beside - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
beside yanında prep.
  • Our efforts look weak beside Mandy’s.
  • Çabalarımız Mandy'ninkilerin yanında yetersiz görünüyor.
  • There is of course a type of criminal beside whom the small fry we have outside the EU pale into insignificance.
  • Elbette AB dışında sahip olduğumuz ufak tefek suçların yanında önemsiz kaldığı bir suçlu türü var.
  • Mr Prodi can indeed understand me, because I am sitting right beside him, so we can communicate fairly easily.
  • Sayın Prodi beni gerçekten anlayabilir, çünkü hemen yanında oturuyorum, bu nedenle oldukça kolay iletişim kurabiliyoruz.
Show More (48)
beside yanına prep.
  • He came in, sat beside me, and held my hand.
  • İçeri girdi, yanıma oturdu ve elimi tuttu.
  • Tom sat down beside Mary on the porch.
  • Tom verandada Mary'nin yanına oturdu.
  • I didn't want to sit beside Tom.
  • Tom'un yanına oturmak istemedim.
Show More (30)