Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | tatlı kimse | dear n. | ||
Be a dear and help your grandmother. Tatlı biri ol ve büyükannene yardım et. More Sentences |
||||
General | tatlı kimse | cutie-pie n. | ||
General | tatlı kimse | poppet n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | iyi/tatlı kimse | goody-two-shoes n. |
General | tatlı dille ve dil dökerek ikna etmeye çalışan kimse | wheedler n. |
General | tatlı dille ve dil dökerek ikna etmeye çalışan kimse | coaxer n. |
General | yalandan tatlı dilli olup dindarlık taslayan ikiyüzlü kimse | mawworm n. |
General | tatlı dilli, kurnaz ve iki yüzlü kimse | slapeface n. |
General | tatlı dille istediğini yaptıran kimse | smooth-talker n. |
General | tatlı dilli kimse | sugarer n. |
Idioms | ||
Idioms | çok tatlı/cana yakın kimse | a living doll n. |