| 1 |
annex |
ek |
n. |
|
- An example is Annex V of the Council's common position.
- Konsey'in ortak tutumunun Ek V'i buna bir örnektir.
- However, the issue of training is appropriately addressed in Annex III and Annex IV.
- Bununla birlikte, eğitim konusu Ek III ve Ek IV'te uygun bir şekilde ele alınmaktadır.
- I consider Annex XV to be a direct infringement of Parliament's rights.
- Ek XV'in Parlamento'nun haklarını doğrudan ihlal ettiğini düşünüyorum.
- But Annex K will no longer exist.
- Ama Ek K artık var olmayacak.
- This declaration can be found in Annex 4 to the same conclusions.
- Bu beyan aynı sonuçlara ait olan Ek 4'te yer almaktadır.
- These decisions also specify in their annexes the tasks to be carried out by the agencies.
- Bu kararlar eklerinde ajanslar tarafından yürütülecek görevleri de belirtmektedir.
- In any case, Annex III has to build on Annex II.
- Her halükarda Ek III, Ek II'nin üzerine inşa edilmelidir.
- The annex covering the actions undertaken under the three priorities run to around 40 pages.
- Üç öncelik kapsamında üstlenilen eylemleri kapsayan ek yaklaşık 40 sayfadan oluşmaktadır.
- Annex III defines the energy efficiency of cogeneration plants.
- Ek III, kojenerasyon tesislerinin enerji verimliliğini tanımlamaktadır.
- The annex covering the actions undertaken under the three priorities run to around 40 pages.
- Üç öncelik kapsamında gerçekleştirilen eylemleri kapsayan ek yaklaşık 40 sayfadan oluşmaktadır.
- We are going to agree on how we can violate the Treaty because of Annex XV.
- Ek XV nedeniyle Antlaşma'yı nasıl ihlal edebileceğimiz konusunda anlaşmaya varacağız.
- This is reflected in the annexes.
- Bu husus eklerde de yer almaktadır.
- The first problem concerns the definition procedure of Annex III.
- İlk sorun Ek III'ün tanımlanma prosedürüyle ilgilidir.
- Mr Prodi drew up a form for this purpose in accordance with Annex 3, Article 3.2, Line 2.
- Sayın Prodi, Ek 3, Madde 3.2, Satır 2 uyarınca bu amaçla bir form hazırlamıştır.
- These assessments are the key scientific input to the revision of the Annex.
- Bu değerlendirmeler, Ek'in revizyonu için temel bilimsel girdilerdir.
- The Commission has drawn up a comprehensive list and appended it as an annex.
- Komisyon kapsamlı bir liste hazırladı ve bunu bir ek olarak sundu.
- The report will be available under Annex III of the framework agreement procedure when it is ready.
- Rapor hazır olduğunda çerçeve anlaşma prosedürünün Ek III'ü kapsamında sunulacaktır.
- I would remind Members of the provisions of Rule 9(1), Annex I, Article 1 on declarations of interest.
- Üyelere Kural 9(1), Ek I, Madde 1'de yer alan çıkar beyanlarına ilişkin hükümleri hatırlatmak isterim.
- It was not necessary to include the Annex in the Treaty.
- Ek'in Antlaşma'ya dahil edilmesi gerekli değildi.
- Trading is not permitted under MARPOL Annex VI.
- MARPOL Ek VI kapsamında ticarete izin verilmemektedir.
- I would like to move a point of order regarding Annex 5.
- Ek 5 ile ilgili olarak bir usul meselesini gündeme getirmek istiyorum.
- I can also accept that certain basic criteria be transferred from the annexes to the articles.
- Bazı temel kriterlerin eklerden maddelere aktarılmasını da kabul edebilirim.
- This declaration can be found in Annex 4 to the same conclusions.
- Bu beyan aynı sonuçlara ilişkin Ek 4'te yer almaktadır.
- It is particularly disappointing that only five Member States have ratified Marpol Annex VI.
- Sadece beş Üye Devletin Marpol Ek VI'yı onaylamış olması özellikle hayal kırıklığı yaratmaktadır.
- Our complaint is that this is to be regulated in the form of a technical annex.
- Bizim şikayetimiz bunun teknik bir ek şeklinde düzenlenmesi yönündedir.
- The four annexes to the regulation concern fresh meat, molluscs, fisheries and milk and milk products.
- Yönetmeliğin dört eki taze et, yumuşakçalar, balıkçılık ve süt ve süt ürünleri ile ilgilidir.
- These are to be included in the annex to the directive.
- Bunlar direktifin ekinde yer alacaktır.
- This is reflected in the annexes.
- Bu husus eklere de yansıtılmıştır.
- And the annex affected the basic competences of Parliament.
- Ve ek, Parlamentonun temel yetkilerini etkilemiştir.
- In Annex 2 however I see that the main focus of attention is on completion of the internal market.
- Bununla birlikte, Ek 2'de ana odak noktasının iç pazarın tamamlanması olduğunu görüyorum.
- These are to be included in the annex to the directive.
- Bunlar yönetmeliğin ekinde yer alacaktır.
- I am able to inform you today that the 2001 annual report will incorporate a statistical annex on this subject.
- Bugün size 2001 yıllık raporunun bu konuda istatistiksel bir ek içereceğini bildirebilirim.
- I am pleased that the report that you are examining supports the modification of Annex III.
- İncelemekte olduğunuz raporun Ek III'ün değiştirilmesini desteklemesinden memnuniyet duyuyorum.
- The first problem concerns the definition procedure of Annex III.
- İlk sorun Ek III'ün tanımlama prosedürü ile ilgilidir.
- We are going to agree on how we can violate the Treaty because of Annex XV.
- Ek XV nedeniyle Antlaşmayı nasıl ihlal edebileceğimiz konusunda anlaşmaya varacağız.
- Strasbourg must not be downgraded to become a mere annex to Brussels.
- Strazburg, Brüksel'in sadece bir eki haline getirilmemelidir.
- The interpretation of this list, to be found in Annex III, requires detailed guidelines.
- Ek III'te yer alan bu listenin yorumlanması ayrıntılı kılavuzlar gerektirmektedir.
- I myself have another two amendments, which concern the Annex to this proposal.
- Benim de bu teklifin Ek'i ile ilgili iki değişikliğim daha var.
- I refer to Annex VI on the restrictions on the movement of equidae in this area.
- Bu bölgede atların hareketine getirilen kısıtlamalarla ilgili Ek VI'ya atıfta bulunuyorum.
- The report has an annex containing a survey of parliamentary and judicial supervision in the Member States.
- Raporun ekinde Üye Devletlerde parlamento ve yargı denetimine ilişkin bir anket yer almaktadır.
Show More (37)
|
| 2 |
annex |
ilhak etmek |
v. |
|
- The creation of this huge market would amount to the United States annexing the European Economic Area.
- Bu devasa pazarın yaratılması ABD'nin Avrupa Ekonomik Alanını ilhak etmesi anlamına gelecektir.
- One cannot annex territory and colonise and then want peace.
- Bir kimse toprak ilhak edip sömürgeleştirdikten sonra barış isteyemez.
- It is about annexing a group of countries and not about real negotiations between equal parties.
- Bu, bir grup ülkeyi ilhak etmekle ilgilidir ve eşit taraflar arasında gerçek müzakerelerle ilgili değildir.
- The United States annexed Texas in 1845.
- Birleşik Devletler 1845 yılında Teksas'ı ilhak etti.
- Jerusalem is to be annexed.
- Kudüs ilhak edilecek.
Show More (2)
|
| 3 |
annex |
eklemek |
v. |
|
- What was adopted today should have been annexed to the existing interinstitutional agreement, not a new standard.
- Bugün kabul edilenler yeni bir standart değil, mevcut kurumlar arası anlaşmaya eklenmeliydi.
- This appears all the more justified since the annexes contain a number of regulations which protect the end user.
- Ekler son kullanıcıyı koruyan bir dizi düzenleme içerdiğinden bu daha da haklı görünmektedir.
- In particular, annexes cannot be adapted to take account of technical and industrial developments.
- Özellikle ekler teknik ve endüstriyel gelişmeleri dikkate alacak şekilde uyarlanamaz.
- What was adopted today should have been annexed to the existing interinstitutional agreement, not a new standard.
- Bugün kabul edilen anlaşmanın yeni bir standart değil, mevcut kurumlar arası anlaşmaya eklenmesi gerekirdi.
Show More (1)
|
| 4 |
annex |
ilhak |
n. |
|
- This is annexing of territory, for the Qiriat Arba settlements are illegal.
- Qiriat Arba yerleşimleri yasadışı olduğu için bu bir toprak ilhakıdır.
Show More (-2)
|
| 5 |
annex |
eklenti |
n. |
|
- Strasbourg should not be relegated to an annex of Brussels.
- Strazburg, Brüksel'in bir eklentisi konumuna düşürülmemelidir.
Show More (-2)
|
| 6 |
annex |
katılmak |
v. |
|
- When was this area annexed to the city?
- Bu alan, kente ne zaman katıldı?
Show More (-2)
|
| 7 |
annex |
topraklarına katmak |
v. |
|
- The United States annexed Texas in 1845.
- ABD 1845'te Teksas'ı topraklarına kattı.
Show More (-2)
|
