midede - Turco Inglés Diccionario
Historia

midede



Significados de "midede" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
General
midede down adv.

Significados de "midede" con otros términos en diccionario inglés turco: 42 resultado(s)

Turco Inglés
General
gaz (midede) gas n.
midede gaz toplanması flatulence n.
sancı (midede) gripe n.
midede gaz birikmesi flatulency n.
midede kemirme hissine neden olmak gnaw v.
gazlı (midede) flatulent adj.
midede olan gastric adj.
Idioms
midede sindirememek sit heavy on the stomach v.
Medical
midede ekşime acid reflux n.
karpuzun üzerindeki bantlara benzer şekilde midede paralel kırmızılıların oluşması ile karakterize bir mide oluşumu watermelon stomach n.
midede ekşime heartburn n.
midede bulunan spiral tip bakteri helicobacter pylori n.
midede pilor ve kardiya arasında geçit oluşturma gastroanastomosis n.
midede çok fazla hidroklorikasit bulunması chlorhydria n.
midede çok fazla gaz birikmesi flatulence n.
mide ekşimesinden dolayı yemek borusunda veya midede duyulan yanma hissi heartburn n.
midede üretilen asit miktarını azaltmaya yarayan ilaçlar h2-blockers n.
midede ekşime gastric acidity n.
midede diffüz duvar kalınlaşması diffuse gastric wall thickening n.
midede gaz ve asit dengesini sağlamak için kullanılan ilaçlar antacids n.
midede ekşime stomach acidity n.
midede ekşime pyrosis n.
midede gastrit ve ülsere neden olan bir bakteri helicobacter pylori n.
(midede) şişkinlik bloatedness n.
midede aşırı ölçüde hidroklorik asit bulunması hyperchlorhydria n.
midede kemirme hissi gnawing n.
midede aşırı gaz birikmesi flatuosity [obsolete] n.
midede gaz hasıl eden flatulent adj.
gaz yapan (midede ve bağırsakta) windy adj.
şişkinlik yapan (midede ve bağırsakta) windy adj.
gaz yapan (midede ve bağırsakta) windy adj.
şişkinlik yapan (midede ve bağırsakta) windy adj.
Physiology
albüminli maddenin midede sindiriminde oluşan bir ara ürün metapeptone n.
midede yarı hazmedilmiş gıdalardan oluşan sıvı kütlesi chyme n.
gıdaların midede kimusa dönüşmesi chymification n.
(özellikle midede) salgıyı engelleyen antisecretory adj.
Pathology
hazımsızlık sebebiyle midede oluşan tanecikli birikinti saburra n.
Parasitology
midede bulunan bir bağırsak kurdu mawworm n.
Chemistry
albüminin pankreas ve midede sindirimi sonucu oluşan bir madde antialbumid n.
Biology
midede üreyen mantarlar gastromyces n.
Biochemistry
süt proteininin midede sindiriminde üretilen peptit caseose n.
Slang
midede ne var ne yok kusmak throw chunks v.