|
- I'll be happy to help you look for an apartment.
- Bir daire aramana seve seve yardım ederim.
- Sami found Layla inside his apartment, holding a gun.
- Sami, Layla'yı dairesinde elinde bir silahla buldu.
- Sami spent so much time at Layla's apartment.
- Sami, Layla'nın dairesinde çok fazla zaman geçirdi.
- Dan lived in a nice apartment.
- Dan güzel bir dairede yaşadı.
- She rented a four-room apartment.
- Dört odalı daire kiraladı.
- Tom's having a lot of problems with noisy neighbours in his new apartment.
- Tom yeni dairesinde, gürültü yapan komşularıyla epey sorun yaşıyor.
- Tom's having a lot of problems with noisy neighbours in his new apartment.
- Tom yeni dairesinde gürültücü komşularla çok sorun yaşıyor.
- Tom lived in a nice apartment.
- Tom güzel bir dairede yaşıyordu.
- They locked the apartment.
- Daireyi kilitlediler.
- I'm looking for an apartment to rent.
- Kiralık bir daire arıyorum.
- Furnishing a new apartment requires large expenses.
- Yeni bir daire döşemek büyük masraflar gerektirir.
- We're moving out of this apartment next month.
- Gelecek ay bu daireden taşınıyoruz.
- I don't have my own apartment.
- Benim kendi dairem yok.
- This furniture was in my apartment when I moved in.
- Bu mobilyalar taşındığımda dairemdeydi.
- What're you doing in my apartment?
- Dairemde ne yapıyorsunuz?
- He found a nice apartment for Mary.
- O, Mary için güzel bir daire buldu.
- Tom is living in a cockroach-infested apartment.
- Tom hamam böceği kaynayan bir dairede yaşıyor.
- We bought the apartment in 1995.
- Daireyi 1995 yılında aldık.
- Tom's apartment is way too big for just one person.
- Tom'un dairesi tek bir kişi için çok büyük.
- It isn't a true apartment.
- Gerçek bir daire değil.
- The old man lived in the three-room apartment.
- Yaşlı adam üç odalı bir dairede yaşıyordu.
- Tom walked back into his apartment.
- Tom dairesine geri gitti.
- Tom needs to find an apartment not too far from where he works.
- Tom'un çalıştığı yerden çok uzakta olmayan bir daire bulması gerekiyor.
- Sami was sitting in his apartment.
- Sami dairesinde oturuyordu.
- I live in an apartment in the city.
- Şehirde bir dairede yaşıyorum.
- The apartment consists of three small rooms and a bath.
- Daire üç küçük oda ve bir banyodan oluşuyor.
- Tom has been trying to find a new apartment for quite a while.
- Tom bir süredir yeni bir daire bulmaya çalışıyor.
- I want to find a new apartment.
- Yeni bir daire bulmak istiyorum.
- She purchased an apartment.
- O bir daire satın aldı.
- Layla was found dead in her apartment in Cairo.
- Layla Kahire'deki dairesinde ölü bulundu.
- I have an apartment in Boston.
- Boston'da bir dairem var.
- My apartment has a living room, a bedroom, a kitchen and a bathroom.
- Dairemde bir oturma odası, bir yatak odası, bir mutfak ve bir banyo var.
- Tom shares an apartment with three friends.
- Tom üç arkadaşı ile bir daireyi paylaşıyor.
- Sami was driving to Layla's apartment.
- Sami araçla Leyla'nın dairesine gidiyordu.
- Did you take him back to your apartment?
- Onu dairene geri götürdün mü?
- Tom wants to find an apartment close to where he works.
- Tom çalıştığı yere yakın bir daire bulmak istiyor.
- I need to declutter my apartment.
- Dairemi düzenlemeliyim.
- I'm apartment hunting.
- Ben bir daire arıyorum.
- I invited a Chinese friend over to my apartment.
- Bir Çinli arkadaşımı daireme davet ettim.
- We bought the apartment a few years ago.
- Daireyi birkaç yıl önce aldık.
- Sami's apartment looked like a slaughterhouse.
- Sami'nin dairesi mezbahaya benziyordu.
- They rented an apartment.
- Bir daire kiralamışlar.
- Finding an apartment can be difficult.
- Bir daire bulmak zor olabilir.
- I moved to a city with cheaper apartments.
- Daha ucuz dairelerin olduğu bir şehre taşındım.
- This is a great apartment.
- Burası harika bir daire.
- I like my apartment.
- Dairemi seviyorum.
- I want to declutter my apartment.
- Dairemi düzenlemek istiyorum.
- The apartment has both a storage room and a balcony.
- Dairenin hem deposu hem de balkonu var.
- Sami went inside the apartment.
- Sami daireye girdi.
- This is a great apartment.
- Bu harika bir daire.
- I have a nice apartment.
- Hoş bir dairem var.
- Do you want to come to my apartment?
- Daireme gelmek ister misin?
- Dan lived in a nice apartment.
- Dan güzel bir dairede yaşıyordu.
- Tom's apartment is small, but it's very cozy.
- Tom'un dairesi küçük ama çok rahat.
- Sami killed Layla and left her decapitated body inside her own apartment.
- Sami, Layla'yı öldürdü ve kafası kesilmiş cesedini kendi dairesinde bıraktı.
- I'm in my apartment.
- Ben dairemdeyim.
- Sami lived in an amazing apartment.
- Sami harika bir dairede yaşıyordu.
- I locked myself out of my apartment.
- Kendimi dairemin dışında kilitledim.
- Tom walked into his apartment and closed the door behind him.
- Tom dairesine girdi ve kapıyı arkasından kapattı.
- My apartment is filled with stuff that I never use.
- Benim dairem hiç kullanmadığım eşyalarla doludur.
- Well, will Pushkin pay for the apartment then?
- Peki, dairenin parasını Puşkin mi ödeyecek?
- I'm going to take Tom back to his apartment.
- Tom'u dairesine geri götüreceğim.
- The Yamada family lives in the apartment below this one.
- Yamada ailesi buranın altındaki dairede yaşıyor.
- We live in that apartment just over the street.
- Sokağın hemen üstündeki dairede yaşıyoruz.
- I share an apartment with him.
- Onunla bir daire paylaşıyorum.
- It'll cost you a lot to furnish your apartment.
- Dairenizi döşemek size çok pahalıya mal olacak.
- Tom walked into his apartment and closed the door behind him.
- Tom dairesine girdi ve kapıyı arkasından kapadı.
- Tom went into his apartment and closed the door.
- Tom dairesine girdi ve kapıyı kapattı.
- Tom didn't like the apartment he used to live in.
- Tom yaşadığı daireyi beğenmedi.
- My apartment is more comfortable than yours.
- Benim dairem seninkinden daha konforlu.
- How do you like your new apartment?
- Yeni daireni nasıl buldun?
- Tom went to Mary's apartment.
- Tom, Mary'nin dairesine gitti.
- We're looking for an apartment with two bedrooms.
- İki yatak odası olan bir daire arıyoruz.
- Dan videotaped Linda's apartment.
- Dan, Linda'nın dairesini videoya kaydetti.
- Is the apartment across from yours still vacant?
- Dairenizin karşısı hâlâ boş mu?
- Do you like your new apartment?
- Yeni daireni beğeniyor musun?
- Did you really give Tom a key to your apartment?
- Gerçekten Tom'a senin dairenin anahtarını verdin mi?
- Apartments here are very cheap.
- Buradaki daireler çok ucuz.
- I'm at Tom's apartment.
- Tom'un dairesindeyim.
- I share an apartment with my brother.
- Bir daireyi erkek kardeşimle paylaşıyorum.
- Tom entered the unlocked apartment without knocking.
- Tom kapıyı çalmadan açık daireye girdi.
- Tom told me to meet him at his apartment.
- Tom onunla dairesinde buluşmamı söyledi.
- Tom has a barn door inside his apartment.
- Tom'un dairesinde bir ahır kapısı var.
- My apartment is near the station.
- Benim dairem istasyona yakındır.
- Tom left his apartment earlier this morning than usual.
- Tom bu sabah her zamankinden daha erken dairesinden ayrıldı.
- Do you like the apartment?
- Daireyi seviyor musun?
- Sami let Layla into his apartment.
- Sami, Layla'yı dairesine aldı.
- Tom's apartment is located within walking distance of the city center.
- Tom'un dairesi şehir merkezine yürüme mesafesinde bulunmaktadır.
- Your apartment looks wonderful!
- Dairen harika görünüyor!
- Apartments are very expensive in New York.
- New York'ta daireler çok pahalıdır.
- Do both Tom and Mary have a key to your apartment?
- Tom ve Mary'de dairenizin anahtarı var mı?
- Tom kept a pet python in his apartment.
- Tom dairesinde bir piton besledi.
- She purchased an apartment.
- Bir daire satın aldı.
- Dan was inside his apartment when he heard Matt and Linda arguing in the hallway.
- Dan, Matt ve Linda'nın koridorda tartıştıklarını duyduğunda dairesinin içindeydi.
- Tom's apartment is a real mess.
- Tom'un dairesi gerçekten dağınık.
- Sami owned a luxury apartment in Cairo.
- Sami'nin Kahire'de lüks bir dairesi vardı.
- Tom moved out of his apartment.
- Tom dairesinden taşındı.
- She went around the apartment to see that everything was in order.
- Her şeyin yolunda olup olmadığını görmek için daireyi dolaştı.
- I have a big apartment.
- Benim büyük bir dairem var.
- Tom wants to buy an apartment in Boston.
- Tom Boston'da bir daire almak istiyor.
- I went to Tom's apartment.
- Tom'un dairesine gittim.
- I live in a small apartment.
- Ben küçük bir dairede yaşıyorum.
- I share an apartment with them.
- Onlarla aynı daireyi paylaşıyorum.
- My office is in my apartment.
- Ofisim dairemdedir.
- We bought the apartment a long time ago.
- Daireyi uzun zaman önce aldık.
- Tom lives in a three-bedroom apartment in downtown Boston.
- Tom Boston şehir merkezinde üç yatak odalı bir dairede yaşıyor.
- She lives in an apartment alone.
- Tek başına bir dairede yaşıyor.
- He told me to meet him at his apartment.
- Onunla dairesinde buluşmamı söyledi.
- These apartments are designed specifically for young families.
- Bu daireler özellikle genç aileler için tasarlandı.
- Tom didn't leave his apartment.
- Tom dairesini terk etmedi.
- These four youths share an apartment in the metropolitan area.
- Bu dört genç, metropol bölgesinde bir daireyi paylaşıyorlar.
- It isn't a real apartment.
- O, gerçek bir daire değildir.
- Does Tom have a key to your apartment?
- Tom'da dairenin anahtarı var mı?
- We are looking for an apartment.
- Bir daire arıyoruz.
- Tom locked the apartment.
- Tom daireyi kilitledi.
- This apartment seems pretty cheap.
- Bu daire oldukça ucuz görünüyor.
- Maybe you shouldn't give Tom a key to your apartment.
- Belki de Tom'a dairenin anahtarını vermemelisin.
- After working hard all the weekend, finally we have a livable apartment!
- Bütün hafta sonu çok çalıştıktan sonra, sonunda yaşanabilir bir dairemiz oldu!
- I'm apartment hunting.
- Daire arıyorum.
- That's Tom's apartment.
- O, Tom'un dairesi.
- We're looking for an apartment with two bedrooms.
- İki yatak odalı bir daire arıyoruz.
- He lives in a posh apartment near Central Park.
- O Central Park yakınındaki lüks bir dairede yaşıyor.
- Here's the key to my apartment.
- İşte dairemin anahtarı.
- She was still in the apartment.
- Hala dairedeydi.
- Would you mind telling me what you're doing in my apartment?
- Dairemde ne yaptığınızı söyler misiniz?
- Tom lived in a one-bedroom apartment.
- Tom tek yatak odalı bir dairede yaşıyordu.
- My apartment is located a five minute walk away from the station.
- Dairem istasyona beş dakikalık yürüme mesafesinde.
- Can I use your apartment?
- Daireni kullanabilir miyim?
- How many people have a key to your apartment?
- Dairenizin anahtarı kaç kişide var?
- Tom lives in a small apartment on Park Street.
- Tom, Park Caddesi'nde küçük bir dairede yaşıyor.
- Tom needs to find an apartment not too far from where he works.
- Tom çalıştığı yerden çok uzakta olmayan bir daire bulmalı.
- We went in search of an apartment.
- Biz bir daire aramaya gittik.
- Fadil was paying for the apartment.
- Fadıl daire için para ödüyordu.
- They have a very nice apartment.
- Onların çok güzel bir dairesi var.
- She moved into the new apartment.
- Yeni bir daireye taşındı.
- He is living in an apartment at present.
- O şu anda bir dairede yaşıyor.
- Tom found a nice apartment for Mary.
- Tom, Mary için güzel bir daire buldu.
- You searched every room in my apartment.
- Dairemdeki her odayı aradın.
- Sami's decapitated body was discovered inside Layla's apartment.
- Sami'nin başı kesilmiş cesedi Layla'nın dairesinde bulundu.
- This apartment is too expensive.
- Bu daire fazla pahalı.
- They need to find an apartment in the city.
- Şehirde bir daire bulmak zorundalar.
- It is very difficult, almost impossible, to get an apartment in Oslo.
- Oslo'da bir daire bulmak çok zor, neredeyse imkansız.
- Tom found a nice apartment for me.
- Tom benim için güzel bir daire buldu.
- Tom has a nice apartment.
- Tom'un güzel bir dairesi var.
- Sami tried to clean the blood stains with detergent found in Layla's apartment.
- Sami, Layla'nın dairesinde bulunan kan lekelerini deterjanla temizlemeye çalıştı.
- Tom always worried about getting locked out of his own apartment.
- Tom her zaman kendi dairesinin kapısında kilitli kalmaktan korkardı.
- Tom ran back into his apartment.
- Tom dairesine geri koştu.
- See you back at the apartment.
- Dairene dönüşte görüşelim.
- Someone broke into my apartment last night.
- Dün gece daireme biri girmiş.
- Is Tom still living in the same apartment?
- Tom hala aynı dairede mi yaşıyor?
- After all the merrymaking, the apartment was in great disarray.
- Tüm eğlenceden sonra daire büyük bir karışıklık içindeydi.
- Tom walked into his apartment.
- Tom dairesine girdi.
- Get out of my apartment.
- Dairemden çık.
- We have an apartment near the station.
- İstasyon yakınında bir dairemiz var.
- He is looking for an apartment.
- O bir daire arıyor.
- Do you like the apartment?
- Daireyi beğendin mi?
- She loved the apartment.
- O, daireyi sevdi.
- The Yamada family lives in the apartment below this one.
- Yamada ailesi bu dairenin altındaki dairede yaşıyor.
- Tom rents a three-room apartment.
- Tom üç odalı bir daire kiralar.
- Helen and Kathy rented an apartment in a suburb of Tokyo.
- Helen ve Kathy, Tokyo'nun bir banliyösünde bir daire kiraladı.
- Whose apartment is this?
- Burası kimin dairesi?
- Tom broke into Mary's apartment.
- Tom, Mary'nin dairesine zorla girdi.
- I've rented an apartment.
- Bir daire kiraladım.
- I want you out of our apartment by morning.
- Sabaha kadar dairemizden çıkmanızı istiyoruz.
- Tom's bound to need help to move into his new apartment.
- Tom'un yeni dairesine taşınmak için yardıma ihtiyacı olacak.
- I can't get used to my new apartment.
- Yeni daireme alışamadım.
- The apartment is cheap, but it only has communal bathrooms.
- Daire ucuz ama sadece ortak banyoları var.
- Tom is alone in his apartment.
- Tom dairesinde yalnız.
- Tom lives in the apartment above Mary.
- Tom, Mary'nin üst katındaki dairede yaşıyor.
- Tom walked back into his apartment.
- Tom dairesine geri döndü.
- Apartments here are very expensive.
- Buradaki daireler çok pahalı.
- This apartment is too expensive.
- Bu daire çok pahalı.
- My apartment is too small.
- Dairem çok küçük.
- I'd like to go to Tom's apartment and talk to him.
- Tom'un dairesine gidip onunla konuşmak istiyorum.
- The ceiling height is 14 feet, and the apartment comes fully furnished.
- Tavan yüksekliği 14 feet ve daire tamamen mobilyalı olarak geliyor.
- Tom has a big apartment.
- Tom'un büyük bir dairesi var.
- He has an apartment in Kabylie.
- Kabylie'de bir dairesi var.
- He has an apartment in Kabylie.
- Kabiliye'de bir dairesi var.
- How have you furnished your apartment?
- Dairenizi nasıl döşediniz?
- He had to empty his apartment in two days.
- Dairesini iki gün içinde boşaltmak zorunda kaldı.
- Tom gave Mary the key to his apartment.
- Tom, Mary'e dairesinin anahtarını verdi.
- The apartment I live in isn't very large.
- İçinde yaşadığım daire çok geniş değil.
- Tom's apartment is spacious.
- Tom'un dairesi ferahtır.
- What else did you find in Tom's apartment?
- Tom'un dairesinde başka ne buldunuz?
- I know it's in the apartment, but I can't find it.
- Onun dairede olduğunu biliyorum ama onu bulamıyorum.
- Did you take her back to your apartment?
- Onu dairene geri götürdün mü?
- Sami arrived at Layla's apartment.
- Sami, Layla'nın dairesine geldi.
- Sami lived in an amazing apartment.
- Sami muhteşem bir dairede yaşıyordu.
- Have you found an apartment yet?
- Bir daire bulabildin mi?
- My apartment was burglarized last week.
- Geçen hafta dairem soyuldu.
- Tom's apartment is a real mess.
- Tom'un dairesi gerçek bir mezbelelik.
- Peter has been trying to find a new apartment for some time.
- Peter, bir süredir yeni bir daire bulmaya çalışıyor.
- Tom and Mary moved into an apartment across from ours.
- Tom ve Mary bizim dairemizin karşısındaki daireye taşındılar.
- Sami's apartment looked like a slaughterhouse.
- Sami'nin dairesi bir mezbaha gibi görünüyordu.
- She is looking for a large apartment.
- Büyük bir daire arıyor.
- Tom lives with Mary in a small apartment near my house.
- Tom, Mary ile birlikte evimin yakınındaki küçük bir dairede yaşıyor.
- Two girls and three boys live in the apartment, each one coming from a different country.
- Dairede iki kız ve üç erkek yaşıyor, her biri farklı bir ülkeden geliyor.
- All the apartments are occupied.
- Bütün daireler dolu.
- I'd so love to visit that apartment he always keeps telling me about.
- Bana sürekli bahsettiği o daireyi ziyaret etmeyi çok isterdim.
- Tom was with me at my apartment.
- Tom dairemde benimleydi.
- Do you still have the key to Tom's apartment?
- Tom'un dairesinin anahtarı hala sende mi?
- I'd like to rent a two-room apartment.
- İki odalı bir daire kiralamak isterim.
- He rented an apartment.
- Bir daire kiraladı.
- Tom was with me in my apartment at the time Mary was murdered.
- Mary öldürüldüğünde Tom dairemde benimle birlikteydi.
- I hope no one breaks into my apartment.
- Umarım kimse daireme zorla girmez.
- Tom's apartment is very tidy.
- Tom'un dairesi çok düzenli.
- Tom and Mary live in a very small apartment.
- Tom ve Mary çok küçük bir dairede yaşarlar.
- Tom looked around at his apartment.
- Tom dairesine baktı.
- I'd like an apartment with three bedrooms.
- Üç yatak odalı bir daire istiyorum.
- Rent control limits the rent that a landlord can charge for an apartment.
- Kira kontrolü, bir ev sahibinin bir daire için talep edebileceği kirayı sınırlar.
- This looks like a cheap apartment.
- Bu ucuz bir daire gibi görünüyor.
- Cornelius Gurlitt had hidden 1400 works of art stolen by the Nazis in his apartment.
- Cornelius Gurlitt Naziler tarafından çalınan 1400 sanat eserini dairesinde saklamıştı.
- Tom has recently moved into a new apartment.
- Tom kısa süre önce yeni bir daireye taşındı.
- Tom's apartment is spacious.
- Tom'un dairesi geniş.
- I wasn't in your apartment.
- Dairenizde değildim.
- Sami entered Layla's apartment.
- Sami, Layla'nın dairesine girdi.
- She rented a four-room apartment.
- Dört odalı bir daire kiraladı.
- Tom's apartment is cluttered.
- Tom'un dairesi dağınık.
- You have a beautiful apartment.
- Senin güzel bir dairen var.
- Our apartment is on the third floor.
- Dairemiz üçüncü katta.
- Tom had to empty his apartment in two days.
- Tom dairesini iki gün içinde boşaltmak zorunda kaldı.
- Tom rents an apartment in Boston.
- Tom Boston'da bir daire kiralamaktadır.
- Tom and Mary moved into an apartment across from ours.
- Tom ve Mary bizimkinin karşısındaki daireye taşındı.
- Dan and Linda lived in a rundown apartment.
- Dan ve Linda yıkık dökük bir dairede yaşıyorlardı.
- Tom and Mary rented an apartment on Park Street.
- Tom ve Mary Park Caddesi'nde bir daire kiraladılar.
- Tom entered the unlocked apartment without knocking.
- Tom kilitli olmayan daireye kapıyı çalmadan girdi.
- I've finished cleaning the apartment.
- Daireyi temizlemeyi bitirdim.
- Recently, I moved to a new apartment.
- Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- The apartment I live in isn't very large.
- İçinde yaşadığım daire çok büyük değil.
- The police were forced to break into the apartment through the window.
- Polis daireye pencereden girmek zorunda kaldı.
- Tom lives in a small apartment on Park Street.
- Tom Park caddesinde küçük bir dairede yaşar.
- She lives in an apartment above us.
- Üst katımızda bir dairede yaşıyor.
- I live in a small apartment.
- Küçük bir dairede yaşıyorum.
- How's your new apartment?
- Yeni dairen nasıl?
- I'm at Tom's apartment.
- Ben Tom'un dairesindeyim.
- Tom was found strangled in his apartment.
- Tom dairesinde boğulmuş olarak bulundu.
- Tom and Mary are looking for a new apartment.
- Tom ve Mary yeni bir daire arıyorlar.
- She lives with him in a small apartment.
- Onunla küçük bir dairede yaşıyor.
- I read in the newspaper advertisements that there is an apartment for rent near here.
- Buraya yakın kiralık bir daire olduğunu gazete ilanlarından okudum.
- We rented the apartment by the week.
- Daireyi haftalık kiraladık.
- Tom owns an apartment in Boston.
- Tom'un Boston'da bir dairesi var.
- Tom is living in a small apartment on Park Street.
- Tom, Park Caddesi'nde küçük bir dairede yaşıyor.
- Tom climbed up the stairs to his apartment.
- Tom dairesine giden merdivenleri tırmandı.
- Tom's apartment has three bedrooms.
- Tom'un dairesinde üç yatak odası var.
- Sami decided to move to another apartment.
- Sami başka bir daireye taşınmaya karar verdi.
- Sami went inside the apartment.
- Sami dairenin içine girdi.
- My apartment has a living room, a bedroom, a kitchen and a bathroom.
- Dairemde oturma odası, yatak odası, mutfak ve banyo bulunmaktadır.
- Tom rents an apartment in Boston.
- Tom Boston'da bir daire kiralıyor.
- Tom's apartment is really small.
- Tom'un dairesi gerçekten küçük.
- Tom asked me to his apartment for dinner.
- Tom beni akşam yemeği için dairesine davet etti.
- Buying an apartment is both exciting and scary.
- Bir daire satın almak hem heyecan verici hem de korkutucu.
- Tom lives in a very small apartment.
- Tom çok küçük bir dairede yaşıyor.
- I am looking for an apartment located on the second floor or higher.
- İkinci katta ya da daha yüksekte bir daire arıyorum.
- We like our apartment.
- Dairemizi seviyoruz.
- The new building has many empty apartments and few residents.
- Yeni binada birçok boş daire ve az sayıda sakin var.
- Is the apartment across from yours still vacant?
- Sizinkinin karşısındaki daire hala boş mu?
- Is it true you're staying at Tom's apartment?
- Tom'un dairesinde kaldığın doğru mu?
- Tom walked into the apartment.
- Tom daireye girdi.
- Tom headed back to his apartment.
- Tom dairesine geri döndü.
- I'm dissatisfied with my new apartment.
- Yeni dairemden memnun değilim.
- Tom didn't like the apartment he used to live in.
- Tom eskiden yaşadığı daireyi sevmiyordu.
- Fadil was paying for the apartment.
- Dairenin parasını Fadıl ödüyordu.
- Have you seen their new apartment?
- Onların yeni dairesini gördün mü?
- How do you like your new apartment?
- Yeni daireni nasıl buluyorsun?
- She's probably ashamed of her apartment.
- Muhtemelen dairesinden utanıyordur.
- Buy me an apartment.
- Bana bir daire satın al.
- Do you still have a key to Tom's apartment?
- Tom'un dairesinin anahtarı hâlâ sende mi?
- I love my new apartment because it's very close to the station.
- Yeni dairemi seviyorum çünkü istasyona çok yakın.
- Tom rents an apartment on Park Street.
- Tom, Park Caddesi'nde bir daire kiraladı.
- Tom was with me at my apartment.
- Tom dairemde benimle birlikteydi.
- Mari moved into the apartment below me a couple of summers ago.
- Mari birkaç yaz önce benim altımdaki daireye taşındı.
- How much is the rent for this apartment?
- Bu dairenin kirası ne kadar?
- Everyone in the apartment house shares the kitchen.
- Dairedeki herkes mutfağı paylaşır.
- I heard that you share an apartment with Tom.
- Bir daireyi Tom'la paylaştığını duydum.
- He lives in a luxury apartment close to Central Park.
- Central Park'a yakın lüks bir dairede yaşıyor.
- He needs to find an apartment not too far from where he works.
- Çalıştığı yere fazla uzak olmayan bir daire bulması lazım.
- He had to empty his apartment in two days.
- Dairesini iki gün içinde boşaltmak zorunda.
- Tom has a barn door inside his apartment.
- Tom'un dairesinin içinde bir ahır kapısı var.
- There is an apartment house near my house.
- Evimin yakınında bir daire var.
- I moved to a city with cheaper apartments.
- Daha ucuz daireleri olan bir şehre taşındım.
- My aunt has an apartment for rent for 550 dollars a month.
- Teyzemin aylık 550 dolara kiralık bir dairesi var.
- I share an apartment with him.
- Onunla aynı daireyi paylaşıyorum.
- My apartment is in that building.
- Benim dairem şu binada.
- You have a beautiful apartment.
- Çok güzel bir dairen var.
- Thanks for letting me use your apartment.
- Daireni kullanmama izin verdiğin için teşekkürler.
- The apartment I live in isn't very large.
- Yaşadığım daire çok büyük değil.
- My apartment gets plenty of sunshine.
- Dairem bol güneş ışığı alır.
- Tom's apartment is small, but it's very cozy.
- Tom'un dairesi küçük ama çok rahattır.
- Sami is in his apartment.
- Sami kendi dairesinde.
- Tom walked Mary to her apartment.
- Tom, Mary'nin dairesine kadar onunla yürüdü.
- The burglars forced the lock to get into the apartment.
- Hırsızlar daireye girmek için kilidi zorlamışlar.
- We went in search of an apartment.
- Bir daire aramaya çıktık.
- My apartment is in that building.
- Benim dairem o binada.
- His boyfriend gave him the key to his apartment.
- Erkek arkadaşı ona dairesinin anahtarını verdi.
- I share an apartment with her.
- Onunla aynı daireyi paylaşıyorum.
- I think that a man is watching our apartment.
- Bir adamın bizim daireyi izlediğini düşünüyorum.
- I helped Tom find an apartment.
- Tom'un bir daire bulmasına yardım ettim.
- Whose apartment is this?
- Bu kimin dairesi?
- Do you still have a key to Tom's apartment?
- Tom'un dairesinin anahtarı sende hâlâ var mı?
- Tom is sharing an apartment with John.
- Tom, John ile aynı daireyi paylaşıyor.
- Tom's apartment is really small.
- Tom'un dairesi çok küçük.
- I have to clean up my apartment.
- Dairemi temizlemek zorundayım.
- Sami is in his apartment.
- Sami onun dairesinde.
- I'd like to rent a two-room apartment.
- İki odalı bir daire kiralamak istiyorum.
- Dan looked at Linda's apartment from his window.
- Dan penceresinden Linda'nın dairesine baktı.
- They're having a party in the apartment upstairs.
- Üst kattaki dairede bir parti veriyorlar.
- Dan arrived at Linda's apartment.
- Dan, Linda'nın dairesine geldi.
- A large bathroom with natural daylight belongs to this apartment.
- Doğal gün ışığı olan büyük bir banyo bu daireye aittir.
- She loved the apartment.
- Daireyi sevdi.
- Tom rented an apartment on Park Street.
- Tom Park Caddesi'nde bir daire kiraladı.
- I've found an apartment.
- Bir daire buldum.
- Tom told me to meet him at his apartment.
- Tom bana onunla onun dairesinde buluşmamı söyledi.
- Tom burst into the apartment.
- Tom aceleyle daireye girdi.
- Tom's apartment has no air conditioning.
- Tom'un dairesinde klima yok.
- Mary cleaned her apartment from top to bottom.
- Mary dairesini baştan aşağı temizledi.
- Tom has an apartment in Boston.
- Tom'un Boston'da bir dairesi var.
- Your apartment looks wonderful!
- Senin dairen harika görünüyor!
- I want to rent an apartment with two rooms.
- İki odalı bir daire kiralamak istiyorum.
- Tom has rented an apartment in Boston.
- Tom Boston'da bir daire kiraladı.
- She is looking for an apartment.
- O bir daire arıyor.
- Tom's apartment is infested with cockroaches.
- Tom'un dairesini hamam böcekleri istila etmiş.
- Tom lived in a small apartment by himself.
- Tom küçük bir dairede tek başına yaşıyordu.
- Dan videotaped Linda's apartment.
- Dan, Linda'nın dairesini videoya aldı.
- I know it's in the apartment, but I can't find it.
- Dairede olduğunu biliyorum ama bulamıyorum.
- Do you like your new apartment?
- Yeni daireni beğendin mi?
- The new building has many empty apartments and few residents.
- Yeni binanın birçok boş dairesi ve birkaç sakini vardır.
- I read in the newspaper advertisements that there is an apartment for rent near here.
- Gazete ilanlarında buraya yakın kiralık bir daire olduğunu okudum.
- We're sorry that the pace of construction is not sufficient to address the great demand for apartments.
- İnşaat hızı, dairelere olan büyük talebi karşılamak için yeterli olmadığı için üzgünüz.
- Tom has a barn door inside his apartment.
- Tom dairesinde bir ambar kapısına sahip.
- I really appreciate you letting me use your apartment.
- Daireni kullanmama izin verdiğin için gerçekten minnettarım.
- My apartment is near the station.
- Benim dairem istasyona yakın.
- This is a nice apartment.
- Burası güzel bir daire.
- This is my apartment.
- Burası benim dairem.
- We like our apartment.
- Biz dairemizi severiz.
- Do you still have the key to Tom's apartment?
- Tom'un dairesi için hâlâ anahtarın var mı?
- Tom and Mary's friends helped them move into their new apartment.
- Tom ve Mary'nin arkadaşları yeni dairelerine taşınmalarına yardım etti.
- This apartment seems pretty affordable.
- Bu daire oldukça uygun fiyatlı görünüyor.
- My apartment is small.
- Benim dairem küçük.
- Dan lent Linda his apartment.
- Dan, Linda'ya dairesini ödünç verdi.
- Tom kept a pet python in his apartment.
- Tom dairesinde evcil bir piton besliyordu.
- How much is the rent for this apartment?
- Bu daire için kira ne kadar?
- In this apartment lives a wicked spirit.
- Bu dairede kötü bir ruh yaşıyor.
- I am looking for an apartment located on the second floor or higher.
- İkinci katta veya daha yüksekte bulunan bir daire arıyorum.
- I found an apartment.
- Bir daire buldum.
- Dan rented an apartment above a restaurant.
- Dan restoranın üstünde bir daire kiraladı.
- Does Tom have a key to Mary's apartment?
- Tom'da Mary'nin dairesinin anahtarı var mı?
- Tom burst into the apartment.
- Tom daireye daldı.
- Tom went into his apartment and closed the door.
- Tom dairesine gitti ve kapıyı kapattı.
- Spacious apartments in Tokyo are hard to come by.
- Tokyo'da geniş daireler bulmak zor.
- The apartment we live in is so small that we lack space.
- Yaşadığımız daire o kadar küçük ki yerimiz yok.
- Tom gave Mary the key to his apartment.
- Tom dairesinin anahtarını Mary'ye verdi.
- I found an apartment.
- Ben bir daire buldum.
- Sami went back to the apartment and stayed there.
- Sami daireye geri döndü ve orada kaldı.
- She shared the apartment with her friends.
- Daireyi arkadaşlarıyla paylaştı.
- My apartment isn't very large.
- Benim dairem çok büyük değil.
- Tom is looking for a larger apartment.
- Tom daha büyük bir daire arıyor.
- This is a nice apartment.
- Bu güzel bir daire.
- We rented an apartment.
- Bir daire kiraladık.
- It was very hard for me to find your apartment.
- Daireni bulmam çok zordu.
- She moved into the new apartment.
- Yeni daireye taşındı.
- She has a a tidy apartment.
- Düzenli bir dairesi var.
- Tom has just arrived at Mary's apartment.
- Tom az önce Mary'nin dairesine geldi.
- Fadil was attacked and shot in his apartment.
- Fadıl dairesinde saldırıya uğradı ve vuruldu.
- I live in a small apartment on Park Street.
- Park Caddesi'nde küçük bir dairede yaşıyorum.
- I'd like an apartment with three bedrooms.
- Üç yatak odası olan bir daire istiyorum.
- There are three rooms in the apartment?
- Dairede üç oda mı var?
- The average rent for a Manhattan apartment is about $4,000 a month.
- Manhattan'da bir dairenin ortalama kirası ayda yaklaşık 4.000 dolar.
- Tom looked around at his apartment.
- Tom dairesinde etrafına bakındı.
- Sami angrily denied he was in Layla's apartment that night.
- Sami o gece Layla'nın dairesinde olduğunu öfkeyle inkar etti.
- I love your apartment.
- Daireni seviyorum.
- Tom's apartment is located within walking distance of the city center.
- Tom'un dairesi şehir merkezine yürüme mesafesinde.
- Tom has just arrived at Mary's apartment.
- Tom Mary'nin dairesine az önce geldi.
- Layla and Salima lived in the same apartment, but they were very different women.
- Layla ve Salima aynı dairede yaşıyorlardı ama çok farklı kadınlardı.
- They're having a party in the apartment upstairs.
- Onlar üst kattaki dairede bir parti veriyorlar.
- Tom's apartment is way too big for just one person.
- Tom'un dairesi tek kişi için çok büyük.
- I live by myself in a small apartment.
- Küçük bir dairede tek başıma yaşıyorum.
- How do you like your new apartment?
- Yeni daireni beğendin mi?
- Filiberto lives in a very large apartment in a city we're not familiar with.
- Filiberto bilmediğimiz bir şehirde çok büyük bir dairede yaşıyor.
- Tom is back in his apartment.
- Tom dairesine geri döndü.
- I'm looking for an apartment within a five-minute walk from the station.
- İstasyona beş dakikalık yürüme mesafesinde bir daire arıyorum.
- My apartment has a suspended ceiling.
- Dairemde asma tavan var.
- We want to rent an apartment in the city.
- Şehirde bir daire kiralamak istiyoruz.
- Tom was sitting alone in his apartment.
- Tom dairesinde yalnız oturuyordu.
- Sami welcomed Layla to his new apartment.
- Sami, Layla'yı yeni dairesinde karşıladı.
- It isn't a real apartment.
- Bu gerçek bir daire değil.
- My brother is looking for an apartment.
- Kardeşim bir daire arıyor.
- Let's go to your apartment.
- Senin dairene gidelim.
- Tom, the guy who'd shared my apartment, moved out last month.
- Tom, dairemi paylaştığım adam, geçen ay taşındı.
- He needs to find an apartment not too far from where he works.
- Çalıştığı yerden çok uzakta olmayan bir daire bulması gerekiyor.
- Apartments here are very expensive.
- Daireler burada çok pahalıdır.
- Tom's bound to need help to move into his new apartment.
- Tom, yeni dairesine taşınmak için yardım almaya mecbur.
- Tom's apartment is on the third floor.
- Tom'un dairesi üçüncü katta.
- Tom waited an hour in the hallway outside Mary's apartment.
- Tom, Mary'nin dairesinin dışındaki koridorda bir saat bekledi.
- Tom's apartment is small.
- Tom'un dairesi küçük.
- Layla secretly entered Sami's apartment.
- Leyla gizlice Sami'nin dairesine girdi.
- The apartment was completely bare when we moved in.
- Taşındığımızda daire tamamen boştu.
- Recently I moved to another apartment.
- Geçenlerde başka bir daireye taşındım.
- Mary's apartment is very tidy.
- Mary'nin dairesi çok düzenli.
- She went around the apartment to see that everything was in order.
- Her şeyin olduğunu görmek için daire etrafında dolaştı.
- Apartments here are really expensive.
- Daireler burada gerçekten pahalıdır.
- Even though it's small, it's still my apartment.
- Küçük olsa da, yine de benim dairem.
- I found Tom a nice apartment.
- Tom'a güzel bir daire buldum.
- Buying an apartment is both exciting and scary.
- Daire satın almak hem heyecan verici, hem de ürkütücüdür.
- The burglars forced the lock to get into the apartment.
- Hırsızlar daireye girmek için kilidi zorladılar.
- We rented the apartment.
- Daireyi kiraladık.
- Tom lives in the apartment above us.
- Tom üstümüzdeki dairede yaşıyor.
- Tom walked Mary to her apartment.
- Tom, Mary'yi dairesine kadar geçirdi.
- Tom found Mary an apartment not too far from where she works.
- Tom, Mary'ye çalıştığı yerden çok uzak olmayan bir daire buldu.
- Tom rents an apartment on Park Street.
- Tom, Park Caddesi'nde bir daire kiralıyor.
- These four youths share an apartment in the metropolitan area.
- Bu dört genç metropolde bir daireyi paylaşıyorlar.
- Get out of my apartment.
- Dairemden çıkın.
- Do you know a good apartment?
- İyi bir daire biliyor musun?
- Does Tom still have a key to your apartment?
- Tom'da hala dairenin anahtarı var mı?
- Tom is sharing an apartment with John.
- Tom John ile bir daire paylaşıyor.
- Does the apartment have a balcony?
- Dairenin balkonu var mı?
- Furnishing a new apartment imposes large expenses.
- Yeni bir daire döşemek büyük masraflar getirir.
- Tom shared an apartment with John in Boston when they were students.
- Tom onlar öğrenciyken John'la Boston'da bir daire paylaştı.
- There have been a lot of complaints in the last few days about the amount of noise coming from your apartment.
- Son birkaç gündür dairenizden gelen gürültü miktarı hakkında çok sayıda şikayet var.
- Mary lives in a one-bedroom apartment near the train station.
- Mary tren istasyonuna yakın tek yatak odalı bir dairede yaşıyor.
- Tom's apartment was small.
- Tom'un dairesi ufaktı.
- I wasn't in your apartment.
- Ben senin dairende değildim.
- Nearly all the doorknobs in this apartment were broken.
- Bu dairedeki neredeyse tüm kapı kolları kırılmış.
- Dan was inside his apartment when he heard Matt and Linda arguing in the hallway.
- Dan, dairedeyken Matt ve Linda'nın koridorda tartıştıklarını duydu.
- These apartments are designed specifically for young families.
- Bu daireler genç aileler için özel olarak tasarlanmıştır.
- I found him a nice apartment.
- Ona güzel bir daire buldum.
- I want you out of our apartment by morning.
- Sabaha dek dairemizden çıkmanı istiyorum.
- Tom shares an apartment with three friends.
- Tom bir daireyi üç arkadaşıyla paylaşıyor.
- My apartment isn't very large.
- Dairem çok büyük değil.
- Tom rented an apartment near his mother's.
- Tom annesinin yanında bir daire kiraladı.
- Tom rented an apartment in Boston.
- Tom Boston'da bir daire kiraladı.
- Sami lives in an apartment.
- Sami bir dairede yaşar.
- He rented an apartment.
- O bir daire kiraladı.
- Tom lives a very simple life in a sparsely furnished apartment.
- Tom seyrek döşenmiş bir dairede çok sade bir hayat yaşıyor.
- I share an apartment with them.
- Onlarla bir daire paylaşıyorum.
- I moved to a city where the apartments were cheaper.
- Dairelerin daha ucuz olduğu bir şehre taşındım.
- I never go on holiday without cleaning my apartment.
- Dairemi temizlemeden asla tatile gitmem.
- I helped Tom find an apartment.
- Tom'un daire bulmasına yardım ettim.
- Apartments here are really expensive.
- Buradaki daireler gerçekten pahalı.
- Tom's apartment is small, but it's very cozy.
- Tom'un dairesi küçük ama çok konforludur.
- Tom shared the apartment with Mary and three other friends.
- Tom, Mary ve diğer üç arkadaşı ile daireyi paylaştı.
- Have you seen their new apartment?
- Yeni dairelerini gördünüz mü?
- Tom rented an apartment near his mother's.
- Tom annesininkine yakın bir daire kiraladı.
- The apartment has both a storage room and a balcony.
- Dairenin hem bir depolama odası hem de bir balkonu var.
- Did you really give Tom a key to your apartment?
- Tom'a gerçekten dairenin anahtarını verdin mi?
- Tom's apartment is within walking distance of the train station.
- Tom'un dairesi tren istasyonundan yürüme mesafesindedir.
- I want to rent an apartment in Boston.
- Boston'da bir daire kiralamak istiyorum.
- I share an apartment with her.
- Onunla bir daire paylaşıyorum.
- They have a very nice apartment.
- Çok güzel bir daireleri var.
- They locked the apartment.
- Onlar daireyi kilitledi.
- My apartment was robbed last week.
- Dairem geçen hafta soyuldu.
- Sami discovered Layla's body in her apartment.
- Sami, Layla'nın cesedini dairesinde buldu.
- How do you like your new apartment?
- Yeni daireni beğeniyor musun?
- Our apartment is on the third floor.
- Bizim daire üçüncü katta.
- Tom is living in a cockroach-infested apartment.
- Tom hamamböceği istilasına uğramış bir dairede yaşıyor.
- This apartment is bigger than any other one in the building.
- Bu daire binadaki diğer dairelerden daha büyük.
- Buy me an apartment.
- Bana bir daire al.
- New York apartments are expensive.
- New York'ta daireler pahalıdır.
- My apartment is too big.
- Dairem çok büyük.
- Sami sold his apartment.
- Sami dairesini sattı.
- Tom and Mary live in a very small apartment.
- Tom ve Mary çok ufak bir dairede yaşıyorlar.
- It is very difficult, almost impossible, to get an apartment in Oslo.
- Oslo'da bir daire almak çok zor, neredeyse imkansızdır.
- Tom shared an apartment with John in Boston when they were students.
- Tom, öğrenciyken Boston'da John ile aynı daireyi paylaşmıştı.
- Dan and Linda lived in a rundown apartment.
- Dan ve Linda yıkık bir dairede yaşadı.
- You have a very nice apartment.
- Çok güzel bir dairen var.
- Who has a key to your apartment?
- Dairenizin anahtarı kimde var?
- Tom is looking for a large apartment.
- Tom büyük bir daire arıyor.
- Let me show you my new apartment.
- Sana yeni dairemi göstereyim.
- Peter has been trying to find a new apartment for some time.
- Peter, bir süre için yeni bir daire bulmaya çalışıyor.
- I've found an apartment.
- Ben bir daire buldum.
- Do you want to come to my apartment?
- Daireme gelmek istiyor musun?
- You wanted a one bedroom apartment.
- Tek yatak odalı bir daire istemiştiniz.
- Tom was found dead in his apartment.
- Tom dairesinde ölü bulundu.
- Tom and I used to share an apartment.
- Tom ve ben bir daireyi paylaşırdık.
- Tom opened the apartment door and walked in.
- Tom dairenin kapısını açtı ve içeri girdi.
- This building has 5 floors and 20 apartments.
- Bu binada 5 kat ve 20 daire var.
- Our apartment is starting to look pretty cool.
- Dairemiz oldukça havalı görünmeye başladı.
- After all the merrymaking, the apartment was in great disarray.
- Tüm o şamatadan sonra, daire büyük bir kargaşa içindeydi.
- Tom needs to find an apartment near where he works.
- Tom'un çalıştığı yere yakın bir daire bulması gerekiyor.
- This is your apartment.
- Burası senin dairen.
- My apartment is on the fourth floor.
- Benim dairem dördüncü katta.
- I have a big apartment.
- Büyük bir dairem var.
- Tom hurried back to the apartment.
- Tom aceleyle daireye geri döndü.
- Are you looking for a new apartment?
- Yeni bir daire mi arıyorsunuz?
- This apartment is too big for one person.
- Bu daire bir kişi için çok büyük.
- Sami retreated to his apartment.
- Sami dairesine çekildi.
- I hate my apartment.
- Dairemden nefret ediyorum.
- What're you doing in my apartment?
- Dairemde ne yapıyorsun?
- That's Tom's apartment.
- Bu Tom'un dairesi.
- Tom shared the apartment with Mary and three other friends.
- Tom daireyi Mary ve diğer üç arkadaşıyla paylaştı.
- Tom's apartment has three bedrooms.
- Tom'un dairesinin üç yatak odası var.
- It will cost me a lot to furnish my new apartment.
- Yeni dairemi döşemek bana çok pahalıya mal olacak.
- How have you furnished your apartment?
- Daireni nasıl döşedin?
- They need to find an apartment in the city.
- Şehirde bir daire bulmaları gerekiyor.
- Recently I moved to another apartment.
- Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- I never let anyone come into my apartment.
- Asla kimsenin daireme girmesine izin vermiyorum.
- Tom is on his way to Mary's apartment now.
- Tom şu anda Mary'nin dairesine gidiyor.
- Did you rent an apartment?
- Bir daire kiraladın mı?
- Sami hasn't slept in this apartment since last week.
- Sami geçen haftadan beri bu dairede uyumadı.
- Tom is looking for an apartment.
- Tom bir daire arıyor.
- This looks like a cheap apartment.
- Burası ucuz bir daireye benziyor.
- Does the apartment have a balcony?
- Dairenin bir balkonu var mı?
- Tom locked the door after he entered his apartment.
- Tom dairesine girdikten sonra kapıyı kilitledi.
- Mary and her mom live in a very old apartment.
- Mary ve annesi çok eski bir dairede yaşıyorlar.
- My uncle lives in an apartment.
- Amcam bir dairede yaşıyor.
- I invited a Chinese friend to my apartment.
- Çinli bir arkadaşımı daireme davet ettim.
- I'm looking for an apartment in the center of town.
- Ben kent merkezinde bir daire arıyorum.
- He just moved into an apartment he inherited from his parents.
- Ailesinden miras kalan bir daireye yeni taşındı.
- He found a nice apartment for Mary.
- Mary için güzel bir daire buldu.
- Did you rent an apartment?
- Bir daire mi kiraladın?
- They rented an apartment.
- Onlar bir daire kiraladı.
- Tom currently lives alone in a small apartment.
- Tom şu anda küçük bir dairede yalnız yaşıyor.
- Tom's apartment is cluttered.
- Tom'un dairesi darmadağın.
- I'm looking for an apartment in the center of town.
- Şehir merkezinde bir daire arıyorum.
- How did you get into my apartment?
- Daireme nasıl girdin?
- It will cost me a lot to furnish my new apartment.
- Yeni dairemi döşemek bana çok pahalıya patlar.
- Tom stepped into the apartment and closed the door.
- Tom daireye girdi ve kapıyı kapattı.
- My apartment isn't far from here.
- Benim dairem buradan uzak değil.
- Tom's apartment was small.
- Tom'un dairesi küçüktü.
- Are you looking for a new apartment?
- Yeni bir daire arıyor musunuz?
- Tom turned on the air conditioner and the apartment began to cool down.
- Tom klimayı açtı ve daire soğumaya başladı.
- I never let anyone come into my apartment.
- Daireme kimsenin girmesine izin vermem.
- Mary lives in a one-bedroom apartment near the train station.
- Mary tren istasyonu yakınındaki tek yatak odalı bir dairede yaşıyor.
- We rented an apartment when we lived in New York.
- New York'ta yaşarken bir daire kiralamıştık.
- Tom's apartment is full of antiques.
- Tom'un dairesi antikalarla dolu.
- Tom climbed up the stairs to his apartment.
- Tom merdivenlerden dairesine çıktı.
- I think it's time I moved to a smaller apartment.
- Sanırım daha küçük bir daireye taşınmamın vakti geldi.
- I'd like to go to Tom's apartment and talk to him.
- Tom'un dairesine gitmek ve onunla konuşmak istiyorum.
- Sami was driving to Layla's apartment.
- Sami Layla'nın dairesine gidiyordu.
- Tom thought it was Mary who had broken into his apartment.
- Tom dairesine girenin Mary olduğunu düşündü.
- Layla was found dead in her apartment in Cairo.
- Leyla, Kahire'deki dairesinde ölü bulundu.
- Sami doused Layla's apartment with gasoline.
- Sami, Layla'nın dairesini benzinle ıslattı.
- There are three rooms in the apartment?
- Dairede üç oda var mı?
- I share an apartment with Tom.
- Tom'la aynı daireyi paylaşıyorum.
- She's probably ashamed of her apartment.
- O muhtemelen dairesinden utanıyor.
- I was in my apartment.
- Ben dairemdeydim.
- Tom was sitting alone in his apartment.
- Tom dairesinde tek başına oturuyordu.
- I think it's time I moved to a smaller apartment.
- Sanırım daha küçük bir daireye taşınma vaktim geldi.
- Tom rents a three-room apartment.
- Tom üç odalı bir daire kiraladı.
- Tom is looking for an apartment with three bedrooms near where he works.
- Tom, çalıştığı yere yakın üç yatak odalı bir daire arıyor.
- You searched every room in my apartment.
- Dairemdeki her odayı aradınız.
- Tom and Mary rented an apartment on Park Street.
- Tom ve Mary Park Caddesi'nde bir daire kiraladı.
- We have lived in the same apartment for ten years.
- On yıldır aynı dairede yaşıyoruz.
- We didn't buy the apartment that long ago.
- Daireyi o kadar uzun zaman önce almadık.
- We have a warrant to search your apartment.
- Dairenizi aramak için bir iznimiz var.
- We have an apartment near the station.
- İstasyonun yakınında bir dairemiz var.
- Tom gave Mary a key to his apartment.
- Tom, Mary'e dairesinin anahtarını verdi.
- The ceiling height is 14 feet, and the apartment comes fully furnished.
- Tavan yüksekliği 14 feet, daire tamamen mobilyalıdır.
- Tom lives in the apartment next door.
- Tom yan dairede yaşıyor.
- Tom just moved into a new apartment.
- Tom yeni bir daireye taşındı.
- Sami was living in that apartment.
- Sami o dairede yaşıyordu.
- I have a nice apartment.
- Güzel bir dairem var.
- Would you mind telling me what you're doing in my apartment?
- Bana dairemde ne yaptığını söyler misin?
- Apartments here are very cheap.
- Burada daireler çok ucuz.
- He lives in a posh apartment near Central Park.
- Central Park yakınlarında lüks bir dairede yaşıyor.
- Sami moved out of that apartment.
- Sami o daireden taşındı.
- Tom has his own apartment.
- Tom'un kendi dairesi var.
- Tom's apartment is within walking distance of the train station.
- Tom'un dairesi tren istasyonuna yürüme mesafesinde.
- Layla and Salima lived in the same apartment, but they were very different women.
- Leyla ve Selime aynı dairede oturuyorlardı ama çok farklı kadınlardı.
- My office is in my apartment.
- Ofisim dairemde.
- I moved into a new apartment.
- Yeni bir daireye taşındım.
- A large bathroom with natural daylight belongs to this apartment.
- Doğal gün ışığı alan büyük bir banyo bu daireye ait.
- Filiberto lives in a very large apartment in a city we're not familiar with.
- Filiberto aşina olmadığımız bir şehirde çok büyük bir dairede yaşıyor.
- What else did you find in Tom's apartment?
- Tom'un dairesinde başka ne buldun?
- Layla secretly entered Sami's apartment.
- Layla gizlice Sami'nin dairesine girdi.
- Tom hasn't yet moved out of his apartment.
- Tom henüz dairesinden taşınmadı.
- Tom is looking for an apartment with three bedrooms near where he works.
- Tom çalıştığı yere yakın üç yatak odalı bir daire arıyor.
- Dan rented an apartment above a restaurant.
- Dan bir restoranın üstünde bir daire kiraladı.
- Sami in a beautiful apartment.
- Sami'nin güzel bir dairesi vardı.
- We have a warrant to search your apartment.
- Dairenizi aramak için iznimiz var.
- We didn't buy the apartment very long ago.
- Daireyi çok uzun zaman önce almadık.
- Tom lives a very simple life in a sparsely furnished apartment.
- Tom seyrek şekilde döşenmiş bir dairede çok basit bir hayat yaşıyor.
- I hate this apartment.
- Bu daireden nefret ediyorum.
Show More (569)
|