poison - Turco Inglés Diccionario
Historia

poison

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "poison" en diccionario turco inglés : 53 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
poison n. zehir
poison v. zehirlemek
General
poison n. ot
poison n. içki
poison n. sem
poison n. zıkkım
poison n. ağu
poison n. aşı
poison n. çember halindeki oyuncuların birbirlerini belirli bir orta alana iterek oynadığı bir oyun
poison v. otalamak
poison v. bozmak
poison v. zehirlemek
poison v. zehir katmak
poison v. ağılamak
poison v. zehir saçmak
poison v. saptırmak
poison v. bozmak
poison v. ayartmak
poison v. kötüleştirmek
poison v. kötü yola düşürmek
poison v. ahlakını bozmak
poison v. doğru yoldan ayırmak
poison v. sözle doldurarak (birinden) soğutmak
poison v. yok etmek
poison v. zarar vermek
poison v. ortadan kaldırmak
poison v. kirletmek
poison v. ağılamak
poison v. istila etmek
poison v. mahvetmek
poison v. olması gerekenden saptırmak
poison v. uygunsuz hale getirmek
poison adj. zehirli
poison adj. ağılı
poison adj. toksik
poison adj. çok zararlı
poison adj. zehir saçan
poison adj. zehirlenmiş
poison adv. aşırı
poison adv. çok
poison adv. aşırı boyutta
poison adv. aşırı miktarda
poison adv. ziyadesiyle
Medical
poison n. ağı
poison n. venin
poison n. zehir
Physics
poison n. (nükleer reaktörde) zincir reaksiyondan gelen termal nötronları emen bir madde
Chemistry
poison v. (katalizör) faaliyetini önlemek
poison v. (katalizör) faaliyetini engellemek
poison v. (reaksiyon veya olgu) oluşumunu engellemek
Biochemistry
poison n. ağı
British Slang
poison n. alkol
poison n. içki

Significados de "poison" con otros términos en diccionario inglés turco: 204 resultado(s)

Inglés Turco
General
rat poison n. fare zehiri
poison oak n. bir tür zehirli sumak
poison ivy n. bir tür zehirli sumak
poison hemlock n. ağıotu
poison sumac n. bir tür zehirli sumak
fish poison n. balıkotu
poison hemlock n. baldıran
poison pill n. zehir hapı
hemlock poison n. baldıran zehiri
poison ivy n. zehirli sarmaşık
white poison n. beyaz zehir
poison-pen n. tehdit mektubu
poison-pen n. imzasız olarak birine yazılan nefret mektubu
poison-fang n. zehir dişi
mouse poison n. fare zehiri
poison arrow n. bir tür kötü fen shui enerjisi
poison apple n. zehirli elma
poison circle n. çember halindeki oyuncuların birbirlerini belirli bir orta alana iterek oynadığı bir oyun
poison cup n. zehirli kap
poison cup n. zehir kabı
poison cup n. zehir kasesi
poison cup n. içinde zehir olduğu için kırılan kap
poison spot n. çember halindeki oyuncuların birbirlerini belirli bir orta alana iterek oynadığı bir oyun
poison-pen letter n. tehdit mektubu
poison-pen letter n. uyarı mektubu
poison-pen letter n. kötü niyetle kaleme alınmış mektup
lace one's drink with poison v. içkisine zehir katmak
put down poison v. (tarlaya vb) zehir serpmek
poison around v. zehir saçmak
emit poison from its fangs v. (yılan) dişlerinden zehir çıkarmak
poison someone v. birini zehirlemek
try to poison someone v. birini zehirlemeye çalışmak
Phrasals
poison someone with something v. birini bir şey ile zehirlemek
poison someone against someone or something v. 'e karşı zehirlemek
poison someone against someone or something v. (birine karşı) (birilerine) nifak tohumları ekmek
poison (one) against (someone or something) v. (birini birine/bir şeye) karşı zehirlemek
poison (one) against (someone or something) v. (birini birine/bir şeye) karşı doldurmak
poison (one) against (someone or something) v. (birini birine/bir şeye) karşı kışkırtmak
poison against v. -e karşı zehirlemek
poison against v. -e karşı doldurmak
poison against v. e karşı kışkırtmak
poison with v. ile zehirlemek
poison with (something) v. (bir şeyle) zehirlemek
poison with (something) v. bir zehir katmak/sürmek
poison with (something) v. zehre bulamak
poison with (something) v. zehirli bir şey karıştırmak
poison with (something) v. zehirli bir şeyle kirletmek
Proverb
what's one man's meat's another man's poison birinin sevinci ötekinin mutsuzluğudur
Colloquial
pick your poison expr. istediğin içkiyi seç
pick your poison expr. içkini seç
pick your poison expr. ne içersin?
pick your poison expr. ne içmek istersin?
Idioms
one man's meat is another man's poison n. birine yarar ötekine zarar
a poison-pen letter n. iftira niteliğinde imzasız yazı
a poison-pen letter n. iftira niteliğinde mektup
a poison-pen letter n. iftira niteliğinde imzasız mektup
a poison-pen letter n. karalayıcı mektup
a poison-pen letter n. lekeleyici mektup
a poison-pen letter n. zehir-zemberek mektup
a poison-pen letter n. zehir zemberek yazı
poison pill n. yönetimin ele geçirilmesi tehlikesine karşı yönetim kurulunun piyasaya düşük fiyatlı hisseler sunarak yönetimi devralmak isteyen şirketi zarara uğratmak suretiyle uyguladığı bir savunma taktiği
poison pill n. şirket satın almalarında agresif yatırımcılara karşı şirket sahipleri tarafından şirket yönetimini kaptırmamak için kullanılan bir savunma taktiği
poison pill n. bir şirketin devralmak için cazip olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi için başvurulan yöntem
a poison pen letter n. zehir zemberek mektup
a poison pen letter n. göndereni belli olmayan üzücü bir mektup
a poison pen letter n. göndereni belli olmayan kötüleyici/karalayıcı bir mektup
poison pen n. karalayıcı tavır/tutum
poison pen n. tehditkar tavır/tutum
poison pen n. imzasız şekilde karalayıcı/tehditkar mektup yazan kimse
poison pen n. imzasız şekilde zehir zemberek mektup yazan kimse
poison the well on v. bir işi bozmak
hate like poison v. günahı kadar sevmemek
poison-pen adj. karalayıcı (mektup)
poison-pen adj. tehditkar (mektup)
poison-pen adj. karalayıcı/tehditkar mektup yazan
one man's meat is another man's poison expr. birinin çok beğendiği şey başka biri için zehir olabilir
Speaking
he tried to poison me expr. beni zehirlemeye çalıştı
are you trying to poison me? expr. beni zehirlemeye mi çalışıyorsun?
she tried to poison me expr. beni zehirlemeye çalıştı
what's your poison? expr. ne içmek istersin?
what's your poison? expr. ne içersin?
name your poison expr. ne içeceksiniz/alırdınız?
Trade/Economic
poison put n. başka şirketlerle arzulanmayan bir birleşme durumunda sahibine bedelinin ödenmesini talep etme hakkı veren tahviller
poison pills n. zehir hapı
Politics
halabja poison gas attack n. halepçe katliamı
Technical
nonhomogeneous poison n. değişken debili poisson
systemic poison n. kan ve sinir zehri
poison gas n. zehirli gaz
Medical
acrid poison n. bir tür zehir
identification of a poison n. bir zehrin tanımlanması
pharmacy and poison law n. eczacılık ve zehirler yasası
traditional poison n. geleneksel zehir
drug and poison information center n. ilaç ve zehir danışma merkezi
poison ivy n. sumak
national poison center n. ulusal zehir merkezi
poison control centers n. zehir kontrol merkezleri
cumulative poison n. kümülatif zehir
poison ivy n. zehirli sarmaşık dermatiti
poison ivy n. zehirli sarmaşık alerjisi
poison oak n. zehirli meşe döküntüsü
poison oak n. zehirli sumak döküntüsü
poison sumac n. zehirli meşe döküntüsü
poison sumac n. zehirli sumak döküntüsü
Food Engineering
food poison n. gıda zehiri
Physics
neutron poison n. nötronları emerek nükleer reaksiyonları kontrol altına almak için kullanılan, atomları parçalanamaz madde
burnable poison n. nötron yutucu
burnable poison n. tükenebilir reaktör zehiri
burnable poison n. tüketilebilen zehir
burnable poison n. yanabilen zehir
burnable poison n. yanabilir zehir
Chemistry
rat poison n. fare zehiri
Biology
poison sack n. zehir kesesi
poison gland n. (bazı balık ve amfibilerde) zehir salgı bezi
Marine Biology
poison fishing n. ağı balıkçılığı
poison fishing n. zehir balıkçılığı
Zoology
poison fang n. zehir dişi
poison fang n. zehirli diş
golden poison frog n. zehirli sarı kurbağa
strawberry poison dart frog n. çilek zehirli ok kurbağası
poison-arrow frog n. zehirli ok kurbağası
poison-dart frog n. zehirli ok kurbağası
Botanic
eastern poison oak (rhus toxicodenedron) n. abd'nin güneydoğusunda yetişen, dokunulduğunda kızarıklığa neden olan zehirli bir çalı
poison mercury n. zehirli sarmaşık
poison mercury n. abd'nin doğu ve orta kesimlerine özgü yaygın bir tırmanıcı bitki
poison sumac (toxicodendron vernix) n. amerika'nın bataklık bölgelerine özgü tüy yapraklı ve yeşil çiçekli bir çalı
poison dogwood n. amerika'nın bataklık bölgelerine özgü tüy yapraklı ve yeşil çiçekli bir çalı
poison ash n. amerika'nın bataklık bölgelerine özgü tüy yapraklı ve yeşil çiçekli bir çalı
poison tree n. avustralya'da yetişen bir ağaç
river poison tree n. avustralya'da yetişen bir ağaç
poison hemlock n. ağı otu
poison parsley n. ağı otu
poison hemlock n. baldırgan
poison parsley n. baldırgan
poison-berry n. it üzümü
poison-berry n. köpek üzümü
poison hemlock n. şeytantersi
poison parsley n. şeytantersi
pacific poison-oak n. zehirli meşe
western poison-oak n. zehirli meşe
fly poison (amianthum muscaetoxicum) n. oldukça toksik olup sinek zehri olarak kullanılan bir bitki
poison milkweed n. abd'nin güneybatısında ve meksika'da yetişen, çiftlik hayvanları için zehirli bir ipek otu
poison camas (zigadenus nuttalli) n. tennessee'den kansas'a ve teksas'a uzanan bölgede yetişen çok yıllık bir bitki
zebra poison (euphorbia arborea) n. zehirli bir güney afrika ağacı
poison nut n. kürkas
poison nut n. hint fıstığı
poison sumac (rhus vernix) n. zehirli sumak
poison ash (rhus vernix) n. zehirli sumak
poison ash (amyris balsamifera) n. batı hint adaları'nda yetişen, odunu çabuk yanan bir ağaç
poison dogwood (rhus vernix) n. zehirli sumak
poison elder (rhus vernix) n. zehirli sumak
poison arrow plant (acocanthera spectabilis) n. kalın yaprakları, beyaz veya pembe çiçekleri ve morumsu siyah meyveleri olan, güney afrika'ya özgü, orta boyutlarda yaprak dökmeyen bir ağaç
poison arrow plant (acocanthera oblongifolia) n. kalın yaprakları, beyaz veya pembe çiçekleri ve morumsu siyah meyveleri olan, güney afrika'ya özgü, orta boyutlarda yaprak dökmeyen bir ağaç
poison-berry n. beyaz çiçekli, zehirli tüylü yapraklı ve siyah yemişli bir avrasya otu
poison hemlock n. avrasya ve afrika'ya özgü olup amerika'da da yetişen, beyaz çiçekli iki yıllık büyük zehirli bir ot
poison parsley n. avrasya ve afrika'ya özgü olup amerika'da da yetişen, beyaz çiçekli iki yıllık büyük zehirli bir ot
poison arrow plant n. girit otu
poison arrow plant n. geyikotu
poison arrow plant n. keklikotu
poison arrow plant n. mercanköşk
poison arrow plant n. zehirli ok bitkisi
poison oak n. zehirli sarmaşık
poison oak n. abd'nin doğu ve orta kesimlerine özgü yaygın bir tırmanıcı bitki
poison ivy n. abd'nin doğu ve orta kesimlerine özgü yaygın bir tırmanıcı bitki
poison oak (toxicodendron pubescens) n. abd'nin güneydoğusunda yetişen, temas halinde kaşıntıya sebep olan bir çalı
poison oak (toxicodendron diversilobum) n. zehirli meşe
poison oak (toxicodendron diversilobum) n. kaliforniya zehirli meşesi
poison oak (toxicodendron diversilobum) n. kuzey amerika'nın batısında yetişen, temas halinde kaşıntıya sebep olan bir çalı
poison oak (rhus toxicodendron) n. abd'nin güneydoğusunda yetişen, dokunulduğunda kızarıklığa neden olan zehirli bir çalı
poison oak (rhus diversiloba) n. zehirli meşe
poison oak (rhus diversiloba) n. kaliforniya zehirli meşesi
poison oak (rhus diversiloba) n. kuzey amerika'nın batısında yetişen, temas halinde kaşıntıya sebep olan bir çalı
poison oak (rhus quercifolia) n. abd'nin güneydoğusunda yetişen, dokunulduğunda kızarıklığa neden olan zehirli bir çalı
poison oak n. amerika'nın bataklık bölgelerine özgü, yakıcı bir yağ üreten, tüy yapraklı ve yeşil çiçekli bir çalı
poison elder n. amerika'nın bataklık bölgelerine özgü, yakıcı bir yağ üreten, tüy yapraklı ve yeşil çiçekli bir çalı
poison ash n. zehirli sumak
poison ash n. abd'nin güneyine özgü olup kuzeyinde gölgelik süs ağacı olarak yetiştirilen beyaz çiçekli küçük bir ağaç
bushman's poison n. güney afrika'ya özgü yaprak dökmeyen bir çalı veya ağaç
poison bush n. koyunlar için zehirli olan bir avustralya bitkisi
poison ash n. abd'nin güneyine özgü beyaz çiçekli küçük bir ağaç
fly poison n. zigadenus cinsi bitki
fly poison n. abd'nin doğusuna özgü stenanthium cinsi zehirli bir bitki
fly-poison n. zigadenus cinsi bitki
poison bush n. avustralya'da yetişip yaprakları çiftlik hayvanları için zehirli olan bir çalı cinsi
poison pea n. avustralya'da yetişip yaprakları çiftlik hayvanları için zehirli olan bir çalı cinsi
poison cup n. köygöçüren mantarı
poison ivy n. dağ defnesi
poison laurel n. dağ defnesi
poison parsnip n. yabani havuç
poison parsnip n. uzun bir baldıran otu cinsi
poison pea n. gastrolobium cinsi avustralya bitkisi
poison sumach n. zehirli sumak
Apiculture
sting poison n. arı zehiri
poison sac n. zehir kesesi
poison gland n. zehir bezi
History
poison bottle n. zehir şişesi
Environment
neutron poison n. nötron zehri
nuclear poison n. nükleer zehir
burnable poison n. yanabilir zehir
poison control centers n. zehir kontrol merkezleri
Military
blood and nerve poison n. kan ve sinir gazı
Slang
durban poison [south africa] n. bir tür kenevir
British Slang
poison dwarf n. aşağılık tip
Star Wars
poison moon n. zehir ayı
poison pit n. zehir çukuru