kesin şey - Turco Inglés Diccionario
Historia

kesin şey



Significados de "kesin şey" en diccionario inglés turco : 3 resultado(s)

Turco Inglés
General
kesin şey positive n.
kesin şey cinch n.
kesin şey inevitable n.

Significados de "kesin şey" con otros términos en diccionario inglés turco: 35 resultado(s)

Turco Inglés
General
kesin olan şey certainty n.
kazanması veya başarılı olması kesin görünen kimse veya şey banker n.
(bir şey hakkında bilinen) kesin bilgi bead n.
kesin olan şey sure thing [us] n.
Phrasals
(biri/bir şey üzerinde) kesin kurallar uygulamak crack down (on someone or something) v.
(bir şey üzerinde) kesin kurallar uygulamak crack down on (something) v.
Colloquial
başarılı/iyi/uygun olacağı kesin kişi veya şey good bet n.
(bir şey) kesin there's no question of (something) n.
(bir şey) kesin olacak there's no question of (something) n.
kazanmasına kesin gözüyle bakılan kimse veya şey winner n.
başarmasına kesin gözüyle bakılan kimse veya şey winner n.
kazanacağı kesin olan şey lock [us/canada] n.
kesin olan bir şey var one thing is certain expr.
(daha) kesin bir şey söylemek gerekirse to be (more) exact expr.
(bir şey) kesin değil there's some question of (something) expr.
kesin bir şey söyleyemem (I) can't say for sure expr.
kesin bir şey söyleyemem (I) can't say's I do expr.
kesin bir şey söylemek imkansız/mümkün değil (there's) no way to tell expr.
kesin bir şey söylemek zor anyone's call expr.
kesin bir şey söylemek zor anybody's call expr.
kesin bir şey söylemek imkansız/mümkün değil no way to tell expr.
Idioms
(daha) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey a better bet n.
(daha) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey better bet n.
(daha) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey a safer bet n.
(en) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey safest bet n.
(en) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey best bet n.
kazanılması kesin olan şey have the game in one's hand n.
meydana gelmesi kesin olan şey dead certainty n.
başarısız olacağı kesin bir şey yapmak be (batting) on a losing wicket [uk] v.
kesin (bir şey olacak/yapacak) olmak be bound to (be or do something) v.
bir şey yapacağı kesin olmak bound to do something v.
Speaking
kesin bir şey it´s a sure thing expr.
kesin olarak bildiğimiz şey what we do know expr.
Slang
kesin olan şey cert n.
kesin olan şey pipe n.