|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
(dergi/gazete) nüsha |
issue i.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
tabloit gazete |
tabloid i.
|
|
|
3 |
Yaygın Kullanım |
(dergi/gazete) sayı |
issue i.
|
|
General |
|
4 |
Genel |
gazete satıcısı |
newsboy i.
|
|
5 |
Genel |
yerel gazete |
local i.
|
|
6 |
Genel |
gazete dağıtıcı |
newspaper distributor i.
|
|
7 |
Genel |
gazete satış yeri |
newsstand i.
|
|
8 |
Genel |
gazete eki |
newspaper supplement i.
|
|
9 |
Genel |
muhabir (gazete/radyo/tv/) |
reporter i.
|
|
10 |
Genel |
tek sayfalık gazete |
newssheet i.
|
|
11 |
Genel |
gazete kupürleri veya resim yapıştırmaya özgü defter |
scrapbook i.
|
|
12 |
Genel |
gazete savaşı |
paper warfare i.
|
|
13 |
Genel |
gazete kupürleri veya resim toplayarak defter tutma |
scrapbooking i.
|
|
14 |
Genel |
gazete köşe yazarı |
columnist i.
|
|
15 |
Genel |
dergi/gazete arasına konulan ek |
insert i.
|
|
16 |
Genel |
gündelik gazete |
daily i.
|
|
17 |
Genel |
gazete bayii |
bookstall i.
|
|
18 |
Genel |
ayaklı gazete |
newsmonger i.
|
|
19 |
Genel |
gazete editörleri |
newspaper editors i.
|
|
20 |
Genel |
gazete muhabiri |
newspaper reporter i.
|
|
21 |
Genel |
gazete haberleri |
current events i.
|
|
22 |
Genel |
haberi ilk verme (gazete) |
scoop i.
|
|
|
23 |
Genel |
gazete ilanları |
classified ads i.
|
|
24 |
Genel |
gazete bozuntusu |
rag i.
|
|
25 |
Genel |
atlatma (gazete) |
scoop i.
|
|
26 |
Genel |
belirli aralıklarla çıkan gazete |
newsletter i.
|
|
27 |
Genel |
gazete çalışanları |
newspaper employees i.
|
|
28 |
Genel |
gazete vb gibi hediye |
giveaway i.
|
|
29 |
Genel |
günlük gazete |
daily newspaper i.
|
|
30 |
Genel |
gazete bayii |
newsagent i.
|
|
31 |
Genel |
günlük gazete |
daily i.
|
|
32 |
Genel |
resmi gazete |
gazette i.
|
|
33 |
Genel |
sansasyonel gazete |
tabloid i.
|
|
34 |
Genel |
gazete müdürü |
editor i.
|
|
35 |
Genel |
gazete muhabiri |
newspaper correspondent i.
|
|
36 |
Genel |
elektronik gazete |
electronic gazette i.
|
|
37 |
Genel |
gazete muhabiri |
reporter i.
|
|
38 |
Genel |
gazete sütunu |
newspaper column i.
|
|
39 |
Genel |
gazete başlığı |
newspaper heading i.
|
|
40 |
Genel |
gazete kulübesi |
bookstall i.
|
|
41 |
Genel |
dürülmüş gazete |
swat i.
|
|
42 |
Genel |
gazete bayii |
newsstand i.
|
|
43 |
Genel |
gazete tezgahı |
newsstall i.
|
|
44 |
Genel |
ilave gazete |
extra i.
|
|
45 |
Genel |
abone (dergi/gazete/telefon için) |
subscriber i.
|
|
46 |
Genel |
gazete firması |
newspaper size i.
|
|
47 |
Genel |
gazete sayısı |
issue i.
|
|
48 |
Genel |
gazete tezgahı |
newsstand i.
|
|
49 |
Genel |
gazete ilanı |
newspaper advertisement i.
|
|
50 |
Genel |
gazete bayii |
newspaper vendor i.
|
|
51 |
Genel |
aynı konuyu yazan karşılıklı iki sayfa (gazete) |
spread i.
|
|
52 |
Genel |
iş ilanları (gazete'de vb) |
job ads i.
|
|
53 |
Genel |
gazete okumak |
read newspaper i.
|
|
54 |
Genel |
gazete satıcısı |
news vendor i.
|
|
55 |
Genel |
gazete satıcısı |
newsvendor i.
|
|
56 |
Genel |
çok okunan gazete |
popular newspaper i.
|
|
57 |
Genel |
gazete röportajı |
newspaper interview i.
|
|
58 |
Genel |
resimli gazete |
illustrated paper i.
|
|
59 |
Genel |
gazete bayi |
newsstand i.
|
|
60 |
Genel |
gazete yazarı |
newspaperman i.
|
|
61 |
Genel |
gazete sahibi kadın |
newspaperwoman i.
|
|
62 |
Genel |
gazete satıcısı |
newsdealer i.
|
|
|
63 |
Genel |
gazete sahibi |
newspaperman i.
|
|
64 |
Genel |
kadın gazete yazarı |
newspaperwoman i.
|
|
65 |
Genel |
gazete okuma |
newspaper reading i.
|
|
66 |
Genel |
gazete yayıncılığı |
newspaper publishing i.
|
|
67 |
Genel |
gazete üyeliği |
newspaper subscription i.
|
|
68 |
Genel |
gazete köşe yazarı |
newspaper columnist i.
|
|
69 |
Genel |
gazete sütun yazarı |
newspaper columnist i.
|
|
70 |
Genel |
resmi gazete |
official gazette i.
|
|
71 |
Genel |
yerel gazete |
local paper i.
|
|
72 |
Genel |
gazete haberi |
report i.
|
|
73 |
Genel |
gazete büfesi |
newsstand i.
|
|
74 |
Genel |
gazete büfesi |
newsagent i.
|
|
75 |
Genel |
gazete satıcısı |
newsstand operator i.
|
|
76 |
Genel |
gazete büfesi |
newsdealer i.
|
|
77 |
Genel |
gazete büfesi |
newsstand operator i.
|
|
78 |
Genel |
gazete büfesi |
newsvendor i.
|
|
79 |
Genel |
gazete satıcısı |
newsagent i.
|
|
80 |
Genel |
gazete kupürü |
press clipping i.
|
|
81 |
Genel |
gazete kağıdı |
newsprint i.
|
|
82 |
Genel |
gazete satıcısı çocuk |
paper boy i.
|
|
83 |
Genel |
ücretsiz günlük gazete |
freesheet i.
|
|
84 |
Genel |
geçmiş tarihli gazete |
past issues of a newspaper i.
|
|
85 |
Genel |
geçmiş tarihli dergi/gazete/yayın |
back issue i.
|
|
86 |
Genel |
geçmiş tarihli gazete |
back issue newspaper i.
|
|
87 |
Genel |
ulusal gazete |
national newspaper i.
|
|
88 |
Genel |
gazete kupürü |
newspaper clipping i.
|
|
89 |
Genel |
gazete kupürü |
newspaper cutting i.
|
|
90 |
Genel |
gazete dağıtma işi |
paper route i.
|
|
91 |
Genel |
gazete dağıtıcılığı |
paper route i.
|
|
92 |
Genel |
ücretsiz yerel gazete |
shopper i.
|
|
93 |
Genel |
içinde yerel haberler ve reklamlar yayınlanan ücretsiz gazete |
shopper i.
|
|
94 |
Genel |
gazete büfesi |
newspaper stand i.
|
|
95 |
Genel |
gazete küpürleri |
press clippings i.
|
|
96 |
Genel |
gazete kupürü |
clipping i.
|
|
97 |
Genel |
gazete dağıtımı ve bunu yaparken kullanılan güzergah |
paper round i.
|
|
98 |
Genel |
gazete dağıtımı ve bunu yaparken kullanılan güzergah |
paper route i.
|
|
99 |
Genel |
büyük sayfaya basılmış gazete |
broadsheet i.
|
|
100 |
Genel |
yerel gazete |
hometown newspaper i.
|
|
101 |
Genel |
gazete haberleri |
newspaper news i.
|
|
102 |
Genel |
gazete haberleri |
newspaper reports i.
|
|
103 |
Genel |
gazete satılan yer |
newsagent's shop (uk) i.
|
|
104 |
Genel |
gazete büfesi |
newsstand (us/canada) i.
|
|
105 |
Genel |
gazete bayi |
newsagent's shop (uk) i.
|
|
106 |
Genel |
gazete büfesi |
newsagency (aus) i.
|
|
107 |
Genel |
gazete satılan yer |
newsagency (aus) i.
|
|
108 |
Genel |
gazete bayisi |
newsagent's shop (uk) i.
|
|
109 |
Genel |
gazete bayisi |
newsagency (aus) i.
|
|
110 |
Genel |
gazete büfesi |
newsagent's shop (uk) i.
|
|
111 |
Genel |
gazete bayi |
newsstand (us/canada) i.
|
|
112 |
Genel |
gazete satılan yer |
newsstand (us/canada) i.
|
|
113 |
Genel |
gazete bayi |
newsagency (aus) i.
|
|
114 |
Genel |
gazete bayisi |
newsstand (us/canada) i.
|
|
115 |
Genel |
(belge, istatistiksel bilgi, resim, gazete haberi gibi) bir tartışmada tarafların kullandığı inandırıcı veya ikna edici ya da destekleyici noktalar, konular |
talking point i.
|
|
116 |
Genel |
(evlere) gazete dağıtımı |
paper round i.
|
|
117 |
Genel |
yerel gazete |
local newspaper i.
|
|
118 |
Genel |
yerel gazete |
local rag (uk) i.
|
|
119 |
Genel |
bir konuda önemli bilgiler veren dergi veya gazete |
bible i.
|
|
120 |
Genel |
normalin yarısı boyutundaki küçük gazete |
tabloid i.
|
|
121 |
Genel |
gazete dağıtan kimse |
carrier i.
|
|
122 |
Genel |
gazete veya dergide orta sayfayı kaplayacak şekilde çıplak/yarı çıplak model yerleştirme |
centerfold i.
|
|
123 |
Genel |
gazete veya derginin orta sayfasına takvim vb. ekleme |
centerfold i.
|
|
124 |
Genel |
dergi, gazete vs. ortasında yer alan ve aynı habere ayrılmış karşılıklı sayfa çifti |
centre spread i.
|
|
125 |
Genel |
gazete veya derginin orta sayfasında yer alan çıplak kadın fotoğrafı |
centrefold i.
|
|
126 |
Genel |
gazete satıcısı kız |
paper girl i.
|
|
127 |
Genel |
gazete kağıdı |
news i.
|
|
128 |
Genel |
gazetenin iç sayfalarındaki uzun bir gazete yazısını ayıran geniş çizgi |
binder i.
|
|
129 |
Genel |
gazetenin iç sayfalarındaki uzun bir gazete yazısını ayıran geniş çizgi |
binder line i.
|
|
130 |
Genel |
(gazete ve yazılarda) referans listesi |
hand-list i.
|
|
131 |
Genel |
gazete büfesi |
book stall [uk] i.
|
|
132 |
Genel |
gazete veya dergi basımından farklı olarak kitap basımı |
bookwork i.
|
|
133 |
Genel |
gazete ilanı cevap kutusu |
box i.
|
|
134 |
Genel |
ayaklı gazete |
gadder i.
|
|
135 |
Genel |
muhabir tarafından gazete veya haber ajansına süratle gönderilen haber |
dispatch [us] i.
|
|
136 |
Genel |
muhabir tarafından gazete veya haber ajansına süratle gönderilen haber |
despatch [uk] i.
|
|
137 |
Genel |
gazete sayfasının yarattığı tekdüze grilik algısı |
grayness i.
|
|
138 |
Genel |
gazete sayfasının göze yansıttığı gri renk |
greyness i.
|
|
139 |
Genel |
haftalık gazete |
hebdomadal i.
|
|
140 |
Genel |
satışa sunulan veya dağıtıma çıkan basılı bir malzemenin sayısı (dergi, gazete) |
opus i.
|
|
141 |
Genel |
(gazete dağıtımcılarından oluşan grubun) denetmeni |
routeman i.
|
|
142 |
Genel |
ayaklı gazete |
rumorer [us] i.
|
|
143 |
Genel |
ayaklı gazete |
rumourer [uk] i.
|
|
144 |
Genel |
(gazete, kitap, televizyon, sinema) internet öncesinde var olan medya |
old media i.
|
|
145 |
Genel |
(gazete veya dergilere satmak için) ünlüleri fotoğraflamaya çalışan serbest fotoğrafçı |
paparazzo i.
|
|
146 |
Genel |
gazete bayisi |
paper shop [uk] i.
|
|
147 |
Genel |
gazete büfesi |
paper shop [uk] i.
|
|
148 |
Genel |
gazete satan adam |
paperboy i.
|
|
149 |
Genel |
gazete dağıtıcı |
paperboy i.
|
|
150 |
Genel |
gazete satan genç kız |
papergirl i.
|
|
151 |
Genel |
gazete dağıtan genç kız |
papergirl i.
|
|
152 |
Genel |
gazete-habercilik tarzı paragraf yazma sistemi |
paragraphism i.
|
|
153 |
Genel |
gazete için paragraf yazan gazeteci |
paragraphist i.
|
|
154 |
Genel |
olağandışı gazete yazısı |
feature article i.
|
|
155 |
Genel |
gazete makalesi |
peg i.
|
|
156 |
Genel |
gazete manşetindeki katları veya hikayeleri ayıran yatay çizgiler |
dash i.
|
|
157 |
Genel |
devam niteliğindeki gazete yazısı |
follow i.
|
|
158 |
Genel |
daha önemli bir gazete makalesi ile ilişkili olup genellikle ona ek olarak basılan gazete makalesi |
follow i.
|
|
159 |
Genel |
resmi gazete |
gazetteer [obsolete] i.
|
|
160 |
Genel |
gazete kağıdı |
print i.
|
|
161 |
Genel |
gazete haberi öncesinde gelen ilişkili bölüm |
precede i.
|
|
162 |
Genel |
(olay hakkındaki son gelişmeleri sunmak için) gazete haberi öncesine eklenen bölüm |
precede i.
|
|
163 |
Genel |
geçmiş tarihli gazete sayısı |
predate i.
|
|
164 |
Genel |
güçlü gazete sahibi kimse |
press lord i.
|
|
165 |
Genel |
gazete sahibi |
publisher [us/canada] i.
|
|
166 |
Genel |
gazete temsilcisi |
publisher [us/canada] i.
|
|
167 |
Genel |
gazete sahibinin temsilcisi |
publisher [us/canada] i.
|
|
168 |
Genel |
gazete tedavülünü yöneten kimse |
publisher [uk] i.
|
|
169 |
Genel |
gazete sirkülasyonu sorumlusu |
publisher [uk] i.
|
|
170 |
Genel |
aşırı büyük puntolarla atılmış veya sansasyonel olan gazete manşeti |
scarehead i.
|
|
171 |
Genel |
endişe uyandırmak için atılan gazete manşeti |
scarehead i.
|
|
172 |
Genel |
öğrencilerin hazırlayıp yayınladıkları gazete |
school paper i.
|
|
173 |
Genel |
yılın abartılı veya ciddiyetsiz gazete makalelerinin basıldığı dönemi |
silly season i.
|
|
174 |
Genel |
(gazete, radyo) kitle iletişim aracı |
forum i.
|
|
175 |
Genel |
(gazete veya dergide) boşluk dolduran kısa yazı |
space-filler i.
|
|
176 |
Genel |
(gazete veya dergi sayfasında yer dolduran) ek haber |
squib i.
|
|
177 |
Genel |
gazete bayii |
stand i.
|
|
178 |
Genel |
gazete büfesi |
stand i.
|
|
179 |
Genel |
(gazete veya broşürlere) sayfa ekleyen kimse |
sticker i.
|
|
180 |
Genel |
pazar günü dağıtılan gazete |
sunday i.
|
|
181 |
Genel |
sadece pazar günleri yayımlanan gazete |
sunday paper i.
|
|
182 |
Genel |
daily mail (gazete) |
mail i.
|
|
183 |
Genel |
(gazete) dağıtımı |
round i.
|
|
184 |
Genel |
gazete dağıtmak |
distribute f.
|
|
185 |
Genel |
dağıtmak (gazete, mektup vb'ni) |
deliver f.
|
|
186 |
Genel |
çıkmak (gazete, dergi vb'nde) |
appear f.
|
|
187 |
Genel |
çıkmak (kitap/gazete/resmi ilan) |
be out f.
|
|
188 |
Genel |
yayımlamak (gazete/tv/radyo) |
carry f.
|
|
189 |
Genel |
gazete vb baskıya girmek |
go to press f.
|
|
190 |
Genel |
gazete çıkarmak |
publish a newspaper f.
|
|
191 |
Genel |
kupür kesmek (gazete/dergi vb'nden) |
clip f.
|
|
192 |
Genel |
yazı vermek (gazete, dergi vb'ne) |
contribute f.
|
|
193 |
Genel |
baskıya vermek (gazete vb) |
submit for publishing f.
|
|
194 |
Genel |
gazete basmak |
print a newspaper f.
|
|
195 |
Genel |
gazete yayınlanmak |
publish newspaper f.
|
|
196 |
Genel |
gazete almak |
get a newspaper f.
|
|
197 |
Genel |
gazete haberciliğinde kariyerine (mesleğine) devam etmek |
pursue a career in newspaper journalism f.
|
|
198 |
Genel |
gazete okumak |
read a newspaper f.
|
|
199 |
Genel |
gazete dağıtmak |
deliver newspapers f.
|
|
200 |
Genel |
gizli bir istihbarat operasyonunu ortaya çıkaran gazete haberi |
blow f.
|
|
201 |
Genel |
(gazete makalesine) sansasyonel manşet atmak |
scarehead f.
|
|
202 |
Genel |
(gazete) alışveriş için taramak |
shop f.
|
|
203 |
Genel |
(gazete nüshasını) kısaltmak |
skeletonize [us] f.
|
|
204 |
Genel |
(gazete nüshasını) kesip biçmek |
skeletonize [us] f.
|
|
205 |
Genel |
(gazete nüshasını) kısaltmak |
skeletonise [uk] f.
|
|
206 |
Genel |
(gazete nüshasını) kesip biçmek |
skeletonise [uk] f.
|
|
207 |
Genel |
(gazete yazısını) yayınlamayı reddetmek |
spike f.
|
|
208 |
Genel |
(gazete ve dergide boş kalan yerlere) ek haber yazmak |
squib f.
|
|
209 |
Genel |
kupür (gazete) |
pebbly s.
|
|
210 |
Genel |
resmi gazete tarzında |
gazetteerish s.
|
|
211 |
Genel |
(abd ve kanada'da posta) gazete gönderiminden oluşan |
second-class s.
|
|
Phrasals |
|
212 |
Öbek Fiiller |
(gazete, dergi) kupür kesmek |
clip something from something f.
|
|
213 |
Öbek Fiiller |
(gazete, dergi) kupür kesmek |
clip something out of something f.
|
|
214 |
Öbek Fiiller |
biri hakkında bir yerde (gazete/dergi) bir şey (haber vb) okumak |
read of someone or something (somewhere) f.
|
|
215 |
Öbek Fiiller |
bir yerde/bir şeyin içinde (dergi/gazete) bir şey okumak |
read something in something f.
|
|
216 |
Öbek Fiiller |
(gazete, dergi) kupür kesmek |
clip out f.
|
|
217 |
Öbek Fiiller |
(gazete, dergi) kupür kesmek |
clip out of f.
|
|
Colloquial |
|
218 |
Konuşma Dili |
dergi ve gazete eklerinde çıplak pozlar veren kadın |
page three girl i.
|
|
219 |
Konuşma Dili |
gazete magazin ekinde çıplak/yarı çıplak pozları çıkan model |
page three girl i.
|
|
220 |
Konuşma Dili |
ayaklı gazete |
ear hustler i.
|
|
221 |
Konuşma Dili |
ayaklı gazete |
ear-duster i.
|
|
222 |
Konuşma Dili |
ciddi gazete |
heavy i.
|
|
223 |
Konuşma Dili |
ayaklı gazete |
rumor monger i.
|
|
224 |
Konuşma Dili |
gazete ve dergilerde ödül olarak tüketici ürünleri verilen yarışmalara düzenli katılan kimse |
comper i.
|
|
Idioms |
|
225 |
Deyim |
gazete muhabiri |
ink slinger i.
|
|
226 |
Deyim |
gazete manşetleri |
the headlines i.
|
|
227 |
Deyim |
kitap, gazete gibi basılı materyaller |
the printed word i.
|
|
228 |
Deyim |
(gazete/kitap vb) baskıya girmek |
go to press f.
|
|
229 |
Deyim |
haberi duyuran ilk kanal/gazete olmak |
break a story f.
|
|
230 |
Deyim |
haberi duyuran ilk kanal/gazete olmak |
break the story f.
|
|
Trade/Economic |
|
231 |
Ticaret/Ekonomi |
bir kişi, kurum ya da durum hakkında açık kaynaklardan (gazete, televizyon, internet vb.) elde edilen bilgiler |
open source intelligence (osint) i.
|
|
232 |
Ticaret/Ekonomi |
gazete bayii |
newsdealer i.
|
|
233 |
Ticaret/Ekonomi |
gazete bayii |
newsstand operator i.
|
|
234 |
Ticaret/Ekonomi |
gazete bayii |
newsvendor i.
|
|
235 |
Ticaret/Ekonomi |
gazete satan |
news vender i.
|
|
236 |
Ticaret/Ekonomi |
gazete bayii |
newsagent i.
|
|
237 |
Ticaret/Ekonomi |
geniş sayfalı gazete |
blanket sheet i.
|
|
238 |
Ticaret/Ekonomi |
resmi gazete |
gazette i.
|
|
239 |
Ticaret/Ekonomi |
resmi gazete (r.g) |
official journal (o.j) i.
|
|
240 |
Ticaret/Ekonomi |
resmi gazete |
official gazette i.
|
|
241 |
Ticaret/Ekonomi |
ticari gazete |
business paper i.
|
|
242 |
Ticaret/Ekonomi |
(abd) resmi gazete |
federal register i.
|
|
243 |
Ticaret/Ekonomi |
gazete satıcısı |
roadman i.
|
|
244 |
Ticaret/Ekonomi |
gazete dağıtıcı |
roadman i.
|
|
245 |
Ticaret/Ekonomi |
gazete bayisi |
roadman i.
|
|
246 |
Ticaret/Ekonomi |
gazete ücreti |
cover price i.
|
|
247 |
Ticaret/Ekonomi |
resmi gazete'de yayınlanmış |
published in the official gazette s.
|
|
Law |
|
248 |
Hukuk |
bir ilanın dizilmesi fakat ikinci bir emre kadar yayınlanmaması konusunda gazete veya dergi yönetimine verilen talimat |
wait-order i.
|
|
249 |
Hukuk |
resmi gazete |
official gazette i.
|
|
250 |
Hukuk |
sayı (dergi, gazete) |
issue i.
|
|
251 |
Hukuk |
resmi gazete |
official gazette i.
|
|
252 |
Hukuk |
resmi gazete'de yayımlamak |
promulgate f.
|
|
Politics |
|
253 |
Siyasal |
gazete ve dergiler |
periodical publications i.
|
|
254 |
Siyasal |
gazete manşeti |
headline i.
|
|
255 |
Siyasal |
resmi gazete |
official journal i.
|
|
256 |
Siyasal |
resmi gazete |
government gazette i.
|
|
257 |
Siyasal |
yayımlamak (resmi gazete) |
promulgate f.
|
|
Institutes |
|
258 |
Kurum/Kuruluş |
amerikan gazete editörleri derneği |
american society of newspaper editors i.
|
|
259 |
Kurum/Kuruluş |
resmi gazete ve dokümantasyon şube müdürlüğü |
section of official gazette and documentation i.
|
|
Insurance |
|
260 |
Sigortacılık |
gazete abonesine sağlık sigortası |
health insurance for newspaper readers i.
|
|
Media |
|
261 |
Medya |
gazete ve benzeri yayınların reklam haricindeki düzenli içeriği |
reading matter i.
|
|
262 |
Medya |
sansasyonel haberler içeren tabloid gazete |
red-top i.
|
|
263 |
Medya |
olayı özetlemeden haberin konusunu işleyen gazete başlığı |
label i.
|
|
264 |
Medya |
gazete makalesi |
news article i.
|
|
265 |
Medya |
gazete yazısı |
news article i.
|
|
266 |
Medya |
gazete makalesi |
news story i.
|
|
267 |
Medya |
gazete büfesi |
newsagent's i.
|
|
268 |
Medya |
gazete bayii |
newsagent's i.
|
|
269 |
Medya |
gazete ilanı |
newspaper ad i.
|
|
270 |
Medya |
gazete eleştirmeni |
newspaper critic i.
|
|
271 |
Medya |
gazete editörü |
newspaper editor i.
|
|
272 |
Medya |
gazete manşeti |
newspaper headline i.
|
|
273 |
Medya |
gazete yayıncısı |
newspaper publisher i.
|
|
274 |
Medya |
gazete dili |
newspaperese i.
|
|
275 |
Medya |
gazete muhabiri |
newspaperman i.
|
|
276 |
Medya |
gazete editörü |
newspaperman i.
|
|
277 |
Medya |
gazete satıcısı |
newspaperman i.
|
|
278 |
Medya |
kadın gazete muhabiri |
newspaperwoman i.
|
|
279 |
Medya |
kadın gazete editörü |
newspaperwoman i.
|
|
280 |
Medya |
kadın gazete satıcısı |
newspaperwoman i.
|
|
281 |
Medya |
gazete perakendeciliği |
newstrade i.
|
|
282 |
Medya |
haftalık gazete |
newsweekly i.
|
|
283 |
Medya |
istenildiği zaman kullanılmak üzere önceden hazırlanmış gazete veya dergi |
time copy i.
|
|
284 |
Medya |
dikkat çekici konu hakkında renk getirmesi için bir gazete tarafından işe alınan yazar, ünlü veya uzman kimse |
trained seal i.
|
|
285 |
Medya |
baş sayfanın son sütunundan başlayıp ikinci sayfada devam eden güncel konulu hafif gazete yazısı |
turnover [brit] i.
|
|
286 |
Medya |
gazete veya dergide orta sayfa |
centerfold i.
|
|
287 |
Medya |
gazete makalesi |
newspaper article i.
|
|
288 |
Medya |
gazete künyesi |
masthead i.
|
|
289 |
Medya |
gazete köşe yazısı |
column i.
|
|
290 |
Medya |
gazete veya televizyonda bir konuya ayrılan yer ve zaman |
coverage i.
|
|
291 |
Medya |
gazete yazısı |
newspaper article i.
|
|
292 |
Medya |
gazete yazısı |
dam i.
|
|
293 |
Medya |
gazete yazısı |
newspaper story i.
|
|
294 |
Medya |
gazete baskı süresi |
press run i.
|
|
295 |
Medya |
gazete veya dergide orta sayfa |
centrefold i.
|
|
296 |
Medya |
israil'de yayın yapan bir gazete |
haaretz i.
|
|
297 |
Medya |
gazete kapağında üst köşelerdeki küçük kutu ya da alanlar |
ear i.
|
|
298 |
Medya |
gazete yazarlığı |
journalism i.
|
|
299 |
Medya |
gazete veya dergi sayfasında boşluk doldurmak için kullanılan yazı |
filler i.
|
|
300 |
Medya |
bir gazete baskısı formatı |
berliner i.
|
|
301 |
Medya |
doğum, evlilik ve ölüm ilanlarının yer aldığı gazete bölümü |
births, marriages, and deaths i.
|
|
302 |
Medya |
en önemli gazete makalesi |
lede i.
|
|
303 |
Medya |
okuyucularca üzerinde değişiklik yapılabilen çevrimiçi gazete veya dergi |
wikitorial i.
|
|
304 |
Medya |
gazete, dergi, radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarına verilen ad |
medium i.
|
|
305 |
Medya |
(gazete, dergi) kitap inceleme bölümü |
book review i.
|
|
306 |
Medya |
gazete başlıklarında kullanılan jargon |
headlinese i.
|
|
307 |
Medya |
gazete ilanlarının cevaplanabileceği yazışma adresi |
box-number i.
|
|
308 |
Medya |
yeniden yazılmış gazete makalesi |
rewrite i.
|
|
309 |
Medya |
revize edilmiş gazete makalesi |
rewrite i.
|
|
310 |
Medya |
metinleri düzelterek yayına hazırlayan gazete editörü |
rewrite man i.
|
|
311 |
Medya |
metinleri düzelterek yayına hazırlayan gazete editörü |
rewriteman i.
|
|
312 |
Medya |
gazete manşetinin en altında yer alan açıklama bölümü |
lower deck i.
|
|
313 |
Medya |
gazete manşetinin alt bölümü |
lower deck i.
|
|
314 |
Medya |
bir baskıdan diğerinin başlamasına kadar gazete ofisinde kalan kemik kadro |
lobster shift i.
|
|
315 |
Medya |
gazete veya dergilerde yatay başlık bölümü |
deck i.
|
|
316 |
Medya |
(gazete yazısının) ilk satırı |
opening line i.
|
|
317 |
Medya |
resimli gazete |
illustrated [uk] i.
|
|
318 |
Medya |
(gazete, radyo, televizyon) yerel haberler masası |
city room i.
|
|
319 |
Medya |
eşit iki satırından ikincisi ilkine göre bir miktar girintili yazılmış gazete manşeti |
dropline i.
|
|
320 |
Medya |
gazete için paragraf yazan gazeteci |
paragrapher i.
|
|
321 |
Medya |
başka bir gazeteyle aynı dönemde basılmış gazete |
contemporary i.
|
|
322 |
Medya |
olağandışı gazete yazısı |
feature i.
|
|
323 |
Medya |
muhabir tarafından gazete veya dergiye aktarılan haber veya bilgi |
correspondence i.
|
|
324 |
Medya |
gündüzleri çalışan gazete personeli |
dayside i.
|
|
325 |
Medya |
gazete gibi yayınlarda maç skorlarını veren satır |
scoreline i.
|
|
326 |
Medya |
gazete makalesinin sonundaki kısa ek |
shirttail i.
|
|
327 |
Medya |
kısa gazete haberi |
short i.
|
|
328 |
Medya |
gazete yayın kuruluşunda baskı odası |
pressroom i.
|
|
329 |
Medya |
(gazete) basımın baskıya verildiği zaman |
presstime i.
|
|
330 |
Medya |
(gazete) basımın baskıya verildiği zaman |
press time i.
|
|
331 |
Medya |
atlatma (gazete) |
beat i.
|
|
332 |
Medya |
haberi ilk verme (gazete) |
beat i.
|
|
333 |
Medya |
(gazete veya dergide) modayı takip eden cemiyet üyelerinin faaliyet ve etkinliklerini kaleme alan köşe yazısı |
social column i.
|
|
334 |
Medya |
(gazete veya dergilerin birden fazla köşesinde) öne çıkan haber paylaşımı |
spread i.
|
|
335 |
Medya |
(gazete veya dergiye gönderilmiş metni) yayınlanmaya uygun forma sokmak |
rewrite f.
|
|
336 |
Medya |
(gazete, dergi yazısını) mahlas kullanarak yayınlamak |
byline f.
|
|
337 |
Medya |
(gazete haberine) tarih eklemek |
date line f.
|
|
338 |
Medya |
birkaç gazete veya dergide aynı anda yayınlanmayan |
nonsyndicated s.
|
|
339 |
Medya |
reklam boyutundan ötürü haberlere çok az alan ayrılmış (gazete) |
tight s.
|
|
340 |
Medya |
aşırı derecede sansasyonel (ucuz gazete) |
yellow s.
|
|
341 |
Medya |
(gazete) maç sonucu içeren |
classified [uk] s.
|
|
342 |
Medya |
(gazete) futbol maç sonucu içeren |
classified [uk] s.
|
|
343 |
Medya |
(gazete veya dergide) büyük yer kaplayan |
spread s.
|
|
Advertising |
|
344 |
Reklam |
gazete reklamının bir milyon okuyucuya ulaşmasının satır başına maliyeti |
milline rate i.
|
|
345 |
Reklam |
(gazete içinde) karşılıklı iki sayfayı kaplayan reklam |
double-spread i.
|
|
Technical |
|
346 |
Teknik |
yeniden düzeltme yapmak (kitap, gazete, film vb.) |
re-edit f.
|
|
Computer |
|
347 |
Bilgisayar |
e-gazete |
e-newspaper i.
|
|
348 |
Bilgisayar |
gazete kağıdı |
newsprint i.
|
|
349 |
Bilgisayar |
online gazete |
newswire i.
|
|
Telecom |
|
350 |
Telekom |
elektronik gazete |
electronic newspaper i.
|
|
Woodworking |
|
351 |
Ağaç İşleri |
gazete kağıdı ve diğer ucuz kağıt türlerinin yapımında kullanılmak üzere ince hamur haline getirilmiş odun |
wood pulp i.
|
|
Transportation |
|
352 |
Ulaştırma |
abd ve kanada'da gazete ve süreli yayınların taşındığı posta |
transient second class i.
|
|
Railway |
|
353 |
Demiryolu |
trende gazete, şeker gibi ürünler satan çocuk |
trainboy i.
|
|
Medical |
|
354 |
Medikal |
gazete işareti |
forement paper sign i.
|
|
Pharmaceutics |
|
355 |
Eczacılık |
ilaç ve gazete, şeker, sabun gibi ürünlerin satıldığı dükkan |
chemist's [brit] i.
|
|
356 |
Eczacılık |
ilaç ve gazete, şeker, sabun gibi ürünlerin satıldığı dükkan |
chemist's shop [brit] i.
|
|
Linguistics |
|
357 |
Dilbilim |
gazete dili |
journalese i.
|
|
Military |
|
358 |
Askeri |
sivil teşebbüslerce çıkarılan askeri gazete |
civilian enterprise newspapers i.
|
|
Librarianship |
|
359 |
Kütüphanecilik |
gazete veya derginin yazı işleri müdürlüklerinde bulunan kaynak materyallerin koleksiyonu |
morgue i.
|
|
Printery |
|
360 |
Matbaa |
gazete sayfasını basım öncesinde hazırlamak ve taşımak için kullanılan iki tekerlekli kamyon |
turtle i.
|
|
361 |
Matbaa |
eski gazete kağıdı |
old newspaper i.
|
|
362 |
Matbaa |
gazete kağıdı |
newsprint paper i.
|
|
363 |
Matbaa |
gazete kağıdı |
newsprint i.
|
|
364 |
Matbaa |
gazete nüshası |
overset i.
|
|
365 |
Matbaa |
rotogravür baskıların yer aldığı gazete köşesi |
rotogravure i.
|
|
366 |
Matbaa |
günün ilk gazete baskısı |
first edition i.
|
|
367 |
Matbaa |
(gazete, dergi, kitap) basıma gitmek |
bed f.
|
|
368 |
Matbaa |
(gazete, dergi, kitap) basılmaya başlamak |
bed f.
|
|
369 |
Matbaa |
bir kez katlanan bir veya birden fazla büyük gazete sayfasından oluşan |
blanket s.
|
|
Abbreviation |
|
370 |
Kısaltma |
gazete yayıncıları birliği |
npa (newspaper publishers' association) i.
|
|
371 |
Kısaltma |
times gazete eki |
tls (times literary supplement) i.
|
|
Archaic |
|
372 |
Eski Kullanım |
günlük gazete |
diurnal i.
|
|
373 |
Eski Kullanım |
günlük gazete yazarı |
diurnalist i.
|
|
Slang |
|
374 |
Argo |
ayaklı gazete |
rumour-monger i.
|
|
375 |
Argo |
ayaklı gazete |
rumourmonger i.
|
|
376 |
Argo |
ayaklı gazete |
rumormonger i.
|
|
377 |
Argo |
ayaklı gazete |
gossipmonger i.
|
|
378 |
Argo |
gazete veya dergi sayfasında boşluk doldurmak için kullanılan yazı |
balaam i.
|
|
379 |
Argo |
değersiz gazete veya dergi yazısı |
balaam i.
|
|
380 |
Argo |
kabul edilmemiş gazete veya dergi yazısı |
balaam i.
|
|
381 |
Argo |
gazete veya dergi köşesinde fazladan boşlukları doldurmak için kullanılan yazı |
bogus i.
|
|
382 |
Argo |
sansasyonelliğe veya dedikoduya dayalı içeriği bulunan gazete veya dergi |
scandal sheet i.
|
|
383 |
Argo |
(katlanmış gazete) yankesicinin arkasında kendini sakladığı şey |
stiff i.
|
|
384 |
Argo |
baskıdan önceki son hazırlıkları yapmak (gazete vb) |
put to bed f.
|
|