kaçırma! - Turco Inglés Diccionario

kaçırma!

Significados de "kaçırma!" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
Speaking
kaçırma! don't let it get away! expr.

Significados de "kaçırma!" con otros términos en diccionario inglés turco: 139 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
adam kaçırma abduction n.
No abduction had been reported in that town since 1965.
1965 yılından bu yana o kasabada hiçbir adam kaçırma olayı bildirilmemişti.

More Sentences
General
çocuk kaçırma kidnapping n.
Tom has been charged with kidnapping.
Tom çocuk kaçırmakla suçlanıyor.

More Sentences
vergi kaçırma tax evasion n.
We all know that, the higher the tax, the more attractive tax evasion becomes.
Hepimiz biliyoruz ki vergi ne kadar yüksek olursa, vergi kaçırmak o kadar cazip hale gelir.

More Sentences
kaçırma (bir kimseyi) abduction n.
With regard to this abduction, I can only repeat that the Council has not received any information about it.
Bu kaçırma olayıyla ilgili olarak, Konsey'in bu konuda herhangi bir bilgi almadığını tekrarlamakla yetinebilirim.

More Sentences
adam kaçırma kidnapping n.
Criticism can fairly be levelled at the guerrillas for kidnappings and violence against the native population.
Gerillalar, adam kaçırma ve yerli halka yönelik şiddet eylemleri nedeniyle haklı olarak eleştirilebilir.

More Sentences
gözden kaçırma oversight n.
This seems to me to be an extraordinary oversight.
Bu bana olağanüstü bir gözden kaçırma gibi görünüyor.

More Sentences
kaçırma abducting n.
Honey, I know it's been a year since Jeff was abducted, and that's hitting you pretty hard.
Tatlım, Jeff'in kaçırılmasının ardından bir yıl geçti, biliyorum ve bu seni bayağı bir sarsıyor.

More Sentences
fazla kaçırma excess n.
Jill never drinks to excess.
Jill hiçbir zaman içkiyi fazla kaçırmaz.

More Sentences
Trade/Economic
gözden kaçırma oversight n.
This seems to me to be an extraordinary oversight.
Bu bana olağanüstü bir gözden kaçırma gibi görünüyor.

More Sentences
vergi kaçırma tax evasion n.
We all know that, the higher the tax, the more attractive tax evasion becomes.
Hepimiz biliyoruz ki vergi ne kadar yüksek olursa, vergi kaçırmak o kadar cazip hale gelir.

More Sentences
Law
adam kaçırma kidnapping n.
Criticism can fairly be levelled at the guerrillas for kidnappings and violence against the native population.
Gerillalar, adam kaçırma ve yerli halka yönelik şiddet eylemleri nedeniyle haklı olarak eleştirilebilir.

More Sentences
adam kaçırma abduction n.
No abduction had been reported in that town since 1965.
1965 yılından bu yana o kasabada hiçbir adam kaçırma olayı bildirilmemişti.

More Sentences
adam kaçırma kidnapping n.
Criticism can fairly be levelled at the guerrillas for kidnappings and violence against the native population.
Gerillalar, adam kaçırma ve yerli halka yönelik şiddet eylemleri nedeniyle haklı olarak eleştirilebilir.

More Sentences
çocuk kaçırma kidnapping n.
Tom has been charged with kidnapping.
Tom çocuk kaçırmakla suçlanıyor.

More Sentences
vergi kaçırma tax evasion n.
We all know that, the higher the tax, the more attractive tax evasion becomes.
Hepimiz biliyoruz ki vergi ne kadar yüksek olursa, vergi kaçırmak o kadar cazip hale gelir.

More Sentences
General
uçak kaçırma hijacking n.
kaçırma missing n.
gemi kaçırma hijacking of ships n.
keyfini kaçırma dispiritedness n.
kaçırma slip n.
ağzından kaçırma giveaway n.
kaçırma balk n.
uçak kaçırma hijack n.
uçak kaçırma skyjacking n.
kaçırma embezzling n.
kaçırma abduction n.
kız kaçırma rape n.
gözden kaçırma overlook n.
kaçırma evasion n.
adam kaçırma ravishment n.
uçak kaçırma highjacking n.
hava kaçırma deflation n.
kaçırma olayı kidnapping event n.
kaçırma eylemi kidnapping event n.
saraydan kız kaçırma the abduction from the seraglio n.
adam kaçırma kidnaping n.
çocuk kaçırma kidnaping n.
dirliğini kaçırma mobbing n.
altına kaçırma/yapma accident n.
iştah kaçırma unappetisingness n.
iştah kaçırma unappetizingness n.
bakışını kaçırma averting n.
patron kaçırma bossnapping n.
kaçırma highjack n.
araç kaçırma hijacking n.
huzur kaçırma ruffling n.
tat kaçırma disquietal n.
uçak kaçırma piracy n.
kaçırma outloose n.
hava kaçırma sesi sigh n.
Phrases
bir günle (kaçırma) one day shy of expr.
Colloquial
içkiyi kaçırma elbow-bending n.
içkinin ölçüsünü kaçırma elbow-bending n.
içkiyi fazla kaçırma elbow-bending n.
bir şeyleri kaçırma neşesi joy of missing out n.
ne yaparsan yap (treni kaçırma) whatever you do expr.
Idioms
içkiyi kaçırma elbow-bending n.
önemsiz şeylerle vakit harcayıp işin özünü kaçırma catch not at the shadow and lose the substance expr.
önemsiz şeylere takılıp asıl konuyu kaçırma catch not at the shadow and lose the substance expr.
önemsiz şeylerle vakit harcayıp asıl/esas konuyu kaçırma catch not at the shadow and lose the substance expr.
Speaking
onu elden kaçırma don't let her go expr.
sakın bu fırsatı kaçırma don't miss this chance expr.
bu fırsatı kaçırma don't miss this chance expr.
Trade/Economic
kara para aklama sırasında tespit edilmeme amacıyla aklanan meblağı küçük hesaplara bölerek kaçırma smurfing n.
vergi kaçırma evasion n.
vergi kaçırma evasion of tax n.
vergi kaçırma tax break n.
vergi kaçırma tax dodging n.
vergi kaçırma fiscal evasion n.
vergi kaçırma amacıyla kurulan şirket shell corporation n.
Law
rehinelerin suça karışmaya zorlandığı kaçırma türü tiger kidnapping n.
adam kaçırma manstealing n.
adam kaçırma kidnaping n.
adam kaçırma abduction of man n.
adam kaçırma plagium n.
araba kaçırma carjacking n.
çocuk kaçırma kidnaping n.
çocuk kaçırma child abduction n.
çocuk kaçırma plagium n.
çocuk kaçırma child abduction n.
feribot kaçırma ferry hijacking n.
fidye amacıyla adam kaçırma kidnapping for ransom n.
gemi kaçırma hijacking n.
kız, kadın ve erkek kaçırma abduction of girls, women, and men n.
kız kaçırma abduction of girls n.
kız kaçırma abduction n.
kız kaçırma abduction of girl n.
uçak kaçırma aircraft hijacking n.
uçak kaçırma hijacking n.
uluslararası çocuk kaçırma veritabanı international child abduction database n.
uluslararası çocuk kaçırma istatistiksel veritabanı international child abduction statistical database n.
uçak kaçırma hijacking n.
zorla adam kaçırma manstealing n.
vergiden kaçınma veya vergi kaçırma olarak değerlendirilemeyecek şekilde vergi ödememe avoision n.
adam kaçırma enlevement [scottish] n.
köpek kaçırma dognapping n.
kedi kaçırma catnapping n.
evcil hayvan kaçırma petnapping n.
Politics
küba devrimi'nden ilham almış kolombiyalı aydınlarca kurulan, adam kaçırma ve narkoterör eylemleriyle bilinen bir marksist terör örgütü national liberation army n.
Insurance
fidye ve kaçırma ransom and kidnap n.
kaçırma ve fidye kidnap and ransom n.
kaçırma ve fidye sigortası kidnap and ransom insurance n.
Technical
basınç kaçırma tertibatı decompression device n.
kaçırma oranı miss ratio n.
su kaçırma testi water intake test n.
su kaçırma deneyi water intake test n.
Computer
fırsatı kaçırma korkusu fear of missing out (fomo) n.
kaçırma oranı miss ratio n.
Automotive
kaçırma slipping n.
kaçırma hissi boat effect n.
yavaş hava kaçırma slow leak n.
Aeronautic
hava kaçırma air bleed n.
uçak kaçırma hijacking n.
Medical
cinsel aktivite sırasında idrar kaçırma urinary leakage during sexual activity n.
dışkı kaçırma encopresis n.
dışkı kaçırma fecal soiling n.
gaita kaçırma fecal incontinence n.
gündüz idrar kaçırma daytime wetting n.
gündüz idrar kaçırma diurnal enuresis n.
idrar kaçırma şikayeti complaint of urinary incontinence n.
istemeyerek idrar kaçırma enuresis n.
istemsiz idrar kaçırma involuntary leakage of urine n.
idrar kaçırma urinary incontinence n.
postprostatektomik idrar kaçırma postprostatectomic incontinence n.
idrar kaçırma ve diğer idrar yolu sorunlarında kullanılan antikolinerjik bir ilaç oxybutynin n.
Pathology
uyurken altına kaçırma bed-wetting n.
basınç sonucu idrar kaçırma stress incontinence n.
Literature
achille lauro'yu kaçırma olayı achille lauro hijacking incident n.
Military
kaçırma belgesi escape chit n.
Sport
top kaçırma oyunu keep–away n.
top kaçırma oyunu keepaway n.
Basketball
basket kaçırma blowing a shot n.
Football
top kaçırma end-run n.
Archaic
adam kaçırma rape n.
Slang
adam kaçırma snatch n.
ağzından kaçırma kiss-and-tell n.
ağzından kaçırma kiss and tell n.
çocuk kaçırma snatch n.
kaçırma snatch n.