| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | spectator n. | seyirci | ||
|
Sport is not only a form of entertainment for the spectator. Spor sadece seyirciler için bir eğlence biçimi değildir. More Sentences |
||||
| General | spectator n. | izleyici | ||
|
Nor can we understand how Parliament can merely be a passive spectator in this and in other matters. Parlamentonun bu ve diğer konularda nasıl sadece pasif bir izleyici olabileceğini de anlayamıyoruz. More Sentences |
||||
| Computer | ||||
| Computer | spectator n. | izleyici | ||
|
The public must become active players rather than mere passive spectators, as is still too often the case. Halk, halen sıklıkla olduğu gibi pasif izleyiciler olmak yerine aktif oyuncular haline gelmelidir. More Sentences |
||||
| Sport | ||||
| Sport | spectator n. | seyirci | ||
|
Too often we are left with the impression of a Commission that is a spectator rather than a powerful actor. Çoğu zaman güçlü bir aktörden ziyade seyirci konumunda olan bir Komisyon izlenimi ediniyoruz. More Sentences |
||||
| Art | ||||
| Art | spectator n. | seyirci | ||
|
What we are doing here today does not require 70 000 spectators. Bugün burada yaptığımız şey 70.000 seyirci gerektirmiyor. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | spectator n. | temâşâcı | ||
