Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
yüksek gelir
Significados de
"yüksek gelir"
en diccionario inglés turco : 3 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
yüksek gelir
high salary
n.
2
General
yüksek gelir
great salary
n.
3
General
yüksek gelir
high income
n.
Significados de
"yüksek gelir"
con otros términos en diccionario inglés turco: 19 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
yüksek gelir getirip kolay ve risksiz olan meslek veya kazançlı girişim
gravy train
n.
2
General
gelir düzeyi yüksek bir yerleşim birimi
stockbroker belt
n.
3
General
yüksek gelir elde etmek
produce high income
v.
4
General
ortalamadan daha yüksek gelir elde eden (kimse)
high-income
adj.
5
General
ortalamadan daha yüksek gelir sağlayan (finansal araç)
high-income
adj.
Colloquial
6
Colloquial
aile işletmesinden yüksek gelir elde etmesine rağmen kar amacı güden bir kurumda çalışan kimse
lota [philippines]
n.
Idioms
7
Idioms
yüksek gelir getiren şey
golden goose
n.
8
Idioms
yüksek vergilerle gelir elde eden
tax-and-spend
adj.
Trade/Economic
9
Trade/Economic
düşük gelir grubuna yüksek faizle verilen mortgage kredisi
sub-prime mortagage
n.
10
Trade/Economic
düşük gelir grubuna yüksek faizle verilen mortgage kredisi
subprime mortagage
n.
11
Trade/Economic
enflasyonun etkisi ile yükümlülerin gelir vergisi açısından daha yüksek gelir dilimlerine girmeleri
bracket creep
n.
12
Trade/Economic
gelir düzeyi yüksek aile
high-income family
n.
13
Trade/Economic
yüksek gelir segmenti
high net worth segment
n.
14
Trade/Economic
yüksek gelir grupları
high income groups
n.
15
Trade/Economic
yüksek gelir sahibi
high income earner
n.
16
Trade/Economic
yüksek gelir grubu
high income group
n.
17
Trade/Economic
yüksek gelir segmenti
high income segment
n.
Tourism
18
Tourism
zengin/gelir düzeyi yüksek turist kesimi
high-end tourists
n.
19
Tourism
zengin/gelir düzeyi yüksek turist kesimi
high-end travellers
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yüksek gelir
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy