uzlasma

Significados de "uzlasma" en diccionario inglés turco : 67 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	uzlaşma	reconciliation n.
In vain do we wait for a political gesture in a spirit of reconciliation. Uzlaşma ruhu içinde siyasi bir jest beklemek boşunadır. More Sentences
General
2	General	uzlaşma	accommodation n.
They need to reach an accommodation on several issues. Birkaç konuda uzlaşmaya varmaları gerekiyor. More Sentences
3	General	uzlaşma	agreement n.
I therefore support the rapporteur and all the effort he has made in order to reach agreement with everyone. Bu nedenle raportörü ve herkesle uzlaşmaya varmak için sarf ettiği tüm çabaları destekliyorum. More Sentences
4	General	uzlaşma	compromise n.
I always make sure that there is a happy compromise between the needs of family and work. Her zaman aile ve iş ihtiyaçları arasında keyifli bir uzlaşma olmasına özen gösteririm. More Sentences
5	General	uzlaşma	conciliation n.
In conciliation, you must now reciprocate in relation to self-loading and pilotage. Uzlaşmaya varmanız halinde, kendi kendine yükleme ve kılavuzlukla ilgili olarak karşılık vermeniz gerekmektedir. More Sentences
6	General	uzlaşma	entente n.
The entente between the two countries improved their relations. İki ülke arasındaki uzlaşma, ilişkilerini geliştirdi. More Sentences
Trade/Economic
7	Trade/Economic	uzlaşma	agreement
I therefore support the rapporteur and all the effort he has made in order to reach agreement with everyone. Bu nedenle raportörü ve herkesle uzlaşmaya varmak için sarf ettiği tüm çabaları destekliyorum. More Sentences
Law
8	Law	uzlaşma	conciliation
In conciliation, you must now reciprocate in relation to self-loading and pilotage. Uzlaşmaya varmanız halinde, kendi kendine yükleme ve kılavuzlukla ilgili olarak karşılık vermeniz gerekmektedir. More Sentences
9	Law	uzlaşma	compromise
I always make sure that there is a happy compromise between the needs of family and work. Her zaman aile ve iş ihtiyaçları arasında keyifli bir uzlaşma olmasına özen gösteririm. More Sentences
10	Law	uzlaşma	reconciliation
In vain do we wait for a political gesture in a spirit of reconciliation. Uzlaşma ruhu içinde siyasi bir jest beklemek boşunadır. More Sentences
11	Law	uzlaşma	reconciliation
In vain do we wait for a political gesture in a spirit of reconciliation. Uzlaşma ruhu içinde siyasi bir jest beklemek boşunadır. More Sentences
Politics
12	Politics	uzlaşma	settlement
The programme was agreed upon without any formal settlement. Program üzerinde herhangi bir resmi uzlaşma olmaksızın anlaşmaya varılmıştır. More Sentences
13	Politics	uzlaşma	conciliation
In conciliation, you must now reciprocate in relation to self-loading and pilotage. Uzlaşmaya varmanız halinde, kendi kendine yükleme ve kılavuzlukla ilgili olarak karşılık vermeniz gerekmektedir. More Sentences
14	Politics	uzlaşma	consensus
We need to reach a consensus on this issue. Bu konuda bir uzlaşmaya varmamız gerekiyor. More Sentences
15	Politics	uzlaşma	reconciliation
In vain do we wait for a political gesture in a spirit of reconciliation. Uzlaşma ruhu içinde siyasi bir jest beklemek boşunadır. More Sentences
16	Politics	uzlaşma	compromise
I always make sure that there is a happy compromise between the needs of family and work. Her zaman aile ve iş ihtiyaçları arasında keyifli bir uzlaşma olmasına özen gösteririm. More Sentences
General
17	General	uzlaşma	rapprochement n.
18	General	uzlaşma	pacification n.
19	General	uzlaşma	reunification n.
20	General	uzlaşma	arrangement n.
21	General	uzlaşma	negotiation n.
22	General	uzlaşma	composition n.
23	General	uzlaşma	explanation n.
24	General	uzlaşma	combine n.
25	General	uzlaşma	half measure n.
26	General	uzlaşma	reconciling n.
27	General	uzlaşma	understanding n.
28	General	uzlaşma	peace n.
29	General	uzlaşma	give and take n.
30	General	uzlaşma	temporization n.
31	General	uzlaşma	temporisation n.
32	General	uzlaşma	reconcilement n.
33	General	uzlaşma	assent n.
34	General	uzlaşma	give-and-take n.
35	General	uzlaşma	half-way house n.
36	General	uzlaşma	bargain n.
37	General	uzlaşma	accord n.
38	General	uzlaşma	compromission n.
39	General	uzlaşma	accordancy n.
40	General	uzlaşma	accordment n.
41	General	uzlaşma	temperature [obsolete] n.
42	General	uzlaşma	making-up n.
43	General	uzlaşma	line n.
44	General	uzlaşma	match [obsolete] n.
45	General	uzlaşma	bon-accord n.
46	General	uzlaşma	harmonic n.
47	General	uzlaşma	piation n.
48	General	uzlaşma	paction [scotland] n.
49	General	uzlaşma	contraction n.
50	General	uzlaşma	forward [obsolete] [dialect] n.
Idioms
51	Idioms	uzlaşma	meeting of (the) minds n.
52	Idioms	uzlaşma	a meeting of minds n.
Trade/Economic
53	Trade/Economic	uzlaşma	accordancy n.
54	Trade/Economic	uzlaşma	halfway house [uk] n.
55	Trade/Economic	uzlaşma	accord
56	Trade/Economic	uzlaşma	composition
57	Trade/Economic	uzlaşma	compound
Law
58	Law	uzlaşma	accordment n.
59	Law	uzlaşma	accordance
60	Law	uzlaşma	settlement in pais
Politics
61	Politics	uzlaşma	rapprochement
Computer
62	Computer	uzlaşma	handshaking
Linguistics
63	Linguistics	uzlaşma	convention
64	Linguistics	uzlaşma	compatibility
Archaic
65	Archaic	uzlaşma	temper n.
66	Archaic	uzlaşma	temperament n.
67	Archaic	uzlaşma	atonement n.