between - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
between arasında adv.
  • I am planning to write an article about the differences between AC and DC.
  • AC ve DC arasındaki farklar hakkında bir makale yazmayı planlıyorum.
  • The sound was something between a gunshot and an explosion.
  • Ses, silah sesi ile patlama arasında bir şeydi.
  • There is a passage between the house and garage.
  • Ev ile garaj arasında bir geçit var.
Show More (1931)
between arasına adv.
  • A bridge will be built between the two islands.
  • İki ada arasında bir köprü inşa edilecek.
  • As has rightly been said, a line has to be drawn between politics and media reporting.
  • Haklı olarak söylendiği üzere, siyaset ve medya haberciliği arasına bir çizgi çekilmelidir.
  • Leaders who once said they supported Israel began putting a distance between themselves and Tel Aviv.
  • Bir aralar İsraili desteklediklerini söyleyen politikacılar kendileriyle Tel-Aviv arasına mesafe koymaya başladılar.
Show More (23)
between ila conj.
  • Money laundering represents between 2 and 5% of aggregate global GNP.
  • Kara para aklama, toplam küresel GSMH'nin %2 ila %5'ini temsil etmektedir.
  • Only between 10% and 20% of children, depending on the region, attend school.
  • Bölgelere göre değişmekle birlikte çocukların yalnızca %10 ila %20'si okula devam etmektedir.
  • Between 40% and 50% of professionally employed women in the EU have at some point been exposed to sexual advances.
  • AB'de profesyonel olarak çalışan kadınların %40 ila %50'si bir noktada cinsel saldırıya maruz kalmıştır.
Show More (12)
between aralarında prep.
  • The need also arises to improve links between the countries themselves.
  • Ülkelerin kendi aralarındaki bağlantıları geliştirme ihtiyacı da ortaya çıkmaktadır.
  • What are the terms of these rules and the main differences between them?
  • Bu kuralların şartları ve aralarındaki temel farklar nelerdir?
  • The rapport between them is as threatening as a violent storm cloud.
  • Aralarındaki ilişki şiddetli bir fırtına bulutu kadar tehditkârdır.
Show More (10)
between arada adv.
  • The airlines are, as Baroness Ludford said, between a rock and a hard place.
  • Barones Ludford'un da dediği gibi hava yolu şirketleri iki arada bir derede kalmış durumdalar.
  • The airlines are, as Baroness Ludford said, between a rock and a hard place.
  • Barones Ludford'un da dediği gibi havayolu şirketleri iki arada bir derede kalmış durumdalar.
  • If we pay the rent to the landlady, we won't have any money for food; we are between the devil and the deep blue sea.
  • Ev sahibine kirayı ödersek bu kez de yemek için paramız kalmaz; iki arada bir derede kaldık.
Show More (2)
between birlikte adv.
  • I hope that, between us all, we can reach this agreement.
  • Umarım hep birlikte bu anlaşmaya varabiliriz.
  • Between our rapporteur and our draftsman, they produced a very sound report.
  • Raportörümüz ve ressamımızla birlikte çok sağlam bir rapor hazırladılar.
Show More (-1)
between aralarında adv.
  • They collected 500 dollars between them for the homeless man.
  • Evsiz adam için aralarında 500 dolar topladılar.
Show More (-2)
between aralarındaki adv.
  • Nothing can damage the friendship between them.
  • Aralarındaki dostluğa hiçbir şey zarar veremez.
Show More (-2)
between araya adv.
  • Make sure to leave some space between them for more even roasting.
  • Daha eşit bir şekilde kavrulması için aralarda biraz boşluk bıraktığınızdan emin olun.
Show More (-2)
between ortada adv.
  • I sat between them.
  • Ortalarına oturdum.
Show More (-2)
between ortasında adv.
  • Tom shot Mary between the eyes.
  • Tom, Mary'yi gözlerinin ortasından vurdu.
Show More (-2)