türünün - Turco Inglés Diccionario
Historia

türünün



Significados de "türünün" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
Idioms
türünün of its kind adj.

Significados de "türünün" con otros términos en diccionario inglés turco: 170 resultado(s)

Turco Inglés
General
çaygillerden bir ağaççık türünün özel işlemlerle kurutulan yaprağı stream n.
türünün tek örneği one of a kind n.
türünün en iyi örneği the best of its kind n.
türünün en iyisi best of breed n.
türünün en irisi ve büyüğü leviathan n.
insan türünün en alt formu lowest form of human species n.
türünün ilk örneği first of its kind n.
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi extinction-level event (ele) n.
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi extinction event n.
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi mass extinction n.
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi biotic crisis n.
türünün en iyisi olan şey caviar n.
kendi türünün üstünlüğüne aşırı inançlı olan kimse chauvinist n.
türünün en iyisi olan şey aristocrat n.
türünün en iyisi magnifico n.
türünün en büyüğü mammoth n.
türünün hayranlık uyandıran bir örneği bird n.
kendi türünün büyüğü olan şey whale n.
kendi türünün iyisi olan şey whale n.
türünün en güçlüsü he [dialect] n.
türünün en büyüğü he [dialect] n.
destansı anlatım türünün hicivli taklidi mock-heroic n.
türünün olağan tipinden biçim veya yapı olarak ayrışan hayvan veya bitki monster n.
daha önce görülmemiş bir kuş türünün görülmesi lifer n.
türünün en iyi örneği olarak korunan şey gold n.
türünün en gelişmiş versiyonu olan şey darb n.
türünün en büyüğü rouser n.
türünün en gelişmişi rouser n.
türünün öne çıkan örneği doyen n.
türünün en büyüğü dreadnaught n.
türünün en güçlü üyesi dreadnaught n.
meksika'ya özgü bir yuka türünün yapraklarından elde edilen soluk ve sert lif palma n.
türünün çok küçük örneği pigmy n.
türünün çok küçük örneği pygmy n.
türünün ufak örneği pony n.
türünün en asil örneği pearl n.
türünün en iyisi pearl n.
türünün öne çıkan örneği deuce n.
türünün ilk örneği olan şey firstling n.
türünün küçük veya önemsiz örneği flyweight n.
türünün en iyisi kabul edilen şey rolls-royce n.
türünün önemsizi olan şey snicket [dialect] [uk] n.
türünün en iyisi sugarplum n.
türünün en iyisi best of its kind adj.
türünün en iyisi par excellence adj.
kendi türünün ya da cinsiyetinin üstünlüğüne olan aşırı inançla ile ilgili chauvinistic adj.
türünün en iyisi tophole [brit] adj.
türünün en iyisi olan marvelous adj.
türünün gerisinde olan lower-class adj.
türünün en iyisi ideal adj.
türünün mükemmel örneği olan compleat adj.
türünün ilki olan pioneer adj.
türünün en iyisi olan first-class adj.
türünün diğer örnekleriyle bağlantılı olmayan free-standing adj.
Phrases
türünün ilk örneği first of a kind expr.
Colloquial
türünün tek örneği a one-off [brit] n.
kendi türünün öne çıkan örneği hell n.
türünün en güveniliri kabul edilen belge holy writ n.
türünün tipik örneği honey [us] [canada] n.
(kendi türünün) olağandışı örneği classic n.
türünün kötüsü olan şey dog n.
türünün en mükemmeli of the first magnitude adj.
türünün en iyisi of the first magnitude adj.
türünün en iyisi of the first order adj.
türünün en iyisi best of its kind adj.
türünün en mükemmeli of the first order adj.
Idioms
türünün tek örneği the only game in town n.
türünün son örneği/örneklerinden biri the last of a dying breed n.
türünün tek örneği the only show in town n.
türünün en iyisi the only show in town n.
türünün en iyi örneği olmak be the living end v.
türünün tek örneği olmak be one of a kind v.
türünün tek örneği olmak be without equal v.
türünün tek örneği olmak have no equal v.
türünün en iyisi best one of its kind expr.
türünün en iyisi the only game in town expr.
türünün en iyisi in a class by itself expr.
türünün en iyi örneği in a league of one's own expr.
türünün en iyi örneği in a league of its own expr.
türünün en iyilerinden olan bir ... a … in a million expr.
türünün en iyisi in a class by (oneself) expr.
türünün en iyisi in a class of its own expr.
türünün en iyisi in a class of one's own expr.
türünün en iyisi in a league of its own expr.
türünün en iyisi in a league of one's own expr.
Trade/Economic
satılması türünün değerini düşürecek olan ürün veya hisse senedi fazlası overhang n.
ödeme türünün diğeri ile değiştirilmesi commutation n.
(değişim değeri veya alım gücü çerçevesinde) bir para türünün diğer para türünü aştığı miktar premium n.
Technical
kendi türünün ilki olan prototype n.
Physiology
doku türünün başka doku türüne dönüşmesi metamorphosis n.
Pharmaceutics
bir gündüzsefası türünün köklerinden elde edildiği düşünülen kuvvetsiz bir jalap mechoacan n.
Parasitology
urocerata takımından olan birçok zar kanatlı türünün larvası wood borer n.
Gastronomy
ledum cinsinin yaprakları çay yapımında kullanılan birkaç türünün herhangi birinden elde edilen çay labrador tea n.
genellikle şangay'a özgü bir söğüt ağacı türünün yapraklarıyla hazırlanıp yoksul kimselerce çay yerine tüketilen bir içecek willow tea n.
hazar denizi ve karadeniz'e özgü iki mersin balığı türünün yumurtasından yapılan bir çeşit havyar osetra n.
Biology
türünün ayırt edici niteliklerini sergileyen birey type n.
türünün son örneği kimse endling n.
türünün veya alt türlerinin sonuncusu olan birey endling n.
başka bir bakteri türünün yanında kalıp onun özelliklerini alarak bir bakteri türünün oluşması entrainement n.
belirli bir organizma türünün en yaygın olduğu bölge metropolis n.
yakınsak evrim sonucunda iki fosil türünün benzer görünüşe sahip olup akraba olmaması homeomorphy n.
türünün olağan tipinden biçim veya yapı olarak ayrışan hayvan veya bitki mooncalf n.
embriyonik gelişim sırasında türünün evrim aşamalarını tekrarlamak recapitulate v.
bir doku türünün farklı bir doku türüyle tamamen çevrili olduğu (kimera) periclinal adj.
mutasyonla türünün diğer üyelerinden farklılaşan saltant adj.
Marine Biology
pek çok türünün soyu tükenmiş olan cestracion cinsinden olan köpek balığı cestraciont n.
türünün yok olduğu sanılmış sonradan afrika kıyılarında yaşamakta olduğu saptanmış dört yüz milyon yıllık bir balık coelacanth n.
pek çok tatlısu balığı türünün bulunduğu bir takım eventognathi n.
akdeniz'de yetişen bir türünün güney avrupa'da tüketildiği yaygın bir deniz üzümü cinsi microcosmus n.
Zoology
hayvanların kendi türünün diğer üyelerince tanınabilmesini sağlayan ayırt edici işaret recognition mark n.
pek çok yarasa türünün burnunda bulunan ince, geniş, zar şeklinde deri katman nose leaf n.
hayvan türünün partenogenetik dişi olarak bilinen üyesi amazon n.
geceleri ortaya çıkan güve türünün larvası cabbage looper n.
bayağı şempanze türünün alt türlerinden biri eastern chimpanzee (pan troglodytes schweinfurthii) n.
çoğu türünün soyunun tükenmiş olduğu ilkel bir termit cinsi mastotermes n.
çoğu türünün soyunun tükenmiş olduğu ilkel bir termit cinsi genus mastotermes n.
bir bitki türünün iki farklı tipinin tek bireyde bulunması dimorphism n.
bir hayvan türünün iki farklı tipinin tek bireyde bulunması dimorphism n.
kabak, salatalık gibi bitkileri delen güve türünün larvası pickleworm (diaphania nitidalis) n.
tahılla beslenen bir güve türünün larvası cornworm n.
Botanic
tropikal bir sarmaşık türünün iri tanesi cacoon n.
kuzey amerika'da yetişen Calycanthaceae türünün alt çalı cinsi calycanthus n.
abd'nin batısına özgü sarı-yeşil çiçekli herdem yeşil chamiso türünün bol bulunduğu çalılık chamisal n.
güney amerika'daki 350 çalı türünün dahil olduğu tibouchina cinsine mensup çalı tibouchina n.
bir bitki türünün özellikle çevredeki kimyasalların etkisiyle diğer bitki türünün yerini alması allelopathy n.
bir bitki türünün belirleyici özellikleri jizz n.
phyllostachys cinsinden olan bir veya iki bambu türünün çince adı whanghee n.
asalak bir çalı türünün yağlı ve etli meyvesi buffalo nut n.
asalak bir çalı türünün yağlı ve etli meyvesi oil nut n.
asalak bir çalı türünün yağlı ve etli meyvesi oilnut n.
Agriculture
türünün en iyisi olan, yüksek şeker içerikli sulu saplı şeker kamışı noble cane n.
Breeding
(türünün dişisiyle) çiftleşmek top v.
Social Sciences
insan türünün kökeni anthropogony n.
Education
ilköğretimin sonunda öğrencinin gideceği ortaöğretim türünün belirlendiği sınav eleven-plus n.
türünün karakteristik örneği olan textbook adj.
History
türünün ilk örneği olarak kabul edilen classical adj.
Archaeology
eski çağlara ait insan türünün üyesi archaic n.
Philosophy
kendini toprak anaya, ekolojiye, sürdürülebilirliğe, barışa ve insan türünün devamlılığına verme matriotism n.
Environment
tek bir organizma veya organizma türünün çevre şartlarıyla karşılıklı ilişkilerini inceleyen ekoloji dalı autecology n.
organizma türünün ekolojik topluluk içerisindeki göreceli mevcudiyeti constance n.
organizma türünün ekolojik topluluk içerisindeki göreceli mevcudiyeti constancy n.
organizma türünün diğer organizmalara karışması interspersion n.
organizma türünün diğerlerine karışma derecesi interspersion n.
Geography
belirli bir bitki türünün yaşadığı iklim ecoclimate n.
Geology
türünün tipik özelliğine sahip haplic adj.
Hunting
ticari üreticilerce üretilmeyen ve başka bir fişek türünün değiştirilmesi ile yapılan bir silah kalibresi wildcat n.
Sport
ingiltere'ye özgü hentbol türünün oynandığı saha fives court n.
Music
drum and bass müzik türünün bir alt türü darkstep n.
1980'lerin elektronik ve tekno pop müziğini, 1990'ların tekno ve elektronik dans müziğiyle sentezleyen müzik türünün adı electroclash n.
norveç yerel dansı türünün müziği halling n.
büyük borulu org türünün el ile kontrolü great organ n.
r&b müzik türünün akustik enstrümanlarla çalınan versiyonu acoustic r&b n.
dixieland türünün 1950'lerde yeniden popüler oluşu dixieland n.
Ornithology
avrupa'da yaşayan şakrak kuşu türünün erkeği redhoop n.
kargagiller familyasından kırmızı bacaklı bir cinse ait iki kuş türünün ortak adı red-legged crow (pyrrhocorax) n.
bir kuş türünün belirleyici özellikleri jizz n.
Entomology
campodea türünün çeşitli ilkel ve kanatsız böcekleri campodeid n.
birçok narin renkli kelebek türünün içinde bulunduğu bir cins thecla n.
birçok narin renkli kelebek türünün içinde bulunduğu bir cins hairstreak n.
birçok narin renkli kelebek türünün içinde bulunduğu bir cins elfin n.
yoncalara zararlı bir güve türünün küçük larvası alfalfa webworm (loxostege commixtalis) n.
iki karınca türünün üyelerinin aynı yuvada birlikte yaşayıp yavrularını ortak yetiştirmedikleri simbiyoz xenobiosis n.
küçük bir güve türünün bektaşiüzümüne iç kısmını yiyerek zarar veren larvası gooseberry worm (dakruma convolutella) n.
parlak renkli kelebek türünün üyesi olan vanessid adj.
Slang
standardın dışında türünün tek örneği bir grubun dışında kalan acaip kimse an odd-ball n.
türünün öne çıkan örneği lollapaloosa [us] n.
türünün sıradışı örneği pip n.
kendi türünün en başarısızı losingest adj.
türünün diğer örneklerine göre daha sık kaybeden losingest adj.
Modern Slang
korku türünün klasik analog tarzda aktarılan bir alt türü analog horror n.