yurtdışına - Turco Inglés Diccionario

yurtdışına

Significados de "yurtdışına" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
General
yurtdışına abroad adv.
Trade/Economic
yurtdışına abroad adv.

Significados de "yurtdışına" con otros términos en diccionario inglés turco: 35 resultado(s)

Turco Inglés
General
kaçırmak (birini/bir şeyi bir ülkeye veya yurtdışına) smuggle v.
Traffickers demand astronomical amounts to smuggle their customers to the West.
İnsan tacirleri müşterilerini Batı'ya kaçırmak için astronomik meblağlar talep etmektedir.

More Sentences
yurtdışına gitmek go abroad v.
Young people are eager to go abroad.
Gençler yurtdışına gitmeye hevesli.

More Sentences
yurtdışına çıkmak go abroad v.
In fact, MEPs are now something distinct from national MPs who might happen to go abroad.
Aslında, AP milletvekilleri artık yurtdışına çıkma ihtimali olan ulusal milletvekillerinden farklı bir şeydir.

More Sentences
yurtdışına seyahat etmek travel abroad v.
People and organisations have been put on lists and suddenly forbidden to travel abroad.
Kişi ve kuruluşlar listelere alınmış ve aniden yurtdışına seyahat etmeleri yasaklanmıştır.

More Sentences
yurtdışına yolculuk foreign voyage n.
yurtdışına gidiş izni permission to go abroad n.
yurtdışına çıkış izni permission to go abroad n.
yurtdışına sürmek deport v.
yurtdışına açılmak open abroad v.
yurtdışına transfer etmek transfer abroad v.
yurtdışına açılmak do business abroad v.
yurtdışına satmak export v.
yurtdışına açılmak expand abroad v.
yurtdışına açılmak expand overseas v.
yurtdışına sürmek expatriate v.
yurtdışına kaçmak flee abroad v.
gece vakti yurtdışına seyahat eden nightfaring adj.
gece vakti yurtdışına seyahat eden night-faring adj.
Speaking
yurtdışına seyahat ettin mi? did you travel abroad? expr.
Trade/Economic
yurtdışına gönderilecek yük foreign cargo n.
yurtdışına çok düşük fiyata satma dumping n.
yurtdışına çıkarmak export v.
(daha önce yurtdışına yatırılmış parayı) kaynak ülkeye geri göndermek repatriate v.
Law
bir kişinin malvarlığını yurtdışına çıkarmasını yasaklayan karar mareva injunction n.
bir kişinin malvarlığını yurtdışına çıkarmasını yasaklayan karar freezing order n.
bir kişinin malvarlığını yurtdışına çıkarmasını yasaklayan karar mareva regime n.
bir kişinin malvarlığını yurtdışına çıkarmasını yasaklayan karar mareva order n.
yurtdışına çıkış harcı departure fee n.
yurtdışına çıkış yasağı koymak impose a ban on leaving the country v.
Politics
yurtdışına çıkış yasağı a ban on leaving the country n.
Tourism
bir ülke vatandaşlarının yurtiçine ve yurtdışına yaptığı seyahatlerin toplamından oluşan turizm national tourism n.
ülkeye gelen yabancı turistler ile ülke vatandaşlarının yurtdışına yaptığı seyahatlerin toplamından oluşan turizm international tourism n.
yurtdışına yolcu gönderimi outgoing n.
yerli turistin yurtdışına çıkışlarından oluşan turizm outbound tourism n.
Sport
uluslararası maçlara çıkan takımın üyesi olarak yurtdışına seyahat eden kimse tourist n.