli maintenance adj.
Psychology
inançla iyileşme faith healing n.
zihinsel iyileşme mental healing n.
(psikolojik bozuklukta) iyileşme sürecinde in recovery adj.
Dentistry
iyileşme başlığı healing cap n.
Pathology
bir hastalıktan sonra iyileşme analepsis [obsolete] n.
bir hastalıktan sonra iyileşme analepsy [obsolete] n.
Biochemistry
iyileşme dönemi recovery period n.
Botanic
iyileşme sırasında oluşan koruyucu doku callus v.
Religious
mucizevi iyileşme gibi dini deneyimlere inanılan hristiyanlık akımı charismatic n.
mucizevi iyileşme gibi dini deneyimlere inanılan hristiyanlık akımı charismatic movement n.
hristiyan zihinsel iyileşme bilimi sistemi metaphysics n.
mucizevi iyileşme miraculous healing n.
inanç yoluyla beklenmedik iyileşme miraculous healing n.
mucizevi iyileşme vb. gibi dini deneyimlere inanılan hristiyan mezhebine ait veya ilgili charismatic adj.
Archaic
iyileşme süreci incarnation n.
iyileşme ürünü incarnation n.
Slang
iyileşme programında in the rooms expr.
Modern Slang
eksilmeyle gelen iyileşme addition by subtraction n.
Star Wars
iyileşme salonları halls of healing n.
iyileşme odaları healing chambers n.
iyileşme kristali odası healing crystal room n.
twi'lek iyileşme banyoları twi'lek healing baths n.