Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | kuyruk gibi | taillike adj. |
Marine Biology | ||
Marine Biology | kuyruk gibi | caudal adj. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | tavşan kuyruğu gibi küçük kuyruk | scut n. |
General | fırça gibi kuyruk | brush n. |
Phrasals | ||
Phrasals | kuyruk gibi başını alıp gitmek | tail out (from something) v. |
Phrasals | kuyruk gibi uzayıp gitmek | tail out (from something) v. |
Phrasals | (birini/bir şeyi) kuyruk gibi takip etmek | follow (someone or something) about v. |
Phrasals | (birini/bir şeyi) kuyruk gibi takip etmek | follow (someone or something) around v. |
Ornithology | ||
Ornithology | kuş gibi omurgalılarda primat kuyruk sokumuna karşılık gelen bir kemik | coccyx n. |
Entomology | ||
Entomology | koleksiyonerlerin baykuş güvesi, geometrit, ipek böceği ve yay kuyruk gibi çeşitli kelebekler ve büyük ölçekli güveler için kullandığı ad | macrolepidoptera n. |