Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
rafine
Significados de
"rafine"
en diccionario inglés turco : 5 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
rafine
refined
adj.
2
General
rafine
precieuse
adj.
3
General
rafine
précieux
adj.
4
General
rafine
sophisticated
adj.
Food Engineering
5
Food Engineering
rafine
refined
adj.
Significados de
"rafine"
con otros términos en diccionario inglés turco: 124 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
rafine şeker
white refined sugar
n.
2
General
rafine etme
refinement
n.
3
General
rafine nikel
refined nickel
n.
4
General
rafine şeker
refined sugar
n.
5
General
rafine tuz
boiled salt
n.
6
General
rafine petrol
refined petroleum
n.
7
General
rafine şeker
white sugar
n.
8
General
rafine zevk
delicacy
n.
9
General
yumurta ve rafine şarap içeren bir preparat
parel [obsolete]
n.
10
General
rafine eden kimse
finer
n.
11
General
rafine edilmemişlik
primitivism
n.
12
General
rafine edilen şey
sift
n.
13
General
şekeri rafine eden kimse
sugar barek
n.
14
General
rafine edilmek
be refined
v.
15
General
rafine etmek
try [obsolete]
v.
16
General
rafine etmek
bolt
v.
17
General
rafine etmek
garble
v.
18
General
fazla rafine etmek
overrefine
v.
19
General
(bir şeyi) fazla rafine etmek
over-refine
v.
20
General
rafine hale getirmek
polish (up)
v.
21
General
rafine etmek
polite [obsolete]
v.
22
General
rafine etmek
fine
v.
23
General
rafine etmek
slick
v.
24
General
rafine etmek
smooth [obsolete]
v.
25
General
rafine edilmiş
refined
adj.
26
General
yarı rafine
semirefined
adj.
27
General
rafine edilmiş
refine [obsolete]
adj.
28
General
aşırı rafine
ultrarefined
adj.
29
General
rafine zevkli
delicate
adj.
30
General
rafine eden
polishing
adj.
31
General
(özellik) rafine
fine-drawn
adj.
32
General
rafine olmayan
finespun
adj.
33
General
çok rafine
superslick
adj.
Trade/Economic
34
Trade/Economic
nükleer yakıt ve rafine petrol ve kok kömür üretimi sanayii
nuclear fuel and refined petroleum and coke coal industry
n.
Industry
35
Industry
kısmen rafine edilmiş parafin mumu
scale wax
n.
36
Industry
kısmen rafine edilmiş parafin mumu
paraffin scale
n.
Technical
37
Technical
rafine olma
refinedness
n.
38
Technical
dökme demiri fırınhanede doğrudan rafine ederek veya cevherin doğrudan işlenmesiyle wootz olarak yapılan çelik
natural steel
n.
39
Technical
rafine edilmiş bakırın yapısı
tough-cake
n.
40
Technical
rafine edilmiş bakırın yapısı
tough cake
n.
41
Technical
rafine edilmiş bakırın teknik yapı ve özellikleri
tough-pitch
n.
42
Technical
yaklaşık yüzde 0,02 ila 0,05 oksijen içeren rafine bakır
tough cake
n.
43
Technical
yaklaşık yüzde 0,02 ila 0,05 oksijen içeren rafine bakır
tough pitch
n.
44
Technical
rafine çinko
refined zinc
n.
45
Technical
rafine altın
refined gold
n.
46
Technical
rafine edilmemiş kobalt oksit
zaffre
n.
47
Technical
rafine etmek (şeker vb)
defecate
n.
48
Technical
rafine bakır
refined copper
n.
49
Technical
rafine edilmiş kurşun
refined lead
n.
50
Technical
rafine edilmiş baz yağ
refined base stock oil
n.
51
Technical
rafine gümüş
refined silver
n.
52
Technical
rafine kurşun
refined lead
n.
53
Technical
rafine şeker
refined sugar
n.
54
Technical
rafine metal
refined metal
n.
55
Technical
rafine edilmemiş kobalt oksit
zaffer
n.
56
Technical
rafine etme
fining
n.
57
Technical
rafine nikel
refined nickel
n.
58
Technical
rafine etmek (şeker vb)
defaecate
n.
59
Technical
rafine alüminyum ingotlar
refined aluminium ingots
n.
60
Technical
rafine yağ
refined oil
n.
61
Technical
rafine edilmiş keten tohumu yağı
degummed linseed oil
n.
62
Technical
rafine edilmiş kurşun
relined lead
n.
63
Technical
rafine bakır
dry copper
n.
64
Technical
rafine edilmiş potasyum
peartash
n.
65
Technical
(metalurji) bakırın rafine edildiği yüzeylerde oluşan silika malzemesi çökeltisi
bosh
n.
66
Technical
çözücüyle rafine edilmiş bir tür lak
garnet lac
n.
67
Technical
kısmen rafine katı parafin
paraffin scale
n.
68
Technical
rafine kil içeren seramik karışımı
soft paste
n.
69
Technical
rafine etmek
refine
v.
70
Technical
çok rafine damıtılmış
overrefined
adj.
71
Technical
çok rafine edilmiş
overrefined
adj.
72
Technical
rafine edilebilir
finable
adj.
73
Technical
rafine edilmemiş
rough
adj.
74
Technical
rafine edilmiş bir şekilde
refinedly
adv.
Textile
75
Textile
tamamen rafine edilmemiş rami
bon
n.
76
Textile
tamamen rafine edilmemiş rami
china grass
n.
77
Textile
(ipek) rafine edilmiş
bright
adj.
Lighting
78
Lighting
yakıldığında yayacağı toksik madde miktarını azaltmak için rafine edilmiş gazyağı
lamp oil
n.
Automotive
79
Automotive
petrol ürünlerinin rafine edilmesi
oil refining
n.
80
Automotive
rafine petrol ürünleri
refined petroleum products
n.
Marine
81
Marine
rafine edilmemiş ürün taşıyan tanker
dirty ship
n.
Petrol
82
Petrol
rafine edilmiş rus petrolünün artık bileşenlerinden elde edilen yakıt
astatki
n.
83
Petrol
boru hattıyla iletilen belirli bir petrol veya rafine ürün miktarı
batch
n.
84
Petrol
petrolden elde edilen kalitesiz bir rafine yağ
middlings
n.
85
Petrol
bir varil ham petrol ile rafine edilmiş petrol ürünleri arasındaki genel fiyatlandırma farkı
crack spread
n.
86
Petrol
bir varil ham petrol ile ondan rafine edilen petrol ürünleri arasındaki genel fiyat farkı
crack spread
n.
Mining
87
Mining
rafine bakır
refined copper
n.
88
Mining
yarı rafine uranyum cevheri
yellow cake
n.
89
Mining
yarı rafine uranyum cevheri
yellowcake
n.
Food Engineering
90
Food Engineering
rafine edilmemiş şeker
cassonade
n.
91
Food Engineering
kısmen rafine, açık kahverengi toz şeker
turbinado sugar
n.
92
Food Engineering
kısmen rafine, açık kahverengi toz şeker
turbinado
n.
93
Food Engineering
kristal rafine şeker
granulated refined sugar
n.
94
Food Engineering
rafine şeker lapası
refined sugar masscuite
n.
95
Food Engineering
rafine şeker
refined sugar
n.
96
Food Engineering
rafine şeker
white direct consumption sugar
n.
97
Food Engineering
rafine zeytinyağı
refined olive oil
n.
98
Food Engineering
rafine şeker kleresi
refined liquor
n.
99
Food Engineering
yemeklik rafine prina yağı
refined olive pomace oil
n.
100
Food Engineering
yemeklik rafine fındık yağı
edible refined hazelnut oil
n.
101
Food Engineering
hurma özünden yapılan rafine edilmemiş esmer şeker
jaggary
n.
102
Food Engineering
hurma özünden yapılan rafine edilmemiş esmer şeker
jagghery
n.
103
Food Engineering
karıştırma yoluyla şekeri rafine ederken elde edilen ham şeker ve şurup kitlesi
magma
n.
104
Food Engineering
özellikle koni veya çubuklar halinde kalıplanmış, rafine edilmemiş şeker
piloncillo
n.
105
Food Engineering
nispeten daha az rafine edilmiş un
clears
n.
106
Food Engineering
(gıdaları) temel veya istenen bileşenleri yok olana kadar rafine etmek
devitalize
v.
107
Food Engineering
(gıdaları) temel veya istenen bileşenleri yok olana kadar rafine etmek
devitalise
v.
Gastronomy
108
Gastronomy
kristal rafine şeker
granulated refined sugar
n.
109
Gastronomy
rafine şeker
white direct consumption sugar
n.
110
Gastronomy
rafine şeker kleresi
refined liquor
n.
111
Gastronomy
rafine edilip zenginleştirilmiş buğday unu
white flour
n.
112
Gastronomy
ham şekerin rafine edilmesi ile elde edilen kıvamlı bir şurup
melasses [obsolete]
n.
113
Gastronomy
(yiyecek) rafine
spa
adj.
Chemistry
114
Chemistry
balık zehri veya böcek ilacı olarak kullanılan öğütülmüş ve rafine edilmiş bir malzeme
timbo
n.
115
Chemistry
rafine gliserin
refined glycerine
n.
116
Chemistry
(alaşımlardan ayırarak) metalleri rafine eden kimse
departer [obsolete]
n.
117
Chemistry
rafine petrol ürünlerinden elde edilen asit
sludge acid
n.
118
Chemistry
çözücü ile rafine edilmiş
solvent-refined
adj.
Agriculture
119
Agriculture
rafine tuz imalat makinesi
salt refining machine
n.
120
Agriculture
rafine yağ
refined oil
n.
121
Agriculture
yemeklik rafine fındık yağı
edible refined hazelnut oil
n.
Military
122
Military
(kimyasal veya biyolojik harp maddesini) silah olarak kullanılmak üzere üretmek veya rafine etmek
weaponize
v.
123
Military
(kimyasal veya biyolojik harp maddesini) silah olarak kullanılmak üzere üretmek veya rafine etmek
weaponise
v.
Archaic
124
Archaic
rafine zevkleri olmayan
popular
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of rafine
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy