giymek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

giymek



"giymek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
giymek dress f.
giymek wear f.
giymek put on f.
General
giymek endue f.
giymek wear f.
giymek have on f.
giymek slip on f.
giymek have something on f.
giymek array f.
giymek puton f.
giymek put on f.
giymek don f.
giymek draw on f.
giymek indue f.
giymek get into f.
giymek get on f.
giymek pull on f.
giymek sport f.
giymek assume f.
giymek tog f.
giymek vest f.
giymek habilitate f.
giymek graith [dialect] [uk] f.
giymek don f.
giymek drest f.
giymek slip f.
Phrasals
giymek wear on f.
giymek put on f.

"giymek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 183 sonuç

Türkçe İngilizce
General
giymek (defilede belirli bir giysiyi) model f.
hüküm giymek be found guilty of f.
cüppe giymek vest f.
bayramlıklarını giymek dress up f.
üstünü giymek dress oneself f.
giymek (giysiyi) slip into f.
ayakkabı giymek put on one's shoes f.
üstünü giymek put on one's clothes f.
taç giymek crown f.
taç giymek be crowned f.
hüküm giymek be sentenced f.
hüküm giymek be condemned f.
allar giymek wear red f.
ayağını giymek put on one's shoes f.
hüküm giymek receive a sentence f.
bir şeyi giymek put something on f.
elbise giymek costume f.
çabucak ve gelişigüzel giymek toss on f.
üstünü giymek get dressed f.
giymek (giysiyi) slip on f.
çabucak giymek pop f.
gece elbisesi giymek dress f.
çorap giymek put on socks f.
galoş giymek wear overshoes f.
en güzel kıyafetlerini giymek wear one's best clothes f.
kot giymek wear jeans f.
eldiven giymek pull on glove f.
çorap giymek pull on stocking f.
çorap giymek pull on sock f.
pantolon giymek pull on trousers f.
pantolon giymek pull up trousers f.
paltosunu giymek shrug into one's coat f.
palto giymek shrug on a coat f.
palto giymek shrug into coat f.
paltosunu giymek pull on one's coat f.
palto giymek throw on a coat f.
paltosunu giymek shrug on one's coat f.
paltosunu giymek throw on one's coat f.
palto giymek pull on a coat f.
karşı cinsin giydiği elbiseleri giymek cross-dress f.
(giysi) giymek get into f.
hüküm giymek condemn f.
takım giymek wear a suit f.
üzerine rahat bir şeyler giymek put on something more comfortable f.
gelinlik giymek wear a wedding dress f.
gelinlik giymek marry f.
gelinlik giymek wear a wedding gown f.
pantolon giymek wear a pair of trousers f.
takım elbise giymek put on a suit f.
dekolte giymek wear low-cut f.
dekolte giymek wear revealing clothes f.
mini etek giymek wear mini skirt f.
okul kıyafetlerini giymek put on school uniform f.
üzerine rahat bir şeyler giymek change into comfortable clothes f.
üzerine rahat bir şeyler giymek put on something comfortable f.
beyaz giymek wear white f.
formayı giymek put the jersey on f.
ters giymek wear inside out f.
kazağın önünü arkasına giymek wear a sweater back-to-front f.
kazağın önünü arkasına giymek get the jumper/sweater on back to front f.
kürk giymek wear fur f.
kalın elbiseler giymek wear thick clothes f.
kalın elbiseler giymek wear warm clothes f.
kostüm giymek wear a costume f.
bir şeyi ters giymek wear back to front f.
ceket giymek put on a jacket f.
gösterişli giysi giymek caparison f.
dekolte kıyafet giymek wear revealing clothes f.
fazla rahat giysiler giymek underdress f.
papaz cüppesi giymek vest f.
papaz elbisesi giymek vest f.
kask giymek helmet f.
yanlış şekilde giymek miswear [obsolete] f.
kötü şekilde giymek miswear [obsolete] f.
papaz elbisesi giymek revest [obsolete] f.
papaz cüppesi giymek revest [obsolete] f.
temiz giysiler giymek revest [obsolete] f.
farklı giysiler giymek revest [obsolete] f.
tozluk giymek gaiter f.
galoş giymek galosh f.
elbise giymek gown f.
en güzel kıyafetlerini giymek gussy (up) f.
bornoz giymek robe f.
cübbe giymek robe f.
yumuşak ses çıkaran kıyafet giymek rustle f.
ses çıkarmayan kıyafet giymek rustle f.
takunya giymek clog f.
korse giymek corset f.
güzey giysiler giymek dike (up) [dialect] f.
güzey giysiler giymek dike (out) [dialect] f.
önlük giymek pinafore f.
terlik giymek sandal f.
çarık giymek sandal f.
taç giymek coroun f.
(belirli bir renkten ürünü) bağlılığını göstermek için giymek show f.
üstündekini beceriksizce çıkarmak/giymek shuffle f.
terlik giymek slipper f.
(kıyafet) giymek slive f.
(diğerini çıkarıp) giymek change f.
çalışırken giymek için uygun work s.
çalışırken giymek için tasarlanmış work s.
Phrasals
ne bulduysa giymek slip on f.
bir şeyin fermuarını çekip giymek zip something on f.
(hızlıca) bir şeyler giymek throw oneself into f.
üzerine bir şey almak/giymek get something on someone f.
(bir şeyin) fermuarını çekip giymek zip on f.
sürekli giymek zorunda kalmak keep on f.
üstüne (başka bir şey) giymek change into f.
(başka bir kıyafet) giymek change into f.
üstüne (başka bir şey) giymek change into (something) f.
(başka bir kıyafet) giymek change into (something) f.
aceleyle giymek clap on f.
'-den hüküm giymek convict of f.
(bir şeyden) hüküm giymek convict of (something) f.
spor kıyafetlerini giymek dress out f.
(bir şeyi) giymek get on (something) f.
(bir şeyi) üstüne giymek get on (something) f.
(biri/bir şey) kıyafeti giymek masquerade as (someone or something) f.
kılıksız (bir şey) giymek grub around in (something)
paspal (bir şey) giymek grub around in (something)
salaş (bir şey) giymek grub around in (something)
pis/pasaklı (bir şey) giymek grub around in (something)
Colloquial
beyaz önlük giymek put on a white coat f.
tişört giymek wear a t-shirt f.
yıkanıp yeni giysi giymek clean oneself up f.
üzerine daha kalın şeyler giymek wear something warmer f.
karşı cinsin kıyafetlerini giymek drag f.
en güzel kıyafetlerini giymek get gussied up f.
en şık kıyafetlerini giymek get gussied up f.
bayramlıklarını giymek get gussied up f.
en güzel kıyafetlerini giymek get all gussied up f.
en şık kıyafetlerini giymek get all gussied up f.
bayramlıklarını giymek get all gussied up f.
bel kısmı sarkan bir pantolon giymek sag f.
üstüne süveter/kazak/hırka giymek sweater up f.
üstüne giymek climb f.
sürekli giymek pack [us] f.
Idioms
bayramlıklarını giymek/çekmek get into (one's) sunday best f.
en iyi giysilerini giymek get into (one's) sunday best f.
iki dirhem bir çekirdek olmak/giymek get into (one's) sunday best f.
ikinci bir şapka daha giymek/taşımak double in brass f.
üstüne rahat bir şeyler giymek slip into something more comfortable f.
forma giymek suit oneself up f.
özel bir olay için en güzel kıyafetlerini giymek get dressed up f.
(elbise vb) giymek have on f.
sınırlı sayıda kıyafeti farklı kombinasyonlarla giymek/farklı şekillerde eşleştirmek mix and match f.
aynı kıyafetleri birbiriyle farklı kombinasyonlar/eşleştirmeler yaparak giymek mix and match f.
bayramlıklarını giymek be dressed to kill f.
çarpıcı kıyafetler giymek be dressed to kill f.
en güzel kıyafetlerini giymek be in (one's) sunday best f.
bayramlıklarını giymek be in (one's) sunday best f.
şık kıyafetlerini giymek be in (one's) sunday best f.
yaşına uygun olmayan, genç kızların giyebileceği kıyafetleri giymek be mutton dressed as lamb f.
yaşına uygun olmayan, genç kızların giyebileceği kıyafetleri giymek be mutton dressed (up) as lamb [uk] f.
(bir şeyini) giymek be togged out (in something) f.
(bir şeyini) giymek be togged up (in something) f.
-i giymek be togged out/up f.
(bir şeyini) giymek be togged up (in something) f.
cicilerini giymek dress to kill f.
bayramlıklarını giymek dress to kill f.
çarpıcı kıyafetler giymek dress to kill f.
(öğretmen, avukat) gömleğini giymek have your [teacher's/lawyer's etc.] hat on f.
pantolonunu giymek get your kecks on f.
üstünü giymek get your kecks on f.
Speaking
neden bunu giymek zorundayım? why do I have to wear this? expr.
üniforma giymek zorunda mıyım? do I have to wear a uniform? expr.
Law
hüküm giymek be sentenced f.
Technical
eldiven takmak/giymek wear gloves f.
Textile
araba kullanırken giymek için tasarlanmış kalça boyunda uzun ceket car coat i.
güderiye benzer elbise giymek chamois f.
(kıyafeti) çeke çeke giymek pull off f.
(kıyafeti) çekiştirerek giymek pull off f.
Social Sciences
karşı cinse ait kıyafetleri giymek transvest [obsolete] f.
Sport
forma giymek wear a uniform f.
Football
forma giymek play in f.
formasını giymek play for f.
Archaic
zırh giymek empanoply f.
pantolon giymek breech f.
çorap giymek hose f.
pantolon giymek hose f.
Slang
sarı don/çorap giymek wear yellow hose/stockings f.
takım elbise giymek suit up f.
deniz piyadesi olmanın üç şartı (üniforma giymek, seks yapmak ve dövme yaptırmak) blued, screwed, and tattooed s.