kabine - Turco Inglés Diccionario
Historia

kabine



Significados de "kabine" en diccionario inglés turco : 11 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kabine cabinet n.
General
kabine toilet n.
kabine council of ministers n.
kabine cubicle n.
kabine consulting room n.
kabine surgery room n.
kabine water closet n.
Law
kabine cabinet n.
kabine cabinet council n.
Politics
kabine council of ministers n.
kabine cabinet n.

Significados de "kabine" con otros términos en diccionario inglés turco: 34 resultado(s)

Turco Inglés
General
kabine sistemi cabinet system n.
kabine toplantısı cabinet meeting n.
gölge kabine shadow cabinet n.
kabine bakanı cabinet minister n.
kabine üyesi member of the cabinet n.
orta-sağ kabine center-right cabinet n.
kabine üyesi cabinet councilor n.
genel sekreter veya kabine sekreterinin yönettiği hükümet idari departmanı secretariate n.
özel kabine supercabinet n.
kabine kurmak form a cabinet v.
kabine ile ilgili cabinet adj.
kabine ait cubicular adj.
Idioms
resmi olmayan kabine kitchen cabinet n.
Trade/Economic
gölge kabine shadow cabinet n.
Law
kabine kararı cabinet decree n.
Politics
abd başkanı, başkan yardımcısı veya başkanın olmadığı anlarda o görevi üstlenen üst düzeylinin aynı yerde toplandığında, başkanın başına bir aksilik gelmesi durumunda, birleşik devletler başkanı olsun diye gizli bir yere saklanıp korunan kabine üyesi designated successor n.
gölge kabine shadow cabinet n.
kabine sistemi cabinet system n.
kabine hükümeti cabinet government n.
kabine işleri bakanı cabinet office minister n.
savaş sırasında bakanlar kurulunun sadece bazı üyelerinin katıldığı çok geniş yetkilere sahip kabine war cabinet n.
kabine üyesinin emri altındaki yetkili undersecretary n.
kabine üyesinin emri altında yetkililik under-secretaryship n.
kraliyet danışma meclisi'nin toplantılarına başkanlık eden kabine bakanı lord president of the council [uk] n.
parlamenter sistemde kabine veya bakanlığın oluşturduğu bir grup government n.
kabine üyesi government minister n.
hazineden sorumlu ingiliz kabine bakanı first lord of the treasury [uk] n.
ingiltere'de içişleri bakanlığı'nın başında olan kabine üyesi secretary of state for the home department n.
gölge kabine ile ilgili shadow adj.
Media
dar kapsamlı kabine raporu white paper n.
Technical
kabine uyarlama cab adaptation n.
Transportation
yolcu tarafından kabine alınmış (bagaj) carry on adj.
Marine
kabine açılan kapı ağzı companion way n.
kabine açılan koridor companion way n.