Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
dress
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"dress"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 86 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
dress
i.
giysi
2
Yaygın Kullanım
dress
i.
elbise
3
Yaygın Kullanım
dress
i.
kıyafet
4
Yaygın Kullanım
dress
f.
giymek
5
Yaygın Kullanım
dress
f.
giyinmek
6
Yaygın Kullanım
dress
f.
giydirmek
General
7
Genel
dress
i.
kılık
8
Genel
dress
i.
üst
9
Genel
dress
i.
elbise
10
Genel
dress
i.
kuşam
11
Genel
dress
i.
urba
12
Genel
dress
i.
kadın elbisesi
13
Genel
dress
i.
redingot
14
Genel
dress
i.
kıyafet
15
Genel
dress
i.
üst baş
16
Genel
dress
i.
giyim
17
Genel
dress
i.
rop
18
Genel
dress
i.
kılık kıyafet
19
Genel
dress
i.
entari
20
Genel
dress
i.
fistan
21
Genel
dress
i.
pansuman
22
Genel
dress
i.
bluz-etek takımı
23
Genel
dress
i.
ceket-etek takımı
24
Genel
dress
f.
yaraya pansuman yapmak
25
Genel
dress
f.
düzenlemek
26
Genel
dress
f.
toprağı gübrelemek
27
Genel
dress
f.
gece elbisesi giymek
28
Genel
dress
f.
süslemek
29
Genel
dress
f.
pansuman yapmak (yaraya)
30
Genel
dress
f.
taramak
31
Genel
dress
f.
yontmak (taş)
32
Genel
dress
f.
taş yontmak
33
Genel
dress
f.
temizlemek (tavuk/balık vb'ni)
34
Genel
dress
f.
gübrelemek
35
Genel
dress
f.
tabaklamak
36
Genel
dress
f.
resmi giyinmek
37
Genel
dress
f.
şekil vermek (saça)
38
Genel
dress
f.
giydirip kuşatmak
39
Genel
dress
f.
kuşanmak
40
Genel
dress
f.
işlemek
41
Genel
dress
f.
şekil vermek
42
Genel
dress
f.
pansuman yapmak
43
Genel
dress
f.
sepilemek (deriyi)
44
Genel
dress
f.
üstünü giyinmek
45
Genel
dress
f.
sarmak
46
Genel
dress
f.
yontmak
47
Genel
dress
f.
rendelemek
48
Genel
dress
f.
donatmak
49
Genel
dress
f.
(yemek) hazırlamak
50
Genel
dress
f.
hizaya gelmek
51
Genel
dress
f.
giydirmek (birini)
52
Genel
dress
f.
(hayvanı) tımar etmek
53
Genel
dress
f.
(hayvan) yetiştirmek
54
Genel
dress
f.
(besi hayvanını) kanını akıtıp temizleyerek satışa hazırlamak
55
Genel
dress
f.
(hayvanı) derisi yüzülüp iç organları çıkarıldıktan sonra tartmak
56
Genel
dress
f.
(at) uysallaştırıp eğitmek
57
Genel
dress
s.
elbiseye ait
58
Genel
dress
s.
elbise ile ilgili
59
Genel
dress
s.
elbisede kullanılan
60
Genel
dress
s.
törene uygun
61
Genel
dress
s.
resmi bir etkinliğe uygun
62
Genel
dress
s.
tören giysisi olarak giymeye uygun
63
Genel
dress
s.
resmi kıyafet olmaya uygun
64
Genel
dress
s.
resmi kıyafet gerektiren
65
Genel
dress
s.
resmi kıyafete izin veren
Trade/Economic
66
Ticaret/Ekonomi
dress
f.
(vitrinin) teşhir ürünlerini ilgi çekecek şekilde düzenlemek
Technical
67
Teknik
dress
i.
düzeltme ve parlatma (taş/ahşap)
68
Teknik
dress
i.
değirmen taşı yüzeyindeki oluklar
69
Teknik
dress
f.
(kürklü deriyi) işlemek
70
Teknik
dress
f.
(deriyi) tabaklamak
71
Teknik
dress
f.
(deri, kumaş, çömlek) pürüzsüz görünüm kazandırmak
72
Teknik
dress
f.
(kereste, taş, mücevher) düzeltip pürüzsüz hale getirmek
73
Teknik
dress
f.
(aleti) bileyerek şekillendirmek
74
Teknik
dress
f.
(yarış pistine) kazıyarak yüzey tesviyesi yapmak
Automotive
75
Otomotiv
dress
f.
rendelemek
76
Otomotiv
dress
f.
temizlemek
Printing
77
Baskı Teknikleri
dress
i.
gazetenin kurgusu ve baskısı
78
Baskı Teknikleri
dress
i.
süreli yayının kurgusu ve baskısı
Agriculture
79
Tarım
dress
f.
gübrelemek
Fishery
80
Balıkçılık
dress
f.
(olta iğnesini) hazırlamak
81
Balıkçılık
dress
f.
(olta iğnesine) yem takmak
82
Balıkçılık
dress
f.
(yapay yemle) oltayı hazırlamak
Military
83
Askeri
dress
f.
bir hizaya getirmek
Theatre
84
Tiyatro
dress
f.
(oyuncuları) sahneye göze hoş görünen bir denge yaratacak şekilde yerleştirmek
Ottoman Turkish
85
Osmanlıca
dress
f.
aharlamak
Ornithology
86
Kuşbilim
dress
i.
kuş tüylerinin belirli bir zamandaki görünümü
"dress"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 444 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
tight dress
i.
dar elbise
2
Yaygın Kullanım
in a dress
s.
elbiseli
3
Yaygın Kullanım
dress up
f.
giydirmek
General
4
Genel
dress suit
i.
frak
5
Genel
dress code
i.
kıyafet kodu
6
Genel
service dress
i.
üniforma
7
Genel
dress circle
i.
birinci balkon
8
Genel
evening dress
i.
frak
9
Genel
dress shield
i.
subra
10
Genel
dress pattern
i.
patron
11
Genel
full dress
i.
çok resmi toplantılarda giyilen elbise
12
Genel
fancy dress ball
i.
maskeli balo
13
Genel
full dress
i.
frak
14
Genel
dress pattern
i.
elbise kalıbı
15
Genel
clothing and dress
i.
giyim ve giysi
16
Genel
evening dress
i.
smokin
17
Genel
dress designer
i.
modacı
18
Genel
revealing dress
i.
açık elbise
19
Genel
fancy dress
i.
maskeli balo elbisesi
20
Genel
dress designer
i.
stilist
21
Genel
cocktail dress
i.
kokteyl kıyafeti
22
Genel
maternity dress
i.
hamile elbisesi
23
Genel
fancy dress ball
i.
kıyafet balosu
24
Genel
dress rehearsal
i.
kostümlü prova
25
Genel
bridal dress
i.
gelinlik
26
Genel
evening dress
i.
gece elbisesi
27
Genel
dress code
i.
kıyafet zorunluluğu
28
Genel
woman's dress
i.
fistan
29
Genel
dress uniform
i.
merasim üniforması
30
Genel
dress code
i.
bağlayıcı kıyafet tarzı
31
Genel
dress clothes
i.
gece elbisesi
32
Genel
dinner dress
i.
tuvalet
33
Genel
dress fabric
i.
elbiselik kumaş
34
Genel
battle dress
i.
üniforma
35
Genel
indoor dress
i.
ev elbisesi
36
Genel
mourning dress
i.
matem elbisesi
37
Genel
dress parade
i.
defile
38
Genel
official dress
i.
üniforma
39
Genel
dress code
i.
kıyafet yönetmeliği
40
Genel
morning dress
i.
jaketatay ve çizgili pantolon
41
Genel
dress accessories
i.
giysi aksesuarları
42
Genel
full dress
i.
resmi elbise
43
Genel
decollete dress
i.
dekolte
44
Genel
dress clothes
i.
tuvalet
45
Genel
summer dress
i.
yazlık
46
Genel
dress forms
i.
giysi formları
47
Genel
clothing and dress measurements
i.
giyim ve giysi ölçüleri
48
Genel
ceremonial dress
i.
tören elbisesi
49
Genel
local dress
i.
yöresel kıyafet
50
Genel
local dress
i.
geleneksel kıyafet
51
Genel
local dress
i.
yerel kıyafet
52
Genel
low-cut dress
i.
dekolte elbise
53
Genel
fancy-dress ball
i.
maskeli balo
54
Genel
head-dress
i.
başlık
55
Genel
dress-coat
i.
frak
56
Genel
fancy dress-ball
i.
maskeli balo
57
Genel
low-necked dress
i.
dekolte elbise
58
Genel
fancy-dress party
i.
kıyafet balosu
59
Genel
low-cut dress
i.
dekolte
60
Genel
two-piece dress
i.
döpiyes
61
Genel
evening dress
i.
tuvalet
62
Genel
morning dress
i.
frak
63
Genel
dress suit
i.
kuyruklu ceket
64
Genel
full dress
i.
kuyruklu ceket
65
Genel
casual dress
i.
günlük kıyafet
66
Genel
wedding dress
i.
gelinlik
67
Genel
official dress
i.
resmi kıyafet
68
Genel
official dress
i.
resmi elbise
69
Genel
formal dress
i.
resmi elbise
70
Genel
formal dress
i.
resmi kıyafet
71
Genel
jingle dress
i.
çıngırdayan elbise
72
Genel
jingle dress
i.
zilli dans kıyafeti
73
Genel
low-cut dress
i.
derin dekolteli elbise
74
Genel
backless dress
i.
sırtı açık elbise
75
Genel
modest dress
i.
tesettür
76
Genel
modest dress
i.
kapalı elbise
77
Genel
evening dress
i.
gece kıyafeti
78
Genel
night dress
i.
gece elbisesi
79
Genel
night dress
i.
gece kıyafeti
80
Genel
dress sense
i.
giyim anlayışı
81
Genel
sense of dress
i.
giyim anlayışı
82
Genel
birthday dress
i.
doğum günü kıyafeti
83
Genel
smart dress
i.
şık giysi
84
Genel
smart dress
i.
şık elbise
85
Genel
smart dress
i.
şık kıyafet
86
Genel
modest dress
i.
mütevazı elbise
87
Genel
sense of dress
i.
giyim zevki
88
Genel
dress sense
i.
giyim zevki
89
Genel
evening dress fashion
i.
abiye modası
90
Genel
dress shield
i.
koltukluk
91
Genel
dress shirt
i.
frak gömleği
92
Genel
full dress
i.
resmi giysi
93
Genel
formal dress
i.
resmi giysi
94
Genel
bespoke dress
i.
ısmarlama elbise
95
Genel
baby dress
i.
bebek giysisi
96
Genel
baby dress
i.
bebek elbisesi
97
Genel
dress shop
i.
kıyafet dükkanı
98
Genel
dress shop
i.
kıyafet mağazası
99
Genel
dress shop
i.
giyim mağazası
100
Genel
dress hanger
i.
elbise askısı
101
Genel
jumper dress
i.
bluz üzerine giyilen askısız elbise
102
Genel
pinafore dress
i.
bluz üzerine giyilen askısız elbise
103
Genel
dress-up game
i.
giysi oyunu
104
Genel
stage dress
i.
sahne kıyafeti
105
Genel
stage dress
i.
sahne elbisesi
106
Genel
fashionable dress
i.
modaya uygun elbise
107
Genel
fashionable dress
i.
modaya uygun kıyafet
108
Genel
dress rehearsal
i.
giysi provası
109
Genel
battle dress
i.
askeri üniforma
110
Genel
civilian dress
i.
sivil kıyafet
111
Genel
civilian dress
i.
sivil giysi
112
Genel
court dress
i.
saray kıyafeti
113
Genel
diving dress
i.
dalgıç elbisesi
114
Genel
sheath dress
i.
midi elbise
115
Genel
sheath dress
i.
dar elbise
116
Genel
sheath dress
i.
vücudu saran elbise
117
Genel
ball dress
i.
balo elbisesi
118
Genel
ball dress
i.
balo giysisi
119
Genel
dress hanger
i.
elbise askılığı
120
Genel
fancy dress party (british english)
i.
kıyafet balosu
121
Genel
shirt dress
i.
gömlek elbise
122
Genel
winter dress
i.
kışlık elbise
123
Genel
winter dress
i.
kışlık kıyafet
124
Genel
tie neck dress
i.
boyundan bağlı elbise
125
Genel
thin dress
i.
ince elbise
126
Genel
casual dress
i.
serbest kıyafet
127
Genel
formal dress
i.
resmi kıyafet/giysi
128
Genel
bling wedding dress
i.
taşlı gelinlik
129
Genel
dress with spots
i.
puantiyeli elbise
130
Genel
spotty dress
i.
puantiyeli elbise
131
Genel
spotted dress
i.
puantiyeli elbise
132
Genel
dress folding
i.
elbise katlama
133
Genel
folding dress
i.
elbise katlama
134
Genel
red dress
i.
kırmızı elbise
135
Genel
santa dress
i.
noel baba elbisesi
136
Genel
santa dress
i.
noel baba kıyafeti
137
Genel
father christmas dress
i.
noel baba elbisesi
138
Genel
father christmas dress
i.
noel baba kıyafeti
139
Genel
blue dress
i.
mavi elbise
140
Genel
spotted dress
i.
benekli elbise
141
Genel
low-cut back dress
i.
sırt dekolteli elbise
142
Genel
low-cut back dress
i.
sırt dekoltesi olan elbise
143
Genel
dress robes
i.
resmi cüppe
144
Genel
spotty dress
i.
benekli elbise
145
Genel
spotted dress
i.
benekli elbise
146
Genel
dress shorts
i.
bermuda şort
147
Genel
mode of dress
i.
giyiniş
148
Genel
cocktail dress
i.
gece elbisesi
149
Genel
cocktail dress
i.
kokteyl elbisesi
150
Genel
prom dress
i.
mezuniyet balosu elbisesi
151
Genel
highland dress
i.
kuzey iskoçya'daki klan üyeleri ve askerlerce giyilen tarihi bir kıyafet
152
Genel
highland dress
i.
kuzey iskoçya'daki klan üyeleri ve askerlerce giyilen tarihi kıyafetin resmi etkinliklerde giyilen modern versiyonu
153
Genel
gala dress
i.
gala elbisesi
154
Genel
fancy dress
i.
kostüm
155
Genel
fancy dress
i.
etkinlik kıyafeti
156
Genel
dress [obsolete]
i.
düzeltme
157
Genel
dress [obsolete]
i.
onarma
158
Genel
dress [obsolete]
i.
yanlışı giderme
159
Genel
dress blues
i.
resmi etkinliklerde giyilen üniforma
160
Genel
dress whites
i.
resmi etkinliklerde giyilen üniforma
161
Genel
dress coat
i.
frak
162
Genel
dress coat
i.
kuyruklu ceket
163
Genel
dress coat
i.
üniforma ceketi
164
Genel
dress rack
i.
giysilerin teşhir için asıldığı askı
165
Genel
dress-up
i.
iyi giyinmeyi gerektiren durum
166
Genel
fancy dress [uk]
i.
kimliği gizleyen giysi
167
Genel
fancy dress
i.
resmi kıyafet
168
Genel
fancy dress
i.
gece elbisesi
169
Genel
fancy dress
i.
abiye
170
Genel
fancy-dress ball
i.
kıyafet balosu
171
Genel
fancy-dress ball
i.
kostümlü balo
172
Genel
shirtwaisted dress
i.
bel kısmı büzgülü eteksiz erkek gömleği
173
Genel
shirtwaisted dress
i.
gömlek elbise
174
Genel
dress cutter
i.
makastar
175
Genel
dress up
f.
resmi giyinmek
176
Genel
dress down
f.
azarlamak
177
Genel
dress stone
f.
taş yontmak
178
Genel
dress in civilian clothes
f.
sivil giyinmek
179
Genel
dress up
f.
süslemek
180
Genel
dress oneself up
f.
giyinip kuşanmak
181
Genel
dress up
f.
farklı göstermek
182
Genel
dress as if it is summer
f.
baharı başına vurmak
183
Genel
dress lightly
f.
hafif giyinmek
184
Genel
dress down
f.
paylamak
185
Genel
dress up
f.
giyinip kuşanmak
186
Genel
dress up
f.
giyinip süslenmek
187
Genel
dress the wounds
f.
yaralarını sarmak
188
Genel
dress somebody down
f.
fırça çekmek
189
Genel
dress immodestly
f.
açılıp saçılmak
190
Genel
dress ship
f.
gemiyi bayraklarla donatmak
191
Genel
dress a wound
f.
pansuman yapmak
192
Genel
dress in a sexually provocative manner
f.
açılıp saçılmak
193
Genel
dress in plain clothes
f.
sivil giyinmek
194
Genel
dress oneself
f.
üstünü giymek
195
Genel
dress up
f.
bayramlıklarını giymek
196
Genel
dress oneself
f.
giyinmek
197
Genel
dress down
f.
şiddetli azarlamak
198
Genel
dress hurriedly
f.
aceleyle giyinmek
199
Genel
dress off
f.
üstünden çıkarmak
200
Genel
dress quickly
f.
aceleyle giyinmek
201
Genel
dress a wound
f.
yara sarmak
202
Genel
dress one's wound
f.
yarasını sarmak
203
Genel
sew dress
f.
elbise dikmek
204
Genel
dress sporty
f.
spor giyinmek
205
Genel
cross-dress
f.
karşı cinsin giydiği elbiseleri giymek
206
Genel
top-dress
f.
üstünü örtmek (kara parçası için)
207
Genel
top-dress
f.
giydirmek
208
Genel
dress down the waiter for bringing cold soup
f.
soğuk çorba getirdiği için garsonu haşlamak
209
Genel
dress up smartly
f.
şık giyinmek
210
Genel
wear a wedding dress
f.
gelinlik giymek
211
Genel
rent a wedding dress
f.
gelinlik kiralamak
212
Genel
dress lightly
f.
kötü giyinmek
213
Genel
dress lightly
f.
sade giyinmek
214
Genel
dress plainly
f.
sade giyinmek
215
Genel
dress badly
f.
kötü giyinmek
216
Genel
dress well
f.
iyi/güzel giyinmek
217
Genel
dress one’s leg
f.
bacağına pansuman yapmak
218
Genel
buy a wedding dress
f.
gelinlik satın almak
219
Genel
dress up like a superhero
f.
bir süper kahraman gibi giyinmek
220
Genel
unzip one’s dress
f.
elbisesinin fermuarını açmak
221
Genel
be late for the dress rehearsal
f.
elbise provasına gecikmek
222
Genel
be late for the dress rehearsal
f.
kostümlü provaya gecikmek
223
Genel
lift up her dress
f.
elbisesini kaldırmak
224
Genel
follow a certain dress code
f.
belli bir kıyafet kuralına uymak
225
Genel
dress appropriately for the occasion
f.
ortama/etkinliğe uygun giyinmek
226
Genel
dress oneself up
f.
donanmak
227
Genel
dress up
f.
donanmak
228
Genel
dress up like her mom
f.
annesi gibi giyinmek
229
Genel
dress warmly
f.
sıkı giyinmek
230
Genel
dress the baby
f.
bebeği giydirmek
231
Genel
dress casually
f.
spor giyinmek
232
Genel
dress formally
f.
resmi giyinmek
233
Genel
wear a formal dress
f.
resmi giyinmek
234
Genel
dress beautifully
f.
güzel giyinmek
235
Genel
dress in layers
f.
kat kat giyinmek
236
Genel
make a dress
f.
elbise yapmak
237
Genel
window-dress
f.
bir şeyin yüzeysel olarak çekici görünmesini sağlamak
238
Genel
window-dress
f.
bir dükkanın vitrinini düzenlemek
239
Genel
dress [dialect]
f.
dikmek
240
Genel
dress [dialect]
f.
dikleştirmek
241
Genel
wearing a tight and short dress
s.
düttürü
242
Genel
full-dress
s.
dört başı mamur
243
Genel
in a dress
s.
elbiseli
244
Genel
dress-up
s.
resmi kıyafet gerektiren
245
Genel
dress-down
s.
gündelik kıyafetle gidilebilen
246
Genel
fancy dress
s.
kostümlü (balo)
Phrasals
247
Öbek Fiiller
dress up
f.
belirli bir etkinliğe uygun giyinmek
248
Öbek Fiiller
dress up
f.
belirli bir şekilde kendini göstermek
249
Öbek Fiiller
dress up
f.
aşırı şık giyinmek
250
Öbek Fiiller
dress down
f.
azarlamak
251
Öbek Fiiller
dress for someone
f.
birisi için giyinmek
252
Öbek Fiiller
dress up
f.
çok şık giyinmek
253
Öbek Fiiller
dress up
f.
giyinip kuşanmak
254
Öbek Fiiller
dress down
f.
fırça atmak
255
Öbek Fiiller
dress down
f.
paylamak
256
Öbek Fiiller
dress up
f.
süslenip püslenmek
257
Öbek Fiiller
dress down
f.
sıradan/günlük giyinmek
258
Öbek Fiiller
dress for something
f.
(davet/parti) için giyinmek
259
Öbek Fiiller
dress (up) as (someone or something)
f.
birisi/bir şey gibi giyinmek
260
Öbek Fiiller
dress (up) as (someone or something)
f.
birinin/bir şeyin kılığına girmek
261
Öbek Fiiller
dress (up) as (someone or something)
f.
birini/bir şeyi giydirmek
262
Öbek Fiiller
dress (up) as (someone or something)
f.
birini/bir şeyi başka bir kılığa sokmak
263
Öbek Fiiller
dress (up) as (someone or something)
f.
birini/bir şeyi başka birinin/bir şeyin kılığına sokmak
264
Öbek Fiiller
dress (up) as someone or something
f.
birisi/bir şey gibi giyinmek
265
Öbek Fiiller
dress (up) as someone or something
f.
birinin/bir şeyin kılığına girmek
266
Öbek Fiiller
dress down
f.
resmi giyinmemek
267
Öbek Fiiller
dress as
f.
-in kılığına girmek
268
Öbek Fiiller
dress as
f.
başka bir kılığa sokmak
269
Öbek Fiiller
dress as
f.
gibi giyinmek
270
Öbek Fiiller
dress as
f.
kılığına girmek
271
Öbek Fiiller
dress for (someone)
f.
(birinin) isteğine göre giyinmek
272
Öbek Fiiller
dress for (someone)
f.
(birinin) istediği gibi giyinmek
273
Öbek Fiiller
dress for (something)
f.
(bir şeye) göre giyinmek
274
Öbek Fiiller
dress for (something)
f.
(bir etkinliğe) uygun giyinmek
275
Öbek Fiiller
dress out
f.
spor kıyafetlerini giymek
276
Öbek Fiiller
dress out
f.
bir spor aktivitesine uygun giyinmek
277
Öbek Fiiller
dress out
f.
giydirmek
278
Öbek Fiiller
dress out
f.
(yenmesi için öldürülen bir hayvanın) etini parçalamak
279
Öbek Fiiller
dress someone or something up (in something)
f.
birine/bir şeye (bir şey) giydirmek
280
Öbek Fiiller
dress someone or something up (in something)
f.
birine/bir şeye (bir şey) giydirip süslemek
281
Öbek Fiiller
dress someone or something up (in something)
f.
birini/bir şeyi (bir şeyle) süsleyip püslemek
282
Öbek Fiiller
dress someone or something up
f.
birini/bir şeyi süsleyip püslemek
283
Öbek Fiiller
dress someone or something up
f.
birini/bir şeyi şık giydirmek
284
Öbek Fiiller
dress someone or something up
f.
birini/bir şeyi giydirip kuşatmak
285
Öbek Fiiller
dress someone up (as someone or something )
f.
birini (biri/bir şey) gibi giydirmek
286
Öbek Fiiller
dress someone up (as someone or something )
f.
birini (birinin/bir şeyin) kılığına sokmak
287
Öbek Fiiller
dress out
f.
(çalışanları, hastaları) hastaneden ayrılmadan önce giydirip hazırlamak
288
Öbek Fiiller
dress up
f.
(bir şeyi) belirli bir ışık altında göstermek
289
Öbek Fiiller
dress up
f.
(olayı) abartarak süslemek
Colloquial
290
Konuşma Dili
dress fitting
i.
elbise provası
291
Konuşma Dili
dress-ups
i.
sahip olunan en güzel kıyafetler
292
Konuşma Dili
dress-ups
i.
giyimde aksesuar ve ilave parçalar
293
Konuşma Dili
find something to dress one’s wound with
f.
yarasına pansuman yapacak bir şeyler bulmak
294
Konuşma Dili
look for something to dress one’s wound with
f.
yarasına pansuman yapacak bir şeyler aramak
295
Konuşma Dili
look/dress the part
f.
üstüne oturmak (bir iş/rol)
296
Konuşma Dili
look/dress the part
f.
duruma/bulunulan yere uygun giyinmiş olmak
297
Konuşma Dili
look/dress the part
f.
bir role/pozisyona uygun görünüme sahip olmak
298
Konuşma Dili
dress for the slide, not the ride
expr.
sürüş için değil güvenlik için giyin (motorsiklet kullanıcıları için)
Idioms
299
Deyim
casual dress
i.
gündelik/günlük giysi
300
Deyim
casual dress
i.
rahat kıyafet
301
Deyim
casual dress
i.
serbest giysi
302
Deyim
casual dress
i.
resmî olmayan kıyafet
303
Deyim
casual dress
i.
kıyafet zorunluluğu olmaması
304
Deyim
dress up as a ghost
f.
hayalet kostümü giyinmek
305
Deyim
dress for success
f.
başarı için giyinmek
306
Deyim
dress for success
f.
başarmak için giyinmek
307
Deyim
dress for success
f.
düzgün/şık giyinmek
308
Deyim
e boff like a prom dress (in may)
f.
toz olmak
309
Deyim
e boff like a prom dress (in may)
f.
ortadan kaybolmak
310
Deyim
e boff like a prom dress (in may)
f.
hızla ortamı terk etmek
311
Deyim
e boff like a prom dress (in may)
f.
kaçmak
312
Deyim
e boff like a prom dress (in may)
f.
bir anda/aniden çıkıp gitmek
313
Deyim
dress the part
f.
gerektiği gibi giyinmek
314
Deyim
be off like a prom dress (in may)
f.
kaçıp gitmek
315
Deyim
be off like a prom dress (in may)
f.
hemen gitmek
316
Deyim
be off like a prom dress (in may)
f.
çıkıp gitmek
317
Deyim
be off like a prom dress (in may)
f.
bir yerden aniden ayrılmak
318
Deyim
dress one's wound
f.
birinin yarasını sarmak
319
Deyim
dress one's wound
f.
birinin yarasına pansuman yapmak
320
Deyim
dress to kill
f.
dikkat çekecek şekilde giyinmek
321
Deyim
dress to kill
f.
cicilerini giymek
322
Deyim
dress to kill
f.
süslenip püslenmek
323
Deyim
dress to kill
f.
bayramlıklarını giymek
324
Deyim
dress to kill
f.
baştan çıkarıcı şekilde giyinmek
325
Deyim
dress to kill
f.
giyinip kuşanmak
326
Deyim
dress to kill
f.
şık giyinmek
327
Deyim
dress to kill
f.
çarpıcı kıyafetler giymek
328
Deyim
dress up the truth
f.
bir şeyi olduğundan daha güzel göstermek
329
Deyim
dress up the truth
f.
bir şeyi olduğundan daha çekici göstermek
330
Deyim
dress one's droddum [scotland]
f.
dövmek
331
Deyim
dress one's droddum [scotland]
f.
dayak atmak
332
Deyim
off like a prom dress (in may)
s.
kaçıp gitmiş
333
Deyim
off like a prom dress (in may)
s.
hemen gitmiş
334
Deyim
off like a prom dress (in may)
s.
çıkıp gitmiş
335
Deyim
off like a prom dress (in may)
s.
toz olmuş
336
Deyim
off like a prom dress (in may)
s.
bir anda ortadan kaybolmuş/yok olmuş
Speaking
337
Konuşma
this dress suits you very well
expr.
bu elbise çok yakışmış sana
338
Konuşma
this dress suits you very well
expr.
bu elbise sana çok yakışmış
339
Konuşma
what happened to your dress?
expr.
elbisene ne oldu?
340
Konuşma
you look great in that dress
expr.
elbisenin içinde şahane görünüyorsun
341
Konuşma
get yourself a new dress
expr.
git kendine yeni bir elbise al
342
Konuşma
why do you dress up like a superhero?
expr.
neden süper kahraman gibi giyiniyorsun?
343
Konuşma
dress warmly
expr.
sıkı giyinin
344
Konuşma
dress warmly
expr.
sıkı giyin
345
Konuşma
I treated myself to a new dress
expr.
paraya kıyıp kendime yeni bir elbise aldım
346
Konuşma
do Iook fat in this dress?
expr.
bu elbisede şişman görünüyor muyum?
Trade/Economic
347
Ticaret/Ekonomi
trade dress
i.
bir ürüne asıl kimliğini veren sunuluş tarzı
348
Ticaret/Ekonomi
dress-down friday
i.
iş yerinde takım elbisenin giyilmek zorunda olmadığı cuma günü
349
Ticaret/Ekonomi
official dress
i.
resmi kıyafet
350
Ticaret/Ekonomi
trade dress
i.
ticari takdim şekli
Technical
351
Teknik
fancy dress
i.
karnaval giysisi
352
Teknik
ladies' dress materials
i.
kadın giyimi
353
Teknik
ladies' dress materials
i.
kadın konfeksiyonu
354
Teknik
dress shield
i.
subra
355
Teknik
dress-stand
i.
vitrin mankeni
356
Teknik
dress out
f.
çıkarmak
357
Teknik
dress out
f.
gidermek
358
Teknik
re-dress
f.
yeniden giyinmek
Textile
359
Tekstil
dress hat
i.
silindir şapka
360
Tekstil
evening dress
i.
abiye kıyafet
361
Tekstil
bandage dress
i.
bandaj elbise
362
Tekstil
shift dress
i.
boydan elbise
363
Tekstil
loose-fitting dress
i.
bol elbise
364
Tekstil
floral dress
i.
çiçekli elbise
365
Tekstil
tight-fitting dress
i.
dar elbise
366
Tekstil
off-shoulder strapless wedding dress
i.
düşük omuzlu askısız gelinlik
367
Tekstil
dress fabric
i.
elbise kumaşı
368
Tekstil
dress pattern
i.
elbise kalıbı
369
Tekstil
bandage dress
i.
esnek malzemeden yapılmış vücudu tamamen saran elbise
370
Tekstil
dress fabric
i.
elbiselik kumaş
371
Tekstil
dress pattern
i.
elbise patronu
372
Tekstil
dress suit vest
i.
frak yeleği
373
Tekstil
dress shirt
i.
frak gömleği
374
Tekstil
night dress
i.
gece kıyafeti
375
Tekstil
evening dress
i.
gece elbisesi
376
Tekstil
night dress
i.
gece elbisesi
377
Tekstil
full dress suit
i.
frak
378
Tekstil
dress jacket
i.
frak
379
Tekstil
ladies' dress materials
i.
kadın konfeksiyonu
380
Tekstil
ladies' dress materials
i.
kadın giyimi
381
Tekstil
shift dress
i.
kolsuz elbise
382
Tekstil
cocktail dress
i.
kokteyl elbisesi
383
Tekstil
apron dress
i.
önlük
384
Tekstil
dress pattern
i.
patron
385
Tekstil
dress form
i.
prova mankeni
386
Tekstil
casual dress
i.
rahat kıyafet
387
Tekstil
casual dress
i.
rahat elbise
388
Tekstil
casual dress
i.
rahat giysi
389
Tekstil
sportive dress
i.
spor elbise
390
Tekstil
dress pattern
i.
terzi patronu
391
Tekstil
evening dress
i.
tuvalet
392
Tekstil
summer dress
i.
yazlık elbise
393
Tekstil
summer dress
i.
yazlık kıyafet
394
Tekstil
sack dress
i.
omuzdan etek çizgisine düz inen gevşek kemersiz elbise
395
Tekstil
magazine dress
i.
baruthanede giyilmek üzere çoğunlukla yünden yapılan ve metal içermeyen kıyafet
396
Tekstil
lbd (little black dress)
i.
küçük siyah elbise
397
Tekstil
maxi dress
i.
genellikle kolsuz olup ayak bileklerine kadar uzanan günlük kıyafet
398
Tekstil
morning dress
i.
evde giyilen bir kadın elbisesi
399
Tekstil
morning dress
i.
ev elbisesi (kadın)
400
Tekstil
button-through dress
i.
baştan ayağa düğmeli elbise
401
Tekstil
button-through dress
i.
belden ayağa düğmeli etek
402
Tekstil
evening dress
i.
abiye elbise
403
Tekstil
coat dress
i.
ceket elbise
404
Tekstil
coat dress
i.
hem elbise hem ceket olabilen giysi
405
Tekstil
coat dress
i.
ceket tarzında elbise
406
Tekstil
column dress
i.
düz ve dar kesimli elbise
407
Tekstil
dress goods
i.
kadın ve kız çocuğu kıyafetlerinde kullanılan kumaşlar
408
Tekstil
princess dress
i.
prenses modeli elbise
409
Tekstil
princess dress
i.
beli ince, etekleri geniş ve uzun kadın elbisesi
Automotive
410
Otomotiv
transmission dress
i.
transmisyon kaplaması
411
Otomotiv
motoring dress
i.
araba paltosu
Transportation
412
Ulaştırma
top-dress
f.
yola mıcır atmak
Marine
413
Denizcilik
dress a ship
f.
gemiyi bayraklarla donatmak
Medical
414
Medikal
surgical wound dress
i.
cerrahi yara örtüsü
415
Medikal
drug reaction with eosinophilia and systemic symptoms (dress)
i.
eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu
Gastronomy
416
Mutfak
dried apricots in thick syrup with cream dress
i.
kaymaklı kayısı tatlısı
Botanic
417
Botanik
side-dress
f.
gübreyi toprak üzerine serpmek
418
Botanik
side-dress
f.
bitki besinini toprağın içine vermek
419
Botanik
side-dress
f.
(bitki besinini) toprağa serpmek
420
Botanik
side-dress
f.
(toprağı) gübrelemek
Agriculture
421
Tarım
top-dress
f.
(toprağa) gübre atmak
Education
422
Eğitim
academical dress
i.
akademik kıyafet
423
Eğitim
academic dress
i.
akademik kıyafet
History
424
Tarih
rational dress
i.
eteğin altına giyilen uzun bol pantolon
Military
425
Askeri
full-dress uniform
i.
askeri tören üniforması
426
Askeri
battle dress uniform
i.
eğitim elbisesi
427
Askeri
fatigue dress
i.
iş elbisesi
428
Askeri
dress parade
i.
merasim kıyafetiyle geçit töreni
429
Askeri
dress uniform
i.
merasim kıyafeti
430
Askeri
civilian dress
i.
sivil kıyafet
431
Askeri
dress left/right
i.
sola/sağa bak
432
Askeri
mess dress
i.
tören kıyafeti
433
Askeri
battle dress uniform (bdu)
i.
(abd ordusu) çöl kamuflajlı eğitim elbisesi
434
Askeri
fatigue dress
i.
kışla hizmeti üniforması
435
Askeri
dress to the right
f.
(diğer askerlerle) uyum oluşturmak
436
Askeri
dress left/right
expr.
hizaya gel! komutu
Sport
437
Spor
dress a wound
f.
pansuman yapmak
Art
438
Sanat
dress circle
i.
birinci balkon
Music
439
Müzik
evening dress
i.
balo giysisi
Theatre
440
Tiyatro
dress rehearsal
i.
avanprömiyer
441
Tiyatro
dress circle
i.
birinci balkon
442
Tiyatro
dress rehearsal
i.
giysi denemesi
Slang
443
Argo
dress rehearsal
i.
elbise provası
444
Argo
e-dress
i.
e-mail adresi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dress
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy