| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| Politics | ||||
| Politics | structural policy n. | yapısal politika | ||
|
A third of the Budget will once again be devoted to structural policy next year. Önümüzdeki yıl bütçenin üçte biri yine yapısal politikalara ayrılacak. More Sentences |
||||
| Politics | structural policy n. | yapısal politika | ||
|
This seriously threatens the regional and structural policy of the whole EU. Bu durum tüm AB'nin bölgesel ve yapısal politikasını ciddi şekilde tehdit etmektedir. More Sentences |
||||
| Inglés | Turco | |
|---|---|---|
| Politics | ||
| Politics | common structural policy n. | ortak yapısal politika |
