Historia

miserable

Significados de "miserable" en diccionario turco inglés : 33 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	miserable adj.	acınası
2	Common Usage	miserable adj.	bedbaht
3	Common Usage	miserable adj.	sefil
4	Common Usage	miserable adj.	perişan
5	Common Usage	miserable adj.	zavallı
General
6	General	miserable n.	sefil kimse
7	General	miserable n.	aşırı fakir kimse
8	General	miserable adj.	sefalet çeken
9	General	miserable adj.	acınacak halde
10	General	miserable adj.	alçakça (davranış)
11	General	miserable adj.	dertli
12	General	miserable adj.	çok mutsuz
13	General	miserable adj.	aşağılık
14	General	miserable adj.	insanı mutsuz eden
15	General	miserable adj.	mutsuz
16	General	miserable adj.	içler acısı
17	General	miserable adj.	çok kötü
18	General	miserable adj.	insanın keyfini kaçıran
19	General	miserable adj.	berbat
20	General	miserable adj.	acınacak
21	General	miserable adj.	çok az (bir miktar)
22	General	miserable adj.	cüzi
23	General	miserable adj.	sefalet kokan
24	General	miserable adj.	kötü
25	General	miserable adj.	yüz kızartıcı
26	General	miserable adj.	utanç verici
27	General	miserable adj.	küçük düşürücü
28	General	miserable adj.	düşük kalite
29	General	miserable adj.	kalitesiz
30	General	miserable adj.	adi
31	General	miserable adj.	aşağı derecede
32	General	miserable adj.	huysuz
33	General	miserable adj.	çekilmez

Significados de "miserable" con otros términos en diccionario inglés turco: 26 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	make life miserable for v.	birinin ensesinde boza pişirmek
2	General	make one's life miserable v.	hayatını zindan etmek
3	General	make life miserable for v.	birine çok çektirmek
4	General	become miserable v.	perişan olmak
5	General	make one's life miserable v.	hayatını karartmak
6	General	make life very miserable for (someone) v.	sürüm sürüm süründürmek
7	General	be very miserable v.	dünya başına yıkılmak
8	General	make life miserable for someone v.	birisinin hayatını zindan etmek
9	General	make life miserable for someone v.	hayatı çekilmez yapmak
10	General	make one's life miserable v.	hayatı zehir etmek
11	General	make one's life miserable v.	hayatı zehretmek
12	General	miserable [scotland/australia/new zealand] adj.	eli sıkı
13	General	miserable [scotland/australia/new zealand] adj.	pinti
Colloquial
14	Colloquial	all-around miserable adj.	her açıdan perişan
Idioms
15	Idioms	make life miserable for someone v.	birine hayatı zindan etmek
16	Idioms	make oneself miserable v.	kendini yıpratmak/mutsuz etmek
17	Idioms	make oneself miserable v.	kendini helak etmek
18	Idioms	make oneself miserable v.	kendini yiyip bitirmek
19	Idioms	make life miserable for (one) v.	(birinin) hayatını zindan etmek
20	Idioms	make life miserable for (one) v.	(birine) hayatı çekilmez yapmak
21	Idioms	make life miserable for (one) v.	(birine) hayatı zindan etmek
Speaking
22	Speaking	you are making yourself miserable over something that amounts to a hill of beans expr.	kendini incir çekirdeğini doldurmayacak önemde şeyler için mutsuz ediyorsun/üzüyorsun
Slang
23	Slang	miserable as sin n.	aşırı mutsuz
24	Slang	as miserable as sin n.	aşırı mutsuz
25	Slang	as miserable as sin expr.	aşırı üzgün
26	Slang	miserable as sin expr.	aşırı üzgün