|
- Tom seemed to be convinced that Mary needed to do that.
- Tom, Mary'nin bunu yapması gerektiğine ikna olmuş gibiydi.
- Tom was convinced that he was the happiest man in the world.
- Tom kendisinin dünyanın en mutlu adamı olduğuna ikna oldu.
- Tom was convinced that Mary liked him.
- Tom, Mary'nin onu sevdiğine ikna olmuştu.
- Tom is convinced that Mary is wrong.
- Tom Mary'nin hatalı olduğuna ikna oldu.
- His relatives were convinced of his innocence.
- Akrabaları onun masum olduğuna ikna oldular.
- Tom was convinced he'd been betrayed.
- Tom ihanete uğradığına ikna olmuştu.
- Tom seemed to be convinced that Mary had to do that.
- Tom, Mary'nin bunu yapması gerektiğine ikna olmuş gibiydi.
- You will soon be convinced I am right.
- Yakında haklı olduğuma ikna olacaksın.
- I am convinced of your innocence.
- Masum olduğunuza ikna oldum.
- Tom is convinced that his mother doesn't want to eat now.
- Tom annesinin şimdi yemek istemediğine ikna olmuş durumda.
- I am convinced that he is innocent.
- Onun masum olduğuna ikna oldum.
- Tom was convinced that Mary liked him.
- Tom, Mary'nin ondan hoşlandığına ikna olmuştu.
- He is convinced that they will vote in favour of Mr Jones.
- Onlar Bay Jones lehine oy vereceklerine ikna oldular.
- Eventually, you'll be convinced.
- Eninde sonunda ikna olacaksın.
- Tom is convinced that Mary likes him.
- Tom Mary'nin onu sevdiğine ikna olmuş.
- You will soon be convinced that I am right.
- Haklı olduğuma yakında ikna olacaksın.
- I was convinced that I was right.
- Haklı olduğuma ikna oldum.
- Sami was convinced that Layla was the killer.
- Sami, Layla'nın katil olduğuna ikna olmuştu.
- Tom is convinced that Mary is wrong.
- Tom, Mary'nin yanıldığına ikna olmuştur.
- Tom seemed to be convinced that Mary needed to do that.
- Tom Mary'nin bunu yapması gerektiğine ikna olmuş görünüyordu.
- Tom is convinced of Mary's innocence.
- Tom Mary'nin masumiyetine ikna oldu.
- Tom was convinced.
- Tom ikna olmuştu.
- Tom is convinced that's a good idea.
- Tom bunun iyi bir fikir olduğuna ikna oldu.
- Tom was convinced that Mary would win.
- Tom Mary'nin kazanacağına ikna olmuştu.
- I was convinced that I was right.
- Haklı olduğuma ikna olmuştum.
- Tom is convinced that Mary is unfaithful.
- Tom, Mary'nin sadakatsiz olduğuna ikna oldu.
- You will soon be convinced that I am right.
- Yakında haklı olduğuma ikna olacaksın.
- Tom was convinced that Mary would do that.
- Tom Mary'nin bunu yapacağına ikna olmuştu.
- Tom is convinced that Mary was lying.
- Tom, Mary'nin yalan söylediğine ikna oldu.
- Tom is convinced he's right.
- Tom haklı olduğuna ikna oldu.
- Tom is convinced that Mary is guilty.
- Tom Mary'nin suçlu olduğuna ikna olmuş.
- Tom seemed to be convinced that Mary had to do that.
- Mary'nin bunu yapmak zorunda olduğuna Tom ikna olmuş görünüyordu.
- Sami was convinced that Farid was a serial killer.
- Sami, Farid'in bir seri katil olduğuna ikna olmuştu.
- I am convinced that he did nothing wrong.
- Yanlış bir şey yapmadığına ikna oldum.
- Fadil was convinced that Layla no longer wanted to kill him.
- Fadıl, Leyla'nın artık onu öldürmek istemediğine ikna olmuştu.
- She was convinced that Pierre knew more than he wanted to confess.
- O, Pierre'in itiraf etmek istediğinden daha fazlasını bildiğine ikna olmuştu.
- When we started out in 2009, I was convinced that our store would become one of the best in the city.
- 2009'da işe başladığımızda, mağazamızın şehrin en iyilerinden biri olacağına ikna olmuştum.
- Tom was convinced that Mary would do that.
- Tom, Mary'nin bunu yapacağına ikna olmuştu.
- Due to Tom's behavior, the court is convinced that Mary's account is accurate.
- Tom'un davranışları nedeniyle mahkeme Mary'nin anlattıklarının doğru olduğuna ikna olmuştur.
- She was convinced that he really loved her.
- Onun kendisini gerçekten sevdiğine ikna olmuştu.
- Not everyone was convinced.
- Herkes ikna olmadı.
- Tom was convinced that Mary no longer loved him.
- Tom, Mary'nin artık onu sevmediğine ikna olmuştu.
- Dan was convinced that something was wrong with Linda.
- Dan, Linda'da bir sorun olduğuna ikna olmuştu.
- Tom was convinced, but I wasn't.
- Tom ikna olmuştu ama ben olmamıştım.
- I am convinced that something is happening between them.
- Aralarında bir şeyler olduğuna ikna oldum.
- Tom is convinced that his mother doesn't want to eat now.
- Tom annesinin şimdi yemek yemek istemediğine ikna oldu.
- Tom is convinced of Mary's innocence.
- Tom, Mary'nin masum olduğuna ikna olmuştur.
- I was convinced Tom was guilty.
- Tom'un suçlu olduğuna ikna olmuştum.
- Tom was convinced.
- Tom ikna oldu.
- Soon you'll be convinced that I'm right.
- Yakında haklı olduğuma ikna olacaksınız.
- She was convinced that Pierre knew more than he wanted to confess.
- Pierre'in itiraf etmek istediğinden fazlasını bildiğine ikna olmuştu.
- Tom seemed to be convinced that Mary wanted to do that.
- Tom, Mary'nin bunu yapmak istediğine ikna olmuş gibiydi.
- You will soon be convinced I am right.
- Yakında haklı olduğuma ikna olacaksınız.
- Tom seemed to be convinced that Mary wanted to do that.
- Tom Mary'nin bunu yapmak istediğine ikna olmuş görünüyordu.
- I am convinced of his innocence.
- Masum olduğuna ikna oldum.
- Sami was convinced Layla did not die from natural causes.
- Sami, Layla'nın doğal sebeplerden ölmediğine ikna olmuştu.
- Soon you'll be convinced that I'm right.
- Yakında haklı olduğuma ikna olacaksın.
- She is convinced that her son is still alive.
- O, oğlunun hâlâ yaşadığına ikna olmuş.
- As a matter of fact, he was convinced.
- Aslına bakarsanız, ikna olmuştu.
- Tom was convinced, but not me.
- Tom ikna oldu ama ben olmadım.
- Tom is convinced Mary is guilty.
- Tom, Mary'nin suçlu olduğuna ikna olmuş.
- I am convinced of his honesty.
- Dürüstlüğüne ikna oldum.
Show More (59)
|