Geçmiş

azarlamak

"azarlamak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 201 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	azarlamak	reprimand f.
2	Yaygın Kullanım	azarlamak	reprehend f.
3	Yaygın Kullanım	azarlamak	scold f.
4	Yaygın Kullanım	azarlamak	rebuke f.
General
5	Genel	azarlamak	baste i.
6	Genel	azarlamak	chew out f.
7	Genel	azarlamak	slate f.
8	Genel	azarlamak	jaw out f.
9	Genel	azarlamak	reprove f.
10	Genel	azarlamak	reprimand severely f.
11	Genel	azarlamak	sit on f.
12	Genel	azarlamak	rebuff f.
13	Genel	azarlamak	go on at f.
14	Genel	azarlamak	bring up f.
15	Genel	azarlamak	chid f.
16	Genel	azarlamak	reprehend f.
17	Genel	azarlamak	come down on f.
18	Genel	azarlamak	slang f.
19	Genel	azarlamak	dress down f.
20	Genel	azarlamak	twit f.
21	Genel	azarlamak	rag f.
22	Genel	azarlamak	admonish f.
23	Genel	azarlamak	strafe f.
24	Genel	azarlamak	criticize f.
25	Genel	azarlamak	give the stick f.
26	Genel	azarlamak	call down f.
27	Genel	azarlamak	bawl out f.
28	Genel	azarlamak	rate f.
29	Genel	azarlamak	tick off f.
30	Genel	azarlamak	light into f.
31	Genel	azarlamak	castigate f.
32	Genel	azarlamak	score f.
33	Genel	azarlamak	keelhaul f.
34	Genel	azarlamak	carpet f.
35	Genel	azarlamak	get on f.
36	Genel	azarlamak	peck at somebody f.
37	Genel	azarlamak	lace into f.
38	Genel	azarlamak	slash f.
39	Genel	azarlamak	decry f.
40	Genel	azarlamak	lay into f.
41	Genel	azarlamak	rail f.
42	Genel	azarlamak	blow up f.
43	Genel	azarlamak	rap somebody over the knuckles f.
44	Genel	azarlamak	lambaste f.
45	Genel	azarlamak	upbraid f.
46	Genel	azarlamak	chide f.
47	Genel	azarlamak	roast f.
48	Genel	azarlamak	baste f.
49	Genel	azarlamak	objurgate f.
50	Genel	azarlamak	taunt f.
51	Genel	azarlamak	trim f.
52	Genel	azarlamak	inveigh f.
53	Genel	azarlamak	whip f.
54	Genel	azarlamak	take to task f.
55	Genel	azarlamak	blister f.
56	Genel	azarlamak	tell off f.
57	Genel	azarlamak	lash f.
58	Genel	azarlamak	slap f.
59	Genel	azarlamak	lecture f.
60	Genel	azarlamak	remonstrate f.
61	Genel	azarlamak	punish f.
62	Genel	azarlamak	pull up f.
63	Genel	azarlamak	sail into f.
64	Genel	azarlamak	talk to somebody f.
65	Genel	azarlamak	berate f.
66	Genel	azarlamak	tell somebody one's mind f.
67	Genel	azarlamak	shend f.
68	Genel	azarlamak	reproach f.
69	Genel	azarlamak	scold f.
70	Genel	azarlamak	give somebody hell f.
71	Genel	azarlamak	call somebody over the coals f.
72	Genel	azarlamak	give somebody beans f.
73	Genel	azarlamak	let somebody have it f.
74	Genel	azarlamak	flay f.
75	Genel	azarlamak	give somebody a talking-to f.
76	Genel	azarlamak	give somebody a telling-off f.
77	Genel	azarlamak	tongue-lash f.
78	Genel	azarlamak	have words f.
79	Genel	azarlamak	trounce f.
80	Genel	azarlamak	reproof f.
81	Genel	azarlamak	jaw f.
82	Genel	azarlamak	call on the carpet f.
83	Genel	azarlamak	lambast f.
84	Genel	azarlamak	chastise f.
85	Genel	azarlamak	criticise f.
86	Genel	azarlamak	task f.
87	Genel	azarlamak	chastize f.
88	Genel	azarlamak	remord [obsolete] f.
89	Genel	azarlamak	smite with the tongue f.
90	Genel	azarlamak	tuck [obsolete] f.
91	Genel	azarlamak	twight [obsolete] f.
92	Genel	azarlamak	attask [obsolete] f.
93	Genel	azarlamak	atwite [obsolete] f.
94	Genel	azarlamak	crawl f.
95	Genel	azarlamak	undernime [obsolete] f.
96	Genel	azarlamak	barge [dialect] [uk] f.
97	Genel	azarlamak	jack f.
98	Genel	azarlamak	lesson f.
99	Genel	azarlamak	jobe f.
100	Genel	azarlamak	revile f.
101	Genel	azarlamak	bounce [uk] f.
102	Genel	azarlamak	brace f.
103	Genel	azarlamak	hooray f.
104	Genel	azarlamak	mob f.
105	Genel	azarlamak	hurrah f.
106	Genel	azarlamak	gird f.
107	Genel	azarlamak	declaim (against) f.
108	Genel	azarlamak	delitigate [obsolete] f.
109	Genel	azarlamak	downcast [scotland] f.
110	Genel	azarlamak	increpate [obsolete] f.
111	Genel	azarlamak	invect [obsolete] f.
112	Genel	azarlamak	sauce [dialect] f.
113	Genel	azarlamak	flyte f.
114	Genel	azarlamak	scarify f.
115	Genel	azarlamak	shent f.
116	Genel	azarlamak	sit down on f.
117	Genel	azarlamak	sneap [dialect] [uk] f.
118	Genel	azarlamak	sneb [dialect] [uk] f.
119	Genel	azarlamak	snib [dialect] [uk] f.
120	Genel	azarlamak	stiff f.
Phrasals
121	Öbek Fiiller	azarlamak	call down f.
122	Öbek Fiiller	azarlamak	rag on (someone) f.
123	Öbek Fiiller	azarlamak	rattle off f.
124	Öbek Fiiller	azarlamak	claw away f.
125	Öbek Fiiller	azarlamak	cast up f.
126	Öbek Fiiller	azarlamak	chide (one) for (something) f.
127	Öbek Fiiller	azarlamak	chide someone for something f.
128	Öbek Fiiller	azarlamak	come down f.
129	Öbek Fiiller	azarlamak	brush down f.
130	Öbek Fiiller	azarlamak	dress down f.
131	Öbek Fiiller	azarlamak	call down f.
132	Öbek Fiiller	azarlamak	burn up f.
133	Öbek Fiiller	azarlamak	bawl out f.
134	Öbek Fiiller	azarlamak	chew out f.
135	Öbek Fiiller	azarlamak	chew up f.
136	Öbek Fiiller	azarlamak	put down f.
137	Öbek Fiiller	azarlamak	yap at (one) f.
138	Öbek Fiiller	azarlamak	chew off f.
139	Öbek Fiiller	azarlamak	lay out f.
140	Öbek Fiiller	azarlamak	read out f.
141	Öbek Fiiller	azarlamak	work over f.
142	Öbek Fiiller	azarlamak	ball out f.
143	Öbek Fiiller	azarlamak	get onto f.
144	Öbek Fiiller	azarlamak	jaw down f.
145	Öbek Fiiller	azarlamak	nail ears back f.
146	Öbek Fiiller	azarlamak	come down upon f.
147	Öbek Fiiller	azarlamak	drop into f.
Colloquial
148	Konuşma Dili	azarlamak	climb f.
149	Konuşma Dili	azarlamak	throw the book of rules at someone f.
150	Konuşma Dili	azarlamak	have it f.
151	Konuşma Dili	azarlamak	let someone have it f.
152	Konuşma Dili	azarlamak	roar up [australia] f.
Idioms
153	Deyim	azarlamak	give a flea in (one's) ear f.
154	Deyim	azarlamak	cast in one's teeth f.
155	Deyim	azarlamak	give (someone) (a bit of) curry f.
156	Deyim	azarlamak	chew over f.
157	Deyim	azarlamak	haul over the coals f.
158	Deyim	azarlamak	give someone an earful f.
159	Deyim	azarlamak	give a piece of mind f.
160	Deyim	azarlamak	come down on f.
161	Deyim	azarlamak	throw the book at f.
162	Deyim	azarlamak	bawl out f.
163	Deyim	azarlamak	give someone a bawling out f.
164	Deyim	azarlamak	drag somebody over the coals f.
165	Deyim	azarlamak	give someone a good bawling out f.
166	Deyim	azarlamak	hang someone out to dry f.
167	Deyim	azarlamak	give somebody a piece of your mind f.
168	Deyim	azarlamak	land upon f.
169	Deyim	azarlamak	haul someone on the carpet f.
170	Deyim	azarlamak	haul somebody over the coals f.
171	Deyim	azarlamak	land on f.
172	Deyim	azarlamak	call someone on the carpet f.
173	Deyim	azarlamak	give somebody the rough side of one's tongue f.
174	Deyim	azarlamak	walk into f.
175	Deyim	azarlamak	rip someone to bits f.
176	Deyim	azarlamak	make heads roll f.
177	Deyim	azarlamak	give a bawling out f.
178	Deyim	azarlamak	let have it f.
179	Deyim	azarlamak	nail to a cross f.
180	Deyim	azarlamak	pin ears back f.
181	Deyim	azarlamak	pin one's ears back f.
Archaic
182	Eski Kullanım	azarlamak	tongue f.
183	Eski Kullanım	azarlamak	upbray f.
184	Eski Kullanım	azarlamak	chode f.
185	Eski Kullanım	azarlamak	school f.
186	Eski Kullanım	azarlamak	snub f.
Slang
187	Argo	azarlamak	rag f.
188	Argo	azarlamak	break (one's) balls f.
189	Argo	azarlamak	give (someone) the business f.
190	Argo	azarlamak	give someone the business f.
191	Argo	azarlamak	ream (one's) butt f.
192	Argo	azarlamak	get after somebody f.
193	Argo	azarlamak	smacktalk f.
194	Argo	azarlamak	put (one's) ass in a sling f.
195	Argo	azarlamak	rag out f.
196	Argo	azarlamak	chew f.
197	Argo	azarlamak	chew your ass [us] f.
198	Argo	azarlamak	rank out f.
British Slang
199	İngiliz Argosu	azarlamak	chow f.
200	İngiliz Argosu	azarlamak	rollick f.
201	İngiliz Argosu	azarlamak	bollock f.

"azarlamak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 281 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	şiddetli bir şekilde azarlamak	lambast f.
2	Genel	şiddetle azarlamak	vituperate f.
3	Genel	fena halde azarlamak	flay f.
4	Genel	durmadan azarlamak	nag f.
5	Genel	baba gibi sertçe azarlamak	dutch uncle f.
6	Genel	sertçe azarlamak	wig f.
7	Genel	birini şiddetle azarlamak	rake someone over the coals f.
8	Genel	şiddetli azarlamak	dress down f.
9	Genel	öfkeli bir şekilde azarlamak	scold angrily f.
10	Genel	iyice azarlamak	give someone a good bawling out f.
11	Genel	yüksek sesle azarlamak	bawl someone out f.
12	Genel	iyice azarlamak	bawl someone out f.
13	Genel	birisini herkesin önünde azarlamak	call down someone in front of everybody f.
14	Genel	bir kişiyi sırayla sorgulamak ya da azarlamak	tag-team f.
15	Genel	hafifçe azarlamak	admonish f.
16	Genel	çok azarlamak	rark up f.
17	Genel	devamlı azarlamak	nag f.
18	Genel	yüksek sesle azarlamak	berattle [obsolete] f.
19	Genel	sert şekilde azarlamak	brawl [obsolete] f.
20	Genel	daha fazla azarlamak	outscold f.
Phrasals
21	Öbek Fiiller	şiddetle azarlamak	blow up f.
22	Öbek Fiiller	birini azarlamak	rark up f.
23	Öbek Fiiller	birini azarlamak	romp on someone f.
24	Öbek Fiiller	birini azarlamak	romp all over someone f.
25	Öbek Fiiller	birini bir şey için azarlamak	rebuke someone for something f.
26	Öbek Fiiller	birini bir şey için azarlamak	scold someone for something f.
27	Öbek Fiiller	birini eleştirmek/azarlamak	smack someone down f.
28	Öbek Fiiller	birini bir şeyden dolayı azarlamak	reproach someone with something f.
29	Öbek Fiiller	birini bir şey için azarlamak	reprimand someone for something f.
30	Öbek Fiiller	birini bir şey için azarlamak	admonish someone for something f.
31	Öbek Fiiller	birini bir şey ile ilgili azarlamak	scold someone about something f.
32	Öbek Fiiller	çok fena azarlamak	eat out f.
33	Öbek Fiiller	(birini) sürekli veya şiddetli azarlamak	set at f.
34	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	sling off at (someone) [australia/new zealand] f.
35	Öbek Fiiller	(birini) bir güzel paylamak/azarlamak	whale away at (someone) f.
36	Öbek Fiiller	(birini) bir güzel paylamak/azarlamak	whale into (someone) f.
37	Öbek Fiiller	(birini) bir güzel paylamak/azarlamak	whale on (someone) f.
38	Öbek Fiiller	birini azarlamak	go off f.
39	Öbek Fiiller	birini azarlamak	go off on f.
40	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi yaptığı bir şeyden dolayı) azarlamak/kınamak	reproach (someone or something) for (doing) (something) f.
41	Öbek Fiiller	birini bir şey için azarlamak	reproach someone for something f.
42	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi yaptığı bir şeyden dolayı) azarlamak/kınamak	reprove (someone or something) for (doing) (something) f.
43	Öbek Fiiller	birini bir şey için azarlamak	reprove someone for something f.
44	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	lay into (someone) f.
45	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	pounce on (someone) f.
46	Öbek Fiiller	'-i azarlamak	pounce on f.
47	Öbek Fiiller	birini (bir şey yüzünden) azarlamak	read someone out (for something) f.
48	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	unload on (someone) f.
49	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) şiddetle azarlamak	wail on (someone or something) f.
50	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) insafsızca azarlamak	wail on (someone or something) f.
51	Öbek Fiiller	(birini bir şey) için azarlamak	admonish (one) for (something) f.
52	Öbek Fiiller	için azarlamak	admonish for f.
53	Öbek Fiiller	(birini bir şey) için azarlamak	admonish (one) for (something) f.
54	Öbek Fiiller	için azarlamak	admonish for f.
55	Öbek Fiiller	fena eleştirmek/azarlamak	bag out f.
56	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	go on (at someone) f.
57	Öbek Fiiller	birini yüksek sesle azarlamak	call someone down f.
58	Öbek Fiiller	-i azarlamak	carp about f.
59	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) azarlamak	carp about (someone or something) f.
60	Öbek Fiiller	birini (bir şey için) azarlamak	censure someone (for something) f.
61	Öbek Fiiller	(birini bir şey için) azarlamak	censure (one) for (something) f.
62	Öbek Fiiller	bir şeyle ilgili azarlamak	chide for f.
63	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	come down on (someone) f.
64	Öbek Fiiller	(birini bir şey) için azarlamak	discipline (one) for (something) f.
65	Öbek Fiiller	için azarlamak	discipline for f.
66	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi devamlı azarlamak	fuss at someone or something f.
67	Öbek Fiiller	'-i azarlamak	fuss at f.
68	Öbek Fiiller	(birini) devamlı azarlamak	fuss at (one) f.
69	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	get after (someone) f.
70	Öbek Fiiller	(biri/bir şey) hakkında (birini) azarlamak	give out (to one) about (someone or something) [ireland] f.
71	Öbek Fiiller	(birine) fena azarlamak	go at (someone) f.
72	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak/paylamak	go for (someone) f.
73	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	go on at (one) f.
74	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) azarlamak	inveigh against (someone or something) f.
75	Öbek Fiiller	'-i azarlamak/paylamak	lash at f.
76	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) azarlamak/paylamak	lash at (someone or something) f.
77	Öbek Fiiller	(birini bir şey) için azarlamak	lecture (one) for (something) f.
78	Öbek Fiiller	için azarlamak	lecture for f.
79	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	light into (someone) f.
80	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	pick at (one) f.
81	Öbek Fiiller	birini fena halde azarlamak	ream someone out f.
82	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey/bir şey yaptığı) için azarlamak	rebuke (someone or something) for (doing) (something) f.
83	Öbek Fiiller	için azarlamak	rebuke for f.
84	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey için/bir şey yaptığı için) azarlamak	reprimand (someone or something) for (doing) (something) f.
85	Öbek Fiiller	için azarlamak	reprimand for f.
86	Öbek Fiiller	-den dolayı/için azarlamak/kınamak	reproach for f.
87	Öbek Fiiller	-den dolayı/için azarlamak/kınamak	reprove for f.
88	Öbek Fiiller	-i azarlamak	romp on f.
89	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	sail into (one) f.
90	Öbek Fiiller	ile ilgili azarlamak	scold about f.
91	Öbek Fiiller	için azarlamak	scold for f.
92	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	speak with (someone) f.
93	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	talk to (one) f.
94	Öbek Fiiller	(birini) azarlamak	talk with (someone) f.
95	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) acımasızca eleştirmek/azarlamak	tear into (someone or something) f.
96	Öbek Fiiller	birini acımasızca eleştirmek/azarlamak	tear into someone f.
97	Öbek Fiiller	(birini/bir grubu bir şey yaptığı) için azarlamak	upbraid (someone or something) for (doing) (something) f.
98	Öbek Fiiller	için azarlamak	upbraid for f.
99	Öbek Fiiller	bir güzel paylamak/azarlamak	whale away f.
100	Öbek Fiiller	sertçe azarlamak	dust down f.
Colloquial
101	Konuşma Dili	bir öğrenciyi diğer öğrencilerin önünde azarlamak	chew a student out in front of the other students f.
102	Konuşma Dili	çok azarlamak	skin f.
103	Konuşma Dili	şiddetle azarlamak	give merry hell f.
104	Konuşma Dili	sert biçimde azarlamak	be all over f.
105	Konuşma Dili	birini çok fena azarlamak/paylamak	give it to somebody [uk] f.
106	Konuşma Dili	(birini) fena azarlamak	give (one) a hammering f.
107	Konuşma Dili	(birini) fena azarlamak	give (one) a pasting f.
108	Konuşma Dili	sert bir şekilde azarlamak	give it to f.
109	Konuşma Dili	(birini) azarlamak	ball (someone) out f.
110	Konuşma Dili	(birini) azarlamak	be all over (one) f.
111	Konuşma Dili	(birini) azarlamak	thrash on (one) f.
112	Konuşma Dili	birini azarlamak	thrash on someone f.
113	Konuşma Dili	(gereksiz yere veya aşırı derecede) azarlamak	have a go [uk] f.
114	Konuşma Dili	(gereksiz veya aşırı) azarlamak	have-a-go [uk] f.
115	Konuşma Dili	(birini) azarlamak	get (all) up in (one's) (something) f.
116	Konuşma Dili	birini azarlamak	give it to someone f.
117	Konuşma Dili	birini azarlamak	rank someone f.
118	Konuşma Dili	haşlamak (azarlamak)	trash f.
119	Konuşma Dili	(birini) azarlamak	start on at (somebody) f.
Idioms
120	Deyim	(birini) azarlamak/paylamak için bahane	stick to beat (someone or something) with i.
121	Deyim	(birini) azarlamak/paylamak için bahane	a rod to beat somebody with i.
122	Deyim	(birini) azarlamak/paylamak için bahane	a stick to beat somebody with i.
123	Deyim	(birini) azarlamak/paylamak için bahane	a stick to beat someone with [uk] i.
124	Deyim	(birini) azarlamak/paylamak için bahane	a stick with which to beat someone [uk] i.
125	Deyim	birini azarlamak/paylamak için bahane	a rod to beat somebody with i.
126	Deyim	birini azarlamak/paylamak için bahane	a stick to beat somebody with i.
127	Deyim	şiddetle azarlamak	rake over the coals f.
128	Deyim	(birini) büyük bir gizlilikle azarlamak	take (one) behind the woodshed f.
129	Deyim	birini azarlamak	take someone down a peg or two f.
130	Deyim	birini azarlamak	jump all over someone f.
131	Deyim	birini azarlamak	dust someone down f.
132	Deyim	birini ciddi anlamda azarlamak/paylamak	take someone to task f.
133	Deyim	birisini ağır biçimde eleştirmek/azarlamak	come down hard on someone f.
134	Deyim	birini azarlamak	jump down someone's throat f.
135	Deyim	birini azarlamak	jump all over somebody f.
136	Deyim	birini sürekli eleştirip azarlamak	be in one's face f.
137	Deyim	birini sert biçimde azarlamak	give someone hail columbia f.
138	Deyim	birisini azarlamak	chew someone out f.
139	Deyim	birini azarlamak	knock someone down a notch or two f.
140	Deyim	birini azarlamak	give someone a good working over f.
141	Deyim	birisini azarlamak	nail someone to a cross f.
142	Deyim	birisini azarlamak	skin someone alive f.
143	Deyim	birisini azarlamak	eat someone out f.
144	Deyim	birisini azarlamak	give someone a good bawling out f.
145	Deyim	birini ağır bir dille azarlamak/eleştirmek	take someone's head off f.
146	Deyim	birini azarlamak	give somebody a rocket f.
147	Deyim	birini azarlamak/haşlamak	lay someone out in lavender f.
148	Deyim	birisini eleştirmek/azarlamak	bag on someone f.
149	Deyim	birini azarlamak	take a piece out of somebody f.
150	Deyim	birisini azarlamak	haul someone over the coals f.
151	Deyim	birisini azarlamak	nail someone's hide to the wall f.
152	Deyim	birini azarlamak	give someone tongue-lashing f.
153	Deyim	birini azarlamak	lower the boom on someone f.
154	Deyim	birini azarlamak	tear somebody off a strip f.
155	Deyim	birisini azarlamak	rake someone over the coals f.
156	Deyim	birini azarlamak	knock someone down a peg or two f.
157	Deyim	birini azarlamak	tear a strip off somebody f.
158	Deyim	birisini azarlamak/eleştirmek	nail someone's ears back f.
159	Deyim	birisini azarlamak	have a go at someone f.
160	Deyim	birini azarlamak	jump on somebody f.
161	Deyim	birini azarlamak	slag someone off f.
162	Deyim	birini azarlamak	take someone down a notch or two f.
163	Deyim	birini ciddi anlamda azarlamak/paylamak	call/bring someone to task f.
164	Deyim	birini azarlamak	jump on someone f.
165	Deyim	birini azarlamak	read someone the riot act f.
166	Deyim	hatasından dolayı azarlamak	give rough edge of one's tongue f.
167	Deyim	hatasından dolayı azarlamak	give the rough edge of one's tongue f.
168	Deyim	(bir konuda) birini terslemek/azarlamak/haşlamak	lay down the law to someone about something f.
169	Deyim	(birisini) azarlamak	give someone hell f.
170	Deyim	(birini) azarlamak	give (someone) (a bit of) curry f.
171	Deyim	(birini) azarlamak	pin back (one's) ears f.
172	Deyim	birini iyice bir azarlamak	pin someone's ears back f.
173	Deyim	birini iyice bir haşlamak/paylamak/azarlamak/fırçalamak	pin someone’s ears back f.
174	Deyim	(birini) sert biçimde azarlamak	give (one) the devil f.
175	Deyim	herkesi azarlamak	dish something out f.
176	Deyim	birini çok fena azarlamak/paylamak	give someone what for f.
177	Deyim	(birini) azarlamak	give (one) jesse [obsolete] f.
178	Deyim	sürekli azarlamak	be on at f.
179	Deyim	(birini) çok fena azarlamak/kınamak	rip (someone) to bits f.
180	Deyim	(birini) iyice azarlamak/kınamak	rip (someone) to bits f.
181	Deyim	(birini) sürekli azarlamak	keep (going) on at (one) f.
182	Deyim	birini sürekli azarlamak	keep (going) on at someone f.
183	Deyim	(birini) azarlamak	pin back (one's) ears f.
184	Deyim	(birini) fena halde azarlamak	be down on somebody like a ton of ˈbricks f.
185	Deyim	(birini) fena halde azarlamak	come down on somebody like a ton of ˈbricks f.
186	Deyim	(birini) azarlamak	give (someone) the length of (one's) tongue f.
187	Deyim	(birini) azarlamak	give it to (one) f.
188	Deyim	(birini) ağır bir dille azarlamak eleştirmek	take (one's) head off f.
189	Deyim	(birini fena) azarlamak	lay a (heavy) trip on (one) f.
190	Deyim	birini (fena) azarlamak	lay a (heavy) trip on someone f.
191	Deyim	(birini) fena azarlamak	come down hard on (someone) f.
192	Deyim	birini azarlamak	give someone an earful f.
193	Deyim	(birini) gizli bir şekilde/göstermeden azarlamak	take (one) to the woodshed f.
194	Deyim	birini gizli bir şekilde/göstermeden azarlamak	take someone to the woodshed f.
195	Deyim	(birini) azarlamak	take (someone) to the woodshed f.
196	Deyim	(birini) azarlamak	rap (one) on the knuckles f.
197	Deyim	birini azarlamak	rap someone on the knuckles f.
198	Deyim	birini azarlamak	rap someone over the knuckles f.
199	Deyim	(birini) azarlamak	rap (one) over the knuckles f.
200	Deyim	(birini) azarlamak	rap (one's) knuckles f.
201	Deyim	birini azarlamak	rap someone's knuckles f.
202	Deyim	(birini) sözlü olarak uyarmak/azarlamak	rap (one) on the knuckles f.
203	Deyim	birini fena halde azarlamak/paylamak	be/come down on somebody like a ton of ˈbricks f.
204	Deyim	(birini) azarlamak	bring (one) to task f.
205	Deyim	(birini) azarlamak	give (one) the brush-off f.
206	Deyim	(birini) azarlamak	call (one) on the carpet f.
207	Deyim	(birini) ciddi anlamda azarlamak/paylamak	call (one) to task f.
208	Deyim	(birini) azarlamak	censure (one) f.
209	Deyim	özellikle ihmal veya suiistimal nedeniyle azarlamak	bring to account f.
210	Deyim	(birini) fena fırçalamak/azarlamak	come down hard on (someone) f.
211	Deyim	(birini/bir şeyi) fena azarlamak	come down (hard) (on someone or something) f.
212	Deyim	(birini) azarlamak	drag (one) over the coals f.
213	Deyim	(birini) azarlamak	put a flea in (one's) ear f.
214	Deyim	(birini) azarlamak	get (all) up in (one's) face f.
215	Deyim	(birini) çok fena azarlamak/paylamak	give (one) (the) what for f.
216	Deyim	(birini bir güzel/bir temiz) azarlamak	give (one) a (good) bawling out f.
217	Deyim	(birini bir güzel/bir temiz) azarlamak	give (one) a (good) talking to f.
218	Deyim	birini (bir güzel/bir temiz) azarlamak	give someone a (good) talking to f.
219	Deyim	(birini bir güzel/bir temiz) azarlamak	give (one) a (good) working over f.
220	Deyim	(birini) azarlamak	give (one) a roasting f.
221	Deyim	(birini) azarlamak	give (one) a rocket [uk/australia] f.
222	Deyim	(birini) azarlamak	give (one) an earful f.
223	Deyim	(birini) azarlamak	give (one) beans f.
224	Deyim	(birini) sert biçimde azarlamak	give (one) hail columbia f.
225	Deyim	(birini) azarlamak	give (someone) the rough side of (one's) tongue f.
226	Deyim	iyice azarlamak	give a bawling out f.
227	Deyim	sert biçimde azarlamak	give hail columbia f.
228	Deyim	birini azarlamak	give somebody a roasting f.
229	Deyim	birini azarlamak	give someone a piece of your mind f.
230	Deyim	birini azarlamak	give someone a talking to f.
231	Deyim	birini azarlamak	give someone a working over f.
232	Deyim	birini azarlamak	give someone beans f.
233	Deyim	birini azarlamak	give someone the rough side of your tongue [uk] f.
234	Deyim	birini azarlamak	give someone the rough edge of your tongue [uk] f.
235	Deyim	(birine) fena azarlamak	go at (one) hammer and tongs f.
236	Deyim	(birini) azarlamak	haul (one) on the carpet f.
237	Deyim	(birini) azarlamak	have back at (one) f.
238	Deyim	birini azarlamak	have words with f.
239	Deyim	'-i azarlamak	jump all over f.
240	Deyim	(birini) fena azarlamak	jump all over (one) f.
241	Deyim	birini azarlamak	jump down somebody's throat f.
242	Deyim	'-i azarlamak	lay a trip on f.
243	Deyim	'-i azarlamak	lower the boom on f.
244	Deyim	(birini) azarlamak	nail (one) to a cross f.
245	Deyim	(birini) azarlamak	nail (one) to the wall f.
246	Deyim	(birini) ağır biçimde eleştirmek/azarlamak	nail (one's) ears back f.
247	Deyim	(birini) azarlamak	nail (one's) hide to the wall f.
248	Deyim	(birini) azarlamak	raise the devil (with someone) f.
249	Deyim	(birini) azarlamak	raise hell (with someone) f.
250	Deyim	(birini) azarlamak	read (one) a lecture f.
251	Deyim	(birini) azarlamak	read (one) a lesson f.
252	Deyim	(birini) azarlamak/fırçalamak	round upon (one) f.
253	Deyim	birini azarlamak	sail into someone f.
254	Deyim	birini azarlamak	light into someone f.
255	Deyim	ağır bir dille azarlamak/eleştirmek	take head off f.
256	Deyim	gizli bir şekilde/göstermeden azarlamak	take to the woodshed f.
Archaic
257	Eski Kullanım	öfkeyle azarlamak	chode f.
Slang
258	Argo	bir güzel azarlamak	chew (one's) ass (out) f.
259	Argo	fena azarlamak	ream (one's) ass f.
260	Argo	birini azarlamak	rank someone out f.
261	Argo	birini azarlamak/haşlamak	lay someone out f.
262	Argo	birisini azarlamak	chew somebody's ass out f.
263	Argo	fena halde azarlamak	ream out f.
264	Argo	birini azarlamak	go off on someone f.
265	Argo	(birini) azarlamak	bust (someone's) balls f.
266	Argo	(birini) azarlamak	bust (someone's) chops f.
267	Argo	(birini) azarlamak	bust (someone's) chops f.
268	Argo	birini bir güzel azarlamak	chew someone's ass out f.
269	Argo	birini bir güzel azarlamak	chew someone's ass out f.
270	Argo	birini bir güzel azarlamak	chew someone's ass f.
271	Argo	(birini) fena halde azarlamak	come down on (one) like a ton of bricks f.
272	Argo	birini fena halde azarlamak	come down on someone like a ton of bricks f.
273	Argo	birini/bir şeyi fena azarlamak	do a job on someone/something f.
274	Argo	(birini) azarlamak	give (one) a tongue-lashing f.
275	Argo	(birini) fena azarlamak	give (one) hell f.
276	Argo	birini azarlamak	give someone hell f.
277	Argo	(birini) azarlamak	jaw (one) down f.
British Slang
278	İngiliz Argosu	birini azarlamak/paylamak	give someone what for f.
279	İngiliz Argosu	birini azarlamak	eat the head off someone f.
280	İngiliz Argosu	birini azarlamak	give someone an ear bashing f.
Modern Slang
281	Modern Argo	çocuk gibi azarlamak	adult spank f.