zorunlu - Turco Inglés Diccionario
Historia

zorunlu



Significados de "zorunlu" en diccionario inglés turco : 66 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
zorunlu imperative adj.
zorunlu compulsory adj.
zorunlu requisite adj.
zorunlu obligatory adj.
zorunlu mandatory adj.
General
zorunlu force majeure n.
zorunlu forced adj.
zorunlu obliged adj.
zorunlu compulsive adj.
zorunlu coercible adj.
zorunlu incumbent adj.
zorunlu irremissible adj.
zorunlu must adj.
zorunlu inevitable adj.
zorunlu unavoidable adj.
zorunlu ministerial adj.
zorunlu imperious adj.
zorunlu bounden adj.
zorunlu necessary adj.
zorunlu urgent adj.
zorunlu indispensable adj.
zorunlu essential adj.
zorunlu mandatory adj.
zorunlu requisite adj.
zorunlu obligatory adj.
zorunlu enforced adj.
zorunlu compulsory adj.
zorunlu de rigueur adj.
zorunlu involuntary adj.
zorunlu bound adj.
zorunlu restricted adj.
zorunlu necessitous adj.
zorunlu undispensable adj.
zorunlu compellatory adj.
zorunlu inevasible adj.
zorunlu commandatory adj.
zorunlu compulsative [obsolete] adj.
zorunlu compulsatory [obsolete] adj.
zorunlu pulsive adj.
zorunlu supposed adj.
zorunlu forcedly adv.
zorunlu perforce adv.
zorunlu bound to prep.
zorunlu ipv (imperative) abrev.
Idioms
zorunlu bricks and mortar adj.
zorunlu de rigeur expr.
Trade/Economic
zorunlu compulsory adj.
Law
zorunlu impeditive adj.
zorunlu obligatory adj.
zorunlu compulsory adj.
Technical
zorunlu binding adj.
zorunlu imperative adj.
zorunlu requisite adj.
zorunlu obligatory adj.
Computer
zorunlu imperative adj.
zorunlu mandatory adj.
Food Engineering
zorunlu essential adj.
zorunlu obligate adj.
Biology
zorunlu strict adj.
Biochemistry
zorunlu obligate adj.
Philosophy
zorunlu apodictic adj.
Latin
zorunlu sine qua non adj.
Archaic
zorunlu obliging adj.
zorunlu imperatory adj.
zorunlu constraintive adj.
Slang
zorunlu willy nilly n.

Significados de "zorunlu" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
General
zorunlu hizmet conscription n.
zorunlu rapor mandatory report n.
zorunlu alıkoyma (akıl hastanesinde) compulsory detention n.
zorunlu ihtiyaç vital need n.
zorunlu haller obligatory cases n.
zorunlu askerlik draft n.
zorunlu eğitim compulsory education n.
zorunlu talimatlar mandatory instructions n.
zorunlu tahliye mandatory evacuation n.
zorunlu kaydırma obligatory shift n.
zorunlu şey imperative n.
patentlerin zorunlu lisansı compulsory licensing of patent n.
zorunlu iniş forced landing n.
zorunlu iniş crashlanding n.
zorunlu evlilik marriage in necessity n.
zorunlu sebebler force majeure n.
zorunlu nedenler force majeure n.
zorunlu haller force majeure n.
zorunlu hallerde force majeure n.
zorunlu askerlik compulsory military service n.
uyulması zorunlu kural mandatory regulation n.
zorunlu olmama nonnecessity n.
zorunlu sigorta compulsory insurance n.
zorunlu kriterler mandatory criteria n.
zorunlu kriterler compulsory criteria n.
zorunlu trafik sigortası compulsory traffic insurance n.
zorunlu kriterler required criteria n.
zorunlu satış compulsory sale n.
zorunlu staj compulsory summer training n.
zorunlu staj compulsory practical training n.
zorunlu staj compulsory internship n.
zorunlu staj compulsory apprenticeship n.
zorunlu hareketler necessary moves n.
zorunlu hareketler obligatory moves n.
zorunlu hareketler compulsory routines n.
zorunlu evlilik forced marriage n.
zorunlu nedenler acts of god n.
zorunlu seçme forced choice n.
zorunlu tercih forced choice n.
zorunlu seçim forced choice n.
zorunlu rekabet forced competition n.
zorunlu rekabet compulsory competition n.
zorunlu standart compulsory standard n.
zorunlu durum compulsory situation n.
zorunlu hal compulsory case n.
zorunlu durum compulsory case n.
zorunlu hal compulsory situation n.
zorunlu hal obligatory case n.
zorunlu durum obligatory case n.
zorunlu ihale compulsory tender n.
toplu taşıma araçlarında gösterilmesi zorunlu olan paso proof of payment n.
alınması zorunlu önlemler measures that must be taken n.
(alınması) zorunlu önlemler mandatory precautions (to be taken) n.
(alınması) zorunlu önlemler obligatory measures (to be taken) n.
(alınması) zorunlu önlemler compulsory precautions (to be taken) n.
(alınması) zorunlu önlemler mandatory measures (to be taken) n.
(alınması) zorunlu önlemler compulsory measures (to be taken) n.
(alınması) zorunlu önlemler obligatory precautions (to be taken) n.
zorunlu görev bounden duty n.
zorunlu ders compulsory course n.
zorunlu aktarım/transfer mandatory transfer n.
zorunlu evlilik forced wedding n.
zorunlu koşul essential condition n.
zorunlu koşul mandatory condition n.
zorunlu şart obligatory condition n.
zorunlu şart compulsory condition n.
zorunlu koşul obligatory condition n.
zorunlu koşul compulsory condition n.
zorunlu şart essential condition n.
zorunlu şart mandatory condition n.
zorunlu çalıştırılan conscript n.
köylünün derebeyine zorunlu hizmeti corvee n.
zorunlu olmayan harcamalar discretionary spending n.
zorunlu protokol compulsory protocol n.
zorunlu ders compulsory class n.
iki seçenek arasındaki zorunlu seçim either-or n.
zorunlu olmayan şey optional n.
zorunlu ve ödemesiz çalışma begar n.
zorunlu arabuluculuk mandatory mediation n.
zorunlu askerlik hizmetini destekleyen kimse compulsionist n.
zorunlu hizmet için asker seçiminden sorumlu yerel kurum draft board n.
çırak veya göçmenlerin belirli bir süre bir kimse için çalışmasını zorunlu kılan sözleşme indenture n.
koloni döneminde zorunlu hizmetçilik indentureship n.
koloni döneminde zorunlu hizmetçi olarak çalışılan süre indentureship n.
hukuken cevaplanması zorunlu olan yazılı soru interrogatory n.
devlete zorunlu olarak verilen borç prest [obsolete] n.
zorunlu kılmak necessitate v.
zorunlu kılmak oblige v.
zorunlu hale gelmek become compulsory v.
zorunlu olmak be compulsory v.
zorunlu olmak be obligatory v.
zorunlu olmak be mandatory v.
zorunlu hale getirmek make something obligatory v.
zorunlu hale getirmek cause to be unavoidable v.
zorunlu hale getirmek make necessary v.
zorunlu olmak become compulsory v.
zorunlu hale getirmek necessitate v.
zorunlu hale getirmek obligate v.
zorunlu bırakmak bind v.
zorunlu bırakmak make obligatory v.
zorunlu kılınmak be made obligatory v.
zorunlu tutmak make something obligatory v.
zorunlu kılınmak become compulsory v.
zorunlu hale gelmek become obligatory v.
zorunlu kılınmak become obligatory v.
zorunlu bırakmak make imperative v.
zorunlu görmek find something necessary v.
zorunlu görmek see something as necessary v.
zorunlu görmek regard something as necessary v.
zorunlu görmek consider imperative v.
zorunlu görmek feel something necessary v.
zorunlu görmek consider something necessary v.
zorunlu kılmak pin down v.
zorunlu hissetmek feel obligated v.
zorunlu hissetmek feel compelled to v.
zorunlu hissetmek feel obliged v.
zorunlu kılmak entail v.
zorunlu iniş yaptırmak crash-land v.
kendini zorunlu hissetmek feel obliged to v.
zorunlu hallerden dolayı duran üretim faaliyetlerini tekrar başlatmak remobilize v.
zorunlu/mecburi/acil iniş yapmak make an emergency landing v.
zorunlu olarak içermek entail v.
zorunlu hale getirmek write v.
zorunlu hale getirmek hold v.
kader tarafından zorunlu kılınmak must v.
doğa kanunları gereğince zorunlu kılınmak must v.
zorunlu olarak içermek contain v.
zorunlu kılmak suppose v.
zorunlu kılmak obligate v.
beyan edilmesi zorunlu certifiable adj.
zorunlu olmayan dispensable adj.
zorunlu olmayan noncompulsory adj.
zorunlu olmayan nonobligatory adj.
zorunlu olmayan incoercible adj.
zorunlu üye sayısı mevcut olan quorate adj.
uyulması zorunlu stringent adj.
zorunlu olmayan optional adj.
zorunlu tercihli mandatory optional adj.
zaruri/zorunlu/çok önemli/temel olmayan nonessential adj.
bildirilmesi zorunlu reportable adj.
zorunlu olmayan non-obligatory adj.
zorunlu olan nonelective adj.
zorunlu olan non-elective adj.
kanunen zorunlu olmayan nonmandatory adj.
kanunen zorunlu necessary adj.
zorunlu olmayan unessential adj.
zorunlu olmayan uninforced [obsolete] adj.
gerekli otoritelere bildirilmesi zorunlu (hastalık) reportable adj.
zorunlu olmayan disobligatory adj.
zorunlu olarak necessarily adv.
zorunlu bir şekilde apodictically adv.
beyan edilmesi zorunlu bir şekilde certifiably adv.
zorunlu bir şekilde obligatorily adv.
zorunlu olarak by necessity adv.
zorunlu bir şekilde bindingly adv.
zorunlu olarak perforce adv.
zorunlu olarak mandatorily adv.
zorunlu olarak needly adv.
zorunlu nedenlerle due to compelling reasons adv.
zorunlu nedenlerle by reason of force majeure adv.
zorunlu nedenlerle because of force majeure adv.
zorunlu nedenlerle due to force majeure adv.
zorunlu olarak enforcedly adv.
zorunlu olmadan unessentially adv.
zorunlu olarak presently adv.
Phrasals
zorunlu bir dersi sınavla atlamak test out v.
zorunlu bir dersi sınavdan belli bir not alarak atlamak test out v.
(birini bir şeye) zorunlu bırakmak obligate (one) to v.
'-e zorunlu bırakmak obligate to v.
Phrases
mecburen/zorunlu olarak yapmak gerek there's no getting around (something) expr.
Colloquial
zorunlu şeyler the necessary n.
zorunlu bir şey a must n.
zorunlu şey must-have n.
yapılması zorunlu görev incumbent upon someone expr.
Idioms
iki şirketin veya organizasyonun mecburiyetten yıldırım hızıyla/zorunlu birleşmesi a shotgun wedding n.
zorunlu olarak gerçekleştirilen her türlü görev ya da faaliyet command performance n.
zorunlu görev command performance n.
katılmanın zorunlu olduğu toplantı, yemek, etkinlik command performance n.
zorunlu evlilik shotgun marriage n.
zorunlu evlilik shotgun wedding n.
hamilelik yüzünden yapılan zorunlu/acele evlilik knobstick wedding n.
zorunlu görev a bounden duty n.
zorunlu evlilik a shotgun wedding [old-fashioned] n.
zorunlu evlilik a shotgun marriage [old-fashioned] n.
(bir şeyin) temel/zorunlu şartı a sine qua non (of/for something) [us] n.
bir şeyi yapmaya zorunlu olmak/hissetmek be duty bound to do v.
(bir şeyi yapmaya) zorunlu hissetmek feel duty bound to (do something) [us] v.
zorunlu olmak be duty bound v.
(bir şeyi yapmak) onur/namus meselesi olarak zorunlu hale gelmiş (in) honor bound (to do something) expr.
Speaking
zorunlu değil it's not compulsory expr.
Trade/Economic
ab'nin çevre ile dost ürün ya da hizmetin sağlanmasını zorunlu hale getireceği çevre projesi green procurement n.
açık artırmayla zorunlu satış compulsory sale by auction n.
cebri ve zorunlu çalışma forced and compulsory labor n.
cebri ve zorunlu çalışma forced and compulsory labour n.
faaliyetin zorunlu olarak sona erdirilmesi compulsory winding up n.
kaldıraca dayalı zorunlu karşılık uygulaması leverage-based required reserves system n.
kanuna göre yapılması zorunlu hakemlik compulsory arbitration n.
personel zorunlu kar paylaşım planı non-discretionary employee profit-sharing plan n.
şirket sözleşmesine göre dağıtılması zorunlu temettü statutory dividend n.
tüm çalışanlarının sendikaya üye olmaya zorunlu oldukları müessese union shop n.
tedavülü zorunlu olan para legal tender n.
tl zorunlu karşılık tutarlarının ortalaması the average of tl required reserves n.
tedavülü zorunlu legal tender n.
zorunlu sendika üyeliği compulsory union membership n.
yasal olarak mecbur kalınan/zorunlu kılınan açıklama legally compelled disclosure n.
zorunlu kamu harcamaları necessary outlay n.
zorunlu giderler necessary expenses n.
zorla ve zorunlu çalışma forced and compulsory labour n.
zorunlu emeklilik obligatory retirement n.
zorunlu neden force majeure n.
zorunlu haller unavoidable circumstances n.
zorla ve zorunlu çalışma forced and compulsory labor n.
zorunlu geciktirme compulsory delay n.
zorunlu karşılık tesis dönemi maintenance period n.
zorunlu tenzilat obligatory discount n.
zorunlu izin compulsory leave n.
zorunlu veya acele satış forced sale n.
zorunlu gereksinim maddeleri necessities n.
zorunlu tasfiye obligatory insurance n.
zorunlu tasfiye involuntary liquidation n.
zorunlu olarak askere alma levy n.
zorunlu sigorta obligatory insurance n.
zorunlu karşılık oranı required reserve ratio n.
zorunlu yedekler required reserves n.
zorunlu satış değeri forced sale value n.
zorunlu borçlanma forced loan n.
zorunlu emeklilik yaşı mandatory retirement age n.
zorunlu mesleki emeklilik planı mandatory occupational pension plan n.
zorunlu ödemeler non-discretionary payments n.
zorunlu periyodik doğrulama mandatory periodic verification n.
zorunlu değiştirme involuntary conversion n.
zorunlu borç forced loan n.
zorunlu yerel hizmetler obligatory local services n.
zorunlu likidasyon compulsory liquidation n.
zorunlu olarak çağrıda bulunma mandatory tender offer n.
zorunlu tasfiye compulsory winding up n.
zorunlu değişim forced conversion n.
zorunlu erken ödeme cash sweep n.
zorunlu karşılık yükümlülüğü required reserve liability n.
zorunlu satış compulsory auction n.
zorunlu peşin ödeme compulsory prepayment n.
zorunlu ödenim mandatory redemption n.
yıllık net zorunlu kar net statutory profit of the year n.
zorunlu ürün fiyatlandırması captive product pricing n.
zorunlu pul yapıştırma compulsory prepayment n.
zorunlu personel kar paylaşım planı non-discretionary employee profit- sharing plan n.
zorunlu uzlaşma compulsory composition n.
zorunlu masraf unavoidable cost n.
zorunlu rekabetçi ihale compulsory competitive tendering n.
zorunlu indirim obligatory discount n.
zorunlu ücretli izin garden leave n.
zorunlu satın alma squeeze out n.
zorunlu gereklilikler mandatory requirement n.
zorunlu öğrenim compulsory education n.
zorunlu ürün belgelendirme mandatory product certification n.
zorunlu belgelendirme mandatory certification n.
zorunlu sebep act of god n.
zorunlu tasarruf forced saving n.
zorunlu üçüncü taraf erişimi mandatory third party access n.
zorunlu tasarruf compulsory saving n.
zorunlu mallar necessary goods n.
zorunlu tasarruf forced saving n.
zorunlu sigorta compulsory insurance n.
zorunlu tüketim malları necessity goods n.
zorunlu karşılık oranı required reserve ratio n.
zorunlu karşılık required reserve n.
zorunlu rezervler reserve requirements n.
zorunlu masraflar outgoings n.
zorunlu standart mandatory standard n.
zorunlu koşullar mandatory stipulations n.
zorunlu iflas involuntary bankruptcy n.
zorunlu iniş emergency landing n.
zorunlu tasarruf forced savings n.
zorunlu tedbir repressive measure n.
zorunlu satış compulsory sale n.
zorunlu çağrı mandatory tender offer n.
zorunlu mali sorumluluk sigortası compulsory automobile liability insurance n.
zorunlu alan regulatory area n.
zorunlu uygulama mandatory application n.
zorunlu peşin ödeme oranı margin requirement n.
zorunlu gecikme compulsory delay n.
zorunlu mallar emergency good n.
zorunlu ödemeler nondiscretionary payments n.
zorunlu satış forced sale n.
zorunlu harç compulsory levy n.
zorunlu sigorta compulsory insurance n.
zorunlu karşılıklar için ödeme taahhütleri debt from required reserves n.
zorunlu hakemlik obligatory arbitration n.
zorunlu durumlarda borcun ödenmesini erteleme moratorium n.
zorunlu karşılıklar required reserves n.
zorunlu cevaplama yöntemi forced choice rating n.
zorunlu tahkim obligatory arbitration n.
zorunlu hakemlik compulsory arbitration n.
zorunlu masraflar necessary expenses n.
zorunlu resim compulsory levy n.
zorunlu karşılık minimum reserve n.
zorunlu karşılıklar minimum reserves n.
zorunlu kesinti compulsory checkoff n.
zorunlu tasfiye compulsory liquidation n.
zorunlu satış compulsory liquidation n.
zorunlu personel kar paylaşım planı nondiscretionary employee profit-sharing plan n.
zorunlu vergi compulsory levy n.
sıfır bakiyeye kadar ödeme yapılması zorunlu olmayan kredi kartı hesabı revolving charge account n.
borçlunun üçüncü şahsa veya hamiline ödeme yapmasını zorunlu kılan yazılı emir draft n.
zorunlu olarak koymak levy v.
dolaşımı zorunlu legal tender adj.
zorunlu olmayan optional adj.
uyulması zorunlu binding adj.
uyulması zorunlu astrictory adj.
Law
icap edilmesi zorunlu davetiye monition n.
ingiltere' de dava vekillerinin zorunlu ve dönüşümlü olarak herhangi bir müvekkile atanması cab rank rule n.
tahkim yapılan yerin zorunlu tuttuğu kuralların uygulanması gerektiği yönündeki ilke lex arbitri n.
uyulması zorunlu olmayan hüküm permissive provision n.
uyulması zorunlu yasa imperative statute n.
yargılama esnasında hakimin jüriye verdiği uyulması zorunlu olan talimat peremptory instruction n.
zorunlu açıklama mandatory disclosure n.
zorunlu çalışma compulsory service n.
zorunlu kayıt ve tescil compulsory recording and registration n.
zorunlu kılma enforcement n.
zorunlu gereçler estovers n.
zorunlu uzlaşma compulsory composition n.
zorunlu vekil agent of necessity n.
zorunlu beyan mandatory declaration n.
zorunlu göç forced migration n.
zorunlu yargı yetkisi compulsory jurisdiction n.
zorunlu toplumsal gereksinim pressing social need n.
zorunlu tahkim şartı compulsory submission n.
zorunlu olarak toplama levy n.
zorunlu minimum yasalar mandatory minimum laws n.
zorunlu askerlik görevi mandatory military duty n.
zorunlu tasarruf forced saving n.
zorunlu minimum ceza mandatory minimum sentence n.
zorunlu sigorta compulsory insurance n.
zorunlu tahkim mandatory arbitration n.
zorunlu uyuşma compulsory composition n.
zorunlu konversiyon involuntary conversion n.
zorunlu ödeme compulsory payment n.
zorunlu tahkim compulsory arbitration n.
zorunlu çalıştırma involuntary servitude n.
zorunlu hizmet involuntary servitude n.
zorunlu tasarruf forced loan n.
zorunlu kefalet involuntary bailment n.
zorunlu psikiyatrik tedavi öngören yasalar psychiatric commitment laws n.
zorunlu şart condition sine qua non n.
zorunlu ödeme obligatory payment n.
zorunlu çalışma compulsory labour n.
zorunlu geçit hakkı way n.
halk güvenliğini sağlamak amacıyla cinsel suçlardan hüküm giymiş kimselerin yaşadıkları topluluğa bildirilmesini zorunlu tutan çeşitli yasalar megans law n.
halk güvenliğini sağlamak amacıyla cinsel suçlardan hüküm giymiş kimselerin yaşadıkları topluluğa bildirilmesini zorunlu tutan çeşitli yasalar megan's law n.
zorunlu şişe depozitosu kanunu bottle bill n.
sahibi tarafından kalıcı ikametgah olarak belirlenip arazi yasası uyarınca borç durumunda haciz ve zorunlu satıştan muaf olan ev ve arazi homestead [us] n.
kolluk kuvvetlerinin gözaltına alınan kimseyi sessiz kalma ve avukat tutma hakkına sahip olduğu konusunda uyarmasını zorunlu kılan hüküm miranda rule [us] n.
zorunlu vasıta compulsitor n.
taraf veya tanığın duruşmaya çıkmasını zorunlu kılan adli durum diligence [scotland] n.
belgenin mahkemeye ibrazını zorunlu kılan durum diligence [scotland] n.
çırak veya göçmenlerin biri için belirli süre çalışmasını zorunlu kılan sözleşme indent n.
zorunlu itiraf discovery n.
zorunlu olarak açıklanma discovery n.
zorunlu kılmak require v.
yasa ile zorunlu kılmak legislate v.
kanun gereği akıl hastanesine yatması zorunlu certifiable adj.
zorunlu olmayan immaterial adj.
bildirilmesi zorunlu olmayan (gelir) unreportable adj.
Politics
abd hükümetinin çalışmalarını askıya alarak tüm zorunlu olmayan federal hizmetleri kapatması government shutdown n.
motorlu taşıtlar açısından hukuki sorumluluğa karşı zorunlu sigortaya dair avrupa sözleşmesi european convention on compulsory insurance against civil liability in respect of motor vehicles n.
uyulması zorunlu hüküm mandatory provision n.
zorunlu çekilme compulsory withdrawal n.
zorunlu oy compulsory voting n.
zorunlu mübadele forced exchange n.
zorunlu olmayan harcama non-compulsory expenditure n.
(abd) zorunlu askeri hizmet compulsory military service n.
zorunlu askerlik görevi compulsory military service n.
zorunlu hizmet obligatory service n.
zorunlu harcama compulsory expenditure n.
zorunlu kamu hizmeti obligatory community service n.
zorunlu standart mandatory standard n.
zorunlu oylama compulsory voting n.
zorunlu askerlik the draft n.
zorunlu göç forced migration n.
zorunlu pay alım teklifi mandatory bid n.
zorunlu neden force majeure n.
(abd) zorunlu askeri hizmet the draft n.
zorunlu sermaye fazlası regulatory capital surplus n.
zorunlu askerlik compulsory military service n.
zorunlu tarife oranları bound tariff rates n.
zorunlu yaptırımlar compulsory sanctions n.
bazı ingiliz yöneticilerin parlamento onayı olmadan aldığı zorunlu vergi veya ödeme benevolence n.
zorunlu asimilasyon gleichschaltung n.
devletin sağlık gerekçeleriyle belirlediği zorunlu standartlar sanitary code n.
yapılması zorunlu statutory adj.
uyulması zorunlu mandatory adj.
zorunlu olarak compulsorily adv.
Insurance
kusurlu bir fiilden doğmakla birlikte meydana gelen durumun doğal ve zorunlu sonucu olmayan zararlar special damages n.
zorunlu deprem sigortası compulsory earthquake insurance n.
zorunlu sigorta obligatory insurance n.
zorunlu sigorta compulsory insurance n.
zorunlu emeklilik sigortası compulsory pension insurance n.
zorunlu deprem sigortası mandatory earthquake insurance n.
Technical
zorunlu değiştirge required parameter n.
zorunlu tire hard hyphen n.
zorunlu konum preferred orientation n.
zorunlu oryantasyon preferred orientation n.
zorunlu erişim denetimi mandatory access control n.
zorunlu deyim imperative statement n.
zorunlu iniş forced landing n.
zorunlu sayfa sonu hard page break n.
zorunlu raporlar mandatory reports n.
zorunlu ödeme backwardation n.
zorunlu havalandırma forced ventilation n.
zorunlu yağlama forced lubrication n.
zorunlu profil mandatory profile n.
zorunlu tire required hyphen n.
zorunlu konveksiyon (taşıma) tip compulsory convection type n.
zorunlu sayfa sonu required pagebreak n.
zorunlu kılmak entail v.
zorunlu seyre ait loxodromic adj.
zorunlu olmayan facultative adj.
Computer
zorunlu parametre required parameter n.
zorunlu altyazı forced caption n.
zorunlu ec forced ec n.
zorunlu raporlar mandatory reports n.
zorunlu deyim imperative statement n.
katılım zorunlu must attend expr.
Informatics
zorunlu kesme işareti hard hyphen n.
zorunlu şifreli oturum mandatory cryptographic session n.
zorunlu bilgi alanı mandatory entry field n.
zorunlu erişim denetimi mandatory access control n.
zorunlu dönüş hard return n.
Telecom
zorunlu unsur essential facility n.
zorunlu çağrı call forcing n.
zorunlu önplan forced foreground n.
zorunlu iskonto forced disconnect n.
zorunlu erişim kontrolü mandatory access control n.
zorunlu indirme forced download n.
Electric
zorunlu kesinti süresi forced outage hours n.
Construction
zorunlu ve ihtiyari performans karakteristikleri required and optional performance characteristics n.
Automotive
iki veya üç tekerlekli motorlu araçlar için zorunlu işaretlemeler statutory markings for two-or threewheel motor vehicles n.
motorlu araçların ve römorkların zorunlu tanıtım levhaları ve etiketleri, takılma yerleri ve yöntemleri statutory plates and inscriptions for motor vehicles and their trailers, and their location and method of attachment n.
zorunlu emisyon etiketi obligatory emission labeling n.
zorunlu trafik sigortası car insurance n.
zorunlu işaretlemeler statutory markings n.
zorunlu hız sınırlayıcı mandatory speed limiter n.
ingiliz hükümeti'nin motorlu taşıtların güvenlik standartlarına uygunluğunu denetlemek için zorunlu tuttuğu düzenli muayene mot n.
zorunlu temel eğitim compulsory basic training n.
Transportation
zorunlu yolculuk non-discretionary travel n.
Traffic
zorunlu muayene compulsory inspection n.
zorunlu temel eğitim (motosiklet-moped) sertifikası cbt certificate n.
Aeronautic
denize zorunlu iniş ditching n.
zorunlu iniş emergency landing n.
(uçak) zorunlu iniş crash-landing n.
zorunlu rapor noktaları compulsory reporting points n.
zorunlu iniş balked landing n.
zorunlu iniş forced landing n.
zorunlu olarak vazgeçilen iniş balked landing n.
zorunlu rapor verme noktası compulsory reporting point n.
zorunlu iniş sahası emergency landing ground n.
zorunlu nokta constraint point n.
zorunlu uçuş regular flight n.
denize zorunlu inmek ditch v.
zorunlu iniş yapmak crash land v.
zorunlu iniş yapmak crash-land v.
uçak zorunlu iniş yapması crash-land v.
Marine
gemilerde bulundurulması zorunlu olan ve güverte güvenlik kurallarını açıklayan liste lifeboat drill n.
zorunlu kılavuz alma compulsory pilotage n.
Medical
aralıklı zorunlu ventilasyon imv (intermittant mandatory ventilation) n.
bildirilmesi zorunlu hastalık notifiable disease n.
folik asitle zorunlu takviye mandatory fortification with folic acid n.
senkronize aralıklı zorunlu ventilasyon simv (synchronized intermittant mandatory ventilation) n.
zorunlu lisans compulsory licensing n.
zorunlu hareket tedavisi constraint-induced movement therapy n.
akıl hastanesinde yatırılması zorunlu certifiable adj.
Food Engineering
kullanıcıya olası bir zarar vermesini önlemek amacıyla zorunlu bir onarım için üretici tarafından ürünün geri istenmesi food recall n.
Logic
mantıksal bir önermenin olanaklı, olanaksız, zorunlu veya olumsal olarak öne sürülme veya reddedilme biçimi mode n.
Biology
zorunlu göç deracination n.
zorunlu anaerob strict anaerobe n.
zorunlu organizma obligate n.
zorunlu bir şekilde obligately adv.
Biochemistry
zorunlu oksijensiz obligate anaerobe n.
zorunlu oksijencil obligate aerobe n.
Marine Biology
zorunlu göç forced migration n.
zorunlu yüzme forced swimming n.
Agriculture
zorunlu lisans compulsory licence n.
Social Sciences
sosyal mesafenin zorunlu olduğu dönemde fiziksel temas kurulmasında bir sakınca olmayan sınırlı sayıda insandan oluşan güvenilir çevre social bubble n.
Education
zorunlu ilköğretim çağı compulsory primary/elemantary education age n.
zorunlu ilköğretim compulsory primary education n.
zorunlu ilköğretim yaşı compulsory primary/elemantary education age n.
zorunlu eğitim compulsory schooling n.
zorunlu seçmeli restricted elective n.
zorunlu eğitim compulsory education n.
zorunlu dersler compulsory courses n.
zorunlu din dirsi obligatory religion class n.
zorunlu ders core course n.
zorunlu din dersi obligatory religion lesson n.
zorunlu ders compulsory subject n.
zorunlu ders required course n.
zorunlu din dersi compulsory religion class n.
zorunlu ilköğretim compulsory primary/elementary education n.
eskiden ingiliz özel okullarında zorunlu olan bir latince alıştırma vulgus n.
(katılımın zorunlu olduğu derste) gönüllü devamsızlık cut n.
tüm öğrenciler için zorunlu ortaokul dersi constant n.