Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
slip
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"slip"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 201 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
slip
f.
kaymak
2
Yaygın Kullanım
slip
f.
sürçmek
General
3
Genel
slip
i.
külot
4
Genel
slip
i.
falso
5
Genel
slip
i.
tasma kayışı
6
Genel
slip
i.
uzunca kağıt parçası
7
Genel
slip
i.
gaf
8
Genel
slip
i.
hata
9
Genel
slip
i.
çıta
10
Genel
slip
i.
kayış
11
Genel
slip
i.
evlat
12
Genel
slip
i.
kaçırma
13
Genel
slip
i.
yanlışlık
14
Genel
slip
i.
çelik (köklendirilmek üzere kesilen)
15
Genel
slip
i.
aşı kalemi (bitki)
16
Genel
slip
i.
sürçme
17
Genel
slip
i.
yastık kılıfı
18
Genel
slip
i.
toprak kayması
19
Genel
slip
i.
aksilik
20
Genel
slip
i.
ufak yanlış
21
Genel
slip
i.
dil sürçmesi
22
Genel
slip
i.
çelik
23
Genel
slip
i.
astar
24
Genel
slip
i.
dar geçit
25
Genel
slip
i.
dağlık yol
26
Genel
slip
i.
dar boğaz
27
Genel
slip
i.
gizli kaçış
28
Genel
slip
i.
firar
29
Genel
slip
i.
sıvışma
30
Genel
slip
i.
tabanları yağlama
31
Genel
slip
i.
apar topar ayrılık
32
Genel
slip
i.
kontrolden çıkma
33
Genel
slip
i.
kaos
34
Genel
slip
i.
kargaşa
35
Genel
slip
i.
curcuna
36
Genel
slip
i.
aksilik
37
Genel
slip
i.
aniden gelişen felaket
38
Genel
slip
i.
düşüş
39
Genel
slip
i.
azalma
40
Genel
slip
i.
değer yitimi
41
Genel
slip
i.
seviye düşüşü
42
Genel
slip
i.
standart düşüşü
43
Genel
slip
i.
mayo
44
Genel
slip
i.
dengesizlik
45
Genel
slip
i.
kaymaya meyil
46
Genel
slip
i.
yana kayma
47
Genel
slip
i.
şerit
48
Genel
slip
i.
bant
49
Genel
slip
i.
not kağıdı
50
Genel
slip
i.
genç ve zarif kimse
51
Genel
slip
i.
ilkel tür
52
Genel
slip
i.
küçük ve ince tür
53
Genel
slip
i.
dar alan
54
Genel
slip
i.
dar bölüm
55
Genel
slip
i.
dar boşluk
56
Genel
slip
i.
küçücük şey
57
Genel
slip
i.
minnacık şey
58
Genel
slip
i.
(krikette) slips bölgesi
59
Genel
slip
i.
kağıt parçası
60
Genel
slip
f.
gizlice vermek
61
Genel
slip
f.
çözülmek
62
Genel
slip
f.
sürçmek
63
Genel
slip
f.
kötüye gitmek (durum)
64
Genel
slip
f.
ayağı kaymak
65
Genel
slip
f.
çıkarmak
66
Genel
slip
f.
gerilemek
67
Genel
slip
f.
atlatmak
68
Genel
slip
f.
kaçmak
69
Genel
slip
f.
sıkıştırmak
70
Genel
slip
f.
eline tutuşturmak
71
Genel
slip
f.
hata yapmak
72
Genel
slip
f.
geçirmek
73
Genel
slip
f.
kaybetmek
74
Genel
slip
f.
serbest bırakmak
75
Genel
slip
f.
salıvermek
76
Genel
slip
f.
düşmek (değer)
77
Genel
slip
f.
kaçırmak
78
Genel
slip
f.
yanılmak
79
Genel
slip
f.
sıyırmak
80
Genel
slip
f.
tutuşturmak
81
Genel
slip
f.
kaymak
82
Genel
slip
f.
belli etmeden bir yere koymak
83
Genel
slip
f.
(hayvan) bağlı olduğu şeyden kurtulmak
84
Genel
slip
f.
akmak
85
Genel
slip
f.
akıp gitmek
86
Genel
slip
f.
hızlıca üstünü giyinmek
87
Genel
slip
f.
kıyafeti kolayca çıkarıp atmak
88
Genel
slip
f.
dökmek
89
Genel
slip
f.
(kıyafeti) alelacele üzerine geçirmek
90
Genel
slip
f.
kazara söylemek
91
Genel
slip
f.
ağzından kaçırmak
92
Genel
slip
f.
yerini değiştirmek
93
Genel
slip
f.
ayağı kaymak
94
Genel
slip
f.
oynatmak
95
Genel
slip
f.
sarsmak
96
Genel
slip
f.
avcunda saklamak
97
Genel
slip
f.
(hızlıca geri çekilerek) yumruktan kurtulmak
98
Genel
slip
f.
not yazmak
99
Genel
slip
f.
(kütüphaneye iade sırasında) kitap kartını iade etmek
100
Genel
slip
f.
çamurlaştırmak
101
Genel
slip
f.
kızak haline getirmek
102
Genel
slip
f.
çamurla kaplamak
103
Genel
slip
f.
kombinezonla astarlamak
104
Genel
slip
f.
üstten okumak
105
Genel
slip
f.
üstünkörü çalışmak
106
Genel
slip
f.
dikkate almamak
107
Genel
slip
f.
yüzeysel okumak
108
Genel
slip
f.
takmamak
109
Genel
slip
f.
göz ucu ile bakmak
110
Genel
slip
f.
(düğümü) çözmek
111
Genel
slip
f.
(köpek, kuş) avı kovalaması için serbest bırakmak
112
Genel
slip
f.
(köpek, kuş) avın üzerine salmak
113
Genel
slip
f.
(av köpeklerini) ava çıkarmak
114
Genel
slip
f.
basıp düşmek
115
Genel
slip
f.
dışarı çıkmak
116
Genel
slip
f.
(duruma) gelmek
117
Genel
slip
f.
giymek
118
Genel
slip
f.
kurtarmak
Technical
119
Teknik
slip
i.
çamur
120
Teknik
slip
i.
fırın içi çökmesi
121
Teknik
slip
i.
kayma
122
Teknik
slip
i.
kombinezon
123
Teknik
slip
i.
motor kayması
124
Teknik
slip
i.
sekme
125
Teknik
slip
i.
kristal kayması
126
Teknik
slip
i.
su çarkı dönüş hareketi
127
Teknik
slip
i.
kürek ucunun yanal hareketi
128
Teknik
slip
i.
(gerçek ve pervaneli kullanım sonucu gelişen) gemi hız farkı
129
Teknik
slip
i.
makara kayışının kayma hareketi
130
Teknik
slip
i.
makara kayışının geriye doğru hareketi
131
Teknik
slip
i.
kayar mafsal hareketi
132
Teknik
slip
i.
(mekanizmada) göreli parça hareketi
133
Teknik
slip
i.
(endüksiyon motorunda) çalışma hızı ile senkron hız arasındaki fark
134
Teknik
slip
i.
kablo yalıtım borusu yanında akan sıvı
135
Teknik
slip
i.
sızıntı miktarı
136
Teknik
slip
i.
kaçak miktarı
137
Teknik
slip
i.
uçağın pervaneli hareketi ile ortalama geometrik hareketi arasındaki fark
138
Teknik
slip
i.
gaz rotorunda kaçak
139
Teknik
slip
i.
gaz sızıntısı
140
Teknik
slip
i.
kil ve su karışımı
141
Teknik
slip
i.
çömlek hamuru
142
Teknik
slip
i.
bulamaç
143
Teknik
slip
i.
çamur sıvısı
144
Teknik
slip
i.
sır
145
Teknik
slip
f.
kaydırmak
146
Teknik
slip
f.
kaymak
147
Teknik
slip
f.
(kristal) belirli düzlem boyunca iç kaymaya uğramak
Textile
148
Tekstil
slip
i.
kombinezon
149
Tekstil
slip
i.
kadın iç gömleği
150
Tekstil
slip
f.
(tığa ip dolamadan) sık iğne yapmak
151
Tekstil
slip
f.
(tığa ip dolamadan) sık iğne yaparak dikmek
Construction
152
İnşaat
slip
i.
kayma
Automotive
153
Otomotiv
slip
f.
kaymak
Aeronautic
154
Havacılık
slip
i.
paraşüt kaydırma
155
Havacılık
slip
f.
(aşırı eğim alan uçak) yana kaymak
Marine
156
Denizcilik
slip
i.
gemi kızağı
157
Denizcilik
slip
i.
heyelan
158
Denizcilik
slip
i.
iki uzun iskele arasındaki yanaşma yeri
159
Denizcilik
slip
i.
inşaat kızağı
160
Denizcilik
slip
i.
kızak
161
Denizcilik
slip
i.
onarım kızağı
162
Denizcilik
slip
i.
tersane veya marinalarda tekne ve gemilerin sudan çıkartılıp suya indirilebilecekleri suni eğim
163
Denizcilik
slip
i.
üzerinde gemi inşa etmek üzere üretilmiş meyilli platform
164
Denizcilik
slip
i.
gemiyi karaya çektikleri kızak
165
Denizcilik
slip
f.
çapayı göndermek
166
Denizcilik
slip
f.
çapayı suya indirmek
167
Denizcilik
slip
f.
(çapadan) ayırmak
168
Denizcilik
slip
f.
(çapa halatından) düşmek
Mining
169
Maden
slip
i.
kurşun kayması
Medical
170
Medikal
slip
i.
tedavi öncesi davranışa bir seferlik dönüş
171
Medikal
slip
i.
bırakılan şeye yeniden meyletme
Veterinary
172
Veterinerlik
slip
i.
hayvan kürtajı
173
Veterinerlik
slip
f.
(yavruyu) erken doğurmak
174
Veterinerlik
slip
f.
(yavrusunu) düşürmek
Gastronomy
175
Mutfak
slip
f.
(domates) kabuğunu soymak
Marine Biology
176
Deniz Biyolojisi
slip
i.
balık
177
Deniz Biyolojisi
slip
i.
dil balığı
Botanic
178
Botanik
slip
i.
meyve dibindeki tomurcuktan gelişen ananas bitkisi
179
Botanik
slip
i.
tatlı patates çimi
180
Botanik
slip
f.
(bitkiyi) küçük küçük kırpmak
181
Botanik
slip
f.
(bitkiyi) küçük parçalara ayırmak
Breeding
182
Hayvancılık
slip
i.
doğru düzgün kısırlaştırılamadığı için iyi et veremeyip nadiren üreyebilen horoz
Religious
183
Dini
slip
i.
(kilisede) bank
Geography
184
Coğrafya
slip
i.
küçük fay
Sport
185
Spor
slip
i.
(kriket) kalecinin sağında konumlanan meydan oyuncusu
186
Spor
slip
f.
(rakip darbesinden kaçmak için) hızlıca yana kaymak
187
Spor
slip
f.
(rakip darbesinden kaçmak için) yana doğru hamle yapmak
188
Spor
slip
f.
(iniş yapan paraşütü) kaydırmak
Art
189
Sanat
slip
i.
boya akıcılığı
190
Sanat
slip
i.
sır akıcılığı
Music
191
Müzik
slip
i.
iki ayağın birbirini takip ederek kaydırıldığı bir dans adımı
Bookbindery
192
Ciltçilik
slip
i.
kitap ciltleme ipinin çıkıntılı ucu
Printery
193
Matbaa
slip
i.
düzeltme kağıdı
194
Matbaa
slip
i.
düzeltme ve uyarıların yer aldığı not kağıdı
195
Matbaa
slip
i.
(gazetede) köşe yazısı bölümü
196
Matbaa
slip
i.
prova baskı
197
Matbaa
slip
i.
ilk düzeltme nüshası
Archaic
198
Eski Kullanım
slip
f.
ihmal etmek
199
Eski Kullanım
slip
f.
küçümsemek
200
Eski Kullanım
slip
f.
önemsememek
201
Eski Kullanım
slip
f.
tepeden bakmak
"slip"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
slip
briefs
i.
"slip"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
reverse slip fault
i.
ters atımlı fay
2
Genel
sales slip
i.
fiş
3
Genel
slip of the tongue
i.
dil sürçmesi
4
Genel
brick slip
i.
tuğla
5
Genel
slip of the tongue
i.
sürçü lisan
6
Genel
slip road
i.
otoyola katılan veya otoyoldan ayrılan yol
7
Genel
pillow slip
i.
yastık kılıfı
8
Genel
slip road
i.
tali yol
9
Genel
slip of the tongue
i.
gaf
10
Genel
freudian slip
i.
dil sürçmesi ile bilinçaltındaki fikirleri açıklama
11
Genel
sales slip
i.
kasa fişi
12
Genel
side slip
i.
savrulma
13
Genel
slip cover
i.
mobilya örtüsü
14
Genel
slip cover
i.
mobilya kumaşı
15
Genel
packing slip
i.
sevk irsaliyesi
16
Genel
credit card slip
i.
kredi kartı slipi
17
Genel
card slip
i.
kart slipi
18
Genel
half-slip
i.
kısa külot
19
Genel
slip of the tongue
i.
sürç-ü lisan
20
Genel
slip-up
i.
sürçme
21
Genel
slip-up
i.
aksilik
22
Genel
slip-on
i.
geçme
23
Genel
freudian slip
i.
konuşanın istemeyerek bilinçaltındaki düşüncelerini açıklaması
24
Genel
slip of the pen
i.
yazma hatası
25
Genel
half-slip
i.
jüpon
26
Genel
half-slip
i.
iç eteklik
27
Genel
pillow-slip
i.
yastık kılıfı
28
Genel
freudian slip of tongue
i.
freudyen dil sürçmesi
29
Genel
a freudian slip
i.
dil sürçmesi
30
Genel
slip of the hand
i.
elin kayması
31
Genel
non-slip mat
i.
kaymaz altlık
32
Genel
non-slip mat
i.
kaymaz paspas
33
Genel
slip slaps
i.
parmak arası terlik
34
Genel
service slip
i.
servis fişi
35
Genel
slip-up
i.
hata
36
Genel
slip-up
i.
falso
37
Genel
slip-up
i.
yanlış
38
Genel
non slip knot
i.
balıkçı bağı
39
Genel
non slip knot
i.
gemici bağı
40
Genel
tardy slip
i.
geç kağıdı
41
Genel
betting slip
i.
bahis kuponu
42
Genel
tent slip
i.
çadırın germe halatının gerginliğini ayarlamakta kullanılan cihaz
43
Genel
slip [dialect] [uk]
i.
bebek önlüğü
44
Genel
slip [dialect] [uk]
i.
çocuk önlüğü
45
Genel
slip noose
i.
ilmik
46
Genel
slip noose
i.
ilmek
47
Genel
slip rail [australia/new zealand]
i.
(gerektiğinde yerinden çıkarılabilen) çit rayı
48
Genel
slip up
i.
hata
49
Genel
slip up
i.
gaf
50
Genel
slip up
i.
falso
51
Genel
slip-on
i.
kolayca giyilip çıkarılan kıyafet
52
Genel
slip-on
i.
şipşak kıyafet
53
Genel
slip-on
i.
bağcıksız ayakkabı
54
Genel
slip-on
i.
bantsız eldiven
55
Genel
slip-on
i.
toparlayıcı kıyafet
56
Genel
slip-on
i.
kazak
57
Genel
slip-on
i.
süveter
58
Genel
slip-slop [south africa]
i.
kauçuk tabanlı parmak arası sandalet
59
Genel
slip tap
i.
(boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı
60
Genel
let slip
f.
ağzından kaçırmak
61
Genel
let (something) slip out
f.
ağzından kaçırmak
62
Genel
slip up
f.
sürçmek
63
Genel
slip one's shoulder
f.
omzu çıkmak
64
Genel
slip out
f.
dikkati çekmeden sessizce gitmek
65
Genel
slip away
f.
sıvışıp gitmek
66
Genel
slip up
f.
yanlış yapmak
67
Genel
slip by
f.
akıp gitmek
68
Genel
let slip
f.
kaçırmak
69
Genel
slip back
f.
geriye doğru kaymak
70
Genel
slip on
f.
giymek (giysiyi)
71
Genel
slip into
f.
kaçmak
72
Genel
slip off
f.
tüymek
73
Genel
slip in
f.
sürmek
74
Genel
let slip
f.
ağzından laf kaçırmak
75
Genel
slip by
f.
geçip gitmek
76
Genel
slip by
f.
zaman akıp gitmek
77
Genel
slip in
f.
bahsetmek
78
Genel
slip away
f.
sıvışmak
79
Genel
give somebody the slip
f.
ekmek
80
Genel
slip somebody something
f.
gizlice vermek
81
Genel
slip on
f.
geçirmek
82
Genel
slip out of
f.
sıvışmak
83
Genel
slip by
f.
akıp gitmek (zaman)
84
Genel
slip up
f.
hata yapmak
85
Genel
slip in
f.
dikkati çekmeden sessizce girmek
86
Genel
slip away
f.
savuşmak
87
Genel
slip into
f.
tutuşturmak
88
Genel
slip through one's fingers
f.
elinden kaçırmak
89
Genel
slip away
f.
dikkati çekmeden sessizce gitmek
90
Genel
slip up
f.
yanılmak
91
Genel
slip out of
f.
belli etmeden çıkmak
92
Genel
slip off
f.
çıkarmak (giysiyi)
93
Genel
slip into
f.
girmek
94
Genel
slip off
f.
çıkarmak
95
Genel
slip off
f.
kaçmak
96
Genel
slip away
f.
süzülmek
97
Genel
slip into
f.
sıkıştırmak
98
Genel
let something slip
f.
ağzından kaçırmak
99
Genel
slip away
f.
tüymek
100
Genel
slip into
f.
sokuvermek
101
Genel
slip in
f.
karışmak
102
Genel
slip into
f.
giymek (giysiyi)
103
Genel
let slip
f.
elinden kaçırmak (fırsat vb)
104
Genel
give a slip
f.
atlatmak
105
Genel
slip on
f.
giymek
106
Genel
give somebody the slip
f.
atlatmak
107
Genel
slip down from one's hands
f.
elinden kaymak
108
Genel
(a certain thing) slip one's mind
f.
aklından çıkmak
109
Genel
(a certain thing) slip one's mind
f.
akıldan çıkmak
110
Genel
(one's foot) slip
f.
ayağı kaymak
111
Genel
slip across the border
f.
yurt dışına çıkış yapmak
112
Genel
slip over the border
f.
yurt dışına çıkış yapmak
113
Genel
let a chance slip (by)
f.
fırsat tepmek
114
Genel
let slip
f.
salıvermek
115
Genel
slip into a mood of pessimism
f.
karamsarlığa düşmek
116
Genel
slip into a mood of pessimism
f.
karamsarlığa kapılmak
117
Genel
slip one's mind
f.
aklından uçup gitmek
118
Genel
slip past the notice of
f.
dikkatinden kaçmak
119
Genel
slip one's mind
f.
aklından gitmek
120
Genel
slip one's mind
f.
hatırlayamamak
121
Genel
slip one's mind
f.
unutmak
122
Genel
slip and fall
f.
kayıp düşmek
123
Genel
slip and break one’s neck
f.
kayıp boynunu kırmak
124
Genel
slip into a coma
f.
komaya girmek
125
Genel
slip out of one's pocket
f.
cebinden kayıp düşmek
126
Genel
pink-slip
f.
işten çıkardığını bildirmek
127
Genel
pink-slip
f.
işten kovmak
128
Genel
slip [obsolete]
f.
(belirli bir süreyi) geçirmek
129
Genel
slip-sheet
f.
(basılı kağıtlar arasına) küçük not kağıtları eklemek
130
Genel
slip-sheet
f.
(kitapları) kaplamak
131
Genel
slip-sheet
f.
(kitapları) kaplama kağıdı ile korumak
132
Genel
slip up
f.
düşmek
133
Genel
slip up
f.
devrilmek
134
Genel
slip up
f.
yıkılmak
135
Genel
slip-slop
f.
terlik sesi çıkararak yürümek
136
Genel
slip-slop
f.
terliklerini şaklatmak
137
Genel
mere slip of a (child)
s.
parmak kadar
138
Genel
slip-on
s.
kolayca giyilen
139
Genel
slip-on
s.
giyilip çıkılan
140
Genel
slip-on
s.
düğmesiz
141
Genel
slip-on
s.
kemersiz
142
Genel
slip-on
s.
askısız
143
Genel
slip-on
s.
fermuarsız
144
Genel
slip-on
s.
giy-çık
145
Genel
slip-slop
s.
tutarsız
146
Genel
slip-slop
s.
bir öyle bir böyle
147
Genel
slip-slop
s.
karaktersiz
148
Genel
slip-slop
s.
iradesiz
149
Genel
slip-slop
s.
dayanıksız
150
Genel
slip-slop
s.
budala
151
Genel
slip-slop
s.
manasız
152
Genel
slip-slop
s.
anlamsız
Phrasals
153
Öbek Fiiller
slip off
f.
sıvışmak
154
Öbek Fiiller
slip on
f.
üzerine aceleyle bir şeyler geçirmek
155
Öbek Fiiller
slip on
f.
ne bulduysa giymek
156
Öbek Fiiller
slip off
f.
üstünden çıkarıvermek
157
Öbek Fiiller
slip around
f.
öylesine kaymak
158
Öbek Fiiller
slip around
f.
etrafından/çevresinden sıvışmak
159
Öbek Fiiller
slip around
f.
sıvışarak arka tarafa geçmek
160
Öbek Fiiller
slip around
f.
kayarak vakit geçirmek
161
Öbek Fiiller
slip around
f.
atlatmak
162
Öbek Fiiller
slip around
f.
arkaya dolanmak
163
Öbek Fiiller
slip around
f.
sıvışarak kaçmak
164
Öbek Fiiller
slip something down
f.
aşağıda sıyırmak
165
Öbek Fiiller
slip something through
f.
bir şeyin arasından içinden geçmek/geçirmek
166
Öbek Fiiller
slip past someone or something
f.
farkedilmeden/göze çarpmadan bir kimseyi/bir şeyi atlatmak/geçmek
167
Öbek Fiiller
slip down
f.
geri düşmek (sıralamada)
168
Öbek Fiiller
slip something back
f.
geriye doğru çekmek
169
Öbek Fiiller
slip around
f.
kaymak
170
Öbek Fiiller
slip over on
f.
kandırmak
171
Öbek Fiiller
slip up on
f.
sessizce/gizlice/sinsice yanaşmak
172
Öbek Fiiller
slip off
f.
sıvışmak
173
Öbek Fiiller
slip off (to some place)
f.
sıvışmak
174
Öbek Fiiller
slip from something
f.
(ayağı) bir yerden kaymak
175
Öbek Fiiller
slip up on
f.
(bir şeyi gözden kaçırarak/dalgınlıkla) hata/yanlış yapmak
176
Öbek Fiiller
slip something back
f.
(sessizce) yerine koymak/geri vermek
177
Öbek Fiiller
slip down
f.
aşağı kaymak
178
Öbek Fiiller
slip down
f.
kayarak düşmek
179
Öbek Fiiller
slip down
f.
sıyırmak
180
Öbek Fiiller
slip down
f.
aşağı sıyırmak
181
Öbek Fiiller
slip down
f.
aşağı kaydırmak
182
Öbek Fiiller
slip down
f.
gizlice kaydırmak/kaymak
183
Öbek Fiiller
slip down
f.
fark ettirmeden kaymak/kaydırmak
184
Öbek Fiiller
slip down
f.
sıvışmak
185
Öbek Fiiller
slip down
f.
sıvıştırmak
186
Öbek Fiiller
slip down
f.
bir şeyin içine sıkıştırmak/tıkıştırmak
187
Öbek Fiiller
slip down
f.
(sıralamada) geri düşmek
188
Öbek Fiiller
slip down
f.
değer kaybetmek
189
Öbek Fiiller
slip something down
f.
aşağı sıyırmak/kaydırmak
190
Öbek Fiiller
slip down
f.
aşağı kaymak/sıyrılmak/düşmek
191
Öbek Fiiller
slip out
f.
sıvışmak
192
Öbek Fiiller
slip out
f.
gizlice kaçmak
193
Öbek Fiiller
slip out
f.
sessizce çıkmak
194
Öbek Fiiller
slip out
f.
kimseye görünmeden ayrılmak
195
Öbek Fiiller
slip out
f.
belli etmeden terk etmek
196
Öbek Fiiller
slip out
f.
bir giysiyi sessizce çıkarmak
197
Öbek Fiiller
slip out
f.
bir giysiyi hızlıca çıkarmak
198
Öbek Fiiller
slip out
f.
ağzından kaçmak
199
Öbek Fiiller
slip out
f.
ağzından çıkmak
200
Öbek Fiiller
slip out
f.
gizlice çıkarmak
201
Öbek Fiiller
slip out
f.
sessizce çıkarmak
202
Öbek Fiiller
slip out
f.
belli etmeden almak
203
Öbek Fiiller
slip out
f.
kimseye görünmeden almak
204
Öbek Fiiller
slip out (of something)
f.
(pim, çivi) sessizce yerinden çıkmak
205
Öbek Fiiller
slip out (of something)
f.
(balık, kuş) ellerinden kayıp kaçmak
206
Öbek Fiiller
slip out (of something)
f.
(hırsız) gizlice çıkmak
207
Öbek Fiiller
slip out of
f.
bir giysiyi sessizce çıkarmak
208
Öbek Fiiller
slip out of
f.
bir giysiyi hızlıca çıkarmak
209
Öbek Fiiller
slip in
f.
içine sokmak
210
Öbek Fiiller
slip in
f.
içine itmek
211
Öbek Fiiller
slip in
f.
girmek
212
Öbek Fiiller
slip in
f.
sıvışmak
213
Öbek Fiiller
slip in
f.
çaktırmadan girmek
214
Öbek Fiiller
slip in
f.
içeri sızmak
215
Öbek Fiiller
slip in
f.
girivermek
216
Öbek Fiiller
slip something in (to) something
f.
bir şeyi bir şeyin içine kaydırmak
217
Öbek Fiiller
slip something in (to) something
f.
bir şeyi bir şeyin içine sürmek
218
Öbek Fiiller
slip something in (to) something
f.
bir şeyi bir şeyin içine kaydırıp sokmak
219
Öbek Fiiller
slip something in
f.
bir şeyi bir şeyin içine kaydırmak
220
Öbek Fiiller
slip something in
f.
bir şeyi bir şeyin içine sürmek
221
Öbek Fiiller
slip something in
f.
bir şeyi bir şeyin içine kaydırıp sokmak
222
Öbek Fiiller
slip on
f.
basıp ayağı kaymak
223
Öbek Fiiller
slip on something
f.
bir şeye basıp ayağı kaymak
224
Öbek Fiiller
slip over
f.
kayıp üzerine kapanmak
225
Öbek Fiiller
slip over
f.
kayıp önünü kapatmak
226
Öbek Fiiller
slip over
f.
üzerinden aşmak
227
Öbek Fiiller
slip over
f.
üzerinden atlamak
228
Öbek Fiiller
slip over
f.
üzerinden diğer tarafa geçmek
229
Öbek Fiiller
slip over
f.
çaktırmadan kenarından kaydırmak
230
Öbek Fiiller
slip over
f.
hızlıca bir şeyin üzerinden kaydırmak
231
Öbek Fiiller
slip over
f.
üzerine bir şey geçirmek/geçirivermek
232
Öbek Fiiller
slip over
f.
sızmak
233
Öbek Fiiller
slip over
f.
sıvışmak
234
Öbek Fiiller
slip over
f.
çabucak/sinsice gelmek
235
Öbek Fiiller
slip something over someone or something
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine örtmek
236
Öbek Fiiller
slip up something
f.
bir şeye tırmanmak
237
Öbek Fiiller
slip up something
f.
bir şeyi çıkmak
238
Öbek Fiiller
slip up something
f.
bir şeyden yukarı çıkmak
239
Öbek Fiiller
slip out
f.
(kıyafeti, ayakkabıyı) üstünden çıkarıvermek
240
Öbek Fiiller
slip out
f.
(kıyafetin, ayakkabının) içinden çıkıvermek
241
Öbek Fiiller
slip out
f.
(kıyafetin, ayakkabının) içinden sıyrılıvermek
242
Öbek Fiiller
slip out
f.
sessizce aşırmak/ortadan yok etmek
243
Öbek Fiiller
slip out
f.
çaktırmadan almak/ortadan yok etmek
244
Öbek Fiiller
slip out
f.
gizlice almak/ortadan yok etmek
245
Öbek Fiiller
slip (something) to (one)
f.
(birine) el altından (bir şey) uzatmak/ulaştırmak
246
Öbek Fiiller
slip (something) to (one)
f.
(birine) gizlice (bir şey) vermek
247
Öbek Fiiller
slip (something) to (one)
f.
(birine) fark ettirmeden/çaktırmadan (bir şey) vermek
248
Öbek Fiiller
slip across
f.
çaktırmadan geçmek/sıvışmak
249
Öbek Fiiller
slip across
f.
gizlice geçmek
250
Öbek Fiiller
slip across
f.
çaktırmadan/gizlice geçirmek
251
Öbek Fiiller
slip across
f.
el altından geçirmek
252
Öbek Fiiller
slip from
f.
-den kaymak
253
Öbek Fiiller
slip from
f.
-den kayıp düşmek
254
Öbek Fiiller
slip from (something)
f.
(bir şeyden) kaymak
255
Öbek Fiiller
slip from (something)
f.
(bir şeyden) kayıp düşmek
256
Öbek Fiiller
slip into (something or some place)
f.
(bir şeye/bir yere) sokuvermek
257
Öbek Fiiller
slip into (something or some place)
f.
(bir şeyin/bir yerin) içine koymak/yerleştirmek
258
Öbek Fiiller
slip into (something or some place)
f.
(bir yere) sıvışmak
259
Öbek Fiiller
slip into (something or some place)
f.
(bir yerden) içeri süzülmek
260
Öbek Fiiller
slip into (something or some place)
f.
hızlıca (bir yere) girmek
261
Öbek Fiiller
slip into (something or some place)
f.
çaktırmadan (bir yere) girivermek
262
Öbek Fiiller
slip into (something)
f.
(bir şey) giyivermek
263
Öbek Fiiller
slip into (something)
f.
(şuursuz) bir duruma girmek
264
Öbek Fiiller
slip into (something)
f.
(bilincini kaybettiği) bir duruma girmek
265
Öbek Fiiller
slip something over [dated]
f.
kandırmak
266
Öbek Fiiller
slip something over [dated]
f.
istismar etmek
267
Öbek Fiiller
slip something over [dated]
f.
çıkar sağlamak
268
Öbek Fiiller
slip something over [dated]
f.
dolandırmak
269
Öbek Fiiller
slip something over [dated]
f.
oyuna getirmek
270
Öbek Fiiller
slip something over [dated]
f.
üçkağıda getirmek
271
Öbek Fiiller
slip something over [dated]
f.
yutturmak
272
Öbek Fiiller
slip something over [dated]
f.
kazık atmak
273
Öbek Fiiller
slip something over on
f.
oyuna getirmek
274
Öbek Fiiller
slip something over on
f.
aklını çelmek
275
Öbek Fiiller
slip something over on
f.
kandırmak
276
Öbek Fiiller
slip something over on (one)
f.
(birini) oyuna getirmek
277
Öbek Fiiller
slip something over on (one)
f.
(birinin) aklını çelmek
278
Öbek Fiiller
slip something over on (one)
f.
(birini) kandırmak
279
Öbek Fiiller
slip through
f.
-den sıvışmak
280
Öbek Fiiller
slip through
f.
-i atlatmak
281
Öbek Fiiller
slip through
f.
-den gizlice/çaktırmadan/fark edilmeden geçmek
282
Öbek Fiiller
slip through
f.
gizlice/çaktırmadan/fark edilmeden geçirmek/itmek
283
Öbek Fiiller
slip through
f.
hızlıca atmak/geçirmek
284
Öbek Fiiller
slip up on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sinsice yaklaşmak
285
Öbek Fiiller
slip up on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çaktırmadan/fark ettirmeden yaklaşmak
286
Öbek Fiiller
slip up on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) gizlice yaklaşmak
287
Öbek Fiiller
slip up on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) sinsice yanına sokulmak
288
Öbek Fiiller
slip up on (someone)
f.
(biri) farkına varmadan oluvermek
289
Öbek Fiiller
slip up on (something)
f.
(bir şeyde) yanlışlık yapmak
290
Öbek Fiiller
slip up on (something)
f.
(bir şeyde) kaydırma yapmak
291
Öbek Fiiller
slip up on (something)
f.
(bir şeyde) hata yapmak
292
Öbek Fiiller
slip back
f.
eski huylara dönmek
293
Öbek Fiiller
slip back
f.
eskisi gibi davranmak
294
Öbek Fiiller
slip back
f.
bırakılan şeye tekrar dönmek
Proverb
295
Atasözü
there's many a slip 'twixt the cup and the lip
dereyi görmeden paçayı sıvama
296
Atasözü
every slip is not a fall
her kaydığında düşmezsin
297
Atasözü
every slip is not a fall
en ufak aksaklıkta pes etme
298
Atasözü
every slip is not a fall
ufak aksaklıklar cesaretini kırmasın
299
Atasözü
every slip is not a fall
biraz tökezledim diye düştüm sanma
300
Atasözü
every slip is not a fall
en ufak tökezlemede pes etme
301
Atasözü
there is many a slip twixt cup and lip
dereyi görmeden paçayı sıvama
302
Atasözü
there is many a slip twixt cup and lip
görmeden emin olma
303
Atasözü
there's many a slip
dereyi görmeden paçayı sıvama
304
Atasözü
there's many a slip twixt cup and lip
dereyi görmeden paçayı sıvama
Colloquial
305
Konuşma Dili
nipple slip
i.
meme ucunun kazara görünmesi
306
Konuşma Dili
nip slip
i.
meme ucu frikiği
307
Konuşma Dili
nipple slip
i.
meme ucu frikiği
308
Konuşma Dili
nip slip
i.
meme ucunun kazara görünmesi
309
Konuşma Dili
let it slip
f.
ağzından kaçırmak
310
Konuşma Dili
slip and fall
f.
kayıp düşmek
311
Konuşma Dili
slip on a banana peel [uk]
f.
gülünç bir duruma düşmek
312
Konuşma Dili
slip on a banana peel [uk]
f.
aptal durumuna düşmek
313
Konuşma Dili
slip on a banana peel [uk]
f.
aptalca bir hata yapmak
314
Konuşma Dili
slip on a banana peel [uk]
f.
utanç verici bir hata yapmak
315
Konuşma Dili
slip on a banana skin
f.
gülünç bir duruma düşmek
316
Konuşma Dili
slip on a banana skin
f.
aptal durumuna düşmek
317
Konuşma Dili
slip on a banana skin
f.
aptalca bir hata yapmak
318
Konuşma Dili
slip on a banana skin
f.
utanç verici bir hata yapmak
319
Konuşma Dili
slip one over
f.
kandırmak
320
Konuşma Dili
slip one over
f.
dolandırmak
321
Konuşma Dili
slip one over
f.
dümen çevirmek
322
Konuşma Dili
slip one over
f.
sahtekarlık yapmak
323
Konuşma Dili
slip one over
f.
dalavere çevirmek
324
Konuşma Dili
slip one over
f.
kafeslemek
325
Konuşma Dili
slip one over
f.
oyuna getirmek
326
Konuşma Dili
slip one over
f.
keklemek
327
Konuşma Dili
slip one over on (one)
f.
(birini) kandırmak
328
Konuşma Dili
slip one over on (one)
f.
(birini) dolandırmak
329
Konuşma Dili
slip one over on (one)
f.
(birine) dümen çevirmek
330
Konuşma Dili
slip one over on (one)
f.
(birine) sahtekarlık yapmak
331
Konuşma Dili
slip one over on (one)
f.
(birine) dalavere çevirmek
332
Konuşma Dili
slip one over on (one)
f.
(birini) kafeslemek
333
Konuşma Dili
slip one over on (one)
f.
(birini) oyuna getirmek
334
Konuşma Dili
slip one over on (one)
f.
(birini) keklemek
335
Konuşma Dili
slip one over on
f.
-i kandırmak
336
Konuşma Dili
slip one over on
f.
-i dolandırmak
337
Konuşma Dili
slip one over on
f.
-e dümen çevirmek
338
Konuşma Dili
slip one over on
f.
-e sahtekarlık yapmak
339
Konuşma Dili
slip one over on
f.
-e dalavere çevirmek
340
Konuşma Dili
slip one over on
f.
-i kafeslemek
341
Konuşma Dili
slip one over on
f.
-i oyuna getirmek
342
Konuşma Dili
slip one over on
f.
-i keklemek
343
Konuşma Dili
slip it to (one)
f.
(birine) el altından uzatmak/vermek
344
Konuşma Dili
slip it to (one)
f.
(birine) gizlice vermek
345
Konuşma Dili
slip past
f.
atlatmak
346
Konuşma Dili
slip past
f.
geçmek
347
Konuşma Dili
slip past
f.
çaktırmamak
348
Konuşma Dili
slip past
f.
yutturmak
349
Konuşma Dili
slip past
f.
sayı kazanmak
350
Konuşma Dili
slip past
f.
gol atmak
351
Konuşma Dili
slip me some skin!
expr.
çak bi beşlik
352
Konuşma Dili
slip me five!
expr.
çak bi beşlik
353
Konuşma Dili
slip me five!
expr.
çak!
354
Konuşma Dili
slip me some skin!
expr.
çak!
355
Konuşma Dili
slip me five!
expr.
çak bir beşlik
356
Konuşma Dili
slip me some skin!
expr.
çak bir beşlik
Idioms
357
Deyim
slip of the pen
i.
kalem hatası
358
Deyim
slip of the tongue
i.
sürçülisan
359
Deyim
a slip of a boy/girl
i.
ufak tefek zayıf genç erkek/kız
360
Deyim
slip of the pen
i.
yazı hatası
361
Deyim
slip of the lip
i.
dil sürçmesi
362
Deyim
slip of the lip
i.
gaf
363
Deyim
slip of the lip
i.
sürçü lisan
364
Deyim
slip of the lip
i.
sürç-ü lisan
365
Deyim
slip of the lip
i.
sürçülisan
366
Deyim
a slip of a boy [old-fashioned]
i.
ufak tefek genç kız
367
Deyim
a slip of a boy [old-fashioned]
i.
çıtı pıtı genç kız
368
Deyim
a slip of a girl [old-fashioned]
i.
ufak tefek genç erkek
369
Deyim
a slip of a girl [old-fashioned]
i.
çıtı pıtı genç erkek
370
Deyim
a slip of the pen
i.
yazım hatası
371
Deyim
a slip of the pen
i.
yazma hatası
372
Deyim
a slip of the pen
i.
kalem hatası
373
Deyim
a slip of the pen
i.
yazı hatası
374
Deyim
a slip of the pen
i.
hatalı yazım
375
Deyim
a slip of the pen
i.
yanlış yazım
376
Deyim
a slip of the pen
i.
hatalı söylem/yazım
377
Deyim
a slip of the tongue
i.
dil sürçmesi
378
Deyim
a slip of the tongue
i.
gaf
379
Deyim
a slip of the tongue
i.
sürçü lisan
380
Deyim
a slip of the tongue
i.
sürç-ü lisan
381
Deyim
a slip of the tongue
i.
sürçülisan
382
Deyim
a slip of the tongue
i.
hatalı söylem/yazım
383
Deyim
give one the slip
f.
birini atlatmak
384
Deyim
slip the collar
f.
serbest kalmak
385
Deyim
give one the slip
f.
birini ekmek
386
Deyim
slip the collar
f.
kendini zorluklardan çekip çıkarmak
387
Deyim
slip beneath the radar
f.
gözden/dikkatten kaçmak
388
Deyim
slip beneath the radar
f.
farkına varılamamak
389
Deyim
slip beneath the radar
f.
fark edilememek
390
Deyim
slip beneath one's radar
f.
gözünden/dikkatinden kaçmak
391
Deyim
slip beneath one's radar
f.
farkına varamamak
392
Deyim
slip beneath one's radar
f.
fark edememek
393
Deyim
slip a cog
f.
kafayı sıyırmak
394
Deyim
slip a cog
f.
contaları oynamak
395
Deyim
slip a cog
f.
tahtaları eksik olmak
396
Deyim
slip a cog
f.
kafası karışmak
397
Deyim
slip a cog
f.
kafayı yemek
398
Deyim
slip into something more comfortable
f.
üstüne rahat bir şeyler almak
399
Deyim
slip into something more comfortable
f.
üstüne rahat bir şeyler alıp gelmek
400
Deyim
slip into something more comfortable
f.
üstüne hafif bir şeyler almak
401
Deyim
slip into something more comfortable
f.
üstüne rahat bir şeyler giymek
402
Deyim
let slip by
f.
(yanından) geçmesine izin vermek
403
Deyim
let slip by
f.
fark etmeden geçirmek
404
Deyim
let slip by
f.
(topu) kaçırmak/yakalayamamak
405
Deyim
let slip by
f.
(hatayı) kaçırmak
406
Deyim
let slip by
f.
gözünden kaçırmak
407
Deyim
let slip by
f.
(önemli bir tarihi, planı) kaçırmak/unutmak
408
Deyim
let slip by
f.
(başka bir şeye) dikkatini verememek
409
Deyim
let slip by
f.
(zamanı) anlayamadan geçirmek
410
Deyim
let slip by
f.
(zamanın) akıp gittiğini fark etmemek
411
Deyim
let slip by
f.
(zamanı) boş geçirmek
412
Deyim
let slip by
f.
fırsattan/şanstan yararlanamamak
413
Deyim
let something slip by
f.
(yanından) geçmesine izin vermek
414
Deyim
let something slip by
f.
fark etmeden geçirmek
415
Deyim
let something slip by
f.
(topu) kaçırmak/yakalayamamak
416
Deyim
let something slip by
f.
(önemli bir tarihi, planı) kaçırmak/unutmak
417
Deyim
let something slip by
f.
(zamanı) anlayamadan geçirmek
418
Deyim
let something slip by
f.
(zamanın) akıp gittiğini fark etmemek
419
Deyim
let something slip by
f.
(zamanı) boş geçirmek
420
Deyim
slip one's mind
f.
aklından çıkmak
421
Deyim
slip someone's mind
f.
aklından çıkmak
422
Deyim
fall/drop/go/slip through the cracks
f.
arada kaynamak
423
Deyim
slip into background
f.
arka plana düşmek
424
Deyim
slip someone a mickey finn
f.
birisinin içkisine gizlice ilaç koymak
425
Deyim
let something slip
f.
bir şeyi ağzından kaçırmak
426
Deyim
slip someone a mickey
f.
birisinin içkisine gizlice ilaç koymak
427
Deyim
slip somebody a micky
f.
birisinin içkisine gizlice ilaç koymak
428
Deyim
let something slip out
f.
bir şeyi ağzından kaçırmak
429
Deyim
let something slip by
f.
boşa vakit harcamak
430
Deyim
slip one's attention
f.
dikkatinden çıkmak
431
Deyim
slip up
f.
ceviz kırmak
432
Deyim
slip through the net
f.
cezadan yırtmak
433
Deyim
slip through the net
f.
ceza almadan kurtulmak
434
Deyim
let the chance slip by
f.
fırsatı elinden kaçırmak
435
Deyim
let somebody slip through one's fingers
f.
elinden kaçıp gitmesine izin vermek
436
Deyim
slip through someone's fingers
f.
ellerinin ucundan kaçırmak
437
Deyim
slip one's notice
f.
gözünden kaçmak
438
Deyim
let the chance slip by
f.
fırsatı kaybetmek
439
Deyim
let the chance slip by
f.
fırsatı yitirmek
440
Deyim
slip through someone's fingers
f.
elinden kaçırmak
441
Deyim
slip through one's fingers
f.
elinden kaçmak
442
Deyim
slip through the net
f.
elinden kaçırmak
443
Deyim
slip one's memory
f.
hatırından çıkmak
444
Deyim
let something slip through one's fingers
f.
ellerinden kayıp gitmek
445
Deyim
slip one's notice/attention
f.
gözünden kaçmak
446
Deyim
slip into background
f.
geri plana düşmek
447
Deyim
let something slip through one's fingers
f.
elinden kaçıp gitmesine izin vermek
448
Deyim
slip through the cracks
f.
gözden kaçmak
449
Deyim
slip through the cracks
f.
ihmal edilmek
450
Deyim
slip between the cracks
f.
ihmal edilmek
451
Deyim
give a slip
f.
kaçarak birinin elinden kurtulmak
452
Deyim
slip through someone's fingers
f.
parmaklarından kayıp gitmek
453
Deyim
slip through the net
f.
paçayı yırtmak
454
Deyim
slip through someone's fingers
f.
parmaklarının arasından kaçırmak
455
Deyim
let something slip through one's fingers
f.
parmaklarının ucundan kaçırmak
456
Deyim
let something slip through one's fingers
f.
parmaklarının ucundan kayıp gitmek
457
Deyim
slip through someone's fingers
f.
parmaklarının ucundan kaçırmak
458
Deyim
slip through someone's fingers
f.
parmaklarının arasından kaçıp gitmek
459
Deyim
let something slip out
f.
sırrı ağzından kaçırmak
460
Deyim
slip through the cracks
f.
unutulup gitmek
461
Deyim
slip through the cracks
f.
unutulmaya yüz tutmak
462
Deyim
slip between the cracks
f.
unutulmaya yüz tutmak
463
Deyim
slip through the net
f.
yanına kar kalmak
464
Deyim
slip through someone's fingers
f.
yakalamışken kaçırmak
465
Deyim
let something slip by
f.
(fırsat/bir cisim) ellerinden kayıp gitmek
466
Deyim
slip between the cracks
f.
unutulup gitmek
467
Deyim
give (one) the pink slip
f.
(birini) işten kovmak
468
Deyim
give (one) the pink slip
f.
(birini) işten çıkarmak
469
Deyim
give (one) the pink slip
f.
(birini) işten atmak
470
Deyim
let slip away
f.
(belli bir zamanı) geçirmek
471
Deyim
let slip away
f.
(belli bir süreyi) boşa harcamak
472
Deyim
let slip away
f.
elinden alınmasına seyirci kalmak
473
Deyim
let slip away
f.
terk etmesine seyirci kalmak
474
Deyim
let slip away
f.
elinden kayıp gitmesini seyretmek
475
Deyim
let slip away
f.
bir fırsatı/şansı kaçırmak
476
Deyim
let slip away
f.
bir fırsatın/şansın elinden kaçmasına izin vermek
477
Deyim
slip on a banana skin
f.
gülünç bir duruma düşmek
478
Deyim
slip on a banana skin
f.
aptal durumuna düşmek
479
Deyim
slip on a banana skin
f.
aptalca bir hata yapmak
480
Deyim
slip on a banana skin
f.
utanç verici bir hata yapmak
481
Deyim
let slip by
f.
hızlıca yanından geçmesine izin vermek
482
Deyim
let slip by
f.
geçip/kayıp gitmesine izin vermek
483
Deyim
let slip by
f.
gözden kaçmasına izin vermek
484
Deyim
let slip by
f.
gözden kaçırmak
485
Deyim
let slip by
f.
fark etmemek
486
Deyim
let slip by
f.
dikkatinden kaçırmak
487
Deyim
let slip by
f.
(planladığı bir şeyi) unutmak/hatırlamamak
488
Deyim
let slip by
f.
(planladığı bir şeyi) kaçırmak
489
Deyim
let slip by
f.
(planladığı bir şeyi) dikkatinden kaçırmak
490
Deyim
let slip by
f.
(zamanın) akıp/geçip gitmesine izin vermek
491
Deyim
let slip by
f.
(zamanın) boşa geçirmek
492
Deyim
let slip by
f.
(zamanın) su gibi akıp gitmesine izin vermek
493
Deyim
let slip by
f.
(zamanın) uçup gitmesine izin vermek
494
Deyim
let slip by
f.
(zamanın) nasıl geçtiğini anlamamak
495
Deyim
let slip by
f.
(zamanı) kaçırmak
496
Deyim
let slip by
f.
(zamanı) boşa harcamak
497
Deyim
let slip by
f.
(bir fırsatı) kaçırmak
498
Deyim
let slip by
f.
(bir fırsattan) faydalanamamak
499
Deyim
let slip by
f.
(bir fırsatın) kaçmasına izin vermek
500
Deyim
let slip by
f.
(bir fırsatı) elinden kaçırmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of slip
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy