Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Historia
türünün
Significados de
"türünün"
en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
Idioms
1
Idioms
türünün
of its kind
adj.
Significados de
"türünün"
con otros términos en diccionario inglés turco: 170 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
çaygillerden bir ağaççık türünün özel işlemlerle kurutulan yaprağı
stream
n.
2
General
türünün tek örneği
one of a kind
n.
3
General
türünün en iyi örneği
the best of its kind
n.
4
General
türünün en iyisi
best of breed
n.
5
General
türünün en irisi ve büyüğü
leviathan
n.
6
General
insan türünün en alt formu
lowest form of human species
n.
7
General
türünün ilk örneği
first of its kind
n.
8
General
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi
extinction-level event (ele)
n.
9
General
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi
extinction event
n.
10
General
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi
mass extinction
n.
11
General
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi
biotic crisis
n.
12
General
türünün en iyisi olan şey
caviar
n.
13
General
kendi türünün üstünlüğüne aşırı inançlı olan kimse
chauvinist
n.
14
General
türünün en iyisi olan şey
aristocrat
n.
15
General
türünün en iyisi
magnifico
n.
16
General
türünün en büyüğü
mammoth
n.
17
General
türünün hayranlık uyandıran bir örneği
bird
n.
18
General
kendi türünün büyüğü olan şey
whale
n.
19
General
kendi türünün iyisi olan şey
whale
n.
20
General
türünün en güçlüsü
he [dialect]
n.
21
General
türünün en büyüğü
he [dialect]
n.
22
General
destansı anlatım türünün hicivli taklidi
mock-heroic
n.
23
General
türünün olağan tipinden biçim veya yapı olarak ayrışan hayvan veya bitki
monster
n.
24
General
daha önce görülmemiş bir kuş türünün görülmesi
lifer
n.
25
General
türünün en iyi örneği olarak korunan şey
gold
n.
26
General
türünün en gelişmiş versiyonu olan şey
darb
n.
27
General
türünün en büyüğü
rouser
n.
28
General
türünün en gelişmişi
rouser
n.
29
General
türünün öne çıkan örneği
doyen
n.
30
General
türünün en büyüğü
dreadnaught
n.
31
General
türünün en güçlü üyesi
dreadnaught
n.
32
General
meksika'ya özgü bir yuka türünün yapraklarından elde edilen soluk ve sert lif
palma
n.
33
General
türünün çok küçük örneği
pigmy
n.
34
General
türünün çok küçük örneği
pygmy
n.
35
General
türünün ufak örneği
pony
n.
36
General
türünün en asil örneği
pearl
n.
37
General
türünün en iyisi
pearl
n.
38
General
türünün öne çıkan örneği
deuce
n.
39
General
türünün ilk örneği olan şey
firstling
n.
40
General
türünün küçük veya önemsiz örneği
flyweight
n.
41
General
türünün en iyisi kabul edilen şey
rolls-royce
n.
42
General
türünün önemsizi olan şey
snicket [dialect] [uk]
n.
43
General
türünün en iyisi
sugarplum
n.
44
General
türünün en iyisi
best of its kind
adj.
45
General
türünün en iyisi
par excellence
adj.
46
General
kendi türünün ya da cinsiyetinin üstünlüğüne olan aşırı inançla ile ilgili
chauvinistic
adj.
47
General
türünün en iyisi
tophole [brit]
adj.
48
General
türünün en iyisi olan
marvelous
adj.
49
General
türünün gerisinde olan
lower-class
adj.
50
General
türünün en iyisi
ideal
adj.
51
General
türünün mükemmel örneği olan
compleat
adj.
52
General
türünün ilki olan
pioneer
adj.
53
General
türünün en iyisi olan
first-class
adj.
54
General
türünün diğer örnekleriyle bağlantılı olmayan
free-standing
adj.
Phrases
55
Phrases
türünün ilk örneği
first of a kind
expr.
Colloquial
56
Colloquial
türünün tek örneği
a one-off [brit]
n.
57
Colloquial
kendi türünün öne çıkan örneği
hell
n.
58
Colloquial
türünün en güveniliri kabul edilen belge
holy writ
n.
59
Colloquial
türünün tipik örneği
honey [us] [canada]
n.
60
Colloquial
(kendi türünün) olağandışı örneği
classic
n.
61
Colloquial
türünün kötüsü olan şey
dog
n.
62
Colloquial
türünün en mükemmeli
of the first magnitude
adj.
63
Colloquial
türünün en iyisi
of the first magnitude
adj.
64
Colloquial
türünün en iyisi
of the first order
adj.
65
Colloquial
türünün en iyisi
best of its kind
adj.
66
Colloquial
türünün en mükemmeli
of the first order
adj.
Idioms
67
Idioms
türünün tek örneği
the only game in town
n.
68
Idioms
türünün son örneği/örneklerinden biri
the last of a dying breed
n.
69
Idioms
türünün tek örneği
the only show in town
n.
70
Idioms
türünün en iyisi
the only show in town
n.
71
Idioms
türünün en iyi örneği olmak
be the living end
v.
72
Idioms
türünün tek örneği olmak
be one of a kind
v.
73
Idioms
türünün tek örneği olmak
be without equal
v.
74
Idioms
türünün tek örneği olmak
have no equal
v.
75
Idioms
türünün en iyisi
best one of its kind
expr.
76
Idioms
türünün en iyisi
the only game in town
expr.
77
Idioms
türünün en iyisi
in a class by itself
expr.
78
Idioms
türünün en iyi örneği
in a league of one's own
expr.
79
Idioms
türünün en iyi örneği
in a league of its own
expr.
80
Idioms
türünün en iyilerinden olan bir ...
a … in a million
expr.
81
Idioms
türünün en iyisi
in a class by (oneself)
expr.
82
Idioms
türünün en iyisi
in a class of its own
expr.
83
Idioms
türünün en iyisi
in a class of one's own
expr.
84
Idioms
türünün en iyisi
in a league of its own
expr.
85
Idioms
türünün en iyisi
in a league of one's own
expr.
Trade/Economic
86
Trade/Economic
satılması türünün değerini düşürecek olan ürün veya hisse senedi fazlası
overhang
n.
87
Trade/Economic
ödeme türünün diğeri ile değiştirilmesi
commutation
n.
88
Trade/Economic
(değişim değeri veya alım gücü çerçevesinde) bir para türünün diğer para türünü aştığı miktar
premium
n.
Technical
89
Technical
kendi türünün ilki olan
prototype
n.
Physiology
90
Physiology
doku türünün başka doku türüne dönüşmesi
metamorphosis
n.
Pharmaceutics
91
Pharmaceutics
bir gündüzsefası türünün köklerinden elde edildiği düşünülen kuvvetsiz bir jalap
mechoacan
n.
Parasitology
92
Parasitology
urocerata takımından olan birçok zar kanatlı türünün larvası
wood borer
n.
Gastronomy
93
Gastronomy
ledum cinsinin yaprakları çay yapımında kullanılan birkaç türünün herhangi birinden elde edilen çay
labrador tea
n.
94
Gastronomy
genellikle şangay'a özgü bir söğüt ağacı türünün yapraklarıyla hazırlanıp yoksul kimselerce çay yerine tüketilen bir içecek
willow tea
n.
95
Gastronomy
hazar denizi ve karadeniz'e özgü iki mersin balığı türünün yumurtasından yapılan bir çeşit havyar
osetra
n.
Biology
96
Biology
türünün ayırt edici niteliklerini sergileyen birey
type
n.
97
Biology
türünün son örneği kimse
endling
n.
98
Biology
türünün veya alt türlerinin sonuncusu olan birey
endling
n.
99
Biology
başka bir bakteri türünün yanında kalıp onun özelliklerini alarak bir bakteri türünün oluşması
entrainement
n.
100
Biology
belirli bir organizma türünün en yaygın olduğu bölge
metropolis
n.
101
Biology
yakınsak evrim sonucunda iki fosil türünün benzer görünüşe sahip olup akraba olmaması
homeomorphy
n.
102
Biology
türünün olağan tipinden biçim veya yapı olarak ayrışan hayvan veya bitki
mooncalf
n.
103
Biology
embriyonik gelişim sırasında türünün evrim aşamalarını tekrarlamak
recapitulate
v.
104
Biology
bir doku türünün farklı bir doku türüyle tamamen çevrili olduğu (kimera)
periclinal
adj.
105
Biology
mutasyonla türünün diğer üyelerinden farklılaşan
saltant
adj.
Marine Biology
106
Marine Biology
pek çok türünün soyu tükenmiş olan cestracion cinsinden olan köpek balığı
cestraciont
n.
107
Marine Biology
türünün yok olduğu sanılmış sonradan afrika kıyılarında yaşamakta olduğu saptanmış dört yüz milyon yıllık bir balık
coelacanth
n.
108
Marine Biology
pek çok tatlısu balığı türünün bulunduğu bir takım
eventognathi
n.
109
Marine Biology
akdeniz'de yetişen bir türünün güney avrupa'da tüketildiği yaygın bir deniz üzümü cinsi
microcosmus
n.
Zoology
110
Zoology
hayvanların kendi türünün diğer üyelerince tanınabilmesini sağlayan ayırt edici işaret
recognition mark
n.
111
Zoology
pek çok yarasa türünün burnunda bulunan ince, geniş, zar şeklinde deri katman
nose leaf
n.
112
Zoology
hayvan türünün partenogenetik dişi olarak bilinen üyesi
amazon
n.
113
Zoology
geceleri ortaya çıkan güve türünün larvası
cabbage looper
n.
114
Zoology
bayağı şempanze türünün alt türlerinden biri
eastern chimpanzee (pan troglodytes schweinfurthii)
n.
115
Zoology
çoğu türünün soyunun tükenmiş olduğu ilkel bir termit cinsi
mastotermes
n.
116
Zoology
çoğu türünün soyunun tükenmiş olduğu ilkel bir termit cinsi
genus mastotermes
n.
117
Zoology
bir bitki türünün iki farklı tipinin tek bireyde bulunması
dimorphism
n.
118
Zoology
bir hayvan türünün iki farklı tipinin tek bireyde bulunması
dimorphism
n.
119
Zoology
kabak, salatalık gibi bitkileri delen güve türünün larvası
pickleworm (diaphania nitidalis)
n.
120
Zoology
tahılla beslenen bir güve türünün larvası
cornworm
n.
Botanic
121
Botanic
tropikal bir sarmaşık türünün iri tanesi
cacoon
n.
122
Botanic
kuzey amerika'da yetişen Calycanthaceae türünün alt çalı cinsi
calycanthus
n.
123
Botanic
abd'nin batısına özgü sarı-yeşil çiçekli herdem yeşil chamiso türünün bol bulunduğu çalılık
chamisal
n.
124
Botanic
güney amerika'daki 350 çalı türünün dahil olduğu tibouchina cinsine mensup çalı
tibouchina
n.
125
Botanic
bir bitki türünün özellikle çevredeki kimyasalların etkisiyle diğer bitki türünün yerini alması
allelopathy
n.
126
Botanic
bir bitki türünün belirleyici özellikleri
jizz
n.
127
Botanic
phyllostachys cinsinden olan bir veya iki bambu türünün çince adı
whanghee
n.
128
Botanic
asalak bir çalı türünün yağlı ve etli meyvesi
buffalo nut
n.
129
Botanic
asalak bir çalı türünün yağlı ve etli meyvesi
oil nut
n.
130
Botanic
asalak bir çalı türünün yağlı ve etli meyvesi
oilnut
n.
Agriculture
131
Agriculture
türünün en iyisi olan, yüksek şeker içerikli sulu saplı şeker kamışı
noble cane
n.
Breeding
132
Breeding
(türünün dişisiyle) çiftleşmek
top
v.
Social Sciences
133
Social Sciences
insan türünün kökeni
anthropogony
n.
Education
134
Education
ilköğretimin sonunda öğrencinin gideceği ortaöğretim türünün belirlendiği sınav
eleven-plus
n.
135
Education
türünün karakteristik örneği olan
textbook
adj.
History
136
History
türünün ilk örneği olarak kabul edilen
classical
adj.
Archaeology
137
Archaeology
eski çağlara ait insan türünün üyesi
archaic
n.
Philosophy
138
Philosophy
kendini toprak anaya, ekolojiye, sürdürülebilirliğe, barışa ve insan türünün devamlılığına verme
matriotism
n.
Environment
139
Environment
tek bir organizma veya organizma türünün çevre şartlarıyla karşılıklı ilişkilerini inceleyen ekoloji dalı
autecology
n.
140
Environment
organizma türünün ekolojik topluluk içerisindeki göreceli mevcudiyeti
constance
n.
141
Environment
organizma türünün ekolojik topluluk içerisindeki göreceli mevcudiyeti
constancy
n.
142
Environment
organizma türünün diğer organizmalara karışması
interspersion
n.
143
Environment
organizma türünün diğerlerine karışma derecesi
interspersion
n.
Geography
144
Geography
belirli bir bitki türünün yaşadığı iklim
ecoclimate
n.
Geology
145
Geology
türünün tipik özelliğine sahip
haplic
adj.
Hunting
146
Hunting
ticari üreticilerce üretilmeyen ve başka bir fişek türünün değiştirilmesi ile yapılan bir silah kalibresi
wildcat
n.
Sport
147
Sport
ingiltere'ye özgü hentbol türünün oynandığı saha
fives court
n.
Music
148
Music
drum and bass müzik türünün bir alt türü
darkstep
n.
149
Music
1980'lerin elektronik ve tekno pop müziğini, 1990'ların tekno ve elektronik dans müziğiyle sentezleyen müzik türünün adı
electroclash
n.
150
Music
norveç yerel dansı türünün müziği
halling
n.
151
Music
büyük borulu org türünün el ile kontrolü
great organ
n.
152
Music
r&b müzik türünün akustik enstrümanlarla çalınan versiyonu
acoustic r&b
n.
153
Music
dixieland türünün 1950'lerde yeniden popüler oluşu
dixieland
n.
Ornithology
154
Ornithology
avrupa'da yaşayan şakrak kuşu türünün erkeği
redhoop
n.
155
Ornithology
kargagiller familyasından kırmızı bacaklı bir cinse ait iki kuş türünün ortak adı
red-legged crow (pyrrhocorax)
n.
156
Ornithology
bir kuş türünün belirleyici özellikleri
jizz
n.
Entomology
157
Entomology
campodea türünün çeşitli ilkel ve kanatsız böcekleri
campodeid
n.
158
Entomology
birçok narin renkli kelebek türünün içinde bulunduğu bir cins
thecla
n.
159
Entomology
birçok narin renkli kelebek türünün içinde bulunduğu bir cins
hairstreak
n.
160
Entomology
birçok narin renkli kelebek türünün içinde bulunduğu bir cins
elfin
n.
161
Entomology
yoncalara zararlı bir güve türünün küçük larvası
alfalfa webworm (loxostege commixtalis)
n.
162
Entomology
iki karınca türünün üyelerinin aynı yuvada birlikte yaşayıp yavrularını ortak yetiştirmedikleri simbiyoz
xenobiosis
n.
163
Entomology
küçük bir güve türünün bektaşiüzümüne iç kısmını yiyerek zarar veren larvası
gooseberry worm (dakruma convolutella)
n.
164
Entomology
parlak renkli kelebek türünün üyesi olan
vanessid
adj.
Slang
165
Slang
standardın dışında türünün tek örneği bir grubun dışında kalan acaip kimse
an odd-ball
n.
166
Slang
türünün öne çıkan örneği
lollapaloosa [us]
n.
167
Slang
türünün sıradışı örneği
pip
n.
168
Slang
kendi türünün en başarısızı
losingest
adj.
169
Slang
türünün diğer örneklerine göre daha sık kaybeden
losingest
adj.
Modern Slang
170
Modern Slang
korku türünün klasik analog tarzda aktarılan bir alt türü
analog horror
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of türünün
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy