abandon - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
abandon terk etmek v.
  • I hope that the EU will shortly abandon its reservations about GMOs.
  • AB'nin GDO'lar konusundaki çekincelerini kısa süre içerisinde terk edeceğini umuyorum.
  • We should not abandon vast areas of our countries, where human activity will fade away.
  • Ülkelerimizin insan faaliyetlerinin yok olacağı geniş alanlarını terk etmemeliyiz.
  • The report abandons the distinction between feedstuffs, feed materials and feed additives.
  • Rapor, yem maddeleri, yem materyalleri ve yem katkı maddeleri arasındaki ayrımı terk etmektedir.
Show More (163)
abandon vazgeçmek v.
  • Three rounds of negotiations resulted in the Maoists abandoning their demand for the abolition of the monarchy.
  • Üç tur süren müzakereler Maoistlerin monarşinin kaldırılması talebinden vazgeçmeleriyle sonuçlandı.
  • People can abandon their political ideas.
  • İnsanlar siyasi fikirlerinden vazgeçebilirler.
  • We would therefore ask for aid to be abandoned in those cases.
  • Dolayısıyla bu durumlarda yardımdan vazgeçilmesini isteyeceğiz.
Show More (63)
abandon bırakmak v.
  • He is still very weak, but human rights campaigners have encouraged him to abandon his hunger strike.
  • Hâlâ çok zayıf durumda, ancak insan hakları savunucuları onu açlık grevini bırakmaya teşvik etti.
  • That is why we must not abandon the fishermen in this difficult situation.
  • Bu yüzden balıkçıları bu zor durumda yalnız bırakmamalıyız.
  • Abandon hope, all ye who enter here.
  • Buradan içeri giren umudunu geride bıraksın.
Show More (3)
abandon yüzüstü bırakmak v.
  • In a time of unprecedented fear, we did not abandon one another.
  • Eşi benzeri görülmemiş bir korku döneminde birbirimizi yüzüstü bırakmadık.
  • You shouldn't abandon your friends.
  • Arkadaşlarını yüzüstü bırakmamalısın.
Show More (-1)
abandon kesmek v.
  • I haven't abandoned hope yet.
  • Henüz umudumu kesmedim.
Show More (-2)
abandon boşlamak v.
  • Abandon ship!
  • Gemiyi boşaltın!
Show More (-2)
abandon gemiyi terk etmek v.
  • The captain gave the order to abandon the ship.
  • Kaptan gemiyi terk etme emri verdi.
Show More (-2)