kızlar - Turco Inglés Diccionario

kızlar

Significados de "kızlar" en diccionario inglés turco : 7 resultado(s)

Turco Inglés
General
kızlar girls n.
Girls are back at school, music and film are allowed again and football is replacing public hangings.
Kızlar okula geri döndü, müzik ve film yeniden serbest oldu ve halka açık idamların yerini futbol aldı.

More Sentences
kızlar tibs [obsolete] n.
kızlar hers n.
kızlar girlery n.
kızlar girlhood n.
Colloquial
kızlar the girls n.
kızlar you gals expr.

Significados de "kızlar" con otros términos en diccionario inglés turco: 43 resultado(s)

Turco Inglés
General
genç kızlar teenage girls n.
Mary and Alice are normal teenage girls.
Mary ve Alice normal genç kızlar.

More Sentences
erkekler ve kızlar boys and girls n.
We teach boys and girls.
Erkeklere ve kızlara öğretiyoruz.

More Sentences
güzel kızlar beautiful girls n.
Ukrainian girls are the most beautiful girls in the world.
Ukraynalı kızlar dünyanın en güzel kızlarıdır.

More Sentences
kızlar ve erkekler girls and boys n.
We have worked single-mindedly to create equal opportunities for girls and boys.
Kız ve erkek çocuklar için eşit fırsatlar yaratmak için tek başımıza çalıştık.

More Sentences
Colloquial
garson kızlar waitresses n.
The waitress served the tea.
Garson kız çayı servis etti.

More Sentences
General
edebiyatta anneler ve kızlar mothers and daughters in literature n.
küçük kızlar little girls n.
kızlar birliği sorority n.
anneler ve kızlar mothers and daughters n.
liseli kızlar college girls n.
liseli kızlar high-school girls n.
mezun kızlar alumnae n.
güzel kızlar beauties n.
kızlar ve oğlanlar girls and boys n.
kübalı kızlar cuban girls n.
güçlü kızlar strong girls n.
kızlar birliği üyesi sister n.
hayran kızlar gibi davranmak fangirl v.
bütün kızlar gibi like all girls adj.
Phrases
kızlar giremez girls not allowed expr.
Colloquial
genç kızlar tids n.
kızlar tuvaleti girls' bathroom n.
erkekler ve kızlar lads and lasses n.
(kızlar arasında söylenen) görüşürüz anlamında bir söz peace out girl scout expr.
siz kızlar you gals expr.
çalsın sazlar oynasın kızlar large it [uk] expr.
büyüyen erkekler/kızlar ağlamaz big boys/girls don't cry expr.
Idioms
kızlar/kadınlar tuvaleti little girls' room n.
kızlar annelerine çekermiş like mother like daughter expr.
Speaking
kızlar nerede? where are the girls? expr.
tüm kızlar gibi like all girls expr.
Textile
genç kızlar için kıyafet bedeni junior miss n.
Education
(kızlar için) görgü okulu finishing school n.
(yunan kültüründe) üniversitede kızlar birliğine katılma rush n.
(kızlar için) özel etiket ve davranış kuralları okulu finishing school n.
Card
bir iskambil oyununda dört as, papazlar, kızlar veya valelerden oluşan takım mournival [obsolete] n.
Slang
(kızlar için) piliç teenybopper n.
büyük göğüslü kızlar girls with big tits n.
dude kelimesinin kızlar için kullanımı dudette n.
(kızlar tarafından yapılan) mastürbasyon jilling off n.
(kız arkadaşlar arasında) oğlanlardan önce kızlar (gelir) chicks before dicks expr.
(kız arkadaşlar arasında) önce kızlar chicks before dicks expr.
Star Wars
alderaan genç kızlar için seçkin akademisi alderaan select academy for young ladies n.