|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
kabul edilebilir hasar |
acceptable damage n.
|
|
2 |
General |
kabul edilebilir sapma |
allowable deviation n.
|
|
3 |
General |
kabul edilebilir sapma sınırları |
acceptable tolerance limits n.
|
|
4 |
General |
kabul edilebilir kalite seviyesi |
acceptable quality level n.
|
|
5 |
General |
kabul edilebilir değer |
allowable value n.
|
|
6 |
General |
kabul edilebilir hız sınırı |
acceptable speed limit n.
|
|
7 |
General |
kabul edilebilir bitirme |
substantial performance n.
|
|
8 |
General |
kabul edilebilir yanıt |
acceptable answer n.
|
|
9 |
General |
kabul edilebilir hata |
acceptable mistake n.
|
|
10 |
General |
kabul edilebilir cevap |
acceptable answer n.
|
|
11 |
General |
kabul edilebilir sonuçlar |
acceptable results n.
|
|
12 |
General |
kabul edilebilir çeviri |
acceptable translation n.
|
|
13 |
General |
kabul edilebilir çözüm |
acceptable solution n.
|
|
14 |
General |
kabul edilebilir akreditif |
acceptable letter of credit n.
|
|
15 |
General |
kabul edilebilir yan |
acceptable face n.
|
|
16 |
General |
kabul edilebilir özellik |
acceptable face n.
|
|
17 |
General |
kabul edilebilir görme |
favorable reception n.
|
|
18 |
General |
kabul edilebilir görme |
favourable reception n.
|
|
19 |
General |
bir kimseyi veya kuruluşu güvenilir veya kabul edilebilir olarak işaretlemek |
whitelist v.
|
|
20 |
General |
daha kabul edilebilir hale gelmek |
grow on v.
|
|
21 |
General |
sosyal olarak kabul edilebilir bir şekle sokmak |
ritualize v.
|
|
22 |
General |
sosyal olarak kabul edilebilir bir şekle sokmak |
ritualise v.
|
|
23 |
General |
sosyal olarak kabul edilebilir olduğunu beyan etmek |
civilise [obsolete] v.
|
|
24 |
General |
sosyal olarak kabul edilebilir olduğunu beyan etmek |
civilize [obsolete] v.
|
|
25 |
General |
kabul edilebilir bulmak |
conceit [obsolete] v.
|
|
26 |
General |
kabul edilebilir değil |
intolerable adj.
|
|
27 |
General |
bir kişi veya bir taraf için kabul edilebilir olan |
acceptable to adj.
|
|
28 |
General |
güvenilir kabul edilen bir kitaba göre doğru veya tavsiye edilebilir |
book adj.
|
|
29 |
General |
genellikle kabul edilebilir fikirleri olan |
right-thinking adj.
|
|
30 |
General |
vicdanen kabul edilebilir |
conscionable adj.
|
|
31 |
General |
tamamen kabul edilebilir olmayan |
incorrect adj.
|
|
32 |
General |
kabul edilebilir kural veya standartları ihlal eden |
out-of-bounds adj.
|
|
33 |
General |
varsayım olarak kabul edilebilir |
presumable adj.
|
|
|
34 |
General |
sert kabul edilebilir |
solidish adj.
|
|
35 |
General |
kabul edilebilir şekilde |
acceptably adv.
|
|
36 |
General |
kabul edilebilir şekilde |
acknowledgeably adv.
|
|
37 |
General |
makul/kabul edilebilir sayıda |
in modest numbers adv.
|
|
38 |
General |
kabul edilebilir bir biçimde |
passably adv.
|
|
Phrasals |
|
39 |
Phrasals |
kabul edilebilir bir duruma sokmak |
whip into (something) v.
|
|
40 |
Phrasals |
kabul edilebilir olmak |
work in v.
|
|
41 |
Phrasals |
kabul edilebilir kılmak |
put over v.
|
|
42 |
Phrasals |
giderek kabul edilebilir bir hale gelmek |
grow on v.
|
|
43 |
Phrasals |
giderek kabul edilebilir bir hale gelmek |
grow upon v.
|
|
Phrases |
|
44 |
Phrases |
(bir şeyi yapmak) kabul edilebilir ama (diğerini) kabul etmek mümkün değil |
it's one thing to (do something), it's another to (do something else) expr.
|
|
45 |
Phrases |
(bir şeyi yapmak) kabul edilebilir ama (diğerini) kabul etmek mümkün değil |
it’s one thing to do a, it’s (quite) another (thing) to do b expr.
|
|
46 |
Phrases |
(bir şeyi yapmak) kabul edilebilir ama (diğerini) kabul etmek mümkün değil |
a is one thing, b is (quite) another expr.
|
|
47 |
Phrases |
makul surette kabul edilebilir |
reasonably acceptable expr.
|
|
Colloquial |
|
48 |
Colloquial |
kabul edilebilir bir plan/fikir |
a (real) winner n.
|
|
49 |
Colloquial |
kabul edilebilir bir şey olmamak |
be not on v.
|
|
50 |
Colloquial |
hiç kabul edilebilir bir şey olmamak |
be (just) not on v.
|
|
51 |
Colloquial |
kabul edilebilir olmamak |
be on v.
|
|
52 |
Colloquial |
kabul edilebilir bir fiyat olmamak |
be rather steep v.
|
|
53 |
Colloquial |
kabul edilebilir bir davranış olmamak |
be (just) not on v.
|
|
54 |
Colloquial |
(bir şeyi yapmak) kabul edilebilir ama (diğerini) kabul etmek mümkün değil |
(something) is one thing, (something else) is (quite) another expr.
|
|
55 |
Colloquial |
(bir şeyi yapmak) kabul edilebilir ama (diğerini) kabul etmek mümkün değil |
it’s one thing to do a, it’s (quite) another (thing) to do b expr.
|
|
56 |
Colloquial |
(bir şeyi yapmak) kabul edilebilir ama (diğerini) kabul etmek mümkün değil |
a is one thing, b is (quite) another expr.
|
|
57 |
Colloquial |
(bir şeyi yapmak) kabul edilebilir ama (diğerini) kabul etmek mümkün değil |
it's one thing to (do something), it's another to (do something else) expr.
|
|
58 |
Colloquial |
bu kabul edilebilir bir şey değil |
it's not on expr.
|
|
59 |
Colloquial |
kabul edilebilir bir davranış değil |
(just) not on expr.
|
|
60 |
Colloquial |
(bir şeyi yapmak) kabul edilebilir ama (diğerini) kabul etmek mümkün değil |
it's one thing to (do something), it's another thing to (do something else) expr.
|
|
61 |
Colloquial |
(bir şeyi yapmak) kabul edilebilir ama (diğerini) kabul etmek mümkün değil |
it's one thing to (do something), it's quite another to (do something else) expr.
|
|
62 |
Colloquial |
kabul edilebilir bir şey/davranış değil |
not on expr.
|
|
Idioms |
|
63 |
Idioms |
(bir şeyin) kabul edilebilir/makul (olmaya çalışan) yanı |
the acceptable face of (something) n.
|
|
64 |
Idioms |
kabul edilebilir yan |
the acceptable face of n.
|
|
65 |
Idioms |
ahlaken kabul edilebilir olmak |
pass the smell test v.
|
|
66 |
Idioms |
(birine) kabul edilebilir gelmemek |
not sit comfortably (with one) v.
|
|
67 |
Idioms |
bir şeyi daha olumlu, kabul edilebilir, makul göstermek |
put a gloss on something v.
|
|
68 |
Idioms |
ana akım/ortalama tüketici tarafından kabul edilebilir olmak |
play in peoria v.
|
|
69 |
Idioms |
tamamen kabul edilebilir olmak |
be in the best possible taste v.
|
|
70 |
Idioms |
kabul edilebilir sınırları aşmış olmak |
be off the reservation v.
|
|
71 |
Idioms |
kabul edilebilir sınırların dışında/ötesinde olmak |
be off the reservation v.
|
|
72 |
Idioms |
pek/hiç kabul edilebilir olmamak |
be a bit/rather steep v.
|
|
73 |
Idioms |
(tamamen) kabul edilebilir olmak |
be in good taste v.
|
|
74 |
Idioms |
(tamamen) kabul edilebilir olmak |
bethe best possible taste v.
|
|
75 |
Idioms |
kabul edilebilir düzeyde olmak |
be up to par v.
|
|
76 |
Idioms |
kabul edilebilir düzeyde olmak |
be above par v.
|
|
77 |
Idioms |
daha kabul edilebilir kılmak |
cushion the blow v.
|
|
78 |
Idioms |
daha kabul edilebilir kılmak |
soften the blow v.
|
|
79 |
Idioms |
(biri) için kabul edilebilir olmamak |
not sit well (with one) v.
|
|
80 |
Idioms |
kabul edilebilir olmak |
pass in a crowd v.
|
|
81 |
Idioms |
kabul edilebilir sınırları aşmış |
off the reservation adj.
|
|
82 |
Idioms |
kabul edilebilir sınırların dışında/ötesinde |
off the reservation adj.
|
|
83 |
Idioms |
tamamen kabul edilebilir |
(all) well and good adj.
|
|
84 |
Idioms |
kabul edilebilir kuralların dışında |
out of bounds adv.
|
|
85 |
Idioms |
kabul edilebilir standartların dışında |
out of bounds adv.
|
|
86 |
Idioms |
makul/kabul edilebilir ölçülerin (sınırın) dışında/ötesinde |
out of the ballpark expr.
|
|
87 |
Idioms |
ana akım/ortalama tüketici için kabul edilebilir mi? |
will it play in peoria? expr.
|
|
88 |
Idioms |
kabul edilebilir düzeyde |
up to speed expr.
|
|
89 |
Idioms |
(biri için) geçerli/kabul edilebilir değil |
something won't wash (with somebody) expr.
|
|
90 |
Idioms |
(biri için) geçerli/kabul edilebilir değil |
something doesn't wash (with somebody) expr.
|
|
91 |
Idioms |
geçerli/kabul edilebilir değil |
something won't wash expr.
|
|
92 |
Idioms |
geçerli/kabul edilebilir değil |
won't wash expr.
|
|
Trade/Economic |
|
93 |
Trade/Economic |
bankaca kabul edilebilir senet |
eligible paper n.
|
|
94 |
Trade/Economic |
bir yatırım projesinin değerlendirilmesinde kabul edilebilir en düşük getiri oranı |
cutoff rate n.
|
|
95 |
Trade/Economic |
bir yatırım projesinin değerlendirilmesinde kabul edilebilir en düşük getiri oranı |
hurdle rate n.
|
|
96 |
Trade/Economic |
kabul edilebilir alternatif yöntem |
allowed alternative treatment n.
|
|
97 |
Trade/Economic |
kabul edilebilir ürün |
acceptable product n.
|
|
98 |
Trade/Economic |
kabul edilebilir kalite standardı |
acceptable quality standard n.
|
|
99 |
Trade/Economic |
kabul edilebilir kalite seviyesi |
acceptable quality level n.
|
|
100 |
Trade/Economic |
kabul edilebilir kalite sınırı |
acceptable quality limit n.
|
|
101 |
Trade/Economic |
kabul edilebilir kıymet |
admissible asset n.
|
|
102 |
Trade/Economic |
kabul edilebilir en düşük kalite düzeyi |
acceptable quality level n.
|
|
103 |
Trade/Economic |
kabul edilebilir verimlilik seviyesi |
acceptable performance level n.
|
|
104 |
Trade/Economic |
kabul edilebilir kalite düzeyi |
acceptable quality level n.
|
|
105 |
Trade/Economic |
kabul edilebilir performans seviyesi |
acceptable performance level n.
|
|
106 |
Trade/Economic |
kabul edilebilir iş standartları |
acceptable business standards n.
|
|
107 |
Trade/Economic |
kabul edilebilir yedek ürün |
acceptable alternate product n.
|
|
108 |
Trade/Economic |
makul ve kabul edilebilir tehlikeler |
acceptable risks n.
|
|
109 |
Trade/Economic |
ölçüm cihazının maksimum kabul edilebilir hataları |
maximum permissible errors of a measuring instrument n.
|
|
110 |
Trade/Economic |
ölçüm cihazının maksimum kabul edilebilir hataları |
maximum permissible errors of a measuring n.
|
|
111 |
Trade/Economic |
ufrs ye göre kabul edilebilir |
acceptable under ifrss n.
|
|
112 |
Trade/Economic |
ufrs'ye göre kabul edilebilir |
acceptable under ifrss n.
|
|
113 |
Trade/Economic |
uluslararası finansal raporlama sistemine göre kabul edilebilir |
acceptable under ifrss n.
|
|
114 |
Trade/Economic |
kabul edilebilir biçimde |
acknowledgeably adv.
|
|
Law |
|
115 |
Law |
sıradan bir kişinin verdiği, bilirkişininkinin aksine genellikle kabul edilebilir olmayan ifade |
opinion n.
|
|
Politics |
|
116 |
Politics |
uluslararası ilişkilerde müzakere sonucu umulan kabul edilebilir sonuç |
win-set n.
|
|
Technical |
|
117 |
Technical |
döküm çözümlemesinden kabul edilebilir sapmalar (çelik) |
permissible deviations from heat analysis n.
|
|
118 |
Technical |
kabul edilebilir sapma |
permissible deviation n.
|
|
119 |
Technical |
kabul edilebilir enbüyük gerilme |
maximum allowable stress n.
|
|
120 |
Technical |
kabul edilebilir taşıma kapasitesi |
allowable bearing capacity n.
|
|
121 |
Technical |
kabul edilebilir maksimum yoğunluk |
maximum allowable concentration n.
|
|
122 |
Technical |
kabul edilebilir hata sınırı |
acceptable error limit n.
|
|
123 |
Technical |
kabul edilebilir gerilme |
allowable stress n.
|
|
124 |
Technical |
kabul edilebilir veri/data |
an acceptable data n.
|
|
125 |
Technical |
kabul edilebilir azami yoğunluk |
maximum permissible concentration n.
|
|
126 |
Technical |
kabul edilebilir sapma |
permitted deviation n.
|
|
127 |
Technical |
kabul edilebilir basınç |
allowable pressure n.
|
|
128 |
Technical |
kabul edilebilir gerilme |
admissible stress n.
|
|
129 |
Technical |
kabul edilebilir emniyet basıncı |
admissible pressure n.
|
|
130 |
Technical |
kabul edilebilir azami hatalar |
maximum permissible errors n.
|
|
131 |
Technical |
kabul edilebilir kazık uç yükü |
allowable pile-toe load n.
|
|
132 |
Technical |
kabul edilebilir zemin basıncı |
admissible soil pressure n.
|
|
133 |
Technical |
kabul edilebilir yük |
allowable load n.
|
|
134 |
Technical |
kabul edilebilir oturma |
allowable settlement n.
|
|
135 |
Technical |
kabul edilebilir yüklenme |
allowable loading n.
|
|
136 |
Technical |
kabul edilebilir değer |
allowable value n.
|
|
137 |
Technical |
kabul edilebilir doğruluk |
acceptable accuracy n.
|
|
138 |
Technical |
kabul edilebilir bozulma sınırları |
allowable deterioration limits n.
|
|
139 |
Technical |
kabul edilebilir uygunluk araçları |
acceptable means of compliance n.
|
|
140 |
Technical |
kabul edilebilir sapma |
permissible deflection n.
|
|
141 |
Technical |
kabul edilebilir basınç gerilmesi |
allowable compressive stress n.
|
|
142 |
Technical |
kabul edilebilir nitelik düzeyi |
acceptable quality level n.
|
|
143 |
Technical |
kabul edilebilir ölçüm sapmaları |
permissible measuring deviations n.
|
|
144 |
Technical |
kabul edilebilir bozulma sınırı |
acceptable limit of degradation n.
|
|
145 |
Technical |
kabul edilebilir kullanım politikaları |
aup abrev.
|
|
Computer |
|
146 |
Computer |
kabul edilebilir kullanım politikaları |
acceptable use policies n.
|
|
Mechanic |
|
147 |
Mechanic |
kabul edilebilir maksimum boşluk |
admissible clearance n.
|
|
Television |
|
148 |
Television |
istenen yayın sinyali ile parazit sinyalinin genlikleri arasındaki kabul edilebilir minimum oran |
protection ratio n.
|
|
Construction |
|
149 |
Construction |
kabul edilebilir kalite seviyesi |
accaptance quality limit n.
|
|
Automotive |
|
150 |
Automotive |
kabul edilebilir kalite seviyesi |
acceptable quality level n.
|
|
151 |
Automotive |
kabul edilebilir kaynak |
acceptable weld n.
|
|
Aeronautic |
|
152 |
Aeronautic |
kabul edilebilir en düşük irtifa |
minimum reception altitude n.
|
|
153 |
Aeronautic |
kabul edilebilir ortalama omur |
acceptable mean life n.
|
|
Marine |
|
154 |
Marine |
kabul edilebilir gerilme tabanlı tasarım yöntemi |
allowable stress design method n.
|
|
155 |
Marine |
kabul edilebilir su aşma miktarı |
allowable overtopping quantity n.
|
|
156 |
Marine |
kabul edilebilir su aşma oranı |
allowable overtopping rate n.
|
|
157 |
Marine |
su aşmasının kabul edilebilir miktarı |
allowable quantity of overtopping n.
|
|
Medical |
|
158 |
Medical |
kabul edilebilir günlük doz |
acceptable daily dose n.
|
|
159 |
Medical |
kabul edilebilir azami dozaj |
maximum permissible dosage n.
|
|
160 |
Medical |
kabul edilebilir kalite düzeyi |
acceptable quality level n.
|
|
Psychology |
|
161 |
Psychology |
kabul edilebilir risk |
acceptable risk n.
|
|
162 |
Psychology |
kabul edilebilir günlük doz |
acceptable daily intake n.
|
|
163 |
Psychology |
bireyler arasındaki kabul edilebilir davranışları belirleyen sınır |
boundaries n.
|
|
164 |
Psychology |
sosyal olarak kabul edilebilir biçimde kanalize edilmiş gizli dürtü yansıtımını ifade eden eylem |
derivative n.
|
|
Food Engineering |
|
165 |
Food Engineering |
kabul edilebilir günlük alım değeri |
acceptable daily intake n.
|
|
166 |
Food Engineering |
kabul edilebilir eşdeğerlik |
substantial equivalence n.
|
|
167 |
Food Engineering |
kabul edilebilir kalite standardı |
grade n.
|
|
Statistics |
|
168 |
Statistics |
kabul edilebilir sınama |
admissible test n.
|
|
169 |
Statistics |
kabul edilebilir güvenilirlik düzeyi |
acceptable reliability level n.
|
|
170 |
Statistics |
kabul edilebilir hipotez |
admissible hypothesis n.
|
|
171 |
Statistics |
kabul edilebilir kusurlar |
allowable defects n.
|
|
172 |
Statistics |
kabul edilebilir karar fonksiyonu |
admissible decision function n.
|
|
173 |
Statistics |
kabul edilebilir tahmin edici |
admissible estimator n.
|
|
174 |
Statistics |
kabul edilebilir strateji |
admissible strategy n.
|
|
175 |
Statistics |
kabul edilebilir sayılar |
admissible numbers n.
|
|
176 |
Statistics |
kabul edilebilir kalite düzeyi |
acceptable quality level n.
|
|
Linguistics |
|
177 |
Linguistics |
ifadenin dilbilgisine uygun veya kabul edilebilir olmadığı anlamına gelen işaret |
asterisk n.
|
|
178 |
Linguistics |
kullanan kişinin eş anlamlı başka bir kelimeye göre sosyal açıdan daha kabul edilebilir gördüğü kelime |
genteelism n.
|
|
Religious |
|
179 |
Religious |
(katolik kilisesi'nde) kabul edilebilir olan |
dispensable adj.
|
|
Environment |
|
180 |
Environment |
kabul edilebilir asgari günlük doz |
lowest acceptable daily dose n.
|
|
Abbreviation |
|
181 |
Abbreviation |
kabul edilebilir kullanım politikası |
aup (acceptable use policy) n.
|
|
Archaic |
|
182 |
Archaic |
kabul edilebilir olmak |
savor [us] v.
|
|
183 |
Archaic |
kabul edilebilir olmak |
savour [uk] v.
|
|
184 |
Archaic |
kabul edilebilir bir biçimde |
meanly adv.
|
|
Slang |
|
185 |
Slang |
kabul edilebilir hale getirmek |
kosher v.
|
|
186 |
Slang |
kabul edilebilir hale getirmek |
koshe v.
|
|