yalakalık - Turco Inglés Diccionario
Historia

yalakalık



Significados de "yalakalık" en diccionario inglés turco : 35 resultado(s)

Turco Inglés
General
yalakalık fawning n.
yalakalık servility n.
yalakalık obsequiousness n.
yalakalık flattery n.
yalakalık sycophancy n.
yalakalık taffy n.
yalakalık unction n.
yalakalık unctuousness n.
yalakalık smarminess n.
yalakalık fulsomeness n.
yalakalık oiliness n.
yalakalık oleaginousness n.
yalakalık vernility n.
yalakalık morigeration [obsolete] n.
yalakalık obsequence n.
yalakalık obsequience n.
yalakalık obsequies [obsolete] n.
yalakalık obsequy [obsolete] n.
yalakalık gnathonism n.
yalakalık favel [obsolete] n.
yalakalık sawder n.
yalakalık fleech n.
yalakalık fleechment n.
yalakalık servileness n.
yalakalık servilism n.
yalakalık soft solder n.
yalakalık sugarplum n.
Colloquial
yalakalık hoovering n.
Idioms
yalakalık soft sawder [obsolete] n.
Slang
yalakalık ass-kissing n.
yalakalık brown nosing n.
yalakalık kiss-assing n.
yalakalık ass-licking n.
yalakalık kiss-ass n.
British Slang
yalakalık arse-licking n.

Significados de "yalakalık" con otros términos en diccionario inglés turco: 112 resultado(s)

Turco Inglés
General
yalakalık yapma kowtowing n.
yalakalık yapma oil n.
yalakalık eden kraliyet mensubu courtling n.
diplomasi, yalakalık, kurnazlık ve göz yummayla işini yürütme courtship [obsolete] n.
kötü niyetle yalakalık yapan kimse sardonian n.
yalakalık etmek beslobber v.
yalakalık etmek bootlick v.
yalakalık etmek flatter v.
yalakalık etmek toady v.
yalakalık yapmak lackey v.
yalakalık yapmak lacquey [rare] v.
yalakalık yapmak lackey v.
yalakalık yapmak lickspittle v.
yalakalık yapmak beslabber v.
yalakalık yapmak make up v.
yalakalık yapmak brownnose v.
yalakalık yapan bootlicking adj.
yalakalık yapan obsequious adj.
yalakalık yapan fawning adj.
yalakalık yapan toadyish adj.
yalakalık yapan sycophantic adj.
yalakalık yapılmamış unwooed adj.
yalakalık yapan vernile adj.
yalakalık yaparak by flattering adv.
Phrasals
birine yalakalık yapmak fawn over someone v.
birine yalakalık yapmak toady (up) to someone v.
yalakalık etmek fawn all over someone v.
yalakalık edercesine yakınlaşmak ingratiate oneself with v.
(birine) yalakalık yapmak buddy up to (someone) v.
birine yalakalık yapmak cotton up to someone v.
(birine) yalakalık yapmak cotton up to (one) v.
Colloquial
yalakalık yapan kimse tintookie [aus] n.
not için yağcılık/yalakalık yapma grade-grubbing n.
not için yalakalık yapan öğrenci grade-grubber n.
not için yağcılık/yalakalık yapma grade-grubbing n.
not için yalakalık yapan öğrenci grade-grubbing n.
birine aşırı biçimde yalakalık yapmak give someone a big head v.
yalakalık yaparak birinin gözüne girmeye çalışmak court favour v.
yalakalık yaparak birinin gözüne girmeye çalışmak curry favor v.
yalakalık yaparak birinin gözüne girmeye çalışmak curry favour v.
yalakalık yapmak butter up v.
yalakalık yaparak birinin gözüne girmeye çalışmak court favor v.
yalakalık etmek butter up v.
yalakalık yaparak (birinin) gözüne girmeye çalışmak play kissy-kissy (with someone) v.
(birine) yalakalık yapmak play kissy-kissy (with someone) v.
(birine) yalakalık etmek kowtow to (someone) v.
(birine) yalakalık yapmak suck up to (one) v.
birine yalakalık yapmak suck up to someone v.
Idioms
yalakalık yaparak birinin gözüne girmeye çalışmak curry favel v.
yalakalık etmek tug one's forelock [brit] v.
yalakalık etmek touch one's forelock [brit] v.
birisine yalakalık yapmak lick someone's boots v.
yalakalık etmek brown-nose v.
yalakalık ederek birinin gözüne girmeye çalışmak court favor v.
yalakalık ederek birinin gözüne girmeye çalışmak curry favour v.
yalakalık ederek birinin gözüne girmeye çalışmak court favour v.
yalakalık etmek brown tongue v.
yalakalık yapmak curry favor v.
yalakalık etmek stroke someone's ego v.
yalakalık yapmak butter up to v.
yalakalık yapmak curry favour v.
yalakalık yapmak court favour v.
yalakalık yapmak court favor v.
yalakalık ederek birinin gözüne girmeye çalışmak curry favor v.
yalakalık yapmak brown-nose v.
yalakalık yapmak lay it on thick v.
yalakalık etmek butter up to v.
yalakalık yapmak make fair weather v.
(birine) yalakalık yapmak kiss (one's) feet v.
(yüksek pozisyondaki birine) yalakalık yapmak touch (one's) forelock v.
(yüksek pozisyondaki birine) yalakalık yapmak tug (one's) forelock v.
yalakalık yapmak tug your forelock v.
yalakalık yapmak touch/tug your forelock v.
birine yalakalık yapmak kiss someone’s hind tit v.
yalakalık yapmak bow and scrape v.
yalakalık yapmak lick the boots of v.
yalakalık yapmak have an oily tongue v.
(birine) yalakalık etmek fawn (all) over (one) v.
yalakalık yapmak lick boots v.
yalakalık etmek stroke ego v.
Archaic
yalakalık yapmak curry v.
Slang
aşırı yalakalık banana oil n.
yalakalık (özellikle iş yerinde) assmosis n.
yalakalık yapmak kiss up to someone v.
yalakalık yapmak lick somebody's arse v.
yalakalık etmek lick someone's arse v.
yalakalık yapmak lick somebody's boots v.
yalakalık yapmak kiss somebody's arse v.
birinden bir şey istemek için yalakalık yapmak dry beg v.
yalakalık yapmak dry beg v.
yalakalık yaparak (birinin) gözüne girmeye çalışmak play kissy-face (with someone) v.
(birine) yalakalık yapmak play kissy-face (with someone) v.
yalakalık yapmak play kissy-face v.
yalakalık yapmak play kissy-kissy v.
yalakalık yaparak nemalanmaya çalışmak kotow v.
yalakalık yapmak brownnose v.
yalakalık yaparak birinin gözüne girmeye çalışmak brownnose v.
(birine) yalakalık yapmak kiss (one's) arse [uk/ireland] v.
(birine) yalakalık yapmak kiss (one's) ass [us] v.
yalakalık yapmak kiss arse v.
yalakalık yapmak kiss ass v.
birine yalakalık yapmak kiss someone's ass v.
birine yalakalık yapmak kiss someone's arse [uk] v.
birine yalakalık yapmak kiss someone's ass [us] v.
yalakalık yapmak kiss up to v.
(birine) yalakalık yapmak kiss up to (one) v.
(birine) yalakalık etmek lick (someone's) ass [us] v.
(birine) yalakalık yapmak piss in (one's) pocket [australia] v.
British Slang
yalakalık yapmak suck up v.
yalakalık yapmak lick up v.
yalakalık yapmak brown-nose v.
Modern Slang
ağır yalakalık a big lick n.