|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
yunan edebiyatı |
greek literature n.
|
|
In Greek literature, the Seven Seas were the Aegean, Adriatic, Mediterranean, Black, Red, and Caspian seas, and the Persian Gulf.
Yunan edebiyatında Yedi Deniz Ege, Adriyatik, Akdeniz, Karadeniz, Kızıldeniz ve Hazar Denizi ile Basra Körfezi'ydi.
More Sentences
|
2 |
General |
yunan mitolojisi |
greek mythology n.
|
|
I have a bestseller about Greek mythology.
Yunan mitolojisi hakkında bir bestsellerim var.
More Sentences
|
3 |
General |
eski yunan |
ancient greek n.
|
|
The ancient Greeks knew as much about the solar system as we do.
Eski Yunanlar güneş sistemi hakkında bizim bildiğimiz kadar çok şey biliyorlardı.
More Sentences
|
4 |
General |
antik yunan |
ancient greece n.
|
|
Wrestling was the most popular organized sport in Ancient Greece.
Güreş, Antik Yunan'da en popüler organize spordu.
More Sentences
|
5 |
General |
yunan şiiri |
greek poetry n.
|
|
For relaxation, Copernicus painted and translated Greek poetry into Latin.
Kopernik dinlenmek için resim yapıyor ve Yunan şiirlerini Latinceye çeviriyordu.
More Sentences
|
6 |
General |
yunan vatandaşı |
greek citizen n.
|
|
The prisoners include a Greek citizen, Kostas Kastanias, who has serious health problems.
Tutuklular arasında ciddi sağlık sorunları olan Yunan vatandaşı Kostas Kastanias da bulunmaktadır.
More Sentences
|
|
7 |
General |
yunan adaları |
greek islands n.
|
|
The same sort of illegal immigration is taking place on a huge scale via Turkey to the Aegean and the Greek islands.
Aynı tür yasadışı göç Türkiye üzerinden Ege'ye ve Yunan adalarına da büyük ölçekte gerçekleşmektedir.
More Sentences
|
8 |
General |
yunan trajedileri |
greek tragedies n.
|
|
Usually, Greek tragedies don't end well.
Yunan trajedileri genellikle iyi bitmez.
More Sentences
|
9 |
General |
eski yunan |
ancient greece n.
|
|
Wrestling was the most popular organized sport in Ancient Greece.
Güreş, Eski Yunan'da en popüler organize spordu.
More Sentences
|
10 |
General |
yunan tanrıları |
greek gods n.
|
|
He looks like a Greek god.
Bir Yunan tanrısına benziyor.
More Sentences
|
11 |
General |
(yunan söylencelerinde) yeraltı cenneti elysium |
elysium n.
|
|
Elysium is where virtuous souls reside after death.
Yeraltı cenneti Elysium, erdemli ruhların ölümden sonra yaşadıkları yerdir.
More Sentences
|
12 |
General |
(yunan alfabesinde) gama harfi |
gamma n.
|
|
The gamma function is denoted by the Greek letter gamma.
Gama fonksiyonu, Yunan alfabesindeki gama harfi ile gösterilir.
More Sentences
|
13 |
General |
(yunan mitolojisinde) medusa |
medusa n.
|
|
Medusa's terrifying gaze turned anyone who met her eyes into stone.
Medusa'nın dehşet verici bakışları, gözleriyle karşılaşan herkesi taşa çeviriyordu.
More Sentences
|
14 |
General |
(yunan tanrısı) poseidon |
poseidon n.
|
|
Poseidon is often depicted holding a trident.
Poseidon genellikle üç dişli mızrak tutarken tasvir edilir.
More Sentences
|
15 |
General |
(yunan mitolojisinde) sfenks |
sphinx n.
|
|
The Sphinx is known for its riddles.
Sfenks, bilmeceleriyle ünlüdür.
More Sentences
|
Colloquial |
|
16 |
Colloquial |
yunan salatası |
greek salad n.
|
|
Tom ate a Greek salad.
Tom bir Yunan salatası yedi.
More Sentences
|
Politics |
|
17 |
Politics |
yunan konsolosluğu |
greek consulate n.
|
|
Where is the Greek consulate?
Yunan konsolosluğu nerede?
More Sentences
|
Literature |
|
18 |
Literature |
yunan mitolojisi |
greek mythology n.
|
|
In Greek mythology, Zeus is the son of Cronus.
Yunan mitolojisinde Zeus, Cronus'un oğludur.
More Sentences
|
General |
|
19 |
General |
yunan epik şiiri |
greek epic poetry n.
|
|
20 |
General |
yunan mitolojisinde truva kralı |
laomedon n.
|
|
21 |
General |
yunan alfabesinin on dokuzuncu harfi |
tau n.
|
|
22 |
General |
eski yunan şiirinde kısa bir beytin uzun bir beyti takip ettiği manzume şekli |
epode n.
|
|
23 |
General |
yunan diyalogları |
greek dialogues n.
|
|
24 |
General |
yunan mimarisi |
greek architecture n.
|
|
25 |
General |
yunan alfabesinin 11. harfi |
lamda n.
|
|
26 |
General |
yunan ordusunda piyade |
evzone n.
|
|
|
27 |
General |
yunan etkisi |
greek influence n.
|
|
28 |
General |
epik şiir okuyan kimse (yunan) |
rhapsodist n.
|
|
29 |
General |
çağdaş yunan |
modern greek n.
|
|
30 |
General |
eski yunan dili |
hellenic language n.
|
|
31 |
General |
yunan etkileri |
greek influences n.
|
|
32 |
General |
eski yunan alfabesinde bir harf |
digamma n.
|
|
33 |
General |
yunan mitolojisinde bir ırk |
lapith n.
|
|
34 |
General |
yunan ve latin vezni |
dactyl n.
|
|
35 |
General |
yunan başkenti |
greek capital n.
|
|
36 |
General |
yunan alfabesinin dokuzuncu harfi |
iota n.
|
|
37 |
General |
yunan alfabesinin altıncı harfi |
zeta n.
|
|
38 |
General |
yunan mitolojisinde bir apollo rahibi |
laocoon n.
|
|
39 |
General |
yunan alfabesinin dördüncü harfi |
deltic n.
|
|
40 |
General |
yunan draması |
greek drama n.
|
|
41 |
General |
yunan basım |
greek printing n.
|
|
42 |
General |
yunan alfabesinin dördüncü harfi |
deltaic n.
|
|
43 |
General |
yunan sanatı |
greek art n.
|
|
44 |
General |
tatlı yunan şarabı |
malmsey n.
|
|
45 |
General |
yunan alfabesinin son harfi |
omega n.
|
|
46 |
General |
yunan alfabesinin 11 harfi |
lamda n.
|
|
47 |
General |
(eski yunan) egzersiz/spor salonu |
xystus n.
|
|
48 |
General |
yunan drahmisi |
greek drachma n.
|
|
49 |
General |
yunan latincesi |
greek latin n.
|
|
50 |
General |
yunan harfleri |
greek characters n.
|
|
51 |
General |
truva savaşında yunan başkanlarından her biri |
nestor n.
|
|
52 |
General |
antik yunan yasası |
greek law n.
|
|
53 |
General |
antik yunan'da 18-20 yaş arası gençler için kullanılan terim |
ephebe n.
|
|
54 |
General |
yunan-türk savaşı |
greco-turkish war n.
|
|
55 |
General |
eski yunan ve latin yazını |
humanities n.
|
|
56 |
General |
yunan uygarlığını benimseme |
hellenization n.
|
|
57 |
General |
el dokuması kalın yün yunan halısı |
flokati n.
|
|
58 |
General |
yunan biberi |
greek pepper n.
|
|
59 |
General |
geleneksel bir yunan şarabı |
retsina n.
|
|
60 |
General |
eski yunan ve roma'da uyku tanrısı |
hypnos n.
|
|
61 |
General |
antik yunan'da bir kahraman |
phidippides n.
|
|
62 |
General |
antik yunan'da bir kahraman |
pheidippides n.
|
|
63 |
General |
eski yunan ve roma'da hamamda kullanılan, ciltten ter ve kiri kazımaya yarayan kıvrımlı ve keskin olmayan bir bıçak türü |
strigil n.
|
|
64 |
General |
antik bir yunan şehri |
mycenae n.
|
|
65 |
General |
antik yunan ve roma'daki zenginlerin malvarlıklarını topluma bağışlamaları |
euergetism n.
|
|
66 |
General |
antik yunan ve roma'daki zenginlerin malvarlıklarını topluma bağışlamaları |
evergetism n.
|
|
|
67 |
General |
antik yunan'da 26 kg'a eşit bir ölçü birimi |
talent n.
|
|
68 |
General |
yunan mitolojisinde poyraz |
boreas n.
|
|
69 |
General |
(eski yunan) kabile şefi |
phylarch n.
|
|
70 |
General |
(eski yunan) aşiret reisi |
phylarch n.
|
|
71 |
General |
koyu patlıcan renkli yunan zeytini |
calamata olive n.
|
|
72 |
General |
antik yunan, roma ve orta doğu'da kullanılan bir ağırlık ve para birimi |
talent n.
|
|
73 |
General |
antik bir yunan şehri |
tanagra n.
|
|
74 |
General |
yunan ortodoks kilisesinde keşiş ya da rahip |
caloyer n.
|
|
75 |
General |
antik yunan'da bir boğa oyunu |
taurokathapsia n.
|
|
76 |
General |
yunan restoranı |
taverna n.
|
|
77 |
General |
antik yunan'da bir boğa oyunu |
taurokathapsia n.
|
|
78 |
General |
yunan restoranı |
taverna n.
|
|
79 |
General |
antik yunan'da bir boğa oyunu |
taurokathapsia n.
|
|
80 |
General |
yunan restoranı |
taverna n.
|
|
81 |
General |
yunan stenografisiyle yazılmış eser |
tachygraph n.
|
|
82 |
General |
yunan stenografisi |
tachygraphy n.
|
|
83 |
General |
eski yunan dönemindeki klasik üslup ve formların yeniden canlanması |
neoclassicism n.
|
|
84 |
General |
eski yunan dönemindeki klasik üslup ve formların yeniden canlanması |
neo-classicism n.
|
|
85 |
General |
eski yunan dönemindeki klasik üslubu canlandırma akımından yana olan kimse |
neoclassicist n.
|
|
86 |
General |
(antik yunan'da) atina'da festivallere, tanrılara ve eğlenceye harcanan kamusal fon |
theorica n.
|
|
87 |
General |
(antik yunan'da) atina'da festivallere, tanrılara ve eğlenceye harcanan kamusal fon |
theoric fund n.
|
|
88 |
General |
çeşitli büyük antik yunan veya eski roma sikkelerine verilen ad |
medallion n.
|
|
89 |
General |
özellikle klasik yunan oyunlarında görülen, sahne dışında gerçekleşmiş bir olayı iletmek üzere sahneye gelen karakter |
messenger n.
|
|
90 |
General |
müzikal ses ilişkilerinin matematiksel temelini araştıran antik yunan teorisyenlerin bulunduğu ekolün üyesi olan kimse |
harmonist n.
|
|
91 |
General |
yunan kimse |
hellenian n.
|
|
92 |
General |
helenistik dönemde yunan dili ve kültürünü benimsemiş kimse |
hellenist n.
|
|
93 |
General |
yunan uygarlığı, dili veya edebiyatına düşkün kimse |
hellenist n.
|
|
94 |
General |
eski yunan ve romalıların insan bedeninin yapısını ve çalışmasını dört ana vücut sıvısının varlığına dayandırdığı teori |
humoralism [obsolete] n.
|
|
95 |
General |
antik yunan'da kadınların taktığı saç bandı |
miter n.
|
|
96 |
General |
antik yunan'da kadınların taktığı bir saç bandı |
mitre n.
|
|
97 |
General |
gramın onda birine eşit olan modern bir yunan ağırlık birimi |
obolus n.
|
|
98 |
General |
yunan ve latin vezniyle şiir yazan kimse |
dactylist n.
|
|
99 |
General |
(yunan mitolojisinde) insanların hayatlarını yöneten ve ne zaman öleceklerini belirleyen üç tanrıça |
the destinies n.
|
|
100 |
General |
yunan mitolojisinde güzelliği temsil eden üç kardeş tanrıçadan biri |
grace n.
|
|
101 |
General |
yunan mitolojisinde güzelliği temsil eden üç kardeş tanrıçadan birine benzeyen kimse |
grace n.
|
|
102 |
General |
yunan hayranı |
graecophile n.
|
|
103 |
General |
klasik yunan oyunlarında ahlaki sorunlarla ilgili bir koro |
greek chorus n.
|
|
104 |
General |
yunan ve roma panteonu tanrıları |
immortals n.
|
|
105 |
General |
yunan makedonyası |
aegean macedonia n.
|
|
106 |
General |
antik yunan şehir devleti |
city n.
|
|
107 |
General |
antik yunan'da gelini evinden alan arkadaş |
paranymph n.
|
|
108 |
General |
(antik yunan siyasi sisteminde) koalisyon |
parataxis n.
|
|
109 |
General |
(antik yunan siyasi sisteminde) partizan kampı |
parataxis n.
|
|
110 |
General |
yunan şehir devleti |
polis n.
|
|
111 |
General |
antik yunan güreş ve boks yarışması |
pancratium n.
|
|
112 |
General |
antik yunan tiyatrosunda prosenyumun önünde koronun kullandığı dairesel boş alan |
orchestra n.
|
|
113 |
General |
yunan falanksı |
phalanx n.
|
|
114 |
General |
antik yunan'da kullanılan bir uzunluk birimi |
plethron n.
|
|
115 |
General |
(yahudi tarihinin pers ve erken yunan dönemlerinde) hukukçu erkek sınıfı |
scribe n.
|
|
116 |
General |
(yahudi tarihinin pers ve erken yunan dönemlerinde) hukuk eğitimi alan erkekler grubu |
scribe n.
|
|
117 |
General |
(yahudi tarihinin pers ve erken yunan dönemlerinde) hukukçu erkek sınıfı |
sopher n.
|
|
118 |
General |
(yahudi tarihinin pers ve erken yunan dönemlerinde) hukuk eğitimi alan erkekler grubu |
sopher n.
|
|
119 |
General |
(antik yunan'da) mabet |
sekos n.
|
|
120 |
General |
antik yunan ya da roma tapınaklarında ayinlerin yapıldığı orta kısım |
sekos n.
|
|
121 |
General |
yunan tanrısı pan ile ilişkilendirilen orman ruhlarına verilen ad |
silvanus n.
|
|
122 |
General |
yunan tanrısı pan ile ilişkilendirilen orman ruhlarına verilen ad |
sylvanus n.
|
|
123 |
General |
(yunan ve roma mitolojilerinde) bereket tanrısı |
priapus n.
|
|
124 |
General |
(antik yunan tiyatrosunda) koro ile diyaloga giren ilk oyuncu |
protagonist n.
|
|
125 |
General |
(antik yunan ve roma'da) merhem kutusu |
pyxis n.
|
|
126 |
General |
antik yunan'da kadınların taktığı bir tür saç bandı |
sphendone n.
|
|
127 |
General |
(yunan veya latin vezninde) ayak değişikliği |
substitution n.
|
|
128 |
General |
(antik yunan'da) yargıç |
syndic n.
|
|
129 |
General |
(antik yunan'da) hakim |
syndic n.
|
|
130 |
General |
(antik yunan'da) köylerin tek bir mahallede birleştirilmesi |
synoecism n.
|
|
131 |
General |
(antik yunan'da) köylerin tek bir mahallede birleştirilmesi |
synoicism n.
|
|
132 |
General |
(antik yunan müziğinde) iki ses perdesi arası uzaklık |
system n.
|
|
133 |
General |
(yunan mitolojisinde) tanrı odysseus'un karısı |
penelope n.
|
|
134 |
General |
yunan alfabesinde lamda harfi şeklinde olan |
lambdoidal adj.
|
|
135 |
General |
antik yunan dönemine ait |
helladic adj.
|
|
136 |
General |
yunan kültürü ile ilgili olan |
panhellenic adj.
|
|
137 |
General |
yunan alfabesindeki lambda harfinin şeklinde olan |
lambdoid adj.
|
|
138 |
General |
sanat, edebiyat, müzik veya mimaride klasik eski yunan üslubunu yeniden canlandıran ya da uyarlayan |
neoclassic adj.
|
|
139 |
General |
sanat, edebiyat, müzik veya mimaride klasik eski yunan üslubunu yeniden canlandıran ya da uyarlayan |
neoclassical adj.
|
|
140 |
General |
eski yunan dönemindeki klasik üslubu canlandıran nitelikte |
neoclassicistic adj.
|
|
141 |
General |
eski yunan |
hellenian adj.
|
|
142 |
General |
yunanistan ve/veya yunan kültürünü seven |
hellenophile adj.
|
|
143 |
General |
geometrik yunan çömlekçiliğine ait |
geometrical adj.
|
|
144 |
General |
geometrik yunan çömlekçiliğiyle ilgili |
geometrical adj.
|
|
145 |
General |
antik yunan dillerinde uzmanlaşan |
classical adj.
|
|
146 |
General |
antik yunan edebiyatında uzmanlaşan |
classical adj.
|
|
147 |
General |
antik yunan kültürüne yoğunlaşan |
classical adj.
|
|
148 |
General |
yunan hayranlığıyla nitelenen |
graecophile adj.
|
|
149 |
General |
yunan hayranlığıyla nitelenen |
graecophilic adj.
|
|
150 |
General |
ismi genellikle birkaç yunan harfinden oluşturulan bir kardeşlik birliğine ait veya ilgili |
greek-letter adj.
|
|
151 |
General |
yunan ithaka adası'na veya sakinlerine ait |
ithacan adj.
|
|
152 |
General |
yunan ithaka adası'na veya sakinleri |
ithacan adj.
|
|
153 |
General |
antik yunan güreş ve boks yarışmasına ait veya ilgili |
pancratian adj.
|
|
154 |
General |
antik yunan spor müsabakasına ait veya ilgili |
pancratian adj.
|
|
155 |
General |
antik yunan güreş ve boks yarışmasına ait veya ilgili |
pancratic adj.
|
|
156 |
General |
antik yunan spor müsabakasına ait veya ilgili |
pancratic adj.
|
|
157 |
General |
tüm yunan halklarına ait veya ilgili |
panhellenic adj.
|
|
158 |
General |
tüm yunan halklarının birleşmesi hareketine ait veya ilgili |
panhellenic adj.
|
|
159 |
General |
yunan kardeşlik cemiyetlerine ait veya ilgili |
panhellenic adj.
|
|
160 |
General |
tüm yunan halklarına ait veya ilgili |
pan-hellenic adj.
|
|
161 |
General |
tüm yunan halklarının birleşmesi hareketine ait veya ilgili |
pan-hellenic adj.
|
|
162 |
General |
yunan kardeşlik cemiyetlerine ait veya ilgili |
pan-hellenic adj.
|
|
163 |
General |
klasik antik yunan ve roma dönemi sonrasına ait veya ilgili |
postclassical adj.
|
|
164 |
General |
(antik yunan) sicani halkına ait veya ilgili |
sicanian adj.
|
|
165 |
General |
(antik yunan dramasında) giriş kısmına ait veya ilgili |
protatic adj.
|
|
166 |
General |
yunan anlamı veren ön ek |
graeco- pref.
|
|
167 |
General |
yunan ve anlamı veren ön ek |
graeco- pref.
|
|
Colloquial |
|
168 |
Colloquial |
yunan heykeli gibi kimse |
greek n.
|
|
Trade/Economic |
|
169 |
Trade/Economic |
dört yunan drahmisi değerindeki eski bir sikke |
tetradrachma n.
|
|
170 |
Trade/Economic |
yunan iktisadi mucizesi |
greek economic miracle n.
|
|
171 |
Trade/Economic |
yunan alfabesinin ikinci harfi |
beta n.
|
|
172 |
Trade/Economic |
yunan mucizesi |
greek miracle n.
|
|
173 |
Trade/Economic |
yunan para birimi |
greek monetary unit n.
|
|
Law |
|
174 |
Law |
modern yunan yasama meclisinin alt kanadı |
boule n.
|
|
175 |
Law |
antik yunan devletlerinde yasama meclisi |
boule n.
|
|
Politics |
|
176 |
Politics |
yunan yönetim sisteminde vali |
nomarch n.
|
|
177 |
Politics |
yunan idari eyaletlerinin her biri |
nomarchy n.
|
|
178 |
Politics |
yunan hükümetinin alt birim veya departmanlarından biri |
nomoi n.
|
|
179 |
Politics |
antik yunan'da ana meclis |
ekklēsia n.
|
|
180 |
Politics |
antik yunan'da ana meclis |
ekklesia n.
|
|
181 |
Politics |
antik yunan'da yaşamış olan halklardan biri |
pelasgians n.
|
|
182 |
Politics |
antik yunan'da yaşamış olan halklardan biri |
pelasgian n.
|
|
183 |
Politics |
yunan hayranı |
philhellenism n.
|
|
184 |
Politics |
yunan bağımsızlığı savunucusu |
philhellenism n.
|
|
185 |
Politics |
yunan büyükelçiliği |
greek embassy n.
|
|
186 |
Politics |
(antik yunan politik düşüncesinde) kanaat |
doxa n.
|
|
187 |
Politics |
yunan kültürü savunucusu |
philhellenism n.
|
|
188 |
Politics |
antik yunan meclisi üyesi |
ecclesiast n.
|
|
Technical |
|
189 |
Technical |
1 grama eşit bir yunan ölçü birimi |
drachm n.
|
|
190 |
Technical |
(180-200 metreye denk gelen) bir antik yunan uzunluk birimi |
stadion n.
|
|
191 |
Technical |
(180-200 metreye denk gelen) bir antik yunan uzunluk birimi |
stadium n.
|
|
192 |
Technical |
(antik yunan'da) koşu yarışı platformu |
stadium n.
|
|
Computer |
|
193 |
Computer |
yunan/simge |
greek/symbol n.
|
|
Textile |
|
194 |
Textile |
süslü bir yunan perdesi |
aligreek n.
|
|
195 |
Textile |
yunan sateni |
greek satin n.
|
|
196 |
Textile |
direktuvar döneminde yaygın olup yunan ve roma kıyafetlerini andıran bir stil |
directoire style n.
|
|
Architecture |
|
197 |
Architecture |
(antik yunan) hisar, kale, sığınak veya iç kale |
acropolis n.
|
|
198 |
Architecture |
antik yunan ya da roma tapınaklarında ayinlerin yapıldığı, orta kısımda yer alan bölüm |
cella n.
|
|
199 |
Architecture |
(antik yunan ve roma mimarisinde) dor düzeninde frizi baştabandan ayıran şerit |
tenia n.
|
|
200 |
Architecture |
antik yunan'da sunak |
thymele n.
|
|
201 |
Architecture |
antik roma ya da yunan kültüründe banyodan sonra kutsal bir yağın vücuda meshedildiği küçük oda. |
elæothesium n.
|
|
202 |
Architecture |
(yunan ve roma mimarisinde) erkekler için ayrılmış daire |
andron n.
|
|
203 |
Architecture |
yaklaşık olarak m.ö. 1000 ile 700 yılları arasına tarihlenen geometrik sanat döneminde kullanılan yunan sanatına özgü bir süsleme motifi |
meander n.
|
|
204 |
Architecture |
antik yunan ya da roma tapınaklarında ayinlerin yapıldığı, orta kısımda yer alan bölüm |
megara n.
|
|
205 |
Architecture |
antik yunan ya da roma tapınaklarında ayinlerin yapıldığı, orta kısımda yer alan bölüm |
megaron n.
|
|
206 |
Architecture |
(antik yunan veya roma'da) at ve araba yarışları için kullanılan açık hava pisti |
hippodrome n.
|
|
207 |
Architecture |
bazı yunan yapılarında dorik sütun başının altındaki içbükey eğrilik |
hypophyge n.
|
|
208 |
Architecture |
kapalı yunan haçı |
cross-in-square n.
|
|
209 |
Architecture |
yunan-roma mimarisi |
greco-roman architecture n.
|
|
210 |
Architecture |
(eski yunan'da) dört yanı çift sıra sütunla çevrili yapı |
dipteros n.
|
|
211 |
Architecture |
yunan kökenli bir kenar süsü |
grecque n.
|
|
212 |
Architecture |
(mimaride) yunan canlandırmacılığı |
greek revival n.
|
|
213 |
Architecture |
yunan mimari tarzının benimsendiği bir amerikan mimari tarzı |
greek revivalism n.
|
|
214 |
Architecture |
eski yunan tapınağında en arka oda |
opisthodome n.
|
|
215 |
Architecture |
eski yunan tapınağında naosun girişe en uzak bölümü |
opisthodome n.
|
|
216 |
Architecture |
eski yunan tapınağında en arka oda |
opisthodomos n.
|
|
217 |
Architecture |
eski yunan tapınağında naosun girişe en uzak bölümü |
opisthodomos n.
|
|
218 |
Architecture |
mimaride, tasarım veya süs olarak kullanılan bir yunan haçı |
crosslet n.
|
|
219 |
Architecture |
m.ö. 3. yüzyılın sonlarından 1. yüzyıla kadar olan yunanistan ve yunan toprakları mimarisiyle ilgili |
hellenistic adj.
|
|
220 |
Architecture |
klasik yunan mimarisine ait |
greek adj.
|
|
221 |
Architecture |
klasik yunan mimarisiyle ilgili |
greek adj.
|
|
222 |
Architecture |
klasik yunan mimarisini taklit eden |
greek adj.
|
|
223 |
Architecture |
(yunan tapınaklarında) girişin ön cephesinde sekiz sütun bulunan |
octastyle adj.
|
|
224 |
Architecture |
(bazı yunan tapınaklarında) ante duvarları arasında tek sıra sütunlu gömme revaklı |
in antis adj.
|
|
225 |
Architecture |
(yunan tapınağı) üstü çatıyla kapalı |
cleithral adj.
|
|
Furniture |
|
226 |
Furniture |
antik yunan'da kullanılan, kıvrımlı dışa doğru yayvan bacakları ve çukur bir arkalığı olan iskemle |
klismos n.
|
|
227 |
Furniture |
antik yunan mobilyası |
greek ancient furniture n.
|
|
228 |
Furniture |
(mobilya süslemede) yunan tarzını canlandırma |
greek revival n.
|
|
Marine |
|
229 |
Marine |
yunan kadırga komutanı |
trierarch n.
|
|
230 |
Marine |
sivil görevlerinin yanı sıra günlük hayatta da yunan kadırga komutanı gibi giyinen atinalı |
trierarch n.
|
|
231 |
Marine |
yunan kadırga komutanlığı makamı |
trierarchy n.
|
|
232 |
Marine |
antik yunan veya roma gemilerinde süslü kıç bölümü |
aplustre n.
|
|
Psychology |
|
233 |
Psychology |
yunan terimlerine duyulan nefret |
hellenologophobia n.
|
|
234 |
Psychology |
antik yunanistan veya yunan takıntısı |
graecomania n.
|
|
Gastronomy |
|
235 |
Gastronomy |
yunan peynirli böreği |
tyropitta n.
|
|
236 |
Gastronomy |
ekmek kırıntıları, balık yumurtası, zeytinyağı ve limonla yapılan bir yunan yemeği |
taramasalata n.
|
|
237 |
Gastronomy |
koyu patlıcan renkli yunan zeytini |
kalamata olive n.
|
|
238 |
Gastronomy |
yunan peyniri |
greek cheese n.
|
|
239 |
Gastronomy |
(yunan mutfağı) yılbaşı çöreği |
vasilopitta n.
|
|
240 |
Gastronomy |
yunan peyniri |
feta cheese n.
|
|
241 |
Gastronomy |
yunan mutfağı |
greek cuisine n.
|
|
242 |
Gastronomy |
yunan döneri |
gyro n.
|
|
243 |
Gastronomy |
yunan döneri |
gyros n.
|
|
244 |
Gastronomy |
yunan usulü limonlu tavuk çorbası |
avgolemono n.
|
|
245 |
Gastronomy |
çeşitli otlar ve soğanla pişirilen bir yunan köftesi |
keftedes n.
|
|
246 |
Gastronomy |
una bulanıp kızartılan, limon suyu ile lezzetlendirilen ve pişirildiği tavada servis edilen bir yunan mezesi |
saganaki n.
|
|
247 |
Gastronomy |
genellikle bir aperitif ile veya alkolün yanında servis edilen, yunan ve orta doğu mutfaklarına özgü iştah açıcı yiyecek |
meze n.
|
|
248 |
Gastronomy |
yunan ve orta doğu mutfaklarına özgü iştah açıcı yiyecek |
mezze n.
|
|
249 |
Gastronomy |
türk, arap veya yunan tarzı kahve yapmak için kullanılan cezve |
cezve n.
|
|
250 |
Gastronomy |
yunan salatası |
horiatiki n.
|
|
251 |
Gastronomy |
yunan rakısı |
ouzo n.
|
|
252 |
Gastronomy |
yunan ve orta doğu mutfağına özgü, pişirilince gevrekleşen ince açılmış hamur |
filo pastry n.
|
|
253 |
Gastronomy |
yunan yoğurdu |
greek yoghurt n.
|
|
Math |
|
254 |
Math |
yunan matematikçi diyofantus'a ait |
diophantine adj.
|
|
255 |
Math |
yunan matematikçi diyofantus ile ilişkili |
diophantine adj.
|
|
Zoology |
|
256 |
Zoology |
antik yunan ve roma'da molossia'dan geldiği düşünülen büyük bir köpek |
molossus n.
|
|
Botanic |
|
257 |
Botanic |
yunan ipek otu |
periploca n.
|
|
258 |
Botanic |
yunan ipekotu |
virginia silk (periploca græca) n.
|
|
259 |
Botanic |
yaprakları hint, yunan ve orta doğu mutfağında tüketilen, sarı çiçekli tırmanıcı bir ot |
pussly n.
|
|
Social Sciences |
|
260 |
Social Sciences |
yunan kültür vakfı |
hellenic culture foundation n.
|
|
261 |
Social Sciences |
antik yunan uygarlığı ve kültürü |
hellenism n.
|
|
262 |
Social Sciences |
bir yunan deyiminin yazılı olarak başka dilde kullanılması |
hellenism n.
|
|
263 |
Social Sciences |
yunanistan veya yunan kültürü veya idealleri sevgisi |
hellenism n.
|
|
264 |
Social Sciences |
eski yunan ve roma dilleri ve edebiyatı |
humanities n.
|
|
265 |
Social Sciences |
eski yunan ve roma medeniyetlerine ait dil ve edebiyat gibi kültür unsurlarının çalışıldığı disiplin |
humanity n.
|
|
266 |
Social Sciences |
yunan cenazelerinde merhuma adanmış doğaçlama şarkıyı besteleyen veya söyleyen kimse |
myriologist n.
|
|
267 |
Social Sciences |
(özellikle antik dönemlerde) yunan sanatı veya kültürünün özü |
grecism n.
|
|
268 |
Social Sciences |
yunan sanatı, edebiyatı, heykeli veya mimarisinin taklit edilmesi |
grecism n.
|
|
269 |
Social Sciences |
yunan fikir veya geleneklerine uyum sağlamak |
hellenize v.
|
|
270 |
Social Sciences |
yunan fikir veya geleneklerini benimsemek |
hellenize v.
|
|
271 |
Social Sciences |
yunan fikir veya geleneklerine uyum sağlamak |
hellenise v.
|
|
272 |
Social Sciences |
yunan fikir veya geleneklerini benimsemek |
hellenise v.
|
|
273 |
Social Sciences |
büyük iskender'in ölümünden augustus'un tahta çıkışına kadar süren klasik dönem sonrası yunan tarihi ve kültürüyle ilgili |
hellenistic adj.
|
|
274 |
Social Sciences |
hem yunan hem de yunan olmayan soylardan gelen bir halka ait |
mixobarbaric adj.
|
|
275 |
Social Sciences |
hem yunan hem de yunan olmayan soylardan gelen bir halkla ilgili |
mixobarbaric adj.
|
|
Education |
|
276 |
Education |
ingilizcede antik yunan ve antik roma dönemlerinde yazılmış, eski yunanca ve latince dillerindeki eserleri inceleyen filoloji dalı |
classics n.
|
|
277 |
Education |
ingilizcede antik yunan ve antik roma dönemlerinde yazılmış, eski yunanca ve latince dillerindeki eserleri inceleyen filoloji dalı |
classical philology n.
|
|
278 |
Education |
yunan ve roma tiyatrosu |
the drama of greece and rome n.
|
|
279 |
Education |
antik yunan ve latince alanlarında eğitim gören öğrenci |
classical scholar n.
|
|
280 |
Education |
antik yunan ve latince alanlarında eğitim görme |
classicalism n.
|
|
281 |
Education |
antik yunan ve latince alanlarında eğitim görme |
classicism n.
|
|
282 |
Education |
antik yunan ve latince alanlarında eğitim gören öğrenci |
classicalist n.
|
|
283 |
Education |
antik yunan ve latin dilleri |
the classics n.
|
|
284 |
Education |
(oxford üniversitesi'nde) yunan ve roma tarihi, edebiyatı ve felsefesini inceleyen bir program |
greats n.
|
|
285 |
Education |
(oxford üniversitesi'nde) yunan ve roma tarihi, edebiyatı ve felsefesini inceleyen bir programın final sınavları |
greats n.
|
|
286 |
Education |
(yunan kültüründe) üniversitede kızlar birliğine katılma |
rush n.
|
|
287 |
Education |
antik yunan okullarına ait |
gymnastic adj.
|
|
Literature |
|
288 |
Literature |
koro halinde söylenen eski yunan lirik şiiri |
tragedy n.
|
|
289 |
Literature |
iskenderiye'deki yunan yazarlarının üslubu ve teorileri |
alexandrianism n.
|
|
290 |
Literature |
yunan ve latin şiirinde kullanılan vezin ölçüsünde yazılmış şiir |
alcaic n.
|
|
291 |
Literature |
yunan ve latin şiirinde kullanılan vezin ölçüsünde yazılmış şiir |
alcaic verse n.
|
|
292 |
Literature |
16. yüzyıl fransız edebiyatında yunan ve roma modelli yeni bir fransız edebiyatı oluşturmaya çalışmış yedi şairden oluşan edebi grup |
pleiade n.
|
|
293 |
Literature |
antik yunan veya romalı yazar |
ancient n.
|
|
294 |
Literature |
antik yunan ve romalı yazarlar |
ancients n.
|
|
295 |
Literature |
antik yunan edebiyatında koro halinde okunan kasidenin ikinci bölümü |
antistrophe n.
|
|
296 |
Literature |
yunan tragedyasında iki koro şarkısının arasındaki her bir bölüm |
episode n.
|
|
297 |
Literature |
(antik yunan tragedyasında) iki koro şarkısının arasındaki bölüm |
episode n.
|
|
298 |
Literature |
klasik yunan dramasında ilk ve ikinci bölüm arasındaki koro bölümü |
epode n.
|
|
299 |
Literature |
yunan ve latin destanlarında kullanılan altı ayaklı dize ölçüsü |
hexameter n.
|
|
300 |
Literature |
(antik yunan'da) profesyonel olarak destan gibi bir şiiri ezbere okuyan kimse |
rhapsode n.
|
|
301 |
Literature |
epik şiir okuyan kimse (yunan) |
rhapsode n.
|
|
302 |
Literature |
epik şiir okuyan kimse (yunan) |
rhapsoder n.
|
|
303 |
Literature |
antik yunan epik şiiri |
rhapsody n.
|
|
304 |
Literature |
kesintisiz olarak ezberden okunabilecek antik yunan epik şiiri bölümü |
rhapsody n.
|
|
305 |
Literature |
(yunan edebiyatında) dafnis'in sevgilisi |
chloe n.
|
|
306 |
Literature |
(yunan edebiyatında) dafnis ve hloi |
daphnis and chloe n.
|
|
307 |
Literature |
(antik yunan'da bir grup dansçı tarafından söylenen) lirik şiir |
chorus n.
|
|
308 |
Literature |
yunan veya roma klasiği |
classic n.
|
|
309 |
Literature |
edebi antik yunan yapıtı |
classic n.
|
|
310 |
Literature |
antik yunan ve latince alanlarında eğitim görme |
classicality n.
|
|
311 |
Literature |
yunan ve latin vezni |
dactylet n.
|
|
312 |
Literature |
yunan ve latin vezniyle yazılmış şiir |
dactylic n.
|
|
313 |
Literature |
(klasik yunan ve latin şiirinde) 2 veya 3 hecelik vezinden iki adet içeren bürünsel birim |
dipody n.
|
|
314 |
Literature |
antik yunan yazarlarınca betimlenen efsanevi cüce ırklarından biri |
pigmy n.
|
|
315 |
Literature |
antik yunan yazarlarınca betimlenen efsanevi cüce ırklarından biri |
pygmy n.
|
|
316 |
Literature |
antik yunan şairi pindaros'un üslubuyla yazılmış şiir |
pindaric n.
|
|
317 |
Literature |
antik yunan şairi pindaros'un üslubuna benzer şekilde yazılmış katı kuralları olmayan düzensiz dizeler |
pindarics n.
|
|
318 |
Literature |
antik yunan şairi pindaros'un üslubuyla yazılmış şiir |
pindaric ode n.
|
|
319 |
Literature |
antik yunan şairi pindaros'un taklidi |
pindarism n.
|
|
320 |
Literature |
antik yunan şairi pindaros'un üslubunu taklit eden kimse |
pindarist n.
|
|
321 |
Literature |
yunan ve latin vezninde kullanılan beşli yarım ölçü grubu |
penthemimer n.
|
|
322 |
Literature |
(eski yunan ve latin şiirinde) üçlü ölçü |
senarius n.
|
|
323 |
Literature |
(eski yunan ve latin şiirinde) üçlü ölçü |
senarian n.
|
|
324 |
Literature |
(yunan veya latin şiirinde) birleştirilmiş iki ayak grubu |
syzygy n.
|
|
325 |
Literature |
(klasik yunan ve latin şiirinde) iki veya üç hecelik vezinden iki adet içeren bürünsel birim |
syzygy n.
|
|
326 |
Literature |
yunan ve latin şiirinde kullanılan vezin ölçüsünden |
alcaic adj.
|
|
327 |
Literature |
yunan ve latin şiirinde kullanılan vezin ölçüsüyle ilgili |
alcaic adj.
|
|
328 |
Literature |
yunan ve latin şiirinde kullanılan vezin ölçüsünde yazılmış |
alcaic adj.
|
|
329 |
Literature |
antik yunan edebiyatında koro halinde okunan kasidenin ikinci bölümüne ait veya ilgili |
antistrophic adj.
|
|
330 |
Literature |
m.ö. 7. yüzyılda yaşamış yunan şair archilochus veya onun vezin ölçüsüyle ilgili |
archilochian adj.
|
|
331 |
Literature |
eski yunan şiiri ile ilgili |
epodic adj.
|
|
332 |
Literature |
(eski yunan lirik şiirleri) şarkı olarak okunmak üzere yazılmış |
melic adj.
|
|
333 |
Literature |
antik yunan şairi pindaros'a ait |
pindaric adj.
|
|
334 |
Literature |
antik yunan şairi pindaros'un üslubuyla yazılmış |
pindaric adj.
|
|
335 |
Literature |
antik yunan şairi pindaros'un yazdığına inanılan |
pindaric adj.
|
|
336 |
Literature |
yunan şair sotades'e özgü |
sotadean adj.
|
|
337 |
Literature |
yunan şair sotades ile ilgili |
sotadean adj.
|
|
338 |
Literature |
yunan şair sotades'e ait |
sotadean adj.
|
|
339 |
Literature |
(yunan şair) sotades şiirlerine benzer |
sotadic adj.
|
|
340 |
Literature |
(yunan şair) sotades şiirlerini yansıtan |
sotadic adj.
|
|
341 |
Literature |
(yunan şair) sotades şiirleri ile ilgili |
sotadic adj.
|
|
Linguistics |
|
342 |
Linguistics |
yunan alfabesinin on birinci harfi |
lambda n.
|
|
343 |
Linguistics |
yunan alfabesinin 13. harfi |
nu n.
|
|
344 |
Linguistics |
yunan alfabesinin 8. harfi |
theta [brit] n.
|
|
345 |
Linguistics |
yunanistan'ın belirli bölgelerinde konuşulan modern bir yunan lehçesi |
tsakonian n.
|
|
346 |
Linguistics |
yunan alfabesinde ilk harf |
alpha n.
|
|
347 |
Linguistics |
antik yunan substratı/alt katman dili |
pre-greek substrate n.
|
|
348 |
Linguistics |
yunan gramer uzmanı ve deipnosophistai adlı kitabın yazarı |
athenaeus n.
|
|
349 |
Linguistics |
atina'da konuşulan ve yazılan antik yunan lehçesi |
attic n.
|
|
350 |
Linguistics |
antik yunan lehçelerinin oluşturduğu grup |
eolic n.
|
|
351 |
Linguistics |
yunan alfabesinde altıncı harf |
zeta n.
|
|
352 |
Linguistics |
yunan alfabesindeki beşinci harf |
epsilon n.
|
|
353 |
Linguistics |
yunan alfabesinin yedinci harfi |
eta n.
|
|
354 |
Linguistics |
yunan alfabesinin onuncu harfi |
kappa n.
|
|
355 |
Linguistics |
modern yunan edebiyatında antik yunanca'ya özgü birtakım özellikleri barındıran bir tarz |
katharevusa n.
|
|
356 |
Linguistics |
yunan alfabesinin 22. harfi |
khi n.
|
|
357 |
Linguistics |
yunan alfabesinin 22. harfi |
chi n.
|
|
358 |
Linguistics |
yunan alfabesinin 20. harfi |
upsilon n.
|
|
359 |
Linguistics |
yunan alfabesinin yirmi ikinci harfi |
chi n.
|
|
360 |
Linguistics |
septuaginta'nın yahudi-yunan lehçesi veya dili |
hellenistic language n.
|
|
361 |
Linguistics |
yunan alfabesi'nin 17. harfi |
rho n.
|
|
362 |
Linguistics |
yunan alfabesinde j harfi |
yot n.
|
|
363 |
Linguistics |
yunan alfabesinin üçüncü harfi |
gamma n.
|
|
364 |
Linguistics |
yunan alfabesinde bulunan dördüncü harf |
delta n.
|
|
365 |
Linguistics |
yunan alfabesinin 15. harfi |
omicron n.
|
|
366 |
Linguistics |
bir antik yunan lehçesi |
doric n.
|
|
367 |
Linguistics |
bir antik yunan lehçesi |
doric dialect n.
|
|
368 |
Linguistics |
antik yunan'da iyonya'da konuşulup edebi önemi olan bir lehçe |
ionic n.
|
|
369 |
Linguistics |
yunan alfabesinin dokuzuncu harfinin temsil ettiği ses |
iota n.
|
|
370 |
Linguistics |
yunan alfabesinin telaffuz edilmeyen dokuzuncu harfi |
iota subscript n.
|
|
371 |
Linguistics |
yunan alfabesinin on altıncı harfi |
pi n.
|
|
372 |
Linguistics |
kıbrıs'ta konuşulan yunan lehçesi |
cypriot n.
|
|
373 |
Linguistics |
antik yunan alfabesinde bir harf |
sampi n.
|
|
374 |
Linguistics |
orijinal yunan alfabesinde bulunan bir ünsüz harf |
san n.
|
|
375 |
Linguistics |
yunan alfabesinde sigma harfi |
sigma n.
|
|
376 |
Linguistics |
(yunan veya latin şiirinde) hecenin normal uzunluğundan fazla uzatılması |
protraction n.
|
|
377 |
Linguistics |
yunan alfabesindeki beşinci harf ile ilgili |
epsilonic adj.
|
|
378 |
Linguistics |
antik veya modern yunan diline ait |
hellenic adj.
|
|
379 |
Linguistics |
antik veya modern yunan diliyle ilgili |
hellenic adj.
|
|
380 |
Linguistics |
yunan harfine benzeyen |
hypsiloid adj.
|
|
381 |
Linguistics |
yunan harfini andıran |
hypsiloid adj.
|
|
382 |
Linguistics |
kıbrıs'ta konuşulan yunan lehçesine özgü |
cypriot adj.
|
|
383 |
Linguistics |
kıbrıs'ta konuşulan yunan lehçesine ait veya ilgili |
cypriot adj.
|
|
384 |
Linguistics |
kıbrıs'ta konuşulan yunan lehçesine özgü |
cypriote adj.
|
|
385 |
Linguistics |
kıbrıs'ta konuşulan yunan lehçesine ait veya ilgili |
cypriote adj.
|
|
History |
|
386 |
History |
antik yunan'da bölük komutanı |
taxiarch n.
|
|
387 |
History |
antik yunan'da bölük komutanı |
taxiarch n.
|
|
388 |
History |
antik yunan'da bölük komutanı |
taxiarch n.
|
|
389 |
History |
(antik yunan) hisar, kale, sığınak veya iç kale |
acropolis n.
|
|
390 |
History |
antik yunan'da lakonya bölgesinde yaşayan kimse |
laconian n.
|
|
391 |
History |
antik yunan'da yarışçıların ışıklı el feneri taşıyarak yaptığı bir bayrak yarışı |
lampadedromy n.
|
|
392 |
History |
antik yunan'da yarışçıların ışıklı el feneri taşıyarak yaptığı bir bayrak yarışı |
lampadephoria n.
|
|
393 |
History |
(antik yunan'da) ışıklı el feneri taşıyarak bayrak yarışı yapan kimse |
lampadist n.
|
|
394 |
History |
antik yunan'da yarışçıların ışıklı el feneri taşıyarak yaptığı bir bayrak yarışı |
lampadrome n.
|
|
395 |
History |
atina'da ve antik yunan'da birkaç ufak devlette basılan küçük bir madeni para |
tetartemorion n.
|
|
396 |
History |
atina'da ve antik yunan'da birkaç ufak devlette basılan küçük bir madeni para |
tartemorion n.
|
|
397 |
History |
dört yunan drahmisi değerindeki eski bir sikke |
tetradrachm n.
|
|
398 |
History |
antik yunan kenti thebes veya sakinlerine ait |
theban n.
|
|
399 |
History |
antik yunan kenti thebes veya sakinleri ile ilgili |
theban n.
|
|
400 |
History |
böotya'da yer alan antik yunan kenti |
thebes n.
|
|
401 |
History |
antik yunan'da hamam |
thermae n.
|
|
402 |
History |
yunanistan'ı fethetmeye çalışan persler ile yunan ordusu arasında geçen, m.ö. 480'de gerçekleşen meşhur bir savaş |
thermopylae n.
|
|
403 |
History |
yunanistan'ı fethetmeye çalışan persler ile yunan ordusu arasında geçen, m.ö. 480'de gerçekleşen meşhur bir savaş |
battle of thermopylae n.
|
|
404 |
History |
antik yunan'da atina’da kıdemsiz sulh yargıcı |
thesmothete n.
|
|
405 |
History |
(antik yunan'da) atina’da yaşayan hür kimseler arasında en alt tabakada yer alan kimse |
thete n.
|
|
406 |
History |
antik yunan ve roma halkı |
the ancients n.
|
|
407 |
History |
antik yunan'da kendini dionysos'a ibadete adamış kadın |
thyiad n.
|
|
408 |
History |
antik yunan'da tiyatroda sunak etrafında dans eden koro |
thymelici n.
|
|
409 |
History |
geçmişte karadeniz'de yer alan bir yunan imparatorluğu |
trebizond n.
|
|
410 |
History |
otuz kürekle çekilen yunan kadırgası |
triaconter n.
|
|
411 |
History |
antik yunan'da aşiret |
tribe n.
|
|
412 |
History |
antik roma ve yunan'da çalınan üçgen lir veya arp |
trigon n.
|
|
413 |
History |
antik roma ve yunan'da çalınan üçgen lir veya arp |
sabbeka n.
|
|
414 |
History |
antik roma ve yunan'da çalınan üçgen lir veya arp |
sambuca n.
|
|
415 |
History |
antik roma ve yunan'da çalınan üçgen lir veya arp |
sackbut n.
|
|
416 |
History |
antik yunan'da kullanılan üç dirhem değerindeki gümüş sikke |
tridrachm n.
|
|
417 |
History |
antik yunan'da kullanılan üç dirhem değerindeki gümüş sikke |
tridrachma n.
|
|
418 |
History |
antik yunan'da kullanılan üç dirhem değerindeki gümüş sikke |
tridrachmon n.
|
|
419 |
History |
antik yunan'da kullanılan üç dirhem değerinde bir sikke |
triobol n.
|
|
420 |
History |
antik yunan'da kullanılan üç dirhem değerinde bir sikke |
triobolon n.
|
|
421 |
History |
antik yunan'da apollon tapınağındaki rahibenin oturduğu koltuk |
tripod n.
|
|
422 |
History |
(antik yunan ve roma'da) oyun veya egzersiz amacıyla kullanılan çember |
trochus n.
|
|
423 |
History |
(antik yunan ve roma'da) oyun veya egzersiz amacıyla kullanılan çemberler |
trochi n.
|
|
424 |
History |
antik yunan veya roma'da askeri bir zafer anısına dikilen anıt |
tropaion n.
|
|
425 |
History |
antik yunan veya roma'da askeri bir zafer anısına dikilen anıt |
trophaeum n.
|
|
426 |
History |
antik yunan ve roma'da giyilen bol bir elbise |
tunic n.
|
|
427 |
History |
eski yunan'da güreş okulu |
palaestra n.
|
|
428 |
History |
eski yunan'da spor salonu |
palaestra n.
|
|
429 |
History |
antik yunan'da yaşamış bir trajedi yazarı |
sophocles n.
|
|
430 |
History |
antik yunan'da piyade |
hoplite n.
|
|
431 |
History |
antik yunan vatandaşlık yemini |
ephebic oath n.
|
|
432 |
History |
antik yunan vatandaşlık yemini |
athenian oath n.
|
|
433 |
History |
bir dirhemin altıda biri değerindeki antik yunan parası |
obol n.
|
|
434 |
History |
eskiden yunan erkeklerinin giydiği kısa pelerin |
chlamys n.
|
|
435 |
History |
eski yunan |
achaian n.
|
|
436 |
History |
eski yunan para birimi |
minae n.
|
|
437 |
History |
mö 1300'den ms 558'e kadar süren eski yunan medeniyeti |
hellenic n.
|
|
438 |
History |
ortaçağ yunan kültürü |
late greek n.
|
|
439 |
History |
seçkin ve zırhlı yunan mızraklı piyadeleri |
hoplites n.
|
|
440 |
History |
(antik yunan) bin askerden oluşan bir bölüğün komutanı |
chiliarch n.
|
|
441 |
History |
yunan filozof, matematikçi ve astronom |
hypatia n.
|
|
442 |
History |
ortak bir dini merkezi veya türbeyi paylaşan komşu antik yunan devletlerin kurduğu konseyde bir delege |
amphictyon n.
|
|
443 |
History |
ortak bir dini merkezi veya türbeyi paylaşan komşu antik yunan devletlerin kurduğu konseyde delegeler |
amphictyons n.
|
|
444 |
History |
(antik yunan'da) kadınların başa taktığı bandana |
ampyx n.
|
|
445 |
History |
mö 401 yılında paralı yunan askerlerinin anadolu'ya düzenlediği büyük bir askeri sefer |
anabasis n.
|
|
446 |
History |
antik dünyada özellikle yunan, roma veya yahudi uygarlıklarından uluslar |
ancients n.
|
|
447 |
History |
antik yunan veya roma stili |
antique n.
|
|
448 |
History |
yunan tanrıçası artemis'e adanmış, m.ö. 262 yılında gotlar tarafından yıkılan büyük tapınak |
artemision at ephesus n.
|
|
449 |
History |
antik yunan devletinde halk meclisi |
ecclesia n.
|
|
450 |
History |
antik yunan makamından türemiş ilahi makamı |
ecclesiastical mode n.
|
|
451 |
History |
güney italya'da yer alan eski bir yunan kolonisi |
elea n.
|
|
452 |
History |
(antik yunan'da) yeminli askerlerin komutanı |
enomotarch n.
|
|
453 |
History |
(antik yunan'da) yeminli askerlerden oluşan birlik |
enomoty n.
|
|
454 |
History |
(antik yunan'da) ergenliğe girmiş erkek |
ephebe n.
|
|
455 |
History |
(antik yunan'da) ergenliğe girmiş erkek |
ephebus n.
|
|
456 |
History |
genç kyros'un kunaksa'da ölümü üzerine paralı yunan askerlerinin fırat nehri'nden karadeniz'e çekilmesi |
katabasis n.
|
|
457 |
History |
antik yunan'da erkeklerin giydiği bir tür kemer |
zoster n.
|
|
458 |
History |
antik yunan şehri sakinleri |
ethnic n.
|
|
459 |
History |
antik atina ve diğer yunan şehirlerindeki aristokrat soylulara verilen ad |
eupatrid n.
|
|
460 |
History |
(antik yunan'da) içki partilerinde oynanan, genç erkekler arasında popüler bir oyun |
kottabos n.
|
|
461 |
History |
antik yunan ve roma'da misafire veya yabancı bir diplomata verilen hediye |
xenium n.
|
|
462 |
History |
antik yunan hanı |
xenodocheum n.
|
|
463 |
History |
antik yunan pansiyonu |
xenodocheum n.
|
|
464 |
History |
antik yunan hanı |
xenodochy n.
|
|
465 |
History |
antik yunan pansiyonu |
xenodochy n.
|
|
466 |
History |
antik yunan'da bir tür subay |
xystarch n.
|
|
467 |
History |
yedi yunan bilgeden biri |
bias n.
|
|
468 |
History |
babil, ibrani, yunan gibi antik medeniyetlerde kullanılmış eski bir ağırlık birimi |
mina n.
|
|
469 |
History |
direktuvar dönemi'nde şatafatlı giyinen ve antik yunan kıyafetlerine olan ilgiyi yeniden canlandıran fransız züppeleri ve süslü hanımlarına günümüzde verilen ad |
merveilleux n.
|
|
470 |
History |
bazı sivil ayrıcalıklara sahip eski bir yunan şehrinin yabancı sakini |
metic n.
|
|
471 |
History |
(antik yunan'da) bir koloninin anavatanı |
metropolis n.
|
|
472 |
History |
(antik yunan'da) bir koloninin ana şehri |
metropolis n.
|
|
473 |
History |
antik yunan'da mahkeme yargıcı |
heliast n.
|
|
474 |
History |
antik yunan'da bir erkek adı |
heraclitus n.
|
|
475 |
History |
babil, ibrani, yunan gibi antik medeniyetlerde kullanılmış eski bir ağırlık birimi |
minae n.
|
|
476 |
History |
eşlerin erkeğe halk etkinliklerinde eşlik etmesini yasaklayan antik yunan geleneği |
hetaerism n.
|
|
477 |
History |
bazı antik yunan tapınaklarında papazlar kurulu |
hierarch n.
|
|
478 |
History |
(antik yunan'da) tapınak fahişesi |
hierodule n.
|
|
479 |
History |
(antik yunan'da) süvari komutanı |
hipparch n.
|
|
480 |
History |
antik yunan'da bir erkek adı |
hippocrates n.
|
|
481 |
History |
(antik yunan'da) büyük yük gemisi |
holcad n.
|
|
482 |
History |
(antik yunan'da) olayların açıklandığı yerel tarih |
horography n.
|
|
483 |
History |
(antik yunan'da) özellikle homeros'un şiirlerini ezbere okuyan kimse |
rhapsodist n.
|
|
484 |
History |
(antik yunan'da) epik şiir |
rhapsody n.
|
|
485 |
History |
(antik yunan'da) epik şiirin halk önünde ezbere okunan kısmı |
rhapsody n.
|
|
486 |
History |
(antik yunan'da) hatip |
rhetor n.
|
|
487 |
History |
antik yunan ordusunda on bin askeri komuta eden kimse |
myriarch n.
|
|
488 |
History |
attika standartlarına göre 0.71 grama eşdeğer olan eski bir yunan ağırlık birimi |
obol n.
|
|
489 |
History |
(antik yunan tiyatrosunda) koro şefi |
choragus n.
|
|
490 |
History |
(antik yunan tiyatrosunda) koro şefi |
choregus n.
|
|
491 |
History |
yunan halkından olan kimse |
danaan n.
|
|
492 |
History |
yunan halkının üyesi |
danaan n.
|
|
493 |
History |
(iran'a karşı) antik yunan devletleri ittifakı |
delian league n.
|
|
494 |
History |
(iran'a karşı) antik yunan devletleri ittifakı |
delian confederacy n.
|
|
495 |
History |
(antik yunan'da) demokrasiyle yönetilen kentlerin halkları |
demos n.
|
|
496 |
History |
(eski yunan'da) iki obolosa eşdeğer bir sikke |
diobol n.
|
|
497 |
History |
antik yunan takvimi |
greek calendar n.
|
|
498 |
History |
yunan ve roma kiliselerinin birbirinden ayrılması |
greek schism n.
|
|
499 |
History |
(eski yunan ve roma medeniyetlerinde) değerli taş oyma sanatında çeşitli hayvanlara dair biçimleri içeren veya insan ile hayvan unsurlarını bir arada kullanan kombinasyon |
gryllus n.
|
|
500 |
History |
antik yunan veya roma evlerinde kadın dairesi |
gynaeceum n.
|
|