|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
eseri ortaya koyan sanatçı grubu |
consort n.
|
|
2 |
General |
misafir sanatçı |
guest artist n.
|
|
3 |
General |
konuk sanatçı |
guest artist n.
|
|
4 |
General |
serbest sanatçı |
freelance n.
|
|
5 |
General |
icracı sanatçı |
artistic performance n.
|
|
6 |
General |
çökmekte olan sanatçı |
decadent n.
|
|
7 |
General |
üstünlüğü kabullenilmiş olan sanatçı |
classic n.
|
|
8 |
General |
zincirlerden kurtulma şovu sunan sanatçı |
escapologist n.
|
|
9 |
General |
bir sanatçı veya spor takımının işlerini yöneten kimse |
manager n.
|
|
|
10 |
General |
üslubunu abartan sanatçı |
mannerist n.
|
|
11 |
General |
zincirlerden kurtulma şovu sunan sanatçı |
escape artist n.
|
|
12 |
General |
çizgi film çizen sanatçı |
cartoonist n.
|
|
13 |
General |
serbest sanatçı |
free lance n.
|
|
14 |
General |
yapısalcılık ekolünden olan sanatçı |
constructivist n.
|
|
15 |
General |
zincirlerden kurtulma şovu sunan sanatçı (houdini gibi) |
escapologist n.
|
|
16 |
General |
dilde sadelik yanlısı sanatçı |
purist n.
|
|
17 |
General |
sanatçı atölyesi |
studio n.
|
|
18 |
General |
misafir sanatçı |
artist-in-residence n.
|
|
19 |
General |
solo sanatçı |
solo artist n.
|
|
20 |
General |
alto sesli sanatçı |
alto n.
|
|
21 |
General |
albüm yayınlayan sanatçı |
recording artist n.
|
|
22 |
General |
ödüllü sanatçı |
the award winning artist n.
|
|
23 |
General |
görsel sanatçı |
visual artist n.
|
|
24 |
General |
doğaçlama yapan sanatçı |
improviser n.
|
|
25 |
General |
yetenekli sanatçı |
talented artist n.
|
|
26 |
General |
bir sanatçı tarafından verilen müzikli mesaj |
singing telegram n.
|
|
27 |
General |
makine aracılığıyla sanat eserlerinin kopyalarını üreten sanatçı |
mechanographist n.
|
|
28 |
General |
minstrelde orta koltuğa oturan bir sanatçı |
middleman n.
|
|
29 |
General |
görevi belirli sözcükleri veya harfleri kırmızı ile yazmak olan sanatçı |
miniaturist [obsolete] n.
|
|
|
30 |
General |
(sanatçı, eser sahibi ve benzerine ait) imza |
chop n.
|
|
31 |
General |
idealizm akımını destekleyen sanatçı |
idealist n.
|
|
32 |
General |
idealist sanatçı |
idealist n.
|
|
33 |
General |
(sanatçı, kritik veya akademisyenler arasında) karşılıklı övgü |
logrolling n.
|
|
34 |
General |
turneye çıkan sanatçı |
road show n.
|
|
35 |
General |
turneye çıkan sanatçı |
roadshow n.
|
|
36 |
General |
binicilik, ip atlama ve boğa boynuzu yakalama şovu sergileyen sanatçı |
rodeo rider n.
|
|
37 |
General |
süslemede uzmanlaşmış bir sanatçı |
omamentalist n.
|
|
38 |
General |
süslemede uzmanlaşmış bir sanatçı |
omamentist n.
|
|
39 |
General |
kadın sanatçı |
draftswoman n.
|
|
40 |
General |
(kalem, mürekkep veya dijital grafik programı ile) çizime siyah çizgi ekleyen sanatçı |
inker n.
|
|
41 |
General |
ilkel sanatçı tarzı |
primitivism n.
|
|
42 |
General |
hazırlıksız veya provasız gösteri sunan sanatçı |
sightreader n.
|
|
43 |
General |
serbest çalışma yürüten yazar veya sanatçı |
free-lance n.
|
|
44 |
General |
paleo sanatçı |
paleo-artist n.
|
|
45 |
General |
sanatçı ruh |
poesie n.
|
|
46 |
General |
sanatçı ruh |
poesy n.
|
|
47 |
General |
paranın köpeği olmuş sanatçı |
prostitute n.
|
|
48 |
General |
muhalif sanatçı |
provocateur n.
|
|
49 |
General |
yetenekli sanatçı |
star n.
|
|
50 |
General |
esas gösteriden önce performans sergileyen sanatçı |
support act n.
|
|
51 |
General |
yılların emektarı kadın sanatçı |
diva n.
|
|
52 |
General |
konuk sanatçı olarak rol almak |
guest v.
|
|
53 |
General |
oynamak (oyuncu/sanatçı) |
perform v.
|
|
54 |
General |
bir sanatçı olarak nadir bulunan bir yeteneğe sahip olmak |
have a rare talent as an artist v.
|
|
55 |
General |
bir sanatçı olarak nadir bir yeteneğe sahip olmak |
have a rare talent as an artist v.
|
|
56 |
General |
(gösteride) baş sanatçı olarak yer almak |
headline v.
|
|
57 |
General |
sanatçı ruhuna sahip |
artistic adj.
|
|
58 |
General |
sanatçı ruhlu |
artistical adj.
|
|
59 |
General |
sanatçı ruhlu |
artistic adj.
|
|
60 |
General |
sanatçı ruhlu olmayan |
unartificial adj.
|
|
61 |
General |
sanatçı ruhlu olmayan |
unartistic adj.
|
|
62 |
General |
sanatçı ruhlu olmayan |
unartistlike adj.
|
|
63 |
General |
(sanatçı, sergici) yarıştan muaf tutulmuş |
hors concours adj.
|
|
64 |
General |
fransız sanatçı ve kimyager louis daguerre'e ait |
daguerrean adj.
|
|
65 |
General |
fransız sanatçı ve kimyager louis daguerre ile ilgili |
daguerrean adj.
|
|
66 |
General |
sanatçı ruhlu kimselere hitap eden |
long-haired adj.
|
|
67 |
General |
sanatçı ruhlu kimselerden oluşan |
long-haired adj.
|
|
68 |
General |
sanatçı ruhlu olmayan bir şekilde |
unartificially adv.
|
|
69 |
General |
sanatçı ruhlu olmayan bir şekilde |
unartistlike adv.
|
|
|
70 |
General |
eskiden sanatçı imzasında yer alan ibare |
pinx. (pinxit) abrev.
|
|
Phrases |
|
71 |
Phrases |
sanatçı/grup vs. binadan/alandan ayrıldı |
elvis has left the building expr.
|
|
Colloquial |
|
72 |
Colloquial |
hayran kitlesi olmayan sanatçı |
ghost town n.
|
|
73 |
Colloquial |
ünlü bir sihirbaz ve zincirden kurtulma şovu sunan sanatçı (harry houdini) |
houdini n.
|
|
Idioms |
|
74 |
Idioms |
doğduğu yerde/memleketinde popüler olan sanatçı, politikacı, oyuncu |
somebody's favourite son n.
|
|
75 |
Idioms |
memleketinin gözdesi sanatçı, politikacı, oyuncu |
somebody's favourite son n.
|
|
76 |
Idioms |
favori politikacı, sanatçı |
favorite son n.
|
|
77 |
Idioms |
hemşehrileri tarafından desteklenen politikacı, sanatçı |
favorite son n.
|
|
78 |
Idioms |
hemşehrilerinin tuttuğu politikacı, sanatçı |
favorite son n.
|
|
79 |
Idioms |
memleketinde tanınmış/iyi bilinen kimse, politikacı, sanatçı |
favorite son n.
|
|
80 |
Idioms |
misafir sanatçı |
in residence expr.
|
|
Trade/Economic |
|
81 |
Trade/Economic |
serbest sanatçı |
freelance n.
|
|
Law |
|
82 |
Law |
icracı sanatçı |
performer n.
|
|
83 |
Law |
(bazı avrupa birliği üyesi ülkelerde) sanatçı veya mirasçılarının, sanatçının yaşamı boyunca veya ölümünden sonraki 70 yıl içinde yeniden satılan sanat eserinden pay alma hakkı |
droit de suite n.
|
|
Institutes |
|
84 |
Institutes |
uluslararası ilişkiler ve sanatçı organizasyon koordinatörlüğü |
coordination office of the international relations and artist organizations n.
|
|
Computer |
|
85 |
Computer |
bilinmeyen sanatçı |
unknown artist n.
|
|
86 |
Computer |
erkek sanatçı no |
actor id n.
|
|
87 |
Computer |
kadın sanatçı no |
actress id n.
|
|
88 |
Computer |
yeni sanatçı |
new artist n.
|
|
Television |
|
89 |
Television |
konuk sanatçı |
guest n.
|
|
Literature |
|
90 |
Literature |
yaratıcı sanatçı |
makar [scotland] n.
|
|
91 |
Literature |
dionysus şerefine ilahi yazan sanatçı |
dithyrambist n.
|
|
Philosophy |
|
92 |
Philosophy |
inşacılık ekolünden olan sanatçı |
constructivist n.
|
|
Art |
|
93 |
Art |
soyut sanatçı |
abstractionist n.
|
|
94 |
Art |
eserleri dokunma hissi uyandıran sanatçı |
tactilist n.
|
|
95 |
Art |
idealleştirilmiş veya romantik yorum yerine gerçek hayata ait olanı temsil etmeyi amaçlayan sanatçı |
realist n.
|
|
96 |
Art |
sanatçı olmayan kimse |
nonartist n.
|
|
97 |
Art |
alaylı sanatçı |
self-taught artist n.
|
|
98 |
Art |
mektepli sanatçı |
trained artist n.
|
|
99 |
Art |
sanatçı temsilcisi |
artist's nominee n.
|
|
100 |
Art |
resim sanatında düzensiz biçimli renk lekeleri ve damlaları kullanarak çalışan sanatçı |
tachiste n.
|
|
101 |
Art |
soyut sanatçı |
abstract artist n.
|
|
102 |
Art |
sanatçı odasına dönüştürülmüş fabrika çatı katı |
artist's loft n.
|
|
103 |
Art |
çeşitli nesneleri birleştirerek üç boyutlu sanat eseri oluşturan sanatçı |
assemblagist n.
|
|
104 |
Art |
dikkat çekici tarzı olan sanatçı |
auteur n.
|
|
105 |
Art |
kasaba resmi çizen sanatçı |
vedutista n.
|
|
106 |
Art |
şehir manzarası çizen sanatçı |
vedutista n.
|
|
107 |
Art |
sanal sanat üzerinde uzmanlaşmış sanatçı |
virtualist n.
|
|
108 |
Art |
eserleri çağdaşlarınınki arasında ayrışan, tarz veya kalitesi ile ön plana çıkmış parmakla gösterilen anonim sanatçı |
master n.
|
|
109 |
Art |
geç 16. yüzyılda yaşamış ve üslupçuluk akımı içerisinde yer almış avrupalı sanatçı |
mannerist n.
|
|
110 |
Art |
başarılı ve genç bir grup ingiliz sanatçı |
britpack n.
|
|
111 |
Art |
tek renkli resim yapan sanatçı |
monochromist n.
|
|
112 |
Art |
objeleri halka sergilerken tahrip eden sanatçı |
destructivist n.
|
|
113 |
Art |
ilüzyonizm tekniğini kullanan sanatçı |
illusionist n.
|
|
114 |
Art |
1500-1700 arasında yaşamış avrupalı tanınmış bir sanatçı |
old master n.
|
|
115 |
Art |
(16. yüzyılda) italya'da sanat ve edebiyatta yeniden canlanma dönemindeki şair veya sanatçı |
cinquecentist n.
|
|
116 |
Art |
20. yüzyılın başında bir rus sanatçı grubunun başlattığı soyut bir sanat akımı |
constructivism n.
|
|
117 |
Art |
yapısalcı eser üreten sanatçı |
constructor n.
|
|
118 |
Art |
değerli taş ve metal işleyen sanatçı |
dactylioglyph n.
|
|
119 |
Art |
süslemede uzman sanatçı |
ornamentalist n.
|
|
120 |
Art |
süslemede uzman sanatçı |
ornamentist n.
|
|
121 |
Art |
ilkel sanatçı özellikleri |
primitivism n.
|
|
122 |
Art |
presizyonist sanatçı |
precisionist n.
|
|
123 |
Art |
rafael öncesi italyan sanatının ilke ve uygulamalarını geri getirmeyi hedefleyen, 19. yüzyılda ortaya çıkmış bir akım veya sanatçı birliği |
pre-raphaelite brotherhood n.
|
|
124 |
Art |
romantik dönem öncesine ait sanatçı |
preromantic n.
|
|
125 |
Art |
manzara içeren alanlarda uzmanlaşan sanatçı |
scenic artist n.
|
|
126 |
Art |
bir ideolojiye bağlı (kadın yazar veya sanatçı) |
engagée adj.
|
|
127 |
Art |
başarılı ve genç sanatçı |
britpack adj.
|
|
128 |
Art |
objeleri halka sergilerken tahrip eden (sanatçı, akım) |
destructivist adj.
|
|
Music |
|
129 |
Music |
sanatçı tarafından rastgele seçilen unsurları içeren müzik |
aleatory music n.
|
|
130 |
Music |
sanatçı tarafından ücretsiz yayınlanıp genellikle stüdyo yapımı albümden daha serbest tarza sahip olan hip-hop derlemesi |
mixtape n.
|
|
131 |
Music |
müziği adeta seslerle renklendiren sanatçı |
colorist n.
|
|
132 |
Music |
müziği adeta seslerle renklendiren sanatçı |
colourist n.
|
|
133 |
Music |
solosu olmayan kadın sanatçı |
figurante n.
|
|
134 |
Music |
baş erkek sanatçı (opera) |
primo vomo n.
|
|
135 |
Music |
düetin ikinci kısmını icra eden sanatçı |
secondo n.
|
|
136 |
Music |
kendi şarkılarını yazan sanatçı |
singer-songwriter n.
|
|
137 |
Music |
sanatçı tarafından rastgele seçilen unsurları içeren (müzikal) |
aleatory adj.
|
|
138 |
Music |
sanatçı tarafından rastgele seçilen unsurları içeren (müzikal) |
aleatoric adj.
|
|
Theatre |
|
139 |
Theatre |
lirik sanatçı |
lyric actress n.
|
|
140 |
Theatre |
lirik sanatçı |
lyric actor n.
|
|
141 |
Theatre |
lirik sanatçı |
lyrical actress n.
|
|
142 |
Theatre |
lirik sanatçı |
lyrical actor n.
|
|
143 |
Theatre |
çabuk kostüm değiştiren sanatçı |
quick-change artist n.
|
|
144 |
Theatre |
solo sanatçı için yazılmış müzikli dram |
monodrama n.
|
|
145 |
Theatre |
yan rol oynayan sanatçı |
comprimario n.
|
|
146 |
Theatre |
(oyuncu, sanatçı) ikili |
duo n.
|
|
147 |
Theatre |
uzun süre alkışlanan sanatçı |
show-stopper n.
|
|
148 |
Theatre |
(sanatçı) kendini aşan rolde oynayan |
overparted adj.
|
|
149 |
Theatre |
(sanatçı) sınırlarını zorlayan |
overparted adj.
|
|
Cinema |
|
150 |
Cinema |
flmlerin ses efektlerini stüdyoda hazırlamakla yükümlü sanatçı |
foley artist n.
|
|
Bookbindery |
|
151 |
Bookbindery |
kitaplara süslemeler yapan sanatçı |
alluminor [obsolete] n.
|
|
152 |
Bookbindery |
kitaplara süslemeler yapan sanatçı |
limner n.
|
|
Latin |
|
153 |
Latin |
eskiden sanatçı imzasında yer alan ibare |
pinxit n.
|
|
Slang |
|
154 |
Slang |
taklitçi sanatçı |
pompier n.
|
|
155 |
Slang |
basmakalıp sanatçı |
pompier n.
|
|
156 |
Slang |
geleneksel sanatçı |
pompier n.
|
|
Modern Slang |
|
157 |
Modern Slang |
hayatını topluma karşı ya da toplumun dışında yaşayan sanatçı/şair |
a poète maudit n.
|
|
158 |
Modern Slang |
toplumdan ayrı yaşayan sanatçı |
a poète maudit n.
|
|
159 |
Modern Slang |
topluma uyum sağlayamayan, alkol, uyuşturucu kullanan ya da psikolojik problemleri olan sanatçı |
a poète maudit n.
|
|