Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
lash
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"lash"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 58 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
lash
i.
kırbaçlama
2
Genel
lash
i.
acı söz
3
Genel
lash
i.
kamçı ucu
4
Genel
lash
i.
vuruş
5
Genel
lash
i.
azarlama
6
Genel
lash
i.
kamçı darbesi
7
Genel
lash
i.
kirpik
8
Genel
lash
i.
çarpma
9
Genel
lash
i.
vurma
10
Genel
lash
i.
kamçı
11
Genel
lash
i.
kırbaç darbesi
12
Genel
lash
i.
ani/hızlı hareket
13
Genel
lash
i.
kamçılama
14
Genel
lash
i.
hakaret
15
Genel
lash
i.
dayak cezası
16
Genel
lash
i.
kırbacın veya kamçının ucundaki esnek kısım
17
Genel
lash
f.
dövmek
18
Genel
lash
f.
bardaktan boşanırcasına yağmak
19
Genel
lash
f.
yermek
20
Genel
lash
f.
kınamak
21
Genel
lash
f.
kamçı ile vurmak
22
Genel
lash
f.
çatmak
23
Genel
lash
f.
kamçılamak
24
Genel
lash
f.
sözle veya yazıyla saldırmak
25
Genel
lash
f.
vurmak
26
Genel
lash
f.
kışkırtmak
27
Genel
lash
f.
şiddetle çarpmak (dalga)
28
Genel
lash
f.
çarpmak
29
Genel
lash
f.
bağlamak
30
Genel
lash
f.
azarlamak
31
Genel
lash
f.
kırbaçlamak
32
Genel
lash
f.
hicvetmek
33
Genel
lash
f.
kamçı çalmak
34
Genel
lash
f.
ip ile bağlamak
35
Genel
lash
f.
ayıplamak
36
Genel
lash
f.
taşlamak
37
Genel
lash
f.
galeyana getirmek
38
Genel
lash
f.
kışkırtmak
39
Genel
lash
f.
tüymek
40
Genel
lash
f.
savuşmak
41
Genel
lash
f.
hızla hareket etmek
42
Genel
lash
f.
şiddetle hareket etmek
43
Genel
lash
f.
yer değiştirmek
44
Genel
lash
s.
yumuşak
45
Genel
lash
s.
sulak
46
Genel
lash
s.
ıslak
47
Genel
lash
s.
sarhoş
Technical
48
Teknik
lash
i.
kamçı vuruşu
49
Teknik
lash
i.
kamçı ucu
50
Teknik
lash
i.
birbirine bitişik olan hareketli aksamların arasındaki boşluk, gevşeklik veya oynama payı
51
Teknik
lash
i.
bir cihazın çalışmaya başlaması veya düzensiz bir şekilde hareket etmesi ile, hareketli aksamlarının arasındaki boşluk veya gevşeklik kaynaklı ortaya çıkan gıcırtılı ses veya sarsıntı
Textile
52
Tekstil
lash
i.
(halı dokumada) bir figür oluşturmak için aynı anda çekilmesi gereken ip grubu
Automotive
53
Otomotiv
lash
i.
boşluk
Marine
54
Denizcilik
lash
f.
palamarlamak
55
Denizcilik
lash
f.
palamarla bağlamak
56
Denizcilik
lash
f.
façina etmek
57
Denizcilik
lash
f.
façuna etmek
Medical
58
Medikal
lash
i.
kirpik
"lash"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 168 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
eye lash
i.
kirpik
2
Genel
lash brush
i.
kirpik fırçası
3
Genel
lash comb
i.
kirpik tarağı
4
Genel
false lash
i.
takma kirpik
5
Genel
lash-up
i.
geçici düzenleme
6
Genel
lash into
f.
saldırmak
7
Genel
lash out
f.
saldırmak
8
Genel
lash out on
f.
saçmak
9
Genel
lash oneself into a fury
f.
öfkelenmek
10
Genel
lash out at
f.
sert ve ani çıkış yapmak
11
Genel
lash oneself into a fury
f.
kudurmak
12
Genel
lash into a fury
f.
öfkelendirmek
13
Genel
lash down
f.
bağlamak
14
Genel
lash together
f.
iple birbirine bağlamak
15
Genel
lash someone into a fury
f.
birini galeyana getirmek
16
Genel
lash somebody
f.
kamçılamak
17
Genel
lash out on
f.
çok harcamak
18
Genel
lash off an employee temporarily
f.
açığa almak
19
Genel
tongue-lash
f.
azarlamak
20
Genel
tongue-lash
f.
haşlamak
21
Genel
lash (out) [uk]
f.
sorumsuzca para harcamak
22
Genel
lash (out) [uk]
f.
çok harcamak
23
Genel
lash [ireland]
s.
harika
24
Genel
lash [ireland]
s.
olağanüstü
25
Genel
lash-like
s.
kamçılı
26
Genel
lash-like
s.
kırbaca benzeyen
27
Genel
lash-like
s.
kamçıya benzeyen
Phrasals
28
Öbek Fiiller
lash around
f.
sallanmak
29
Öbek Fiiller
lash around
f.
sallamak
30
Öbek Fiiller
lash around
f.
sallanıp durmak
31
Öbek Fiiller
lash around
f.
sallayıp durmak
32
Öbek Fiiller
lash around
f.
sendelemek
33
Öbek Fiiller
lash around
f.
sağa sola yalpalamak
34
Öbek Fiiller
lash at someone
f.
birini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
35
Öbek Fiiller
lash something together
f.
bir şeyleri birbirine bağlamak
36
Öbek Fiiller
lash out at somebody
f.
birini eleştirmek
37
Öbek Fiiller
lash someone to something
f.
birini bir yere bağlamak
38
Öbek Fiiller
lash out at somebody
f.
birine sözle saldırmak
39
Öbek Fiiller
lash something about
f.
şiddetle/hızla sarsmak/sallamak
40
Öbek Fiiller
lash down on
f.
(yağmur) üzerine boşalmak/yağmak
41
Öbek Fiiller
lash against something
f.
(dalga v) (kıyıya/sahile) sertçe vurmak
42
Öbek Fiiller
lash out
f.
(ani ve sert) tepki göstermek/vermek
43
Öbek Fiiller
lash back at someone
f.
birine sözle veya şiddetle karşılık vermek
44
Öbek Fiiller
lash back at someone
f.
birine aynı şiddette cevap vermek
45
Öbek Fiiller
lash back at someone
f.
birine karşı saldırıya geçmek
46
Öbek Fiiller
lash back at someone
f.
birine karşı misilleme yapmak
47
Öbek Fiiller
lash back (at someone)
f.
(birine) sözle veya şiddetle karşılık vermek
48
Öbek Fiiller
lash back (at someone)
f.
(birine) aynı şiddette cevap vermek
49
Öbek Fiiller
lash back (at someone)
f.
(birine) karşı saldırıya geçmek
50
Öbek Fiiller
lash back (at someone)
f.
(birine) karşı misilleme yapmak
51
Öbek Fiiller
lash back (at someone or something)
f.
istemediği bir işe güzel şeyler hayal ederek katlanmak
52
Öbek Fiiller
lash back (at someone or something)
f.
dişinin doldurulmasına başka şeyler düşünerek dayanmak
53
Öbek Fiiller
lash together
f.
iki şeyi/kişiyi birbirine bağlamak
54
Öbek Fiiller
lash together
f.
apar topar oluşturmak/yaratmak
55
Öbek Fiiller
lash together
f.
paldır küldür bir araya getirmek
56
Öbek Fiiller
lash together
f.
uyduruvermek
57
Öbek Fiiller
lash together
f.
uyduruk kaydırık iş yapmak
58
Öbek Fiiller
lash together
f.
acilen bir şeyler toparlamak
59
Öbek Fiiller
lash into something
f.
bir şeyi iştahla yemek
60
Öbek Fiiller
lash into something
f.
bir yemeğe saldırmak
61
Öbek Fiiller
lash into something
f.
bir şeye aç gözlü bir şekilde saldırmak
62
Öbek Fiiller
lash into something
f.
bir şeyi hapır hupur yemek
63
Öbek Fiiller
lash out
f.
(at) çifte atmak
64
Öbek Fiiller
lash (someone, something, or oneself) to (something)
f.
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) bağlamak
65
Öbek Fiiller
lash (someone, something, or oneself) to (something)
f.
(birini/bir şeyi/kendini bir yere) sabitlemek
66
Öbek Fiiller
lash about
f.
şiddetle/kontrolden çıkmış şekilde sallanmak
67
Öbek Fiiller
lash about
f.
'-i kamçılamak
68
Öbek Fiiller
lash about
f.
'-e hızla vurup durmak
69
Öbek Fiiller
lash about
f.
kontrolden çıkmış şekilde sağa sola savrulmak
70
Öbek Fiiller
lash about
f.
sağa sola yalpalamak
71
Öbek Fiiller
lash about
f.
-e kamçıyla vurmak
72
Öbek Fiiller
lash about
f.
'-i şiddetle sallamak
73
Öbek Fiiller
lash about
f.
'-i şiddetle savurmak
74
Öbek Fiiller
lash about
f.
'-i şiddetle dalgalandırmak
75
Öbek Fiiller
lash about
f.
'-i sallayıp durmak
76
Öbek Fiiller
lash against
f.
-i kamçılamak
77
Öbek Fiiller
lash against
f.
'-e hızla vurup durmak
78
Öbek Fiiller
lash against
f.
'-i dövmek
79
Öbek Fiiller
lash against
f.
'-e sertçe vurmak
80
Öbek Fiiller
lash against
f.
-e şiddetle vurmasına neden olmak
81
Öbek Fiiller
lash against
f.
'-e şiddetle çarptırmak
82
Öbek Fiiller
lash against
f.
sallayıp vurdurmak
83
Öbek Fiiller
lash at
f.
-e hızla çarpmak/vurmak
84
Öbek Fiiller
lash at
f.
'-e şiddetle çarpmak/vurmak
85
Öbek Fiiller
lash at
f.
'-i kırbaçlamak
86
Öbek Fiiller
lash at
f.
'-e kırbaçlarcasına çarpmak/vurmak
87
Öbek Fiiller
lash at
f.
'-e sert şekilde çıkışmak
88
Öbek Fiiller
lash at
f.
'-i azarlamak/paylamak
89
Öbek Fiiller
lash at
f.
'-e sert tepki göstermek
90
Öbek Fiiller
lash at
f.
'-e kızmak
91
Öbek Fiiller
lash at
f.
'-i fırçalamak
92
Öbek Fiiller
lash at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hızla çarpmak/vurmak
93
Öbek Fiiller
lash at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) şiddetle çarpmak/vurmak
94
Öbek Fiiller
lash at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) kırbaçlamak
95
Öbek Fiiller
lash at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kırbaçlarcasına çarpmak/vurmak
96
Öbek Fiiller
lash at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sert şekilde çıkışmak
97
Öbek Fiiller
lash at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) azarlamak/paylamak
98
Öbek Fiiller
lash at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sert tepki göstermek
99
Öbek Fiiller
lash at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kızmak
100
Öbek Fiiller
lash at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) fırçalamak
101
Öbek Fiiller
lash back
f.
şiddetle karşılık vermek
102
Öbek Fiiller
lash back
f.
aynı şiddette cevap vermek
103
Öbek Fiiller
lash back
f.
karşı saldırıya geçmek
104
Öbek Fiiller
lash back
f.
misilleme yapmak
105
Öbek Fiiller
lash down on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine şiddetli yağmur yağmak
106
Öbek Fiiller
lash down on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine yağmur indirmek
107
Öbek Fiiller
lash down on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine yağmur boşalmak/yağmak
108
Öbek Fiiller
lash down on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak
109
Öbek Fiiller
lash into (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sözlü veya fiziksel olarak saldırmak
110
Öbek Fiiller
lash into (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine saldırmak
111
Öbek Fiiller
lash into (someone)
f.
(bir yemeğe) gömülmek/saldırmak
112
Öbek Fiiller
lash into (someone)
f.
gömülüp/saldırıp yemeye başlamak
113
Öbek Fiiller
lash out against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) saldırmak
114
Öbek Fiiller
lash out against (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstüne atlamak/saldırmak
115
Öbek Fiiller
lash out against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bir anda parlamak/patlamak
116
Öbek Fiiller
lash out against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) (ani ve sert) tepki göstermek/vermek
117
Öbek Fiiller
lash out against (someone or something)
f.
(biri/bir şey) karşısında sert ve ani çıkış yapmak
118
Öbek Fiiller
lash out at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) aniden saldırmak
119
Öbek Fiiller
lash out at (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) aniden üstüne atlamak/saldırmak
120
Öbek Fiiller
lash out at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bir anda parlamak/patlamak
121
Öbek Fiiller
lash out at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) (ani ve sert) tepki göstermek/vermek
122
Öbek Fiiller
lash out at (someone or something)
f.
(biri/bir şey) karşısında sert ve ani çıkış yapmak
123
Öbek Fiiller
lash to
f.
-e bağlamak
124
Öbek Fiiller
lash up
f.
(-e) bağlamak/tutturmak
125
Öbek Fiiller
lash up
f.
yüksekteki bir şeye bağlamak
126
Öbek Fiiller
lash up
f.
(-e) asmak
127
Öbek Fiiller
lash up
f.
dikivermek
128
Öbek Fiiller
lash up
f.
kuruvermek
129
Öbek Fiiller
lash up
f.
yapıvermek
130
Öbek Fiiller
lash up
f.
alelacele inşa etmek
131
Öbek Fiiller
lash up
f.
acele şekilde kuruvermek
132
Öbek Fiiller
lash up
f.
acilen yapıvermek
133
Öbek Fiiller
lash back (at someone or something)
f.
yatıp vatanı için yaptığını düşünmek
134
Öbek Fiiller
lash back (at someone or something)
f.
evlenip çocuk sahibi olmayı kadının görevi olarak görmek
135
Öbek Fiiller
lash back (at someone or something)
f.
istemediği bir cinsel ilişkiye güzel şeyler hayal ederek katlanmak
Idioms
136
Deyim
a lash of scorpions
i.
akrep kuyruğu kırbacı
137
Deyim
a lash of scorpions
i.
büyük ceza
138
Deyim
a lash of scorpions
i.
canına okunma
139
Deyim
lash down
f.
bardaktan boşanırcasına yağmak
140
Deyim
have a lash at (something)
f.
(bir şeyi) ilk kez denemek
141
Deyim
have a lash at (something)
f.
(bir şeyi yapmaya) ilk kez girişmek/kalkışmak
142
Deyim
have a lash at (something)
f.
(bir şeyi yapmaya) ilk kez teşebbüs etmek
143
Deyim
have a lash at
f.
-i denemek
144
Deyim
have a lash at
f.
'-i ilk kez denemek
145
Deyim
have a lash at
f.
'-e girişmek/kalkışmak
146
Deyim
have a lash at
f.
'-e teşebbüs etmek
Technical
147
Teknik
back lash
i.
dişli boşluğu
148
Teknik
back lash
i.
esneme
149
Teknik
hydraulic lash compensator
i.
hidrolik dalga dengeleyici
150
Teknik
hydraulic lash adjuster
i.
hidrolik klerens ayarlayıcısı
151
Teknik
mechanical lash adjuster
i.
mekanik klerens ayarlayıcısı
152
Teknik
back lash
i.
ölü nokta
153
Teknik
automatic lash adjuster
i.
otomatik klerens ayarlayıcısı
154
Teknik
valve lash adjuster
i.
supap boşluğu ayarlayıcısı
155
Teknik
back lash
i.
yaylanma
Automotive
156
Otomotiv
hydraulic lash adjuster
i.
hidrolik boşluk ayarlayıcı
157
Otomotiv
cold lash
i.
soğuk supap boşluğu
158
Otomotiv
hot lash
i.
sıcak supap ayarı
159
Otomotiv
zero lash
i.
sıfır boşluk
160
Otomotiv
valve stem lash cap
i.
supap sapı boşluk kepi
161
Otomotiv
lash pad adjusters
i.
supap şimi
162
Otomotiv
valve lash
i.
supap boşluğu
Marine
163
Denizcilik
lash ship
i.
layter gemisi
164
Denizcilik
lash down
f.
(gemiyi) bağlayıp muhafaza etmek
Optics
165
Optik
lash eversion
i.
kirpik eversiyonu
Military
166
Askeri
back lash
i.
silahlarda geri tepme
Football
167
Futbol
lash home a volley
f.
vole vurmak
British Slang
168
İngiliz Argosu
on the lash
expr.
içki aleminde
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of lash
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy