lash - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

lash

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"lash" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 58 sonuç

İngilizce Türkçe
General
lash i. kırbaçlama
lash i. acı söz
lash i. kamçı ucu
lash i. vuruş
lash i. azarlama
lash i. kamçı darbesi
lash i. kirpik
lash i. çarpma
lash i. vurma
lash i. kamçı
lash i. kırbaç darbesi
lash i. ani/hızlı hareket
lash i. kamçılama
lash i. hakaret
lash i. dayak cezası
lash i. kırbacın veya kamçının ucundaki esnek kısım
lash f. dövmek
lash f. bardaktan boşanırcasına yağmak
lash f. yermek
lash f. kınamak
lash f. kamçı ile vurmak
lash f. çatmak
lash f. kamçılamak
lash f. sözle veya yazıyla saldırmak
lash f. vurmak
lash f. kışkırtmak
lash f. şiddetle çarpmak (dalga)
lash f. çarpmak
lash f. bağlamak
lash f. azarlamak
lash f. kırbaçlamak
lash f. hicvetmek
lash f. kamçı çalmak
lash f. ip ile bağlamak
lash f. ayıplamak
lash f. taşlamak
lash f. galeyana getirmek
lash f. kışkırtmak
lash f. tüymek
lash f. savuşmak
lash f. hızla hareket etmek
lash f. şiddetle hareket etmek
lash f. yer değiştirmek
lash s. yumuşak
lash s. sulak
lash s. ıslak
lash s. sarhoş
Technical
lash i. kamçı vuruşu
lash i. kamçı ucu
lash i. birbirine bitişik olan hareketli aksamların arasındaki boşluk, gevşeklik veya oynama payı
lash i. bir cihazın çalışmaya başlaması veya düzensiz bir şekilde hareket etmesi ile, hareketli aksamlarının arasındaki boşluk veya gevşeklik kaynaklı ortaya çıkan gıcırtılı ses veya sarsıntı
Textile
lash i. (halı dokumada) bir figür oluşturmak için aynı anda çekilmesi gereken ip grubu
Automotive
lash i. boşluk
Marine
lash f. palamarlamak
lash f. palamarla bağlamak
lash f. façina etmek
lash f. façuna etmek
Medical
lash i. kirpik

"lash" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 168 sonuç

İngilizce Türkçe
General
eye lash i. kirpik
lash brush i. kirpik fırçası
lash comb i. kirpik tarağı
false lash i. takma kirpik
lash-up i. geçici düzenleme
lash into f. saldırmak
lash out f. saldırmak
lash out on f. saçmak
lash oneself into a fury f. öfkelenmek
lash out at f. sert ve ani çıkış yapmak
lash oneself into a fury f. kudurmak
lash into a fury f. öfkelendirmek
lash down f. bağlamak
lash together f. iple birbirine bağlamak
lash someone into a fury f. birini galeyana getirmek
lash somebody f. kamçılamak
lash out on f. çok harcamak
lash off an employee temporarily f. açığa almak
tongue-lash f. azarlamak
tongue-lash f. haşlamak
lash (out) [uk] f. sorumsuzca para harcamak
lash (out) [uk] f. çok harcamak
lash [ireland] s. harika
lash [ireland] s. olağanüstü
lash-like s. kamçılı
lash-like s. kırbaca benzeyen
lash-like s. kamçıya benzeyen
Phrasals
lash around f. sallanmak
lash around f. sallamak
lash around f. sallanıp durmak
lash around f. sallayıp durmak
lash around f. sendelemek
lash around f. sağa sola yalpalamak
lash at someone f. birini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
lash something together f. bir şeyleri birbirine bağlamak
lash out at somebody f. birini eleştirmek
lash someone to something f. birini bir yere bağlamak
lash out at somebody f. birine sözle saldırmak
lash something about f. şiddetle/hızla sarsmak/sallamak
lash down on f. (yağmur) üzerine boşalmak/yağmak
lash against something f. (dalga v) (kıyıya/sahile) sertçe vurmak
lash out f. (ani ve sert) tepki göstermek/vermek
lash back at someone f. birine sözle veya şiddetle karşılık vermek
lash back at someone f. birine aynı şiddette cevap vermek
lash back at someone f. birine karşı saldırıya geçmek
lash back at someone f. birine karşı misilleme yapmak
lash back (at someone) f. (birine) sözle veya şiddetle karşılık vermek
lash back (at someone) f. (birine) aynı şiddette cevap vermek
lash back (at someone) f. (birine) karşı saldırıya geçmek
lash back (at someone) f. (birine) karşı misilleme yapmak
lash back (at someone or something) f. istemediği bir işe güzel şeyler hayal ederek katlanmak
lash back (at someone or something) f. dişinin doldurulmasına başka şeyler düşünerek dayanmak
lash together f. iki şeyi/kişiyi birbirine bağlamak
lash together f. apar topar oluşturmak/yaratmak
lash together f. paldır küldür bir araya getirmek
lash together f. uyduruvermek
lash together f. uyduruk kaydırık iş yapmak
lash together f. acilen bir şeyler toparlamak
lash into something f. bir şeyi iştahla yemek
lash into something f. bir yemeğe saldırmak
lash into something f. bir şeye aç gözlü bir şekilde saldırmak
lash into something f. bir şeyi hapır hupur yemek
lash out f. (at) çifte atmak
lash (someone, something, or oneself) to (something) f. (birini/bir şeyi/kendini bir şeye) bağlamak
lash (someone, something, or oneself) to (something) f. (birini/bir şeyi/kendini bir yere) sabitlemek
lash about f. şiddetle/kontrolden çıkmış şekilde sallanmak
lash about f. '-i kamçılamak
lash about f. '-e hızla vurup durmak
lash about f. kontrolden çıkmış şekilde sağa sola savrulmak
lash about f. sağa sola yalpalamak
lash about f. -e kamçıyla vurmak
lash about f. '-i şiddetle sallamak
lash about f. '-i şiddetle savurmak
lash about f. '-i şiddetle dalgalandırmak
lash about f. '-i sallayıp durmak
lash against f. -i kamçılamak
lash against f. '-e hızla vurup durmak
lash against f. '-i dövmek
lash against f. '-e sertçe vurmak
lash against f. -e şiddetle vurmasına neden olmak
lash against f. '-e şiddetle çarptırmak
lash against f. sallayıp vurdurmak
lash at f. -e hızla çarpmak/vurmak
lash at f. '-e şiddetle çarpmak/vurmak
lash at f. '-i kırbaçlamak
lash at f. '-e kırbaçlarcasına çarpmak/vurmak
lash at f. '-e sert şekilde çıkışmak
lash at f. '-i azarlamak/paylamak
lash at f. '-e sert tepki göstermek
lash at f. '-e kızmak
lash at f. '-i fırçalamak
lash at (someone or something) f. (birine/bir şeye) hızla çarpmak/vurmak
lash at (someone or something) f. (birine/bir şeye) şiddetle çarpmak/vurmak
lash at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kırbaçlamak
lash at (someone or something) f. (birine/bir şeye) kırbaçlarcasına çarpmak/vurmak
lash at (someone or something) f. (birine/bir şeye) sert şekilde çıkışmak
lash at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) azarlamak/paylamak
lash at (someone or something) f. (birine/bir şeye) sert tepki göstermek
lash at (someone or something) f. (birine/bir şeye) kızmak
lash at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) fırçalamak
lash back f. şiddetle karşılık vermek
lash back f. aynı şiddette cevap vermek
lash back f. karşı saldırıya geçmek
lash back f. misilleme yapmak
lash down on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üzerine şiddetli yağmur yağmak
lash down on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üzerine yağmur indirmek
lash down on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üzerine yağmur boşalmak/yağmak
lash down on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üzerine bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak
lash into (someone or something) f. (birine/bir şeye) sözlü veya fiziksel olarak saldırmak
lash into (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üzerine saldırmak
lash into (someone) f. (bir yemeğe) gömülmek/saldırmak
lash into (someone) f. gömülüp/saldırıp yemeye başlamak
lash out against (someone or something) f. (birine/bir şeye) saldırmak
lash out against (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) üstüne atlamak/saldırmak
lash out against (someone or something) f. (birine/bir şeye) bir anda parlamak/patlamak
lash out against (someone or something) f. (birine/bir şeye) (ani ve sert) tepki göstermek/vermek
lash out against (someone or something) f. (biri/bir şey) karşısında sert ve ani çıkış yapmak
lash out at (someone or something) f. (birine/bir şeye) aniden saldırmak
lash out at (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) aniden üstüne atlamak/saldırmak
lash out at (someone or something) f. (birine/bir şeye) bir anda parlamak/patlamak
lash out at (someone or something) f. (birine/bir şeye) (ani ve sert) tepki göstermek/vermek
lash out at (someone or something) f. (biri/bir şey) karşısında sert ve ani çıkış yapmak
lash to f. -e bağlamak
lash up f. (-e) bağlamak/tutturmak
lash up f. yüksekteki bir şeye bağlamak
lash up f. (-e) asmak
lash up f. dikivermek
lash up f. kuruvermek
lash up f. yapıvermek
lash up f. alelacele inşa etmek
lash up f. acele şekilde kuruvermek
lash up f. acilen yapıvermek
lash back (at someone or something) f. yatıp vatanı için yaptığını düşünmek
lash back (at someone or something) f. evlenip çocuk sahibi olmayı kadının görevi olarak görmek
lash back (at someone or something) f. istemediği bir cinsel ilişkiye güzel şeyler hayal ederek katlanmak
Idioms
a lash of scorpions i. akrep kuyruğu kırbacı
a lash of scorpions i. büyük ceza
a lash of scorpions i. canına okunma
lash down f. bardaktan boşanırcasına yağmak
have a lash at (something) f. (bir şeyi) ilk kez denemek
have a lash at (something) f. (bir şeyi yapmaya) ilk kez girişmek/kalkışmak
have a lash at (something) f. (bir şeyi yapmaya) ilk kez teşebbüs etmek
have a lash at f. -i denemek
have a lash at f. '-i ilk kez denemek
have a lash at f. '-e girişmek/kalkışmak
have a lash at f. '-e teşebbüs etmek
Technical
back lash i. dişli boşluğu
back lash i. esneme
hydraulic lash compensator i. hidrolik dalga dengeleyici
hydraulic lash adjuster i. hidrolik klerens ayarlayıcısı
mechanical lash adjuster i. mekanik klerens ayarlayıcısı
back lash i. ölü nokta
automatic lash adjuster i. otomatik klerens ayarlayıcısı
valve lash adjuster i. supap boşluğu ayarlayıcısı
back lash i. yaylanma
Automotive
hydraulic lash adjuster i. hidrolik boşluk ayarlayıcı
cold lash i. soğuk supap boşluğu
hot lash i. sıcak supap ayarı
zero lash i. sıfır boşluk
valve stem lash cap i. supap sapı boşluk kepi
lash pad adjusters i. supap şimi
valve lash i. supap boşluğu
Marine
lash ship i. layter gemisi
lash down f. (gemiyi) bağlayıp muhafaza etmek
Optics
lash eversion i. kirpik eversiyonu
Military
back lash i. silahlarda geri tepme
Football
lash home a volley f. vole vurmak
British Slang
on the lash expr. içki aleminde