Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
seyreden
Historia
Frases
Significados de
"seyreden"
en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
seyreden
on-looking
adj.
2
General
seyreden
surveillant
adj.
Significados de
"seyreden"
con otros términos en diccionario inglés turco: 65 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
suyun yüzeyinde seyreden dalgıcın normal havayı solumak suretiyle başını kaldırmadan yüzmesine imkan
snorkel
n.
2
General
yolda yürürüken durup inşaat çalışmalarını veya yıkım işlemlerini seyreden yaya
sidewalk superintendent
n.
3
General
(normalde sabit seyreden) azalan miktar
impulse
n.
4
General
öncesinde pasif olan veya hafif seyreden bir şeyin aniden şiddetlenmesi
flare-up
n.
5
General
karşı yönden seyreden arabaya çarpmak
hit a car coming in the opposite direction
v.
6
General
karşı yönden seyreden araca çarpmak
hit a vehicle coming in the opposite direction
v.
7
General
karşı yönden seyreden kamyona çarpmak
hit a truck coming in the opposite direction
v.
8
General
karşı yönden seyreden bir kamyona çarpmak
crash into a truck coming from the opposite direction
v.
9
General
karşı yönden seyreden bir kamyona çarpmak
hit a truck coming in the opposite direction
v.
10
General
tek yönde seyreden
unidirectional
adj.
11
General
irade dışı seyreden
nonvolitional
adj.
12
General
her şeyi seyreden
omnispective
adj.
13
General
aynı yönde seyreden
parallel
adj.
14
General
okyanusta gelişi güzel seyreden
sea-roving
adj.
Phrasals
15
Phrasals
(denizde seyreden bir geminin) dümenini rüzgara çevirmek
luff up
v.
Trade/Economic
16
Trade/Economic
doğu yönüne doğru seyreden gemi
east bound vessel
n.
17
Trade/Economic
belirli bir aralıkta seyreden (hisse senedi vb)
range-bound
adj.
18
Trade/Economic
belirli bir aralıkta seyreden (hisse senedi vb)
rangebound
adj.
Technical
19
Technical
çevresinde seyreden kişi veya şey (gezegen vb)
circumnavigator
n.
20
Technical
rüzgara yakın seyreden
weatherly
adj.
Railway
21
Railway
orta hızda seyreden ve her durakta duran tren
accommodation coach
n.
22
Railway
ters istikamette seyreden iki trenin geçmesi veya geçiş noktası
meet
n.
Marine
23
Marine
gelgit sırasında rüzgara karşı seyreden sandal
tide boat
n.
24
Marine
yardımcı motor ile seyreden gemi
sailing vessel with auxiliary engine
n.
25
Marine
hafif rüzgarda seyreden yelkenlilerde bulunan ve üst yelkenin yukarısına asılan hafif bir kare yelken
moonraker
n.
26
Marine
hafif rüzgarda seyreden yelkenlilerde bulunan ve üst yelkenin yukarısına asılan hafif bir kare yelken
moonsail
n.
27
Marine
hükümetin kendi sularındaki gemilere ve açık sularda seyreden kendisine ait gemilere dayattığı, seyir halindeki gemilerin güvenliği ile ilgili düzenlemeler
rule of the road
n.
28
Marine
silahlı refakatçinin koruması altında seyreden ticari gemiler
convoy
n.
29
Marine
açık denizde seyreden gemiler
seacraft
n.
Medical
30
Medical
acısız seyreden hastalık
indolent disease
n.
31
Medical
arter ya da sinirin yanında seyreden ven, özellikle arter’e eşlik eden ven
accompanying vein
n.
32
Medical
asemptomatik seyreden klinikopatolojik durum
asymptomatic clinicopathologic situation
n.
33
Medical
birden gelen ve ciddi seyreden hastalık
fulminant
n.
34
Medical
enflamasyonla seyreden romatizmal hastalıklar
rheumatic diseases accompanied by inflammation
n.
35
Medical
hipopotasemi ile seyreden kronik tofuslu gut nefropatisi
chronic tophaceous gout nephropathy with hypopotassemia
n.
36
Medical
işitme kaybı ile seyreden otozomal dominant sendrom
autosomal dominant auditory pigmentary syndrome
n.
37
Medical
kifoskolyoz ve konjenital kardiak anomaliler ile birlikte seyreden kartagener sendromu
kartagener's syndrome associated with kyphoscoliosis and congenital cardiac anomalies
n.
38
Medical
larenks ödemi ile seyreden herediter anjioödem
hereditary angioedema presenting with larynx edema
n.
39
Medical
masif hemoptizi ile seyreden endobronşiyal schwannoma
endobronchial schwannoma with massive hemoptysis
n.
40
Medical
nükslerle seyreden ömür boyu süren bir hastalık
a life-long disease with recurrences
n.
41
Medical
yüksek mortalite ve morbidite ile seyreden nadir bir hastalık
a rare disease with a high mortality and morbidity
n.
42
Medical
yüksek mortalite ve morbidite ile seyreden nadir bir hastalık
a rare disorder with a high mortality and morbidity
n.
43
Medical
sessiz seyreden
asymptomatic
adj.
44
Medical
sorunsuz seyreden
uneventful
adj.
45
Medical
(atım) kompleks seyreden
polycrotic
adj.
Anatomy
46
Anatomy
arter veya sinirin yanında seyreden bir toplardamar
vena comitans
n.
Physiology
47
Physiology
hücre veya damar içine doğru seyreden osmoz
endosmosis
n.
Pathology
48
Pathology
döllenmiş yumurtanın uterus dışında büyümesiyle seyreden gebelik
ectopic pregnancy
n.
49
Pathology
çiçek hastalığının daha hafif seyreden bir türü
kaffir pox
n.
50
Pathology
çiçek hastalığının daha hafif seyreden bir türü
cuban itch
n.
51
Pathology
çiçek hastalığının daha hafif seyreden bir türü
milk pox
n.
52
Pathology
çiçek hastalığının daha hafif seyreden bir türü
pseudosmallpox
n.
53
Pathology
çiçek hastalığının daha hafif seyreden bir türü
west indian smallpox
n.
54
Pathology
çiçek hastalığının daha hafif seyreden bir türü
white pox
n.
55
Pathology
döküntü, ateş ve lenf düğümlerinin şişmesi olarak seyreden bir çocuk hastalığı
kawasaki's disease
n.
56
Pathology
(alt bağırsak) kötü huylu seyreden pediküllü bir tümör
polyp
n.
57
Pathology
tonik kas gerilimleriyle seyreden hastalıklar ile ilgili
entastic
adj.
58
Pathology
yüksek ve inatçı seyreden
hyperendemic
adj.
Pharmaceutics
59
Pharmaceutics
ağır seyreden enfeksiyonların tedavisinde kullanılan bir antibiyotik markası
kantrex®
n.
Veterinary
60
Veterinary
genelde sığırlarda derin ağız yangısıyla seyreden, actinobasillus lignierisi'nin sebep olduğu bakteriyel bir hastalık
actinobacillosis
n.
61
Veterinary
genelde sığırlarda derin ağız yangısıyla seyreden, actinobasillus lignierisi'nin sebep olduğu bakteriyel bir hastalık
wooden tongue
n.
62
Veterinary
genelde sığırlarda derin ağız yangısıyla seyreden, actinobasillus lignierisi'nin sebep olduğu bakteriyel bir hastalık
woody tongue
n.
63
Veterinary
genelde sığırlarda derin ağız yangısıyla seyreden, actinobasillus lignierisi'nin sebep olduğu bakteriyel bir hastalık
cruels
n.
64
Veterinary
gözde inflamasyon atakları şeklinde seyreden bir at hastalığı
moon blindness
n.
Military
65
Military
deniz sathına yakın seyreden füze
sea skimmer
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of seyreden
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy