|
- There was broken glass on top of the wall.
- Duvarın üstünde kırık cam vardı.
- His castle was made of broken glass.
- Onun kalesi kırık camdan yapılmıştı.
- There was broken glass everywhere.
- Her yerde kırık camlar vardı.
- There was broken glass all over the floor.
- Zeminde her yerde kırık cam vardı.
- Don't step on the broken glass.
- Kırık cam üstüne basmayın.
- Tom picked up the broken glass.
- Tom kırık camı aldı.
- She cut her finger on the broken glass.
- Kırık camla parmağını kesmiş.
- Tom was cleaning up some broken glass.
- Tom kırık camları temizliyordu.
- There was broken glass everywhere.
- Her yerde kırık cam vardı.
- There was broken glass all over the floor.
- Yerde kırık camlar vardı.
- Broken glass lay scattered all over the road.
- Kırık cam yolun her tarafına dağılmış durumda.
- Don't step on the broken glass.
- Kırık cama basma.
- Tom cut his finger on the broken glass.
- Tom kırık camla parmağını kesti.
- There were bits of broken glass on the floor.
- Yerde kırık cam parçaları vardı.
- Tom picked the broken glass off the floor.
- Tom yerdeki kırık camları topladı.
- There was broken glass on the floor.
- Yerde kırık cam vardı.
- Tom carefully picked up the broken glass.
- Tom kırık camı dikkatlice kaldırdı.
- The pieces of broken glass glittered in the sun.
- Kırık cam parçaları güneşte parlıyordu.
Show More (15)
|
