Historia

olağanüstü bir

Significados de "olağanüstü bir" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Idioms
1	Idioms	olağanüstü bir	a peach of a (something) adj.

Significados de "olağanüstü bir" con otros términos en diccionario inglés turco: 54 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	olağanüstü bir örnek	extreme case n.
2	General	olağanüstü derinlikte bir yerkabuğu yarığı	abyss n.
3	General	önemli veya olağanüstü bir deneyimden geçen kimse	graduate n.
4	General	olağanüstü bir şey olmak	be quite something v.
5	General	olağanüstü bir biçimde	breathtakingly adv.
6	General	olağanüstü bir şekilde	portentously adv.
7	General	olağanüstü bir şekilde	shiningly adv.
8	General	olağanüstü bir şekilde	uncommonly adv.
9	General	olağanüstü bir şekilde	superiorily adv.
10	General	olağanüstü bir biçimde	phenomenally adv.
11	General	olağanüstü bir biçimde	extraordinarily adv.
12	General	olağanüstü bir durumda	in cases of emergency adv.
13	General	olağanüstü bir biçimde	exceedingly adv.
14	General	olağanüstü bir şekilde	outstandingly adv.
15	General	olağanüstü güçlü anlamını veren bir ön ek	din- pref.
16	General	olağanüstü güçlü anlamını veren bir ön ek	dino- pref.
Phrasals
17	Phrasals	(bir şeyde) olağanüstü başarılı olmak	excel at (something) v.
18	Phrasals	(bir şeyde) olağanüstü başarılı olmak	excel in (something) v.
Phrases
19	Phrases	olağanüstü bir şey/biri	he/she/it is something else expr.
Colloquial
20	Colloquial	olağanüstü biri/bir şey	a real dilly n.
21	Colloquial	bir şeyin en olağanüstü olanı	honey of a something n.
22	Colloquial	olağanüstü bir şey	a doozy n.
23	Colloquial	bir amaç veya organizasyon için olağanüstü heyecan gösteren kimse	moonie n.
24	Colloquial	olağanüstü (bir şey)	helluva (something) n.
25	Colloquial	olağanüstü biri/bir şey	helluva someone/something n.
26	Colloquial	çok iyi/olağanüstü bir performans sergilemek	be on v.
27	Colloquial	olağanüstü (bir şey veya kişi)	a hell of a someone or something adv.
28	Colloquial	olağanüstü (bir şey veya kişi)	a helluva someone or something adv.
29	Colloquial	olağanüstü bir şey/biri	he/she/it is something else expr.
Idioms
30	Idioms	olağanüstü/fevkalade/kayda değer bir şey	something to shout about n.
31	Idioms	olağanüstü bir görüntü/manzara	a marvel to behold n.
32	Idioms	olağanüstü bir şey	a real doozy n.
33	Idioms	sağlık için olağanüstü derecede faydalı bir sıvı	wonder water n.
34	Idioms	olağanüstü bir şey becerememek	not set the world on fire v.
35	Idioms	olağanüstü bir matematik zekasına sahip olmak	have a head for figures v.
36	Idioms	olağanüstü bir başarı elde etmek	knock (something) out of the ballpark v.
37	Idioms	olağanüstü bir başarı elde etmek	knock (something) out of the park v.
38	Idioms	olağanüstü bir olay yaratmak	walk on water v.
39	Idioms	olağanüstü bir şey becerememek	not set the world on fire v.
40	Idioms	olağanüstü bir şey becerememek	not set the world alight v.
41	Idioms	olağanüstü bir şey becerememek	not set the world on fire v.
42	Idioms	olağanüstü bir şey becerememek	not set the world alight v.
43	Idioms	sıra dışı/olağanüstü bir başarı elde etmek	hit (something) out of the ballpark v.
44	Idioms	sıra dışı/olağanüstü bir başarı elde etmek	hit (something) out of the park v.
45	Idioms	olağanüstü bir şey olmamak	not set the thames on fire v.
46	Idioms	olağanüstü bir şey becerememek	not set the world on fire v.
47	Idioms	olağanüstü bir şey becerememek	never set the world on fire v.
48	Idioms	olağanüstü/harika bir performans sergilemek	stop the show v.
49	Idioms	olağanüstü bir …	a peach of a … expr.
50	Idioms	saçma bir şeyden olağanüstü bir şeye	from the ridiculous to the sublime expr.
51	Idioms	olağanüstü bir şeyden saçma bir şeye	sublime to the ridiculous expr.
Institutes
52	Institutes	olağanüstü ve tartışmalı iddiaları araştıran bir kuruluş	csi (committee for skeptical inquiry) n.
Chemistry
53	Chemistry	olağanüstü beyaz renkli kristalli bir madde	ammonium cyanate n.
Slang
54	Slang	bir konuda olağanüstü başarılı olan kimse	nailer [dated] n.