rag - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

rag

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"rag" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 76 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
rag i. paçavra
General
rag i. kırpık
rag i. değersiz şey
rag i. kağıt para
rag i. gürültü
rag i. muziplik
rag i. mendil
rag i. çaput
rag i. kaba şaka
rag i. kırpıntı
rag i. eski bez parçası
rag i. şamata
rag i. gazete bozuntusu
rag i. bez parçası
rag i. üstüpü
rag i. eşek şakası
rag i. bandana
rag i. yırtık pırtık bez
rag i. çul
rag i. parça
rag i. lime
rag i. paylama
rag i. zılgıt
rag i. kırıntı
rag i. alay (etme)
rag i. fırça (eleştiri)
rag i. döküntü
rag i. dalga (geçme)
rag i. değersiz kağıt parçası
rag i. azarlama
rag f. dalga geçmek
rag f. takılmak
rag f. azarlamak
rag f. herkesi ayağa kaldırmak
rag f. alay etmek
rag f. şamata yapmak
rag f. dağıtmak
rag f. paylamak
rag f. kaba şaka yapmak
rag f. eşek şakası yapmak
rag f. fırça atmak
rag f. fırça çekmek
Technical
rag i. pürüzlü yüzeye sahip kaya
rag i. bez parçası
rag i. kırpıntı (dövme)
rag i. kumaş parçası
rag i. paçavra
rag i. toz alma bezi
rag i. temizlik bezi
rag i. üstü bil
rag i. üstüpü
Textile
rag i. paçavra
Construction
rag i. pürüzlü yüzeye çatı arduvazı
Botanic
rag i. turunçgilin etrafındaki zar
rag i. bir turunçgilin lifli orta kısmı
rag i. (meyve) çekirdek kılıfı
Education
rag i. öğrencilerin yardım amaçlı para topladığı hafta
Geology
rag i. sert kumtaşı
Music
rag i. kesik tempolu caz müziği
rag f. kesik tempolu caz müziği çalmak veya bestelemek
Slang
rag f. azarlamak
rag f. bir şeyden şikayet etmek
rag f. eleştirmek
rag f. kızdırmak
rag f. paylamak
rag f. terslemek
rag f. sataşmak
rag f. fırça atmak
rag f. sızlanmak
rag f. yakınmak
rag f. eleştirmek
rag f. yermek
British Slang
rag i. bayrak veya sancak (denizcilik)
rag i. gazete
rag f. gazı köklemek
rag f. rahatsız etmek

"rag" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 348 sonuç

İngilizce Türkçe
General
rag bag i. yamalı bohça
rag bag i. karmaşa
rag doll i. bez bebek
rag doll i. paçavradan yapılmış bebek
rag baby i. bez bebek
rag rug i. pala
rag paper i. paçavradan yapılmış kağıt
rag bag i. çaput torbası
wet rag i. nemli bez
rag-and-bone man i. eskici
rag paper i. parşömen kağıdı
rag week i. hayır için para toplanılan hafta
rag week i. yardım/bağış haftası
rag-picking i. paçavra toplayıp satma işi
rag-picking i. paçavracılık
local rag (uk) i. yerel gazete
tag-rag i. toplumun en alt kesimi
tag-rag i. toplumun avam kesimi
tag-rag i. ayaktakımı
tag and rag i. en alt seviyedeki insan güruhu
rag-bag i. türlü şeylerin karışımı
rag-tag i. ayaktakımı
rag-bag i. karışım
red rag i. kışkırtma
red rag i. öfkelendiren şey
shag-rag i. topluluğun göz ardı edilen bölümü
shag-rag i. topluluğun parçası olan ötekiler
cook to a rag f. fazla pişirmek
chew the rag f. çene çalmak
get one's rag out f. tepesi atmak
get one's rag out f. kafasının tası atmak
on the rag s. aksiliği üstünde
on the rag s. keyifsiz
on the rag s. canı sıkkın
Phrasals
rag on (someone) f. azarlamak
rag on (something) f. şikayet etmek
rag on f. kızdırmak
rag on (someone) f. paylamak
rag on (someone) f. terslemek
rag on f. sataşmak
rag on (someone) f. fırça atmak
rag on (something) f. yakınmak
rag on (someone) f. eleştirmek
rag on (someone) f. yermek
rag off f. hafifçe silmek
rag off f. bir bezle, fırçayla yüzeye hafif darbelerle dokunmak
rag off f. yüzeydeki boyayı hafif hafif almak/silmek
rag on (one) f. (birinin) kafasını ütülemek
rag on (one) f. (birinin) başının etini yemek
rag on (one) f. (birine) vırvır etmek
rag on (one) f. (birine) dırdır etmek
rag on (one) f. (birine) söylenip durmak
rag on (one) f. (birini) eleştirip durmak
rag on (one) f. (birini) fırçalayıp/azarlayıp durmak
rag on (one) f. (birine) fırça çekmek
rag on (one) f. (birini) paylamak
rag on (one) f. (biriyle) dalga geçmek
rag on (one) f. (biriyle) alay etmek
rag on (one) f. (birine) sataşmak
rag on (one) f. (biriyle) kafa bulmak
Colloquial
dew rag i. bandana
doo rag i. bandana
du rag i. bandana
rag trade i. giyim endüstrisi
rag trade i. tekstil endüstrisi
rag doll i. paçavra
rag doll i. zayıf kimse
rag doll i. beceriksiz kimse
rag doll i. yetersiz kimse
rag doll i. yeteneksiz kimse
rag doll i. iradesiz kimse
rag on f. şikayet edip durmak
rag on f. şikayet etmek
rag on f. sızlanmak
be on the rag f. huysuz olmak
be on the rag f. huysuzluğu üzerinde olmak
on the rag s. rahatsız
on the rag s. huysuz
on the rag s. rahatsız olmuş
don't that take the rag off the bush! ünl. inanılmaz!
don't that take the rag off the bush! ünl. inanılır gibi değil!
don't that take the rag off the bush! ünl. vay canına/anasını!
don't that take the rag off the bush! ünl. hayret!
don't that take the rag off the bush! ünl. bak sen!
don't that take the rag off the bush! ünl. bak sen şu işe!
Idioms
rag, tag, and bobtail i. ayaktakımı
rag-chewing i. can sıkıcı tartışma/sohbet
rag-chewing i. bayık muhabbet
rag-chewing i. bezdirici, usandırıcı konuşma
limp rag i. iradesiz kimse
limp rag i. aciz kimse
limp rag i. güçsüz kimse
limp rag i. ödlek/cesaretsiz kimse
limp rag i. korkak kimse
limp rag i. kararsız kimse
limp rag i. manevi güce veya motivasyona sahip olmayan kimse
limp rag i. yorgun/bitkin kimse
limp rag i. enerjisi kalmamış kimse
limp rag i. pestili çıkmış kimse
limp rag i. pestil gibi olmuş kimse
wet rag i. iradesiz kimse
wet rag i. aciz kimse
wet rag i. güçsüz kimse
wet rag i. ödlek/cesaretsiz kimse
wet rag i. korkak kimse
wet rag i. kararsız kimse
wet rag i. manevi güce veya motivasyona sahip olmayan kimse
wet rag i. yorgun/bitkin kimse
wet rag i. enerjisi kalmamış kimse
wet rag i. pestili çıkmış kimse
wet rag i. pestil gibi olmuş kimse
a red rag to a bull i. bam teli
a red rag to a bull i. kırmızı çizgisi
a red rag to a bull i. hassas noktası
a red rag to a bull i. en nefret ettiği
a red rag to a bull i. tahrik
a red rag to a bull i. kışkırtma
a red rag to a bull i. damarına basma
a red rag to a bull i. (birini) kızdıracağı belli olan şey
a red rag to a bull i. boğaya kırmızı gösterme
a red rag to a bull i. insanın sinirlerini zıplatan şey
a red rag to a bull i. insanı azgın boğaya dönüştüren şey
(like) a red rag to a bull i. tahrik
(like) a red rag to a bull i. kışkırtma
(like) a red rag to a bull i. damarına basma
(like) a red rag to a bull i. (birini) kızdıracağı belli olan şey
(like) a red rag to a bull i. boğaya kırmızı gösterme
(like) a red rag to a bull i. insanın sinirlerini zıplatan şey
(like) a red rag to a bull i. insanı azgın boğaya dönüştüren şey
rag bagger i. dağınık tekne
rag bagger i. altı üstüne gelmiş tekne
rag bagger i. düzensiz tekne
rag bagger i. dağınık teknede seyahat eden kimse
rag bagger i. düzensiz teknede seyahat eden kimse
soldier rag i. bandana
the smell of an oily rag i. kısıtlı kaynak
the smell of an oily rag i. çok az bir kaynak
the smell of an oily rag i. minimum kaynak
the smell of an oily rag i. yetersiz kaynak
the smell of an oily rag i. idareli kullanılması gereken kaynak
tear the rag off the bush [old-fashioned] f. hepsinden daha iyi olmak
tear the rag off the bush [old-fashioned] f. hepsini geçmek
tear the rag off the bush [old-fashioned] f. hepsinden daha inanılmaz/şaşırtıcı olmak
tear the rag off the bush [old-fashioned] f. inanılır gibi olmamak
rag on someone f. birini rahatsız etmek
rag on someone f. birine rahatsızlık vermek
be like a red rag to a bull f. birini kızdıracak/kışkırtacak bir şey olmak
chew the rag f. çene çalmak
get one's rag out f. dinden imandan çıkmak
lose one's rag f. dinden imandan çıkmak
be like a red rag to a bull f. cami duvarına işemek
chew the rag f. geyik yapmak
chew the rag f. laklak etmek
get one's rag out f. kafasının tası atmak
chew the rag f. laflamak
lose one's rag f. tepesi atmak
feel like a wet rag f. turşu gibi olmak
feel like a wet rag f. turşusu çıkmak
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. tutumlu bir şekilde yaşamak
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. minimumda yaşamak
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. sade yaşamak
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. ekonomik yaşamak
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. ucu ucuna idare etmek
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. kıt/kısıtlı kaynaklarla idare etmek
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. idareli yaşamak
live on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. hesaplı yaşamak
rag the puck f. (buz hokeyinde) diskin hakimiyetini korumak
rag the puck f. (buz hokeyinde) diski olabildiğince uzun süre kaptırmamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. çok tutumlu yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. çok idareli yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. sinekten yağ çıkarmak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. kıt kanaat yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. minimumda yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yokluk içinde idare etmek
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. sade yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. ucu ucuna idare etmek
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. idareli yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. hesaplı yaşamak
live off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. ekonomik yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. çok tutumlu yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. çok idareli yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. sinekten yağ çıkarmak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. kıt kanaat yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. minimumda yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. yokluk içinde idare etmek
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. sade yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. ucu ucuna idare etmek
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. idareli yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. hesaplı yaşamak
live on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. ekonomik yaşamak
survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. çok tutumlu yaşamak
survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. çok idareli yaşamak
survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. sinekten yağ çıkarmak
survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. kıt kanaat yaşamak
survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. minimumda yaşamak
survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] f. yokluk içinde idare etmek
run off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. çok az yakıt harcamak
run off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. benzini/yakıtı koklamak (araç)
run off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. fazla yakıt harcamamak
run off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yüksek yakıt verimliliğiyle çalışmak
run off smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yakıt tasarrufu çok iyi olmak
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. çok az yakıt harcamak
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. benzini/yakıtı koklamak (araç)
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. fazla yakıt harcamamak
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yüksek yakıt verimliliğiyle çalışmak
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yakıt tasarrufu çok iyi olmak
be like a red rag to a bull f. yangına körükle gitmek
be like a red rag to a bull f. kışkırtıcı/tahrik edici olmak
lose your rag [uk] f. dinden imandan çıkmak
lose your rag [uk] f. tepesi atmak
lose your rag [uk] f. sinirden kafayı yemek/sıyırmak
lose your rag [uk] f. küplere binmek
lose your rag [uk] f. çıldırmak
run off the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. benzini/yakıtı (adeta) koklamak
run off the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. çok az benzin/yakıt harcamak
run off the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yüksek yakıt verimliliğiyle çalışmak
run off the smell of an oily rag [australia/new zealand] f. yakıt tasarrufu çok iyi olmak
take the rag off the bush [old-fashioned] f. hepsinin ötesinde olmak
take the rag off the bush [old-fashioned] f. hepsini geçmek
take the rag off the bush [old-fashioned] f. hepsinden daha iyi olmak
take the rag off the bush [old-fashioned] f. inanılır gibi olmamak
take the rag off the bush [old-fashioned] f. inanılmaz olmak
take the rag off the bush [old-fashioned] f. olağan dışı olmak
don't that take the rag off the bush! expr. bu inanılır gibi değil
don't that take the rag off the bush! expr. vay be bu inanılmaz
don't that take the rag off the bush! expr. vay canına olur şey değil
don't that take the rag off the bush! expr. bu hiç aklıma gelmezdi
don't that take the rag off the bush! expr. kırk yıl düşünsem bu aklıma gelmezdi
don't that tear the rag off the bush! expr. bu inanılır gibi değil
don't that tear the rag off the bush! expr. vay be bu inanılmaz
don't that tear the rag off the bush! expr. vay canına olur şey değil
don't that tear the rag off the bush! expr. bu hiç aklıma gelmezdi
don't that tear the rag off the bush! expr. kırk yıl düşünsem bu aklıma gelmezdi
like a rag doll expr. çuval gibi
like a rag doll expr. kontrolsüz şekilde
like a rag doll expr. çaresizce
like a rag doll expr. paçavra gibi
Speaking
wet rag i. ıslak bez
Technical
rag dust i. kartonpiyer ve duvar kağıdı yapımında kullanılan ufak bez parçacıkları
rag wheel i. zincir dişlisi
rag wheel i. dişli zincir çarkı
rag bolt i. çengel civatası
rag rug i. kırpıntı kilimi
tack rag i. mumlu bez
rag paper i. paçavra kağıdı
rag knife i. paçavra bıçağı
rag pieces i. üstüpü parçaları
Textile
rag carpet i. pala kilim
rag carpet i. kırpıntı kilimi
rag trade i. moda kıyafet üreticileri ve satıcıları
rag wool i. kırpıntı yün
rag puller i. şifanoz makinesi
rag pulling machine i. şifanoz makinesi
Construction
tack rag i. üzeri özel yapışkan bir maddeyle kaplanmış, boya öncesi yüzeydeki tozları almak için kullanılan bir tür bez
Botanic
rag gourd i. bir yıl yaşayan tropikal tırmanıcı bitkilerin herhangi biri
Tobacco
cut rag i. kıyılmış tütün
Education
rag day i. öğrencilerin yardım amaçlı para topladığı gün
Sport
dish rag i. denge aletinde kıvrılma pozisyonu
Baseball
pine-tar rag i. çam katranına bulanmış bez parçası
Art
rag-rolling i. mermerli bir görünüm elde etmek için boyanın kabaca katlanmış bir bezle uygulandığı bir dekorasyon tekniği
Music
rag-time i. amerikan zencilerine yaslı bir caz üslubu
Theatre
main rag i. ana perde
main rag i. sahneye/salona açılan perde
Printery
rag papers i. paçavra kağıt
Slang
rag trade i. moda endüstrisi
rag trade i. konfeksiyon
rag trade i. hazır giyim
do-rag i. bandana
oily rag i. mavi yakalı işçi
shit rag i. tuvalet kağıdı
shit rag i. işe yaramaz kimse
shit rag i. beş para etmez kimse
shit rag i. karaktersiz kimse
shit rag i. pislik
shit rag i. şerefsiz
shit rag i. dedikodu gazetesi
shit rag i. magazin gazetesi
rag about f. sızlanmak
rag about f. mızmızlanmak
rag about f. yakınmak
rag about f. söylenmek
rag about f. nağme yapmak
rag about f. şikayet etmek
rag about f. alay etmek
rag about f. dalga geçmek
rag about f. sataşmak
rag about f. şaka yollu takılmak
rag about f. gıcık etmek
rag about f. rahatsız etmek
be on the rag f. adet döneminde olmak
be on the rag f. regl döneminde olmak
lose one's rag f. sinirden kafayı yemek/sıyırmak
rag doll f. yığılmak
rag doll f. cansız gibi yığılmak
rag doll f. yere yığılmak
rag doll f. çuval gibi yığılmak
rag doll f. yere yığmak
rag doll f. yıkmak
rag out f. resmi giyinmek
rag out f. giyinip kuşanmak
rag out f. şık giyinmek
rag out f. azarlamak
rag out f. paylamak
rag out f. çıkışmak
rag out f. haşlamak
rag out f. fırça çekmek
rag out f. birini/bir şeyi birine şikayet etmek
rag out f. biri/bir şey hakkında başka birine dert yanmak
rag out f. biriyle biri/bir şey hakkında alay etmek
rag out f. birini biri/bir şey hakkında kızdırmak
rag out f. birine biri/bir şey hakkında sataşmak
rag out f. birine biri/bir şey hakkında takılmak
chew the fat/rag f. laklak etmek
chew the fat/rag f. geyik muhabbeti yapmak
chew the fat/rag f. çene çalmak
chew the fat/rag f. muhabbet etmek
chew the fat/rag f. havadan sudan konuşmak
chew the fat/rag f. kaynatmak
chew the fat/rag f. laflamak
rag about (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) yakınmak
rag about (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) şikayet etmek
rag about (someone or something) f. (biri/bir şey) hakkında söylenmek
rag about (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) sızlanmak
rag about (something) f. (bir şey) hakkında dalga geçmek/alay etmek
rag about (something) f. (bir konuda) sataşmak
rag about (something) f. (bir şeyle) ilgili şaka yollu takılmak
British Slang
cunt rag i. adi
toe-rag i. ciğeri beş para etmez tip
cunt rag i. ciğeri beş para etmez tip
nose-rag i. mendil
snot rag i. mendil
wank rag i. otuzbir bezi/peçetesi
cunt rag i. pislik
toe-rag i. pislik
rag head i. sarıklı
rag week i. regl dönemi
toe-rag i. şerefsiz
cunt rag i. şerefsiz
jam rag i. tampon
rag it f. sınırı zorlamak
toe-rag s. adi
toe-rag ünl. adi şerefsiz
cunt rag ünl. adi şerefsiz
toe-rag ünl. aşağılık herif
cunt rag ünl. aşağılık herif
wank rag ünl. aşağılık herif
on the rag expr. adet gören
on the rag expr. regl