teorik - Turco Inglés Diccionario
Historia

teorik



Significados de "teorik" en diccionario inglés turco : 20 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
teorik theoretical adj.
General
teorik abstract adj.
teorik academic adj.
teorik pure adj.
teorik speculative adj.
teorik technic adj.
teorik technical adj.
teorik theoretic adj.
teorik theory based adj.
teorik academical adj.
teorik blue-sky adj.
teorik theorical [obsolete] adj.
teorik unempirical adj.
teorik impractical adj.
teorik contemplative [obsolete] adj.
Technical
teorik theoretical adj.
teorik theoretico- pref.
Food Engineering
teorik theoretical n.
Marine Biology
teorik theoric adj.
Philosophy
teorik noetic adj.

Significados de "teorik" con otros términos en diccionario inglés turco: 123 resultado(s)

Turco Inglés
General
teorik hesap theoretical account n.
teorik fizik pure physics n.
teorik pratik theoretical practice n.
teorik yaklaşma theoretic approach n.
fiziksel ve teorik kimya physical and theoretical chemistry n.
ışık hızından daha büyük hızlarla hareket eden teorik bir tanecik tachyon n.
teorik kapasite theoretical capacity n.
teorik bilgi theoretical knowledge n.
teorik kurallar theoretical rules n.
teorik bilgi theoretical information n.
teorik bilgiler theoretical information n.
teorik kimya theoretical chemistry n.
teorik kurgu theoretical construct n.
teorik fizikçi theoretical physicist n.
teorik çerçeve theoretical framework n.
teorik eğitim theoretical training n.
teorik altyapı theoretical background n.
teorik altyapı theoretical foundation n.
teorik altyapı theoretical framework n.
teorik bakış açısı theoretical point of view n.
bilim dalının teorik kısmı theoretics n.
sanatın teorik kısmı theoretics n.
kalıtımın gregor mendel tarafından formülleştirilen teorik ilkeleri mendelianism n.
olası insan ilişkileri sisteminin detaylı teorik projeksiyonu model n.
(ideal veya teorik sonsuzluktan ayrılan) gerçeklik infinitude n.
teorik temel theoretical underpinning n.
teorik temel theoretical foundation n.
pratik bilgiden ziyade spekülatif ya da teorik bilgiye dayanan bilgelik sapience [obsolete] n.
teorik olanın uygulamaya geçirilmesi pragmatization n.
teorik olanın uygulamaya geçirilmesi pragmatisation n.
teorik dev yapı ringworld n.
teorik dev yapı alderson disk n.
teorik bir dev yapı bishop ring n.
(akademik yayınlarda) teorik bilgilerin/sorunların yer aldığı kısa makale squib n.
teorik hale getirmek moot v.
kısa bir teorik makale yayımlamak squib v.
teorik olarak var olmak subsist v.
teorik olarak academically adj.
uygulanışı zorlu teorik detaylar içeren technical adj.
teorik alemle sınırlı olmayan nontheoretical adj.
teorik olmayan untheoretical adj.
sadece teorik quodlibetic adj.
teorik paradigmaya ait paradigmatic adj.
teorik paradigma ile ilgili paradigmatic adj.
teorik paradigmaya ait paradigmatical adj.
teorik paradigma ile ilgili paradigmatical adj.
teorik eğitimi deneyimle destekleyen practical adj.
profesyonel bir işe benzeyip daha az teorik bilgi, yaratıcılık, özgünlük veya muhakeme gücü gerektiren (iş) semiprofessional adj.
teorik olarak in theory adv.
teorik olarak theoretically adv.
teorik yönden theoretically adv.
teorik olarak abstractly adv.
teorik şekilde theorically [obsolete] adv.
teorik bir şekilde unempirically adv.
teorik olarak on paper adv.
Colloquial
okul hayatında/teorik bilgi konusunda başarılı olan kişi book smart n.
fazla teorik far out adj.
fazla teorik far out adj.
Trade/Economic
hisse senedi hakları kullanıldıktan sonraki hisse başına teorik değer theoretical ex-rights value per share n.
hisse başı teorik geçmiş haklar değeri theoretical ex-rights value per share n.
teorik faiz indirimi notional interest deduction n.
teorik kapasite ideal capacity n.
teorik nakit theoretical cash n.
mali bir işlemin getirdiği varsayılan tatmini gösteren teorik bir fayda ölçüm birimi utile n.
Law
teorik temeller theoretical bases n.
Industry
vardiyada teorik olarak yapılabilen iş miktarı move n.
Technical
maksimum teorik yoğunluk theoretical maximum density n.
teorik kestirim exploratory forecasting n.
teorik üçgenin tepesi apex of the theoretical triangle n.
teorik mekanik theoretical mechanic n.
teorik elastisite limiti theoretic limit of elasticity n.
teorik ortalama etkili basınç indicated mean effective pressure n.
teorik verim theoretical efficiency n.
teorik çevrim theoretical cycle n.
teorik yükseklik theoretical head n.
teorik kapasite theoretical capacity n.
teorik araştırmalar theoretical investigations n.
teorik yükseklik theoretical lift n.
teorik hava theoretical air n.
teorik zaman eğrisi theoretical time curve n.
teorik olasılık theoretical probability n.
teorik açıklık theoretical span n.
teorik yer çekimi theoretical gravity n.
teorik mesafe aralığı theoretical distance range n.
teorik standart mineral bileşiminden farklı olarak bir kayanın gerçek mineral bileşimi mode n.
(dişli veya vida dişini) teorik açıdan doğru biçimde oluşturmak generate v.
teorik çalışmalar yürüten (bilim insanı) dry adj.
Computer
bir problemi çözmek için yapılan hesaplama sırasında gerekecek kaynakları ele alan teorik bir bilgisayar bilimi dalı complexity theory n.
Telecom
teorik olarak her yöne eşit yayılım yapan (kaynak) isotropic n.
Automotive
teorik supap açılımı theoretical valve lift n.
teorik hava yakıt oranı theoretical air fuel ratio n.
teorik yanma theoretical combustion n.
Aeronautic
teorik tavan theoretical ceiling n.
Medical
teorik modeller theoretical models n.
teorik konjenital toksoplazmoz insidansı theoretical incidence of congenital toxoplasmosis n.
teorik maksimum günlük alım theoretical maximum daily intake n.
teorik plaka theoretical plate n.
Psychology
toplu halde yaşayıp uyum sağlamaya yönelik teorik bir insan içgüdüsü herd instinct n.
Food Engineering
teorik hava theoretical air n.
Logic
teorik olarak mümkün ancak ispatlanmamış bir şekilde hypothetically adv.
Statistics
teorik sıklık theoretical frequencies n.
teorik değişken theoretical variable n.
dereceli veya sınıflandırılmış iki değişkenin teorik ve gözlemlenen ortak sıklıkları arasındaki ilişki derecesi contingency n.
Physics
teorik olarak maddenin anti maddeye, anti maddenin maddeye dönüşümü charge conjugation n.
teorik fizik pure physics n.
teorik fizik theoretical physics n.
evrende uzun yolculuklar için kısayollar oluşturabilen uzay-zaman içerisindeki teorik geçitler wormhole n.
optik biliminin teorik veya uygulamalı alanlarıyla ilgilenen kimse opticist n.
Biology
popülasyondaki teorik olarak en uygun genotip ile ortalama genotip arasındaki nispi fark genetic load n.
Astronomy
ışık hızından daha hızlı gidebilen teorik uzay aracı alcubierre drive n.
bir yıldızın etrafını sararak muazzam miktarda enerji kullanabilen teorik dev bilgisayar sistemi matrioshka brain n.
100 milyar güneş kütlesinden daha büyük olan teorik kara delik sınıfı stupendously large black hole n.
güneş'in etrafını panellerle sararak onun tüm enerjisini toplaması amacıyla inşa edilen teorik dev yapı dyson swarm n.
güneş'in etrafını komple sararak onun tüm enerjisini toplaması amacıyla inşa edilen teorik dev yapı dyson sphere n.
erken evrende var olduğu düşünülen, merkezinde bir kara delik bulunduran aşırı derecede büyük ve parlak teorik bir yıldız türü quasi-star n.
erken evrende var olduğu düşünülen, merkezinde bir kara delik bulunduran aşırı derecede büyük ve parlak teorik bir yıldız türü black hole star n.
Agriculture
teorik zaman eğrisi theorical time curve n.
Education
siyaset incelemelerinde temel teorik yaklaşımlar major theoretical approaches to the study of politics n.
teorik eğitime dayalı didactic adj.
Philosophy
(bazı kuramlarda) teorik kurgu concept n.
Meteorology
teorik meteoroloji theoretical meteorology n.
Geology
magmatik kayanın teorik standart mineral bileşimi norm n.
Archaic
fikirleri tamamen teorik alanda olan kimse notionalist n.