Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
slip
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"slip"
en diccionario turco inglés : 201 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
slip
v.
kaymak
2
Common Usage
slip
v.
sürçmek
General
3
General
slip
n.
külot
4
General
slip
n.
falso
5
General
slip
n.
tasma kayışı
6
General
slip
n.
uzunca kağıt parçası
7
General
slip
n.
gaf
8
General
slip
n.
hata
9
General
slip
n.
çıta
10
General
slip
n.
kayış
11
General
slip
n.
evlat
12
General
slip
n.
kaçırma
13
General
slip
n.
yanlışlık
14
General
slip
n.
çelik (köklendirilmek üzere kesilen)
15
General
slip
n.
aşı kalemi (bitki)
16
General
slip
n.
sürçme
17
General
slip
n.
yastık kılıfı
18
General
slip
n.
toprak kayması
19
General
slip
n.
aksilik
20
General
slip
n.
ufak yanlış
21
General
slip
n.
dil sürçmesi
22
General
slip
n.
çelik
23
General
slip
n.
astar
24
General
slip
n.
dar geçit
25
General
slip
n.
dağlık yol
26
General
slip
n.
dar boğaz
27
General
slip
n.
gizli kaçış
28
General
slip
n.
firar
29
General
slip
n.
sıvışma
30
General
slip
n.
tabanları yağlama
31
General
slip
n.
apar topar ayrılık
32
General
slip
n.
kontrolden çıkma
33
General
slip
n.
kaos
34
General
slip
n.
kargaşa
35
General
slip
n.
curcuna
36
General
slip
n.
aksilik
37
General
slip
n.
aniden gelişen felaket
38
General
slip
n.
düşüş
39
General
slip
n.
azalma
40
General
slip
n.
değer yitimi
41
General
slip
n.
seviye düşüşü
42
General
slip
n.
standart düşüşü
43
General
slip
n.
mayo
44
General
slip
n.
dengesizlik
45
General
slip
n.
kaymaya meyil
46
General
slip
n.
yana kayma
47
General
slip
n.
şerit
48
General
slip
n.
bant
49
General
slip
n.
not kağıdı
50
General
slip
n.
genç ve zarif kimse
51
General
slip
n.
ilkel tür
52
General
slip
n.
küçük ve ince tür
53
General
slip
n.
dar alan
54
General
slip
n.
dar bölüm
55
General
slip
n.
dar boşluk
56
General
slip
n.
küçücük şey
57
General
slip
n.
minnacık şey
58
General
slip
n.
(krikette) slips bölgesi
59
General
slip
n.
kağıt parçası
60
General
slip
v.
gizlice vermek
61
General
slip
v.
çözülmek
62
General
slip
v.
sürçmek
63
General
slip
v.
kötüye gitmek (durum)
64
General
slip
v.
ayağı kaymak
65
General
slip
v.
çıkarmak
66
General
slip
v.
gerilemek
67
General
slip
v.
atlatmak
68
General
slip
v.
kaçmak
69
General
slip
v.
sıkıştırmak
70
General
slip
v.
eline tutuşturmak
71
General
slip
v.
hata yapmak
72
General
slip
v.
geçirmek
73
General
slip
v.
kaybetmek
74
General
slip
v.
serbest bırakmak
75
General
slip
v.
salıvermek
76
General
slip
v.
düşmek (değer)
77
General
slip
v.
kaçırmak
78
General
slip
v.
yanılmak
79
General
slip
v.
sıyırmak
80
General
slip
v.
tutuşturmak
81
General
slip
v.
kaymak
82
General
slip
v.
belli etmeden bir yere koymak
83
General
slip
v.
(hayvan) bağlı olduğu şeyden kurtulmak
84
General
slip
v.
akmak
85
General
slip
v.
akıp gitmek
86
General
slip
v.
hızlıca üstünü giyinmek
87
General
slip
v.
kıyafeti kolayca çıkarıp atmak
88
General
slip
v.
dökmek
89
General
slip
v.
(kıyafeti) alelacele üzerine geçirmek
90
General
slip
v.
kazara söylemek
91
General
slip
v.
ağzından kaçırmak
92
General
slip
v.
yerini değiştirmek
93
General
slip
v.
ayağı kaymak
94
General
slip
v.
oynatmak
95
General
slip
v.
sarsmak
96
General
slip
v.
avcunda saklamak
97
General
slip
v.
(hızlıca geri çekilerek) yumruktan kurtulmak
98
General
slip
v.
not yazmak
99
General
slip
v.
(kütüphaneye iade sırasında) kitap kartını iade etmek
100
General
slip
v.
çamurlaştırmak
101
General
slip
v.
kızak haline getirmek
102
General
slip
v.
çamurla kaplamak
103
General
slip
v.
kombinezonla astarlamak
104
General
slip
v.
üstten okumak
105
General
slip
v.
üstünkörü çalışmak
106
General
slip
v.
dikkate almamak
107
General
slip
v.
yüzeysel okumak
108
General
slip
v.
takmamak
109
General
slip
v.
göz ucu ile bakmak
110
General
slip
v.
(düğümü) çözmek
111
General
slip
v.
(köpek, kuş) avı kovalaması için serbest bırakmak
112
General
slip
v.
(köpek, kuş) avın üzerine salmak
113
General
slip
v.
(av köpeklerini) ava çıkarmak
114
General
slip
v.
basıp düşmek
115
General
slip
v.
dışarı çıkmak
116
General
slip
v.
(duruma) gelmek
117
General
slip
v.
giymek
118
General
slip
v.
kurtarmak
Technical
119
Technical
slip
n.
çamur
120
Technical
slip
n.
fırın içi çökmesi
121
Technical
slip
n.
kayma
122
Technical
slip
n.
kombinezon
123
Technical
slip
n.
motor kayması
124
Technical
slip
n.
sekme
125
Technical
slip
n.
kristal kayması
126
Technical
slip
n.
su çarkı dönüş hareketi
127
Technical
slip
n.
kürek ucunun yanal hareketi
128
Technical
slip
n.
(gerçek ve pervaneli kullanım sonucu gelişen) gemi hız farkı
129
Technical
slip
n.
makara kayışının kayma hareketi
130
Technical
slip
n.
makara kayışının geriye doğru hareketi
131
Technical
slip
n.
kayar mafsal hareketi
132
Technical
slip
n.
(mekanizmada) göreli parça hareketi
133
Technical
slip
n.
(endüksiyon motorunda) çalışma hızı ile senkron hız arasındaki fark
134
Technical
slip
n.
kablo yalıtım borusu yanında akan sıvı
135
Technical
slip
n.
sızıntı miktarı
136
Technical
slip
n.
kaçak miktarı
137
Technical
slip
n.
uçağın pervaneli hareketi ile ortalama geometrik hareketi arasındaki fark
138
Technical
slip
n.
gaz rotorunda kaçak
139
Technical
slip
n.
gaz sızıntısı
140
Technical
slip
n.
kil ve su karışımı
141
Technical
slip
n.
çömlek hamuru
142
Technical
slip
n.
bulamaç
143
Technical
slip
n.
çamur sıvısı
144
Technical
slip
n.
sır
145
Technical
slip
v.
kaydırmak
146
Technical
slip
v.
kaymak
147
Technical
slip
v.
(kristal) belirli düzlem boyunca iç kaymaya uğramak
Textile
148
Textile
slip
n.
kombinezon
149
Textile
slip
n.
kadın iç gömleği
150
Textile
slip
v.
(tığa ip dolamadan) sık iğne yapmak
151
Textile
slip
v.
(tığa ip dolamadan) sık iğne yaparak dikmek
Construction
152
Construction
slip
n.
kayma
Automotive
153
Automotive
slip
v.
kaymak
Aeronautic
154
Aeronautic
slip
n.
paraşüt kaydırma
155
Aeronautic
slip
v.
(aşırı eğim alan uçak) yana kaymak
Marine
156
Marine
slip
n.
gemi kızağı
157
Marine
slip
n.
heyelan
158
Marine
slip
n.
iki uzun iskele arasındaki yanaşma yeri
159
Marine
slip
n.
inşaat kızağı
160
Marine
slip
n.
kızak
161
Marine
slip
n.
onarım kızağı
162
Marine
slip
n.
tersane veya marinalarda tekne ve gemilerin sudan çıkartılıp suya indirilebilecekleri suni eğim
163
Marine
slip
n.
üzerinde gemi inşa etmek üzere üretilmiş meyilli platform
164
Marine
slip
n.
gemiyi karaya çektikleri kızak
165
Marine
slip
v.
çapayı göndermek
166
Marine
slip
v.
çapayı suya indirmek
167
Marine
slip
v.
(çapadan) ayırmak
168
Marine
slip
v.
(çapa halatından) düşmek
Mining
169
Mining
slip
n.
kurşun kayması
Medical
170
Medical
slip
n.
tedavi öncesi davranışa bir seferlik dönüş
171
Medical
slip
n.
bırakılan şeye yeniden meyletme
Veterinary
172
Veterinary
slip
n.
hayvan kürtajı
173
Veterinary
slip
v.
(yavruyu) erken doğurmak
174
Veterinary
slip
v.
(yavrusunu) düşürmek
Gastronomy
175
Gastronomy
slip
v.
(domates) kabuğunu soymak
Marine Biology
176
Marine Biology
slip
n.
balık
177
Marine Biology
slip
n.
dil balığı
Botanic
178
Botanic
slip
n.
meyve dibindeki tomurcuktan gelişen ananas bitkisi
179
Botanic
slip
n.
tatlı patates çimi
180
Botanic
slip
v.
(bitkiyi) küçük küçük kırpmak
181
Botanic
slip
v.
(bitkiyi) küçük parçalara ayırmak
Breeding
182
Breeding
slip
n.
doğru düzgün kısırlaştırılamadığı için iyi et veremeyip nadiren üreyebilen horoz
Religious
183
Religious
slip
n.
(kilisede) bank
Geography
184
Geography
slip
n.
küçük fay
Sport
185
Sport
slip
n.
(kriket) kalecinin sağında konumlanan meydan oyuncusu
186
Sport
slip
v.
(rakip darbesinden kaçmak için) hızlıca yana kaymak
187
Sport
slip
v.
(rakip darbesinden kaçmak için) yana doğru hamle yapmak
188
Sport
slip
v.
(iniş yapan paraşütü) kaydırmak
Art
189
Art
slip
n.
boya akıcılığı
190
Art
slip
n.
sır akıcılığı
Music
191
Music
slip
n.
iki ayağın birbirini takip ederek kaydırıldığı bir dans adımı
Bookbindery
192
Bookbindery
slip
n.
kitap ciltleme ipinin çıkıntılı ucu
Printery
193
Printery
slip
n.
düzeltme kağıdı
194
Printery
slip
n.
düzeltme ve uyarıların yer aldığı not kağıdı
195
Printery
slip
n.
(gazetede) köşe yazısı bölümü
196
Printery
slip
n.
prova baskı
197
Printery
slip
n.
ilk düzeltme nüshası
Archaic
198
Archaic
slip
v.
ihmal etmek
199
Archaic
slip
v.
küçümsemek
200
Archaic
slip
v.
önemsememek
201
Archaic
slip
v.
tepeden bakmak
Significados de
"slip"
en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
slip
briefs
n.
Significados de
"slip"
con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
reverse slip fault
n.
ters atımlı fay
2
General
sales slip
n.
fiş
3
General
slip of the tongue
n.
dil sürçmesi
4
General
brick slip
n.
tuğla
5
General
slip of the tongue
n.
sürçü lisan
6
General
slip road
n.
otoyola katılan veya otoyoldan ayrılan yol
7
General
pillow slip
n.
yastık kılıfı
8
General
slip road
n.
tali yol
9
General
slip of the tongue
n.
gaf
10
General
freudian slip
n.
dil sürçmesi ile bilinçaltındaki fikirleri açıklama
11
General
sales slip
n.
kasa fişi
12
General
side slip
n.
savrulma
13
General
slip cover
n.
mobilya örtüsü
14
General
slip cover
n.
mobilya kumaşı
15
General
packing slip
n.
sevk irsaliyesi
16
General
credit card slip
n.
kredi kartı slipi
17
General
card slip
n.
kart slipi
18
General
half-slip
n.
kısa külot
19
General
slip of the tongue
n.
sürç-ü lisan
20
General
slip-up
n.
sürçme
21
General
slip-up
n.
aksilik
22
General
slip-on
n.
geçme
23
General
freudian slip
n.
konuşanın istemeyerek bilinçaltındaki düşüncelerini açıklaması
24
General
slip of the pen
n.
yazma hatası
25
General
half-slip
n.
jüpon
26
General
half-slip
n.
iç eteklik
27
General
pillow-slip
n.
yastık kılıfı
28
General
freudian slip of tongue
n.
freudyen dil sürçmesi
29
General
a freudian slip
n.
dil sürçmesi
30
General
slip of the hand
n.
elin kayması
31
General
non-slip mat
n.
kaymaz altlık
32
General
non-slip mat
n.
kaymaz paspas
33
General
slip slaps
n.
parmak arası terlik
34
General
service slip
n.
servis fişi
35
General
slip-up
n.
hata
36
General
slip-up
n.
falso
37
General
slip-up
n.
yanlış
38
General
non slip knot
n.
balıkçı bağı
39
General
non slip knot
n.
gemici bağı
40
General
tardy slip
n.
geç kağıdı
41
General
betting slip
n.
bahis kuponu
42
General
tent slip
n.
çadırın germe halatının gerginliğini ayarlamakta kullanılan cihaz
43
General
slip [dialect] [uk]
n.
bebek önlüğü
44
General
slip [dialect] [uk]
n.
çocuk önlüğü
45
General
slip noose
n.
ilmik
46
General
slip noose
n.
ilmek
47
General
slip rail [australia/new zealand]
n.
(gerektiğinde yerinden çıkarılabilen) çit rayı
48
General
slip up
n.
hata
49
General
slip up
n.
gaf
50
General
slip up
n.
falso
51
General
slip-on
n.
kolayca giyilip çıkarılan kıyafet
52
General
slip-on
n.
şipşak kıyafet
53
General
slip-on
n.
bağcıksız ayakkabı
54
General
slip-on
n.
bantsız eldiven
55
General
slip-on
n.
toparlayıcı kıyafet
56
General
slip-on
n.
kazak
57
General
slip-on
n.
süveter
58
General
slip-slop [south africa]
n.
kauçuk tabanlı parmak arası sandalet
59
General
slip tap
n.
(boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı
60
General
let slip
v.
ağzından kaçırmak
61
General
let (something) slip out
v.
ağzından kaçırmak
62
General
slip up
v.
sürçmek
63
General
slip one's shoulder
v.
omzu çıkmak
64
General
slip out
v.
dikkati çekmeden sessizce gitmek
65
General
slip away
v.
sıvışıp gitmek
66
General
slip up
v.
yanlış yapmak
67
General
slip by
v.
akıp gitmek
68
General
let slip
v.
kaçırmak
69
General
slip back
v.
geriye doğru kaymak
70
General
slip on
v.
giymek (giysiyi)
71
General
slip into
v.
kaçmak
72
General
slip off
v.
tüymek
73
General
slip in
v.
sürmek
74
General
let slip
v.
ağzından laf kaçırmak
75
General
slip by
v.
geçip gitmek
76
General
slip by
v.
zaman akıp gitmek
77
General
slip in
v.
bahsetmek
78
General
slip away
v.
sıvışmak
79
General
give somebody the slip
v.
ekmek
80
General
slip somebody something
v.
gizlice vermek
81
General
slip on
v.
geçirmek
82
General
slip out of
v.
sıvışmak
83
General
slip by
v.
akıp gitmek (zaman)
84
General
slip up
v.
hata yapmak
85
General
slip in
v.
dikkati çekmeden sessizce girmek
86
General
slip away
v.
savuşmak
87
General
slip into
v.
tutuşturmak
88
General
slip through one's fingers
v.
elinden kaçırmak
89
General
slip away
v.
dikkati çekmeden sessizce gitmek
90
General
slip up
v.
yanılmak
91
General
slip out of
v.
belli etmeden çıkmak
92
General
slip off
v.
çıkarmak (giysiyi)
93
General
slip into
v.
girmek
94
General
slip off
v.
çıkarmak
95
General
slip off
v.
kaçmak
96
General
slip away
v.
süzülmek
97
General
slip into
v.
sıkıştırmak
98
General
let something slip
v.
ağzından kaçırmak
99
General
slip away
v.
tüymek
100
General
slip into
v.
sokuvermek
101
General
slip in
v.
karışmak
102
General
slip into
v.
giymek (giysiyi)
103
General
let slip
v.
elinden kaçırmak (fırsat vb)
104
General
give a slip
v.
atlatmak
105
General
slip on
v.
giymek
106
General
give somebody the slip
v.
atlatmak
107
General
slip down from one's hands
v.
elinden kaymak
108
General
(a certain thing) slip one's mind
v.
aklından çıkmak
109
General
(a certain thing) slip one's mind
v.
akıldan çıkmak
110
General
(one's foot) slip
v.
ayağı kaymak
111
General
slip across the border
v.
yurt dışına çıkış yapmak
112
General
slip over the border
v.
yurt dışına çıkış yapmak
113
General
let a chance slip (by)
v.
fırsat tepmek
114
General
let slip
v.
salıvermek
115
General
slip into a mood of pessimism
v.
karamsarlığa düşmek
116
General
slip into a mood of pessimism
v.
karamsarlığa kapılmak
117
General
slip one's mind
v.
aklından uçup gitmek
118
General
slip past the notice of
v.
dikkatinden kaçmak
119
General
slip one's mind
v.
aklından gitmek
120
General
slip one's mind
v.
hatırlayamamak
121
General
slip one's mind
v.
unutmak
122
General
slip and fall
v.
kayıp düşmek
123
General
slip and break one’s neck
v.
kayıp boynunu kırmak
124
General
slip into a coma
v.
komaya girmek
125
General
slip out of one's pocket
v.
cebinden kayıp düşmek
126
General
pink-slip
v.
işten çıkardığını bildirmek
127
General
pink-slip
v.
işten kovmak
128
General
slip [obsolete]
v.
(belirli bir süreyi) geçirmek
129
General
slip-sheet
v.
(basılı kağıtlar arasına) küçük not kağıtları eklemek
130
General
slip-sheet
v.
(kitapları) kaplamak
131
General
slip-sheet
v.
(kitapları) kaplama kağıdı ile korumak
132
General
slip up
v.
düşmek
133
General
slip up
v.
devrilmek
134
General
slip up
v.
yıkılmak
135
General
slip-slop
v.
terlik sesi çıkararak yürümek
136
General
slip-slop
v.
terliklerini şaklatmak
137
General
mere slip of a (child)
adj.
parmak kadar
138
General
slip-on
adj.
kolayca giyilen
139
General
slip-on
adj.
giyilip çıkılan
140
General
slip-on
adj.
düğmesiz
141
General
slip-on
adj.
kemersiz
142
General
slip-on
adj.
askısız
143
General
slip-on
adj.
fermuarsız
144
General
slip-on
adj.
giy-çık
145
General
slip-slop
adj.
tutarsız
146
General
slip-slop
adj.
bir öyle bir böyle
147
General
slip-slop
adj.
karaktersiz
148
General
slip-slop
adj.
iradesiz
149
General
slip-slop
adj.
dayanıksız
150
General
slip-slop
adj.
budala
151
General
slip-slop
adj.
manasız
152
General
slip-slop
adj.
anlamsız
Phrasals
153
Phrasals
slip off
v.
sıvışmak
154
Phrasals
slip on
v.
üzerine aceleyle bir şeyler geçirmek
155
Phrasals
slip on
v.
ne bulduysa giymek
156
Phrasals
slip off
v.
üstünden çıkarıvermek
157
Phrasals
slip around
v.
öylesine kaymak
158
Phrasals
slip around
v.
etrafından/çevresinden sıvışmak
159
Phrasals
slip around
v.
sıvışarak arka tarafa geçmek
160
Phrasals
slip around
v.
kayarak vakit geçirmek
161
Phrasals
slip around
v.
atlatmak
162
Phrasals
slip around
v.
arkaya dolanmak
163
Phrasals
slip around
v.
sıvışarak kaçmak
164
Phrasals
slip something down
v.
aşağıda sıyırmak
165
Phrasals
slip something through
v.
bir şeyin arasından içinden geçmek/geçirmek
166
Phrasals
slip past someone or something
v.
farkedilmeden/göze çarpmadan bir kimseyi/bir şeyi atlatmak/geçmek
167
Phrasals
slip down
v.
geri düşmek (sıralamada)
168
Phrasals
slip something back
v.
geriye doğru çekmek
169
Phrasals
slip around
v.
kaymak
170
Phrasals
slip over on
v.
kandırmak
171
Phrasals
slip up on
v.
sessizce/gizlice/sinsice yanaşmak
172
Phrasals
slip off
v.
sıvışmak
173
Phrasals
slip off (to some place)
v.
sıvışmak
174
Phrasals
slip from something
v.
(ayağı) bir yerden kaymak
175
Phrasals
slip up on
v.
(bir şeyi gözden kaçırarak/dalgınlıkla) hata/yanlış yapmak
176
Phrasals
slip something back
v.
(sessizce) yerine koymak/geri vermek
177
Phrasals
slip down
v.
aşağı kaymak
178
Phrasals
slip down
v.
kayarak düşmek
179
Phrasals
slip down
v.
sıyırmak
180
Phrasals
slip down
v.
aşağı sıyırmak
181
Phrasals
slip down
v.
aşağı kaydırmak
182
Phrasals
slip down
v.
gizlice kaydırmak/kaymak
183
Phrasals
slip down
v.
fark ettirmeden kaymak/kaydırmak
184
Phrasals
slip down
v.
sıvışmak
185
Phrasals
slip down
v.
sıvıştırmak
186
Phrasals
slip down
v.
bir şeyin içine sıkıştırmak/tıkıştırmak
187
Phrasals
slip down
v.
(sıralamada) geri düşmek
188
Phrasals
slip down
v.
değer kaybetmek
189
Phrasals
slip something down
v.
aşağı sıyırmak/kaydırmak
190
Phrasals
slip down
v.
aşağı kaymak/sıyrılmak/düşmek
191
Phrasals
slip out
v.
sıvışmak
192
Phrasals
slip out
v.
gizlice kaçmak
193
Phrasals
slip out
v.
sessizce çıkmak
194
Phrasals
slip out
v.
kimseye görünmeden ayrılmak
195
Phrasals
slip out
v.
belli etmeden terk etmek
196
Phrasals
slip out
v.
bir giysiyi sessizce çıkarmak
197
Phrasals
slip out
v.
bir giysiyi hızlıca çıkarmak
198
Phrasals
slip out
v.
ağzından kaçmak
199
Phrasals
slip out
v.
ağzından çıkmak
200
Phrasals
slip out
v.
gizlice çıkarmak
201
Phrasals
slip out
v.
sessizce çıkarmak
202
Phrasals
slip out
v.
belli etmeden almak
203
Phrasals
slip out
v.
kimseye görünmeden almak
204
Phrasals
slip out (of something)
v.
(pim, çivi) sessizce yerinden çıkmak
205
Phrasals
slip out (of something)
v.
(balık, kuş) ellerinden kayıp kaçmak
206
Phrasals
slip out (of something)
v.
(hırsız) gizlice çıkmak
207
Phrasals
slip out of
v.
bir giysiyi sessizce çıkarmak
208
Phrasals
slip out of
v.
bir giysiyi hızlıca çıkarmak
209
Phrasals
slip in
v.
içine sokmak
210
Phrasals
slip in
v.
içine itmek
211
Phrasals
slip in
v.
girmek
212
Phrasals
slip in
v.
sıvışmak
213
Phrasals
slip in
v.
çaktırmadan girmek
214
Phrasals
slip in
v.
içeri sızmak
215
Phrasals
slip in
v.
girivermek
216
Phrasals
slip something in (to) something
v.
bir şeyi bir şeyin içine kaydırmak
217
Phrasals
slip something in (to) something
v.
bir şeyi bir şeyin içine sürmek
218
Phrasals
slip something in (to) something
v.
bir şeyi bir şeyin içine kaydırıp sokmak
219
Phrasals
slip something in
v.
bir şeyi bir şeyin içine kaydırmak
220
Phrasals
slip something in
v.
bir şeyi bir şeyin içine sürmek
221
Phrasals
slip something in
v.
bir şeyi bir şeyin içine kaydırıp sokmak
222
Phrasals
slip on
v.
basıp ayağı kaymak
223
Phrasals
slip on something
v.
bir şeye basıp ayağı kaymak
224
Phrasals
slip over
v.
kayıp üzerine kapanmak
225
Phrasals
slip over
v.
kayıp önünü kapatmak
226
Phrasals
slip over
v.
üzerinden aşmak
227
Phrasals
slip over
v.
üzerinden atlamak
228
Phrasals
slip over
v.
üzerinden diğer tarafa geçmek
229
Phrasals
slip over
v.
çaktırmadan kenarından kaydırmak
230
Phrasals
slip over
v.
hızlıca bir şeyin üzerinden kaydırmak
231
Phrasals
slip over
v.
üzerine bir şey geçirmek/geçirivermek
232
Phrasals
slip over
v.
sızmak
233
Phrasals
slip over
v.
sıvışmak
234
Phrasals
slip over
v.
çabucak/sinsice gelmek
235
Phrasals
slip something over someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine örtmek
236
Phrasals
slip up something
v.
bir şeye tırmanmak
237
Phrasals
slip up something
v.
bir şeyi çıkmak
238
Phrasals
slip up something
v.
bir şeyden yukarı çıkmak
239
Phrasals
slip out
v.
(kıyafeti, ayakkabıyı) üstünden çıkarıvermek
240
Phrasals
slip out
v.
(kıyafetin, ayakkabının) içinden çıkıvermek
241
Phrasals
slip out
v.
(kıyafetin, ayakkabının) içinden sıyrılıvermek
242
Phrasals
slip out
v.
sessizce aşırmak/ortadan yok etmek
243
Phrasals
slip out
v.
çaktırmadan almak/ortadan yok etmek
244
Phrasals
slip out
v.
gizlice almak/ortadan yok etmek
245
Phrasals
slip (something) to (one)
v.
(birine) el altından (bir şey) uzatmak/ulaştırmak
246
Phrasals
slip (something) to (one)
v.
(birine) gizlice (bir şey) vermek
247
Phrasals
slip (something) to (one)
v.
(birine) fark ettirmeden/çaktırmadan (bir şey) vermek
248
Phrasals
slip across
v.
çaktırmadan geçmek/sıvışmak
249
Phrasals
slip across
v.
gizlice geçmek
250
Phrasals
slip across
v.
çaktırmadan/gizlice geçirmek
251
Phrasals
slip across
v.
el altından geçirmek
252
Phrasals
slip from
v.
-den kaymak
253
Phrasals
slip from
v.
-den kayıp düşmek
254
Phrasals
slip from (something)
v.
(bir şeyden) kaymak
255
Phrasals
slip from (something)
v.
(bir şeyden) kayıp düşmek
256
Phrasals
slip into (something or some place)
v.
(bir şeye/bir yere) sokuvermek
257
Phrasals
slip into (something or some place)
v.
(bir şeyin/bir yerin) içine koymak/yerleştirmek
258
Phrasals
slip into (something or some place)
v.
(bir yere) sıvışmak
259
Phrasals
slip into (something or some place)
v.
(bir yerden) içeri süzülmek
260
Phrasals
slip into (something or some place)
v.
hızlıca (bir yere) girmek
261
Phrasals
slip into (something or some place)
v.
çaktırmadan (bir yere) girivermek
262
Phrasals
slip into (something)
v.
(bir şey) giyivermek
263
Phrasals
slip into (something)
v.
(şuursuz) bir duruma girmek
264
Phrasals
slip into (something)
v.
(bilincini kaybettiği) bir duruma girmek
265
Phrasals
slip something over [dated]
v.
kandırmak
266
Phrasals
slip something over [dated]
v.
istismar etmek
267
Phrasals
slip something over [dated]
v.
çıkar sağlamak
268
Phrasals
slip something over [dated]
v.
dolandırmak
269
Phrasals
slip something over [dated]
v.
oyuna getirmek
270
Phrasals
slip something over [dated]
v.
üçkağıda getirmek
271
Phrasals
slip something over [dated]
v.
yutturmak
272
Phrasals
slip something over [dated]
v.
kazık atmak
273
Phrasals
slip something over on
v.
oyuna getirmek
274
Phrasals
slip something over on
v.
aklını çelmek
275
Phrasals
slip something over on
v.
kandırmak
276
Phrasals
slip something over on (one)
v.
(birini) oyuna getirmek
277
Phrasals
slip something over on (one)
v.
(birinin) aklını çelmek
278
Phrasals
slip something over on (one)
v.
(birini) kandırmak
279
Phrasals
slip through
v.
-den sıvışmak
280
Phrasals
slip through
v.
-i atlatmak
281
Phrasals
slip through
v.
-den gizlice/çaktırmadan/fark edilmeden geçmek
282
Phrasals
slip through
v.
gizlice/çaktırmadan/fark edilmeden geçirmek/itmek
283
Phrasals
slip through
v.
hızlıca atmak/geçirmek
284
Phrasals
slip up on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sinsice yaklaşmak
285
Phrasals
slip up on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) çaktırmadan/fark ettirmeden yaklaşmak
286
Phrasals
slip up on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) gizlice yaklaşmak
287
Phrasals
slip up on (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) sinsice yanına sokulmak
288
Phrasals
slip up on (someone)
v.
(biri) farkına varmadan oluvermek
289
Phrasals
slip up on (something)
v.
(bir şeyde) yanlışlık yapmak
290
Phrasals
slip up on (something)
v.
(bir şeyde) kaydırma yapmak
291
Phrasals
slip up on (something)
v.
(bir şeyde) hata yapmak
292
Phrasals
slip back
v.
eski huylara dönmek
293
Phrasals
slip back
v.
eskisi gibi davranmak
294
Phrasals
slip back
v.
bırakılan şeye tekrar dönmek
Proverb
295
Proverb
there's many a slip 'twixt the cup and the lip
dereyi görmeden paçayı sıvama
296
Proverb
every slip is not a fall
her kaydığında düşmezsin
297
Proverb
every slip is not a fall
en ufak aksaklıkta pes etme
298
Proverb
every slip is not a fall
ufak aksaklıklar cesaretini kırmasın
299
Proverb
every slip is not a fall
biraz tökezledim diye düştüm sanma
300
Proverb
every slip is not a fall
en ufak tökezlemede pes etme
301
Proverb
there is many a slip twixt cup and lip
dereyi görmeden paçayı sıvama
302
Proverb
there is many a slip twixt cup and lip
görmeden emin olma
303
Proverb
there's many a slip
dereyi görmeden paçayı sıvama
304
Proverb
there's many a slip twixt cup and lip
dereyi görmeden paçayı sıvama
Colloquial
305
Colloquial
nipple slip
n.
meme ucunun kazara görünmesi
306
Colloquial
nip slip
n.
meme ucu frikiği
307
Colloquial
nipple slip
n.
meme ucu frikiği
308
Colloquial
nip slip
n.
meme ucunun kazara görünmesi
309
Colloquial
let it slip
v.
ağzından kaçırmak
310
Colloquial
slip and fall
v.
kayıp düşmek
311
Colloquial
slip on a banana peel [uk]
v.
gülünç bir duruma düşmek
312
Colloquial
slip on a banana peel [uk]
v.
aptal durumuna düşmek
313
Colloquial
slip on a banana peel [uk]
v.
aptalca bir hata yapmak
314
Colloquial
slip on a banana peel [uk]
v.
utanç verici bir hata yapmak
315
Colloquial
slip on a banana skin
v.
gülünç bir duruma düşmek
316
Colloquial
slip on a banana skin
v.
aptal durumuna düşmek
317
Colloquial
slip on a banana skin
v.
aptalca bir hata yapmak
318
Colloquial
slip on a banana skin
v.
utanç verici bir hata yapmak
319
Colloquial
slip one over
v.
kandırmak
320
Colloquial
slip one over
v.
dolandırmak
321
Colloquial
slip one over
v.
dümen çevirmek
322
Colloquial
slip one over
v.
sahtekarlık yapmak
323
Colloquial
slip one over
v.
dalavere çevirmek
324
Colloquial
slip one over
v.
kafeslemek
325
Colloquial
slip one over
v.
oyuna getirmek
326
Colloquial
slip one over
v.
keklemek
327
Colloquial
slip one over on (one)
v.
(birini) kandırmak
328
Colloquial
slip one over on (one)
v.
(birini) dolandırmak
329
Colloquial
slip one over on (one)
v.
(birine) dümen çevirmek
330
Colloquial
slip one over on (one)
v.
(birine) sahtekarlık yapmak
331
Colloquial
slip one over on (one)
v.
(birine) dalavere çevirmek
332
Colloquial
slip one over on (one)
v.
(birini) kafeslemek
333
Colloquial
slip one over on (one)
v.
(birini) oyuna getirmek
334
Colloquial
slip one over on (one)
v.
(birini) keklemek
335
Colloquial
slip one over on
v.
-i kandırmak
336
Colloquial
slip one over on
v.
-i dolandırmak
337
Colloquial
slip one over on
v.
-e dümen çevirmek
338
Colloquial
slip one over on
v.
-e sahtekarlık yapmak
339
Colloquial
slip one over on
v.
-e dalavere çevirmek
340
Colloquial
slip one over on
v.
-i kafeslemek
341
Colloquial
slip one over on
v.
-i oyuna getirmek
342
Colloquial
slip one over on
v.
-i keklemek
343
Colloquial
slip it to (one)
v.
(birine) el altından uzatmak/vermek
344
Colloquial
slip it to (one)
v.
(birine) gizlice vermek
345
Colloquial
slip past
v.
atlatmak
346
Colloquial
slip past
v.
geçmek
347
Colloquial
slip past
v.
çaktırmamak
348
Colloquial
slip past
v.
yutturmak
349
Colloquial
slip past
v.
sayı kazanmak
350
Colloquial
slip past
v.
gol atmak
351
Colloquial
slip me some skin!
expr.
çak bi beşlik
352
Colloquial
slip me five!
expr.
çak bi beşlik
353
Colloquial
slip me five!
expr.
çak!
354
Colloquial
slip me some skin!
expr.
çak!
355
Colloquial
slip me five!
expr.
çak bir beşlik
356
Colloquial
slip me some skin!
expr.
çak bir beşlik
Idioms
357
Idioms
slip of the pen
n.
kalem hatası
358
Idioms
slip of the tongue
n.
sürçülisan
359
Idioms
a slip of a boy/girl
n.
ufak tefek zayıf genç erkek/kız
360
Idioms
slip of the pen
n.
yazı hatası
361
Idioms
slip of the lip
n.
dil sürçmesi
362
Idioms
slip of the lip
n.
gaf
363
Idioms
slip of the lip
n.
sürçü lisan
364
Idioms
slip of the lip
n.
sürç-ü lisan
365
Idioms
slip of the lip
n.
sürçülisan
366
Idioms
a slip of a boy [old-fashioned]
n.
ufak tefek genç kız
367
Idioms
a slip of a boy [old-fashioned]
n.
çıtı pıtı genç kız
368
Idioms
a slip of a girl [old-fashioned]
n.
ufak tefek genç erkek
369
Idioms
a slip of a girl [old-fashioned]
n.
çıtı pıtı genç erkek
370
Idioms
a slip of the pen
n.
yazım hatası
371
Idioms
a slip of the pen
n.
yazma hatası
372
Idioms
a slip of the pen
n.
kalem hatası
373
Idioms
a slip of the pen
n.
yazı hatası
374
Idioms
a slip of the pen
n.
hatalı yazım
375
Idioms
a slip of the pen
n.
yanlış yazım
376
Idioms
a slip of the pen
n.
hatalı söylem/yazım
377
Idioms
a slip of the tongue
n.
dil sürçmesi
378
Idioms
a slip of the tongue
n.
gaf
379
Idioms
a slip of the tongue
n.
sürçü lisan
380
Idioms
a slip of the tongue
n.
sürç-ü lisan
381
Idioms
a slip of the tongue
n.
sürçülisan
382
Idioms
a slip of the tongue
n.
hatalı söylem/yazım
383
Idioms
give one the slip
v.
birini atlatmak
384
Idioms
slip the collar
v.
serbest kalmak
385
Idioms
give one the slip
v.
birini ekmek
386
Idioms
slip the collar
v.
kendini zorluklardan çekip çıkarmak
387
Idioms
slip beneath the radar
v.
gözden/dikkatten kaçmak
388
Idioms
slip beneath the radar
v.
farkına varılamamak
389
Idioms
slip beneath the radar
v.
fark edilememek
390
Idioms
slip beneath one's radar
v.
gözünden/dikkatinden kaçmak
391
Idioms
slip beneath one's radar
v.
farkına varamamak
392
Idioms
slip beneath one's radar
v.
fark edememek
393
Idioms
slip a cog
v.
kafayı sıyırmak
394
Idioms
slip a cog
v.
contaları oynamak
395
Idioms
slip a cog
v.
tahtaları eksik olmak
396
Idioms
slip a cog
v.
kafası karışmak
397
Idioms
slip a cog
v.
kafayı yemek
398
Idioms
slip into something more comfortable
v.
üstüne rahat bir şeyler almak
399
Idioms
slip into something more comfortable
v.
üstüne rahat bir şeyler alıp gelmek
400
Idioms
slip into something more comfortable
v.
üstüne hafif bir şeyler almak
401
Idioms
slip into something more comfortable
v.
üstüne rahat bir şeyler giymek
402
Idioms
let slip by
v.
(yanından) geçmesine izin vermek
403
Idioms
let slip by
v.
fark etmeden geçirmek
404
Idioms
let slip by
v.
(topu) kaçırmak/yakalayamamak
405
Idioms
let slip by
v.
(hatayı) kaçırmak
406
Idioms
let slip by
v.
gözünden kaçırmak
407
Idioms
let slip by
v.
(önemli bir tarihi, planı) kaçırmak/unutmak
408
Idioms
let slip by
v.
(başka bir şeye) dikkatini verememek
409
Idioms
let slip by
v.
(zamanı) anlayamadan geçirmek
410
Idioms
let slip by
v.
(zamanın) akıp gittiğini fark etmemek
411
Idioms
let slip by
v.
(zamanı) boş geçirmek
412
Idioms
let slip by
v.
fırsattan/şanstan yararlanamamak
413
Idioms
let something slip by
v.
(yanından) geçmesine izin vermek
414
Idioms
let something slip by
v.
fark etmeden geçirmek
415
Idioms
let something slip by
v.
(topu) kaçırmak/yakalayamamak
416
Idioms
let something slip by
v.
(önemli bir tarihi, planı) kaçırmak/unutmak
417
Idioms
let something slip by
v.
(zamanı) anlayamadan geçirmek
418
Idioms
let something slip by
v.
(zamanın) akıp gittiğini fark etmemek
419
Idioms
let something slip by
v.
(zamanı) boş geçirmek
420
Idioms
slip one's mind
v.
aklından çıkmak
421
Idioms
slip someone's mind
v.
aklından çıkmak
422
Idioms
fall/drop/go/slip through the cracks
v.
arada kaynamak
423
Idioms
slip into background
v.
arka plana düşmek
424
Idioms
slip someone a mickey finn
v.
birisinin içkisine gizlice ilaç koymak
425
Idioms
let something slip
v.
bir şeyi ağzından kaçırmak
426
Idioms
slip someone a mickey
v.
birisinin içkisine gizlice ilaç koymak
427
Idioms
slip somebody a micky
v.
birisinin içkisine gizlice ilaç koymak
428
Idioms
let something slip out
v.
bir şeyi ağzından kaçırmak
429
Idioms
let something slip by
v.
boşa vakit harcamak
430
Idioms
slip one's attention
v.
dikkatinden çıkmak
431
Idioms
slip up
v.
ceviz kırmak
432
Idioms
slip through the net
v.
cezadan yırtmak
433
Idioms
slip through the net
v.
ceza almadan kurtulmak
434
Idioms
let the chance slip by
v.
fırsatı elinden kaçırmak
435
Idioms
let somebody slip through one's fingers
v.
elinden kaçıp gitmesine izin vermek
436
Idioms
slip through someone's fingers
v.
ellerinin ucundan kaçırmak
437
Idioms
slip one's notice
v.
gözünden kaçmak
438
Idioms
let the chance slip by
v.
fırsatı kaybetmek
439
Idioms
let the chance slip by
v.
fırsatı yitirmek
440
Idioms
slip through someone's fingers
v.
elinden kaçırmak
441
Idioms
slip through one's fingers
v.
elinden kaçmak
442
Idioms
slip through the net
v.
elinden kaçırmak
443
Idioms
slip one's memory
v.
hatırından çıkmak
444
Idioms
let something slip through one's fingers
v.
ellerinden kayıp gitmek
445
Idioms
slip one's notice/attention
v.
gözünden kaçmak
446
Idioms
slip into background
v.
geri plana düşmek
447
Idioms
let something slip through one's fingers
v.
elinden kaçıp gitmesine izin vermek
448
Idioms
slip through the cracks
v.
gözden kaçmak
449
Idioms
slip through the cracks
v.
ihmal edilmek
450
Idioms
slip between the cracks
v.
ihmal edilmek
451
Idioms
give a slip
v.
kaçarak birinin elinden kurtulmak
452
Idioms
slip through someone's fingers
v.
parmaklarından kayıp gitmek
453
Idioms
slip through the net
v.
paçayı yırtmak
454
Idioms
slip through someone's fingers
v.
parmaklarının arasından kaçırmak
455
Idioms
let something slip through one's fingers
v.
parmaklarının ucundan kaçırmak
456
Idioms
let something slip through one's fingers
v.
parmaklarının ucundan kayıp gitmek
457
Idioms
slip through someone's fingers
v.
parmaklarının ucundan kaçırmak
458
Idioms
slip through someone's fingers
v.
parmaklarının arasından kaçıp gitmek
459
Idioms
let something slip out
v.
sırrı ağzından kaçırmak
460
Idioms
slip through the cracks
v.
unutulup gitmek
461
Idioms
slip through the cracks
v.
unutulmaya yüz tutmak
462
Idioms
slip between the cracks
v.
unutulmaya yüz tutmak
463
Idioms
slip through the net
v.
yanına kar kalmak
464
Idioms
slip through someone's fingers
v.
yakalamışken kaçırmak
465
Idioms
let something slip by
v.
(fırsat/bir cisim) ellerinden kayıp gitmek
466
Idioms
slip between the cracks
v.
unutulup gitmek
467
Idioms
give (one) the pink slip
v.
(birini) işten kovmak
468
Idioms
give (one) the pink slip
v.
(birini) işten çıkarmak
469
Idioms
give (one) the pink slip
v.
(birini) işten atmak
470
Idioms
let slip away
v.
(belli bir zamanı) geçirmek
471
Idioms
let slip away
v.
(belli bir süreyi) boşa harcamak
472
Idioms
let slip away
v.
elinden alınmasına seyirci kalmak
473
Idioms
let slip away
v.
terk etmesine seyirci kalmak
474
Idioms
let slip away
v.
elinden kayıp gitmesini seyretmek
475
Idioms
let slip away
v.
bir fırsatı/şansı kaçırmak
476
Idioms
let slip away
v.
bir fırsatın/şansın elinden kaçmasına izin vermek
477
Idioms
slip on a banana skin
v.
gülünç bir duruma düşmek
478
Idioms
slip on a banana skin
v.
aptal durumuna düşmek
479
Idioms
slip on a banana skin
v.
aptalca bir hata yapmak
480
Idioms
slip on a banana skin
v.
utanç verici bir hata yapmak
481
Idioms
let slip by
v.
hızlıca yanından geçmesine izin vermek
482
Idioms
let slip by
v.
geçip/kayıp gitmesine izin vermek
483
Idioms
let slip by
v.
gözden kaçmasına izin vermek
484
Idioms
let slip by
v.
gözden kaçırmak
485
Idioms
let slip by
v.
fark etmemek
486
Idioms
let slip by
v.
dikkatinden kaçırmak
487
Idioms
let slip by
v.
(planladığı bir şeyi) unutmak/hatırlamamak
488
Idioms
let slip by
v.
(planladığı bir şeyi) kaçırmak
489
Idioms
let slip by
v.
(planladığı bir şeyi) dikkatinden kaçırmak
490
Idioms
let slip by
v.
(zamanın) akıp/geçip gitmesine izin vermek
491
Idioms
let slip by
v.
(zamanın) boşa geçirmek
492
Idioms
let slip by
v.
(zamanın) su gibi akıp gitmesine izin vermek
493
Idioms
let slip by
v.
(zamanın) uçup gitmesine izin vermek
494
Idioms
let slip by
v.
(zamanın) nasıl geçtiğini anlamamak
495
Idioms
let slip by
v.
(zamanı) kaçırmak
496
Idioms
let slip by
v.
(zamanı) boşa harcamak
497
Idioms
let slip by
v.
(bir fırsatı) kaçırmak
498
Idioms
let slip by
v.
(bir fırsattan) faydalanamamak
499
Idioms
let slip by
v.
(bir fırsatın) kaçmasına izin vermek
500
Idioms
let slip by
v.
(bir fırsatı) elinden kaçırmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of slip
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy