söz - Turco Inglés Diccionario
Historia

söz



Significados de "söz" en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)

Inglés Turco
British Slang
soz özür dilerim

Significados de "söz" en diccionario inglés turco : 63 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
söz word n.
söz promise n.
söz statement n.
General
söz pledge n.
söz expression n.
söz iron n.
söz tongue n.
söz rumour n.
söz saying n.
söz voice n.
söz dixit n.
söz say n.
söz commitment n.
söz committal n.
söz vocable n.
söz profession n.
söz verbalism n.
söz engagement n.
söz faith n.
söz sentence n.
söz utterance n.
söz covenant n.
söz hearsay n.
söz talk n.
söz plight n.
söz gossip n.
söz term n.
söz discourse n.
söz assurance n.
söz spiel n.
söz undertaking n.
söz statement n.
söz remark n.
söz wording n.
söz rumor n.
söz breath n.
söz upcome [dialect] n.
söz behest [obsolete] n.
söz behight n.
söz word of honor n.
söz word of honour n.
söz whid [uk] n.
söz hand n.
söz highting n.
söz hope n.
söz byword n.
söz delivery n.
söz pollicitation n.
söz parol n.
söz plyght [obsolete] n.
söz steven n.
söz wordy adj.
Colloquial
söz bill of goods n.
Trade/Economic
söz statement n.
Technical
söz speech n.
Computer
söz gls n.
Linguistics
söz utterance n.
söz parole n.
söz speech n.
Art
söz lyrics n.
Latin
söz pollicitatio n.
Archaic
söz deliverance n.
söz sponsalia n.

Significados de "söz" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
son söz final say n.
son söz final word n.
son söz last word n.
söz dağarcığı vocabulary n.
söz vermek promise v.
söz dinler tractable adj.
General
etkili ve güzel söz söyleme yeteneği eloquence n.
iğneli söz dig n.
basmakalıp söz rubber stamp n.
dokunaklı söz gibe n.
acı söz scorcher n.
kaba söz vulgarity n.
olumsuz bir şey ima eden söz innuendo n.
yavan söz prose n.
iğneleyici söz barb n.
dokunaklı söz quip n.
müstehcen söz smut n.
kaçamaklı söz equivocation n.
son söz final say n.
yerinde söz hit n.
söz hakkı hearing n.
son söz settler n.
iğneleyici söz quirk n.
abuk sabuk söz gibberish n.
söz taşıyan watering hole n.
söz kesen heckler n.
basmakalıp söz conventionality n.
özlü söz saying n.
söz düellosu wordy warfare n.
basmakalıp söz platitude n.
söz hakkı right to speak n.
ağır söz strong language n.
yavan söz platitude n.
yerinde söz master touch n.
kötü söz veya iftira mud n.
aptalca söz tomfoolery n.
özlü söz apophthegm n.
genelleme içeren söz generality n.
dolaylı söz indirect expression n.
abartılı söz söyleme magniloquence n.
söz dağarcığı vocabulary n.
olumsuz söz negative n.
söz hakkı voice n.
aşırı duygusal söz veya yazı slop n.
iğneli söz biting words n.
üstü kapalı söz hint n.
acı söz sarcasm n.
söz sanatı rhetoric n.
iğneli söz sideswipe n.
yahudilerde bir kişinin sağlığına ya da iyileşmesine kadeh kaldırırken söylenen söz lehayim n.
amiyane söz vulgarism n.
sürekli tekrarlandığında ruhani güçlerin uyandırılmasını sağlayan kutsal söz mantra n.
söz söyleme sanatı elocution n.
kompliman olup olmadığı belli olmayan söz backhanded compliment n.
iğneleyici söz biting words n.
nükteli söz epigram n.
boş söz vain promise n.
bir sözcüğün veya söz grubunun kısaltılmış şekli abbreviation n.
tatsız söz platitude n.
sahnede oyuncuya hatırlatılan söz prompt n.
yerinde bir söz a pertinent remark n.
söz düellosu swordplay n.
söz konusu topic n.
söz etme mention n.
söz konusu subject n.
acı söz sting n.
kaçamaklı söz quibble n.
nahoşluk (söz vb) infelicity n.
doküman üzerinde, söz konusu dokümanın parti içindeki konumunu belirten rakam veya kod serial number n.
dolambaçlı söz circumlocution n.
bayağı söz banality n.
ilk söz gambit n.
basmakalıp söz cliche n.
tatlı söz blandishment n.
şakayla karışık iğneli söz quip n.
son söz epilogue n.
söz (övücü veya hakaret edici) epithet n.
söz sahibi arbiter n.
güzel söz söyleme sanatı eloquence n.
söz söyleme speech n.
müphem söz equivoke n.
üstü kapalı söz insinuation n.
bir söz undertone n.
ikna edici söz assurance n.
iskoçyalıları tanımlamak için kullanılan aşağılayıcı söz scotty n.
banal söz banality n.
son söz final decision n.
bağışlanacağına dair söz verilmiş olan para pledge n.
üstü kapalı söz ya da imalarla etki altına alınmış earwigged n.
rasgele söz obiter dictum n.
tumturaklı söz grandiloquence n.
aşağılayıcı söz offensive term n.
özlü söz maxim n.
son söz say n.
küçültücü söz pejorative n.
düşüncesizce söylenen söz indiscretion n.
lastikli söz double density n.
söz konusu olan sorun the case in point n.
iğneli söz nip n.
çevrilmiş yazı/söz translation n.
nükteli söz sally n.
söz yitimi aphasia n.
edat ve isimden oluşan söz öbeği prepositional phrase n.
söz kesme betrothal n.
genelleme içeren söz generalization n.
müstehcen söz dirt n.
üstü kapalı söz ya da imalarla etki altına alma earwigging n.
tatlı söz sugar n.
tatlı söz endearment n.
söz dinlemezlik disobedience n.
acı söz lash n.
söz dinleme obedience n.
müstehcen söz bawdiness n.
basmakalıp söz commonplace n.
ingiliz ingilizcesine özgü deyim veya söz briticism n.
kırıcı söz stinger n.
özlü söz motto n.
heyecan ifade eden söz expletive n.
hazırlıksız söz söyleme extemporizing n.
anlamsız söz abracadabra n.
iğneleyici bir söz an acid remark n.
saçma sapan söz drivel n.
büyük söz big talk n.
müphem söz equivoque n.
tutma (söz) redemption n.
aktarılan söz quote n.
iki tarafa çekilebilecek söz double entendre n.
sık söylenen söz commonplace n.
abuk sabuk söz raving n.
söz söyleme utterance n.
iğneli söz epigram n.
iyi söz good word n.
üstü kapalı (kötü) söz insinuation n.
sitemli söz reproach n.
söz konusu the point in question n.
konu hakkında son ve kesin söz the last word on the matter n.
katı söz harsh word n.
dokunaklı söz lardon n.
mantıkla çelişen ama doğru olan söz paradox n.
dikkati başka yöne çekmek için söylenen söz red herring n.
özlü söz apothegm n.
anlamsız söz rubbish n.
eski yunanca (yazı/söz) ancient greek n.
ünlü söz tag n.
son söz afterword n.
basmakalıp söz stock phrase n.
anlamsız söz inanity n.
söz verip evlenmeme breach of promise n.
kalıp söz slogan n.
çok acı söz vitriol n.
teşvik edici söz exhortation n.
iğneleyici söz vitriol n.
yanlış (söz/yazı) lapse n.
anlaşılmaz söz gibberish n.
anlamsız söz gobbledygook n.
giderayak atılan taş söz parting shot n.
dolambaçlı söz euphism n.
süslü söz flourish n.
müstehcen söz vulgarism n.
şaka gibi görünen iğneleyici söz snide n.
iğneli söz cutting words n.
yavan söz a dry speech n.
anlamlı söz pointer n.
kaçamaklı söz tergiversation n.
yerinde söz mot juste n.
söz etme reference n.
kaba veya ağır bir söz yerine aynı anlamı veren daha hafif bir söz söyleyen euphemist n.
dokunaklı söz sideswipe n.
söz sırası say n.
söz konusu question n.
tumturaklı söz bombast n.
iğneleyici söz sideswipe n.
söz uzunluğu prolixity n.
nükteli söz witty saying n.
boş söz empty word n.
acı söz cut n.
yerinde söz grandiloquence n.
hoş söz pleasantry n.
kaçamak söz prevarication n.
iki anlamlı söz double entendre n.
söz verme promising n.
sürekli kendinden söz eden kimse egotist n.
uygunsuz söz indecorum n.
özlü söz laconism n.
ikircil söz double density n.
üstü kapalı söz innuendo n.
uzun uzadıya söz diffuseness n.
konu dışı söz digression n.
iğneli söz sarcastic remark n.
ciddiyetten yoksun hareket/söz frivolity n.
tilki avında kullanılan söz tallyho n.
iğneli söz barb n.
iki çift söz a word or two n.
iki anlama gelecek söz söyleme equivocating n.
hazırlıksız söz söyleme extemporising n.
yersiz söz non sequitur n.
saçma söz absurdity n.
eleştirici söz sideswipe n.
acı söz caustic n.
incitici söz gibe n.
lastikli söz pun n.
komik söz gag n.
nükteli söz witticism n.
nükteli söz witty remark n.
nükteli söz facetia n.
ayrılırken söylenen dokunaklı söz parthian shot n.
yemin yerine geçen söz affirmation n.
söz konusu edilen şeyin bir örneği case in point n.
söz konusu edilen şeyin bir örneği a case in point n.
son söz the latest n.
dokunaklı söz lardon (fr) n.
önceden verilmiş söz prior engagement n.
söz konusu değişiklik respective alteration n.
söz söyleme sanatı oratory n.
söz konusu being talked about n.
söz tutma keeping one's word n.
bireyin kendi kendine verdiği söz personal commitment n.
çokanlamlı söz ambiguity n.
iki çift söz a few words n.
özlü söz aphorism n.
son söz last word n.
kötü söz snub n.
söz birliği concurrence n.
söz birliği agreement n.
acı söz asperity n.
konuşma diline özgü söz colloquialism n.
saçma sapan söz/yazı drool n.
ipe sapa gelmez söz folderol n.
hep kendinden söz etme egotism n.
son söz cue n.
anlamsız söz gibberish n.
biri uygunsuz iki farklı anlam taşıyan söz double-entendre n.
söz edimi speech-act n.
söz eylem kuramı speech-act theory n.
söz eylem speech-act n.
konuyla ilgili olmayan söz non-sequitur n.
dolaylı söz insinuation n.
yeni söz uydurma coinage n.
güzel söz söyleme sanatı elocution n.
kızınca söylenen anlamsız söz expletive n.
anlamsız söz nonsense n.
alaylı söz quip n.
iğneli söz quip n.
zekice söz quip n.
söz sahibi olma say n.
mübalağalı söz overstatement n.
son söz the last word n.
resmi söz formal promise n.
açık saçık söz vulgar word n.
açık saçık söz obscene word n.
açık saçık söz four letter word n.
söz dinlemezlik unmanageableness n.
söz dinlemezlik recalcitrancy n.
söz dinlemezlik recalcitrance n.
söz dinlemezlik refractoriness n.
müstehcen söz vulgar word n.
müstehcen söz obscene word n.
müstehcen söz four letter word n.
son söz concluding remark n.
söz yüzüğü promise ring n.
söz yüzüğü pre-engagement ring n.
söz sarrafı wordsmith n.
kötü söz evil tongue n.
kışkırtıcı söz/laf/açıklama inflammatory remark n.
basmakalıp söz stereotypical expression n.
kadeh kaldırırken söylenen söz toast quote n.
iyi düşünülmüş bir söz a well-thought-out phrase n.
söz düellosu battle of words n.
kaba söz asperity n.
açık saçık söz bawdry n.
kinik söz cynicism n.
serçe parmaklarını birbirine sarıp söz mü deme pinky swear n.
serçe parmaklarını birbirine sarıp söz mü deme pinky promise n.
hava (görünüş/davranış/söz vb için bir kimsenin durumunu belirten özellik) spin n.
son söz epilog n.
genelleme içeren söz generalisation n.
tartışma konusu/söz konusu mesele/konu point at issue n.
söz yazarı lyricist n.
söz yazarı songwriter n.
yeni söz yapımı word coinage n.
bir yumuşatma ve ya örtmece kullanılmadan söylenen söz orthophemism n.
laf arasında söylenen fakat duyan kişi üzerinde beklenmeyen etki yapan bir söz chance remark n.
özlü söz wise saying n.
son/nihai söz take home message n.
aynı meslekten/topluluktan kimseleri ifade eden bir söz brethren n.
ilke söz motto n.
özellikle hukukta veya motivasyon için genellikle tekrarlanan söz veya söz öbeği mantra n.
japon animesinden batı'ya aktarılan minik ve sevimli anlamındaki söz chibi n.
söz ve eylemler words and actions n.
söz dalaşı war of words n.
iğneleyici söz snark n.
belli bir kesim için incitici, kaba veya olumsuz bulunacak söz a taboo word n.
günlük dilde özellikle senet şeklindeki parayı ifade eden söz cabbage n.
bir çift söz a couple of words n.
söz avcısı rabble-rouser n.
meşhur söz tag n.
söz konusu talk n.
boş söz talk n.
söz konusu eylemi kafasına koyan kişi actionist n.
teşvik edici söz adhortation n.
anlamsız söz cant n.
güney afrika'nın çok ırklı nüfusunu ifade eden bir söz rainbow nation n.
söz dinlemez kimse recalcitrant n.
söz dinlememe recalcitration n.
bir grubu niteleyen kısa söz label n.
veciz söz laconic n.
özlü söz laconicism n.
veciz söz laconicism n.
özlü söz laconism n.
veciz söz laconism n.
sihirli olduğuna inanılan söz charm n.
safiyane söz naiveness n.
safiyane söz naiveté n.
abd'nin kentucky eyaletinin isminin önemine vurgu yapan, karanlık ve kanlı toprak anlamına gelen söz the dark and bloody ground n.
ıvır zıvır söz toy n.
ingiliz ingilizcesine özgü söz britishism n.
akıllıca söz atticism n.
anlamsız söz yap n.
nahoş söz barb n.
söz hakkı floor n.
küçük ilginç haber, bilgi veya söz snippet n.
hareketi destekleyen söz endorsement n.
söz dinlemezlik unobedience [obsolete] n.
(söz) sindirilmesi zor olma unpalatability n.
bağırarak söz kesip muhalefet etme barracking n.
nükteli söz zinger n.
iğneli söz zinger n.
ağır söz violence n.
güldürücü söz jocularity n.
komik söz jocularity n.
nükteli söz jocundity n.
şakalı söz jocundity n.
nükteli söz jocundity n.
şakalı söz jocundity n.
büyü gücü olduğuna inanılan formülize edilmiş söz veya sözler magical spell n.
anlamsız söz vacancy n.
ikna edici söz line n.
ayıp söz lip n.
italyan kökenli kanadalılar arasında ingiliz kökenli beyazlar için kullanılan aşağılayıcı bir söz mangia-cake n.
söz, fikir, düşünce silsilesi hail n.
kaçamaklı söz quip n.
söz verme hand n.
ikna etmek veya etkilemek için başvurulan hayali söz veya eylemler hand waving n.
sevgiliye söylenen tatlı söz handsome n.
özlü söz kullanan kimse maximist n.
özlü söz tutkunu kimse maximist n.
ilham neticesinde söylenen söz message n.
özlü söz word n.
vedalaşırken söylenen iyi niyetli söz word of farewell n.
söz ebesi wordmonger n.
söz sarraflığı wordsmithery n.
süslü söz bombastry [obsolete] n.
ipe sapa gelmez söz falderal n.
tumturaklı söz heroic n.
tumturaklı söz heroics n.
kahramanlardan söz eden kimse heroologist n.
söz veren kimse highting n.
basmakalıp söz homily n.
ilham verici söz homily n.
tatsız söz homily n.
yavan söz homily n.
özlü söz mot [obsolete] n.
dize veya özlü söz içeren bir kağıda sarılmış şekerleme motto n.
süslü ambalajı olan, duygusal veya mizahi söz içeren parti gereçleri motto n.
dize veya özlü söz içeren bir kağıda sarılmış şekerleme motto kiss n.
söz söyleme mouth n.
tekrarlanan söz repeat n.
tekrarlanan söz repetend n.
iğneli söz gird n.
iğneli söz girr [scotland] n.
söz dinleyen obeyer n.
iftira niteliğinde söz obloquy [obsolete] n.
en sık kullanılan söz byword n.
söz söyleme sanatı declamation n.
söz yolu ile açıklama delineation n.
söz kesme desponsage n.
anlamsız söz governmentese n.
anlamsız söz greek n.
kaçamaklı söz hedging n.
uygun söz hit n.
sihirbazların kullandığı anlamsız söz veya ifadeler hocus-pocus n.
söz uzunluğu longiloquence n.
ağızda gevelenen söz mumblement n.
ayıp söz opprobrium [obsolete] n.
özlü söz impresa [obsolete] n.
üstü kapalı söz imputation n.
dolaylı söz imputation n.
basmakalıp söz oldie n.
konu dışı söz discursion n.
ara söz discursion n.
kınama belirten sert söz dishonor [us] n.
kınama belirten sert söz dishonour [uk] n.
söz dinlemezlik disobediency n.
söz dinlemezlik disobeisance [obsolete] n.
ön söz incipit n.
söz başı incipit n.
hoş olmayan söz infelicity n.
sıkıcı söz insipidity n.
laf olsun torba dolsun minvalinde söz weasel word n.
saçma söz dotery n.
ayrılırken söylenen son söz good-by n.
ayrılırken söylenen son söz good-bye n.
süslü söz sanatları içeren yazı concettism n.
yazıda gösterişli söz sanatları kullanımı concettism n.
gösterişli söz sanatları kullanan yazar concettist n.
söz uzunluğu diffusion n.
abuk sabuk söz double-talk n.
anlamsız söz double-talk n.
teknik dilde anlaşılmaz söz kalabalığı double-talk n.
son söz parclose [obsolete] n.
betimleyici söz constative n.
üstü kapalı söz inuendo n.
dolaylı söz inuendo n.
söz dinlemezlik inobedience [obsolete] n.
dolaylı söz inuendo n.
üstü kapalı olumsuz söz inuendo n.
(hindistan'da) yönetimde söz sahibi olan beş kişilik yaşlı erkek grubu panchayat n.
(hindistan'da) yönetimde söz sahibi olan beş kişilik yaşlı erkek grubu panchayet n.
(hindistan'da) yönetimde söz sahibi olan beş kişilik yaşlı erkek grubu punchayet n.
söz dinlemez kimse peck's bad boy n.
son söz postlude n.
özlü söz posy n.
hoş söz sawder n.
söz hakkı say n.
terbiyesiz söz dirty word n.
spiritüalist bir medyumun söz veya performanslarını harekete geçirdiğine inanılan güç control n.
kaçamaklı söz conundrum [obsolete] n.
muhabbeti bıçak gibi kesen söz conversation stopper n.
sarf edilen söz deadwood n.
son söz finality n.
saçma sapan söz flam n.
ağız dalaşına sebep olabilecek söz flame bait n.
aşırı söz sanatı kullanma ornateness n.
kehanetimsi söz osse [obsolete] n.
uğursuz söz osse [obsolete] n.
iğneleyici söz outfling n.
söz vermiş kimse plighter n.
aşılayıcı söz preach n.
ön söz preambulation [obsolete] n.
ön söz yazarı prefacer n.
söz başlangıcı preliminary n.
söz konusu kelime veya ifadeler presents n.
söz konusu hukuki araçlar veya metinler presents n.
söz konusu kelime veya ifadelerin kullanıldığı belge presents n.
söz konusu kelime veya ifadeler present n.
söz sanatı scheme [obsolete] n.
rakibin zihin yapısını taklit ederek yapılan bir söz sanatı schesis n.
dokunaklı söz scomm n.
iğneleyici söz shaft n.
eleştirel söz shaft n.
tatsız söz shibboleth n.
büyülü söz sigil n.
kaçamak söz crud n.
saçma sapan söz skimble-scamble n.
(söz) edebe aykırı olma skulduddery n.
iğneli söz slant n.
son söz slockdologer n.
son söz slockdolager n.
son söz slockdoliger n.
özlü söz smartism n.
nükteli söz smartism n.
kendini söz sahibi ilan eden topluluk society n.
özlü söz proverb n.
eğitici söz proverb n.
eski ahit'te bulunan ahlaki söz ve öğütler proverbs n.
tatlı söz ile kandırma sooth [obsolete] n.
özlü söz soothsay n.
son söz sortita n.
dolaylı söz subinsinuation n.
üstü kapalı söz subinsinuation n.
dolaylı söz subintellection n.
üstü kapalı söz subintellection n.
dolaylı söz subintelligence n.
üstü kapalı söz subintelligence n.
dolaylı söz subintelligitur n.
üstü kapalı söz subintelligitur n.
tatlı söz sugarplum n.
söz edilme mention n.
mecliste söz almak take the floor v.
söz yöneltmek address v.
mecliste söz söyleme hakkı olmak have the floor v.
arada söz söylemek interject v.
geçmişten söz etmek hark back to v.
söz sahibi olmak have a voice v.
nihai karar/son söz birinin olmak (bir konuda) have the last word in v.
söz vermek make a promise v.
söz vermek take the pledge v.
bir bölgenin doğal atraksiyonlarını göstermek üzere söz konusu bölgenin içinden geçen tabelalı yol nature trail v.
söz etmek make reference to v.
şakayla karışık iğneli söz söylemek quip v.
söz etmek discuss v.
söz etmek mention v.
söz söylemek comment v.
dokunaklı söz söylemek gibe v.
iki anlama gelecek söz söylemek equivocate v.
söz istemek ask to speak v.
söz vermek pledge one's word v.
adından söz ettirmek make an indelible impression v.
söz türetmek coin v.
söz vermek impawn v.