plak - Turco Inglés Diccionario
Historia

plak



Significados de "plak" en diccionario inglés turco : 11 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
plak record n.
General
plak plate n.
plak disc n.
plak album n.
plak slab n.
plak gramophone record n.
plak disk n.
Medical
plak plaque n.
Pathology
plak atheroma n.
Music
plak acoustic gramophone n.
plak record n.

Significados de "plak" con otros términos en diccionario inglés turco: 251 resultado(s)

Turco Inglés
General
plak firması recording company n.
plak kabı jacket n.
plak kabı sleeve n.
plak firması record company n.
kayıt (kaset/plak vb'ne ait) recording n.
stereo plak stereo n.
para ile plak çalan otomatik pikap jukebox n.
plak toplamaya ve incelemeye meraklı kimse discophile n.
karton (plak için) sleeve n.
katlanmış plak yapılar folded plate structures n.
son plak end plate n.
vinil plak vinyl record n.
kırkbeşlik plak extended-play n.
plak döndüreci turntable n.
altın plak ödülü golden record award n.
piyasaya çıkarma (film/plak) release n.
sahne çekimi sırasında seçilen alanı karartmak için kamerada veya tab etme girişinde kullanılan anahtar deliğine benzer açıklık barındırabilen mat plak mat n.
plak ve tartarın dişlerden çıkarılması için kullanılan bir alet dentiscalp n.
taş plak sever gramophile [uk] n.
taş plak koleksiyoncusu gramophile [uk] n.
eskiden kalma plak oldie n.
taş plak araştırması ve koleksiyonu diskophily n.
taş plak araştırması ve koleksiyonu phonophily n.
plak üzerinde yer alan şerit cut n.
plak kılıfı dust jacket n.
(plak yapımında kullanılan) polivinil klorür maddesi preform n.
(plak yapımında kullanılan) plastik madde preform n.
plak sesi scratch n.
plak şirketi label n.
piyasaya çıkarmak (film/plak) release v.
(plak vb) yeniden çalmak play back v.
(taş plak) plastikten üretmek press out v.
plak çalmak scratch v.
bozuk plak gibi like a broken record adj.
uzun devirli (plak) long-playing adj.
dar oluklu (taş plak) microgroove adj.
(plak) diğer tarafında kaydedilen overside adj.
(plak) yan tarafta kayıt altına alınan overside adj.
Phrasals
(kaset, video, plak) çalmaya hazır hale getirmek cue up v.
Colloquial
uzunçalar plak elpee n.
uzun devirli plak elpee n.
plak aracılığıyla on vinyl expr.
plak kaydı olarak on vinyl expr.
plak formunda on vinyl expr.
Idioms
taş plak silver plate n.
bozuk plak broken record n.
bozuk plak gibi hep aynı şeyleri tekrarlamak sound like a broken record v.
yeterli sayıda kopya satarak altın sertifikasını almak (plak/albüm) go gold v.
altın ödül/disk almaya hak kazanacak satış miktarına ulaşmak (plak/albüm) go gold v.
platin ödül/disk almaya hak kazanacak satış miktarına ulaşmak (plak/albüm) go platinum v.
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak go into a song and dance (about something) v.
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak go into a song and dance (about something) v.
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak go into the same old song and dance (about something) v.
(bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak go into the same old song and dance (about something) v.
Law
plak anlaşması recording contract n.
plak anlaşması record contract n.
plak anlaşması record deal n.
Industry
basınçlı veya enjeksiyonlu kalıplama ile elektroform baskısından üretilen taş plak pressing n.
Technical
pikapta plak değiştiren aygıt changer n.
alçı plak gypsum structural slab n.
alçı plak gypsum sheet n.
alçı plak gypsum board n.
beton plak concrete slab n.
boşluklu plak hollow board n.
boşluklu plak hollow sheet n.
çelik plak steel plate n.
çinko, bakır, alüminyum ya da demir plak üzerine çelik uçlu kalemle kazınarak yapılan derinbaskı drypoint n.
dairesel plak circular plate n.
dörtgen plak four-sided plate n.
dört kenarı mesnetli dikdörtgen plak fourside supported rectangular slap n.
düz plak flat plate n.
dikdörtgen plak rectangular plate n.
eksantrik plak eccentric plaque n.
gözenekli alçı plak cellular gypsum panel n.
iki doğrultuda plak two-way slab n.
ışıkla çalışan fosfor plak photostimulable phosphor plate n.
kare plak square plate n.
kalburlu plak food sleeve n.
kare plak square slab n.
katlanmış plak yapılar folded plate structures n.
kırık plak dished plate n.
katlanmış plak folded plate n.
kirişli plak beam slab n.
kompozit plak composite slap n.
kompozit plak composite board n.
kompozit plak composite sheet n.
mütemadi plak continuous plate n.
mütemadi plak continuous slab n.
mikrotitre plak microtitre plate n.
oluklu plak grooved tile n.
oval plak oval plate n.
plak tesiri piste action n.
plak üst yüzeyi slab top n.
plak üstü slab top n.
plak kiriş deck plate girder n.
plak kalıbı slab form work n.
plak tesiri sheet action n.
plak kiriş deck girder n.
paralelkenar plak parallelogram plate n.
plak kalınlığı slab thickness n.
plak kalıbı slab shuttering n.
plak kesiti slab cross-section n.
plak bağlantısı slab joint n.
plak alt yüzeyi slab bottom n.
plak kalıbı slab form n.
plak kemer arc flat n.
plak temel slab foundation n.
plak tesiri slab action n.
plak altı slab bottom n.
plak en kesiti slab cross-section n.
sürekli plak continuous slab n.
tek yön sabitlenmiş plak one-way reinforced plate n.
tek yön sabitlenmiş plak one-way reinforced slab n.
üç kenarı mesnetli dikdörtgen plak three-side supported rectangular plate n.
üçgen plak triangular tile n.
yivli plak grooved tile n.
taş plak black disc n.
bir sahnenin çekimi sırasında seçilen alanı karartmak için kamerada veya tab etme girişinde kullanılan anahtar deliğine benzer bir açıklık barındırabilen mat bir plak matte n.
plak sandığı browser n.
(plak kaydında) damgaların üretildiği kalıp mother n.
piyasaya ilk sürümündeki üreticisinden farklı biri tarafından veya farklı marka ile tekrar üretilen taş plak repressing n.
resim baskılı plak picture disc n.
taş plak disc [uk] n.
taş plak disk [us] n.
sabanın çekilen kısmının ucuna takılan bir çift demir plak plow clevis n.
disk jokeylerin kullandığı plak yönetme tekniği scratching n.
taş plak serisinde ses kaydı bölümlerinin sırası sequence n.
taş plak üretilebilen metal anayapı shell n.
taş plak üretiminde kullanılan ve şellak içeren bileşim shellac n.
78'lik eski taş plak shellac n.
taş plak üretiminde kullanılan ve şellak içeren bileşim shellack n.
78'lik eski taş plak shellack n.
fısıh bayramı'nda yenilen mayasız ekmeği fırından çıkarırken kullanılan, ahşap saplı metal plak spill n.
asetat plak stamper n.
plak kayıtlarının işlendiği metal negatif stamper n.
taş plak anlamı veren ön ek disc- pref.
taş plak anlamı veren ön ek disci- pref.
taş plak anlamı veren ön ek disco- pref.
Computer
optik plak optical platter n.
her iki tarafında da kayıt olan (plak) double-faced adj.
Construction
asfalt plak asphalt plank n.
basit plak flat slab n.
boşluklu plak köprü hollow slab bridge n.
beton plak concrete slab n.
döşeme plak floor plate n.
katlanmış plak yöntemi folded plate method n.
katlanmış plak inşaat folded-plate construction n.
katlanmış plak çatı folded-plate roof n.
konsol plak cantilever slab n.
mermer plak kaplama marble flag pavement n.
plak kiriş plane girder n.
plak kaplanması flagstone paving n.
sandviç plak sandwich slab n.
yüzer plak floating slab n.
Traffic
basit plak köprü simple slab bridge n.
boşluklu plak köprü hollow slab bridge n.
çerçeve plak köprü frame slab bridge n.
çıkmalı plak köprü cantilever slab bridge n.
gerber plak köprü gerber plate bridge n.
plak köprü slab bridge n.
Marine
küçük geminin güverte yapısı içerisinde bulunan ahşap sivri uçlu plak mast clamp n.
Medical
ateromatöz plak atheromatous plaque n.
aterosklerotik plak plaque n.
bazı göz tümörlerinde plak şeklinde radyoaktif madde ile yapılan tedavi plaque therapy n.
bazı göz tümörlerinin tedavisinde kullanılan ve radyoaktif madde içeren plak eye ball n.
beyaz plak white plaque n.
epifizyal plak epiphysial plate n.
epifizyal plak epiphyseal plate n.
epifizyal plak growth plate n.
epifizyal plak physis n.
geniş plak tarzında kitle lezyonu wide plaque form mass lesion n.
kronik plak tip psoriazis chronic plaque type psoriasis n.
kronik plak psoriazis chronic plaque psoriasis n.
mini-plak ile onarım fixation with miniplate n.
omurilik yerleşimli plak spinal cord plaque n.
plak morfolojisi plaque morphology n.
plak sayısı plate count n.
periventriküler plak periventricular plaque n.
plak meş ile tamir plug-mesh repair n.
plak oluşturucu birim plaque forming unit n.
plak vida sistemi plate-screw system n.
son plak potansiyeli end plaque potential n.
stenotik plak özellikleri characteristics of stenotic plaque n.
son plak endplate n.
tubularize insize plak üretroplastisi tubularized incised plate urethroplasty n.
üretral plak urethral plate n.
uç plak end plaque n.
Psychology
nevritik plak neuritic plaque n.
sklerotik plak formasyonu sclerotic plaque formation n.
Dentistry
bas plak base plate n.
bakteriyel plak bacterial plaque n.
dental plak dental plaque n.
plak mikroorganizmalarının kolonizasyonu colonization of plaque micro-organisms n.
plak birikimi plaque accumulation n.
subjinjival plak subgingival plaque n.
şeffaf plak clear aligner n.
plak karşıtı antiplaque adj.
plak oluşumunu önleyen antiplaque adj.
plak boyayıcı madde olan disclosing adj.
plak boyayıcı içeren disclosing adj.
Pathology
büyük plak parapsoriazis large plaque parapsoriasis n.
küçük plak parapsoriazis small plaque parapsoriasis n.
arteriyel plak arterial plaque n.
Printing
baskı öncesi plak üzerindeki fazla mürekkebin alınması için kullanılan kumaş yumağı dossil n.
Food Engineering
aerobik plak sayımı aerobic plate count n.
dökme plak pour plate n.
dökme plak yöntemi pour plate technique n.
plak oluşturan birim plaque forming unit n.
sürme plak yöntemi streak plate technique n.
yayma plak yöntemi spread plate technique n.
yayma plak spread plate n.
Physics
katmanlı kompozit plak laminated composite plate n.
Biology
(kültür besiyerini) çizme plak yöntemi ile aşılamak streak v.
Zoology
oküler plak ocular plate n.
Agriculture
sürme plak yöntemi ile aşılanan kültür streak n.
Geology
brakiyal plak brachial plates n.
Music
taş plak acoustic gramophone n.
plak şirketi record company n.
plak şirketi record label n.
(bir diğeri ile) aynı plak şirketine bağlı şarkıcı ya da müzisyen label mate n.
(bir diğeri ile) aynı plak şirketine bağlı şarkıcı ya da müzisyen labelmate n.
dj'in plak ve iğne yardımıyla çeşitli müzik efektleri yapması turntabling n.
bağımsız plak şirketi indie n.
bağımsız plak şirketi independent record label n.
plak şirketi music label n.
plak şirketi recording company n.
plak şirketi record label n.
taş plak gramophone record n.
taş plak diski acetate disk n.
taş plak record n.
taş plak phonograph record n.
uzun çalan plak lp long playing n.
vinil plak vinyl n.
detroit'te bulunan motown records plak şirketinin siyahi amerikalı müzisyenleri tarafından popüler hale getirilen, blues, pop, soul, dini müzik türlerinden unsurlar içeren müzik türü/janrı motown n.
(taş plak) b yüzü b-side n.
uzun süreli plak lp n.
uzun süreli plak l-p n.
altın plak ödülü gold record n.
her bir yüzü en fazla beş dakika kayıt alan plak single n.
tek kayıtlık plak single n.
45'lik plak forty-five n.
motown records plak şirketinin siyahi amerikalı müzisyenlerince popüler hale getirilen müzik türüne ait veya ilişkin motown adj.
en az 500.000 kopya satılmış (plak, kaset,) gold adj.
Slang
büyük single plak twelve inch n.
büyük single plak 12` n.
küçük single plak seven inch n.
küçük single plak 7` n.
plak şirketinin etiketi label n.
vinyl (plak) wax n.
taş plak biscuit n.
taş plak licorice pizza n.