Historia

survive

Significados de "survive" en diccionario turco inglés : 31 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	survive v.	uzun yaşamak (birinden)
2	General	survive v.	baki kalmak
3	General	survive v.	daha uzun yaşamak
4	General	survive v.	atlatmak
5	General	survive v.	ayakta kalmak
6	General	survive v.	kalmak
7	General	survive v.	geriye kalmak
8	General	survive v.	sağ kalmak
9	General	survive v.	sağ kurtulmak
10	General	survive v.	dayanmak
11	General	survive v.	yadigar kalmak
12	General	survive v.	hayatta kalmak
13	General	survive v.	sağ olmak
14	General	survive v.	sağ salim çıkmak
15	General	survive v.	yaşamayı sürdürmek
16	General	survive v.	-den sağ kurtulmak
17	General	survive v.	yaşamını sürdürmek
18	General	survive v.	kurtulmak
19	General	survive v.	işlevini korumak
20	General	survive v.	zarar görmemek
21	General	survive v.	sağlam olmak
22	General	survive v.	kullanılabilir durumda olmak
23	General	survive v.	yaşatmak
24	General	survive v.	yaşamasını sağlamak
25	General	survive v.	hayatta tutmak
26	General	survive v.	ebediyen var etmek
27	General	survive v.	kurtarmak
Trade/Economic
28	Trade/Economic	survive v.	geçerliliğini korumak
Technical
29	Technical	survive v.	hayatta kalmak
30	Technical	survive v.	yaşamayı sürdürmek
Military
31	Military	survive v.	hayatta kalmak

Significados de "survive" con otros términos en diccionario inglés turco: 44 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	ability to survive and operate n.	hayatta kalma ve faaliyete devam etme kabiliyeti
2	General	struggle to survive n.	yaşam savaşı
3	General	the struggle to survive n.	hayatta kalma mücadelesi
4	General	instinct to survive n.	hayatta kalma içgüdüsü
5	General	survive the hardship v.	zorlukların üstesinden gelmek
6	General	survive a crisis v.	badire atlatmak
7	General	survive the hardship v.	badireyi atlatmak
8	General	survive the hardship v.	badire atlatmak
9	General	survive a crisis v.	badireyi atlatmak
10	General	struggle to survive v.	yaşam savaşı vermek
11	General	fight to survive v.	yaşam savaşı vermek
12	General	try to survive v.	hayatta kalmaya çalışmak
13	General	survive until today v.	günümüze kadar gelmek
14	General	survive assassination attempt v.	suikast girişiminden sağ olarak kurtulmak
15	General	strive to survive v.	var olma mücadelesi vermek
16	General	struggle to survive v.	var olma mücadelesi vermek
17	General	survive the plane crash v.	uçak kazasından sağ kurtulmak
18	General	survive a scandal v.	skandal atlatmak
19	General	survive a disaster v.	bir afetten/felaketten sağ kurtulmak
20	General	survive into adulthood v.	yetişkinliğe kadar hayatta kalmak
21	General	just enough to survive adv.	açlıktan ölmeyecek kadar
Phrasals
22	Phrasals	survive on v.	ile hayatta kalmak/yaşamını sürdürmek
Colloquial
23	Colloquial	too weak to survive expr.	hayatta kalamayacak kadar zayıf
Idioms
24	Idioms	survive a place v.	bir yeri ayakta tutmak
25	Idioms	survive a place v.	bir yeri yaşatmak
26	Idioms	fight to survive v.	ölüm kalım savaşı vermek
27	Idioms	survive the test of time v.	uzun süre dayanmak
28	Idioms	survive the test of time v.	uzun süre kullanılır olmak
29	Idioms	survive the test of time v.	uzun süre işlemek/çalışmak
30	Idioms	survive the test of time v.	zamana dayanmak
31	Idioms	survive the test of time v.	zamana meydan okumak
32	Idioms	survive the test of time v.	uzun süre devam etmek
33	Idioms	survive the test of time v.	uzun süre/yıllarca popülerliğini korumak
34	Idioms	survive the test of time v.	geçen yıllara direnmek
35	Idioms	survive the test of time v.	zamana yenik düşmemek
36	Idioms	survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v.	çok tutumlu yaşamak
37	Idioms	survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v.	çok idareli yaşamak
38	Idioms	survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v.	sinekten yağ çıkarmak
39	Idioms	survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v.	kıt kanaat yaşamak
40	Idioms	survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v.	minimumda yaşamak
41	Idioms	survive on the smell of an oil rag [australia/new zealand] v.	yokluk içinde idare etmek
Speaking
42	Speaking	I think I'll survive expr.	beni öldürmez
Medical
43	Medical	survive cancer v.	kanseri yenmek
Military
44	Military	survive to operate v.	harekat için hayatta kalmak