|
- I know all three of Tom's brothers.
- Tom'un erkek kardeşlerinin üçünü de tanıyorum.
- Both of my brothers are married.
- Erkek kardeşlerimin her ikisi de evlidir.
- Tom has two brothers who live in Boston.
- Tom'un Boston'da yaşayan iki erkek kardeşi var.
- The two brothers smiled at each other.
- İki erkek kardeş birbirine gülümsedi.
- All of my brothers have jobs.
- Erkek kardeşlerimin hepsinin işi var.
- Neither of Tom's brothers can speak French.
- Tom'un erkek kardeşlerinden hiçbiri Fransızca konuşamaz.
- Anyi and Asun are two brothers.
- Anyi ve Asun iki erkek kardeştir.
- I have three brothers and four sisters.
- Benim üç erkek kardeşim ve dört kız kardeşim var.
- All three of my brothers are now somewhere in Boston.
- Erkek kardeşlerimin üçü de şimdi Boston'da bir yerde.
- Where are your brothers?
- Erkek kardeşlerin nerede?
- Fadil was the second of four brothers.
- Fadıl dört erkek kardeşin ikincisiydi.
- I have two brothers.
- İki erkek kardeşim var.
- The two brothers are quite unlike in their appearance.
- İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı.
- We are brothers.
- Biz erkek kardeşiz.
- They're our brothers.
- Onlar bizim erkek kardeşlerimiz.
- Tom is the oldest of the three brothers.
- Tom üç erkek kardeşten en yaşlısıdır.
- One of my brothers is a teacher.
- Erkek kardeşlerimden biri öğretmen.
- We're just like brothers.
- Biz tam erkek kardeşler gibiyiz.
- How many sisters do you have, and how many brothers?
- Kaç kız kardeşin ve kaç erkek kardeşin var?
- I don't know how many brothers and sisters Tom has.
- Tom'un kaç tane kız ve erkek kardeşi olduğunu bilmiyorum.
- Both your brothers are teachers.
- Her iki erkek kardeşin de öğretmendir.
- Tom and his brothers are extremely close.
- Tom ve erkek kardeşleri çok yakındır.
- My brothers are already married.
- Erkek kardeşlerim zaten evli.
- Tom is taller than his brothers.
- Tom erkek kardeşlerinden daha uzun boylu.
- He has two brothers, one lives in Osaka and the other in Kobe.
- İki erkek kardeşi var; biri Osaka'da diğeri Kobe'de yaşıyor.
- Does Tom have any brothers?
- Tom'un hiç erkek kardeşi var mı?
- There is a strong bond between the brothers.
- Erkek kardeşler arasında güçlü bir bağ var.
- Tom is the youngest of five brothers.
- Tom beş erkek kardeşin en küçüğüdür.
- Both of Tom's brothers can swim.
- Tom'un erkek kardeşlerinin ikisi de yüzebilir.
- Both of my brothers are married.
- Erkek kardeşlerimin ikisi de evli.
- Both of Tom's brothers were arrested.
- Tom'un erkek kardeşlerinin ikisi de tutuklandı.
- I have three brothers and two sisters.
- Üç erkek kardeşim ve iki kız kardeşim var.
- The two brothers resemble each other so much that I can hardly distinguish one from the other.
- İki erkek kardeş birbirlerine o kadar çok benziyorlar ki onları birbirlerinden zorlukla ayırt edebiliyorum.
- She has three brothers.
- Onun üç tane erkek kardeşi var.
- All of my brothers died in the war.
- Erkek kardeşlerimin hepsi savaşta öldü.
- You have two brothers.
- Sizin iki erkek kardeşiniz var.
- I have brothers.
- Erkek kardeşlerim var.
- Tom and John aren't brothers.
- Tom ve John erkek kardeş değil.
- All three of Tom's brothers are planning to do that.
- Tom'un erkek kardeşlerinin üçü de bunu yapmayı planlıyorlar.
- They are my brothers.
- Onlar benim erkek kardeşlerim.
- The brothers write.
- Erkek kardeşler yazıyorlar.
- Are you brothers?
- Erkek kardeş misiniz?
- I have brothers.
- Benim erkek kardeşlerim var.
- Tom has two brothers who both live in Boston.
- Tom'un ikisi de Boston'da yaşayan iki erkek kardeşi var.
- The two brothers are as like as two peas.
- İki erkek kardeş, birbirine tıpatıp benziyor.
- None of us have brothers.
- Hiçbirimizin erkek kardeşi yok.
- She doesn't have any brothers or sisters.
- Onun hiç erkek kardeşi ya da kız kardeşi yok.
- We're not really brothers.
- Biz gerçekten erkek kardeş değiliz.
- Both brothers left.
- Her iki erkek kardeş de gitti.
- Does Tom have any brothers?
- Tom'un erkek kardeşi var mı?
- Those twin brothers have similar faces.
- Şu ikiz erkek kardeşler benzer yüzlere sahip.
- The two brothers embraced warmly.
- İki erkek kardeş sıcak biçimde kucaklaştı.
- Are those guys your brothers?
- Şu adamlar senin erkek kardeşlerin mi?
- I haven't met any of Tom's brothers.
- Tom'un erkek kardeşlerinden hiç biri ile tanışmadım.
- Do you have any brothers?
- Hiç erkek kardeşin var mı?
- Tom said he knows one of Mary's brothers.
- Tom, Mary'nin erkek kardeşlerinden birini tanıdığını söyledi.
- I don't know either of his brothers.
- Onun erkek kardeşlerinden herhangi birini tanımıyorum.
- He has three brothers.
- Üç erkek kardeşi vardır.
- Little girls love telling on their brothers when they've done something wrong.
- Küçük kızlar yanlış bir şey yaptıklarında erkek kardeşlerini ispiyonlamaya bayılırlar.
- Both our brothers are teachers.
- Her iki erkek kardeşimiz de öğretmendir.
- The twin brothers are as like as two peas.
- İkiz erkek kardeşler birbirine tıpatıp benziyor.
- My brothers are dolphins.
- Erkek kardeşlerim yunuslardır.
- I have two brothers and three sisters.
- İki erkek kardeşim ve üç kız kardeşim var.
- Both of my brothers are now living in Boston.
- Erkek kardeşlerimin İkisi de şimdi Boston'da yaşıyorlar.
- I think Tom doesn't have any brothers.
- Sanırım Tom'un hiç erkek kardeşi yok.
- Romulus and Remus were brothers.
- Romulus ve Remus erkek kardeşlerdi.
- Maria has four brothers.
- Maria'nın dört erkek kardeşi var.
- She has two brothers, who work in the computer industry.
- Bilgisayar sanayinde çalışan iki erkek kardeşi var.
- Aren't you three brothers?
- Siz üçünüz erkek kardeş değil misiniz?
- I'm looking for one of my brothers.
- Erkek kardeşlerimden birini arıyorum.
- Are all your sisters and brothers older than you?
- Bütün kız ve erkek kardeşlerin senden büyük mü?
- I've got two brothers.
- İki erkek kardeşim var.
- Both his brothers are teachers.
- Onun her iki erkek kardeşide öğretmendir.
- None of us has brothers.
- Hiçbirimizin erkek kardeşi yok.
- Aren't you three brothers?
- Siz üç erkek kardeş değil misiniz?
- Tom has two brothers.
- Tom'un iki erkek kardeşi var.
- Both of Tom's brothers did that.
- Tom'un erkek kardeşlerinin ikisi de bunu yaptı.
- I have eight brothers.
- Sekiz tane erkek kardeşim var.
- The two brothers died.
- İki erkek kardeş öldü.
- Tom says that the three of you are his brothers.
- Tom, üçünüzün onun erkek kardeşleri olduğunu söylüyor.
- Mary lives in an apartment with her mother and two younger brothers.
- Mary annesi ve iki genç erkek kardeşiyle bir apartman dairesinde yaşıyor.
- Tom grew up with three adopted brothers.
- Tom, evlatlık yapılan üç erkek kardeşle büyüdü.
- My mother has two brothers.
- Annemin iki erkek kardeşi var.
- She has two brothers, who work in the computer industry.
- Bilgisayar sektöründe çalışan iki erkek kardeşi var.
- Both my brothers are married, but my sisters are all single.
- Erkek kardeşlerimin her ikisi de evli ama kız kardeşlerimin hepsi bekâr.
- He has two brothers, one lives in Osaka and the other in Kobe.
- İki erkek kardeşi var, biri Osaka'da diğeri ise Kobe'de yaşıyor.
- I've got two brothers and a sister.
- İki erkek kardeşim ve bir kız kardeşim var.
- Tom said he knew one of Mary's brothers.
- Tom, Mary'nin erkek kardeşlerinden birini tanıdığını söyledi.
- I get along with all my brothers.
- Tüm erkek kardeşlerimle iyi geçiniyorum.
- Tom and his brothers grew up in the Boston area.
- Tom ve erkek kardeşleri Boston bölgesinde büyüdüler.
- She has no brothers.
- Erkek kardeşi yok.
- Both of Tom's brothers are taller than him.
- Tom'un erkek kardeşlerinin ikisi de ondan daha uzun.
- The three brothers must help one another.
- Üç erkek kardeş birbirlerine yardım etmeliler.
- She has no brothers.
- Onun hiç erkek kardeşi yok.
- He sent his old clothes home for his brothers, and sent his family money, too.
- O eski giysilerini erkek kardeşleri için eve gönderdi ve ailesine de para gönderdi.
- My father has five brothers.
- Babamın beş erkek kardeşi var.
- I don't have four brothers.
- Benim dört erkek kardeşim yok.
- We're almost like brothers.
- Biz neredeyse erkek kardeşler gibiyiz.
- I can't remember Tom's brothers' names.
- Tom'un erkek kardeşlerinin isimlerini hatırlayamıyorum.
- Which of your brothers is the oldest?
- Erkek kardeşlerinizin hangisi en büyük?
- Do you have any brothers or sisters?
- Hiç erkek kardeşin veya kız kardeşin var mı?
- How old are your brothers?
- Erkek kardeşlerin kaç yaşında?
- All three of Tom's brothers can swim.
- Tom'un erkek kardeşlerinin üçü de yüzebilir.
- I have two brothers and one sister.
- İki erkek kardeşim ve bir kız kardeşim var.
- Tom has three brothers.
- Tom'un üç erkek kardeşi var.
- I don't have four brothers.
- Dört erkek kardeşim yok.
- My brothers protect me.
- Erkek kardeşlerim beni korur.
- The brothers hate each other.
- Erkek kardeşler birbirlerinden nefret ediyorlar.
- My father took my brothers and I to the zoo last Saturday.
- Babam geçen cumartesi erkek kardeşlerimi ve beni hayvanat bahçesine götürdü.
- Tom has a beard just like his father, grandfathers and brothers do.
- Tom'un tıpkı babası, dedesi ve erkek kardeşleri gibi sakalı var.
- He is unmarried and has no brothers or sisters.
- O evli değil ve kız kardeşi veya erkek kardeşi yok.
- I'm often compared to my brothers.
- Ben sık sık erkek kardeşlerimle karşılaştırılırım.
- I know both of Tom's brothers.
- Tom'un erkek kardeşlerinin ikisini de tanıyorum.
- All men are brothers.
- Bütün erkekler kardeştir.
- Which one of the two brothers did you see?
- İki erkek kardeşten hangisini gördün?
- None of us have brothers.
- Hiçbirimizin erkek kardeşleri yok.
- The twin brothers look exactly alike.
- İkiz erkek kardeşler tam olarak benziyorlar.
- Both my brothers are married, but my sisters are all single.
- Erkek kardeşlerimin ikisi de evli ama kız kardeşlerimin hepsi bekar.
- Tom said that he hasn't met any of Mary's brothers.
- Tom, Mary'nin erkek kardeşlerinden hiçbiriyle tanışmadığını söyledi.
- How many sisters do you have, and how many brothers?
- Kaç tane kız ve erkek kardeşin var?
- I have four brothers.
- Dört erkek kardeşim var.
- Tom is the youngest of three brothers.
- Tom üç erkek kardeşin en küçüğüdür.
- He has three brothers.
- Üç erkek kardeşi var.
- I don't have any brothers.
- Benim hiç erkek kardeşim yok.
- Do you annoy your brothers?
- Erkek kardeşlerini sinirlendiriyor musun?
- Does he have any brothers?
- Onun hiç erkek kardeşi var mı?
- I know both of your brothers.
- Erkek kardeşlerinin ikisini de tanıyorum.
- I have three brothers.
- Üç erkek kardeşim var.
- Are all your sisters and brothers older than you?
- Bütün kız kardeşlerin ve erkek kardeşlerin senden daha mı büyük?
- We're all like brothers.
- Biz hepimiz erkek kardeş gibiyiz.
- I know neither of his brothers.
- Ben onun erkek kardeşlerinden hiçbirini tanımıyorum.
- Aren't you two brothers?
- Siz ikiniz erkek kardeş değil misiniz?
- Both the brothers are dead.
- Erkek kardeşlerin her ikisi de öldü.
- I have three younger brothers.
- Üç küçük erkek kardeşim var.
- To my sister Maya, my sister Alma, all my other brothers and sisters, thank you so much for all the support that you've given me.
- Kız kardeşim Maya'ya, kız kardeşim Alma'ya, bütün diğer erkek kardeşlerime ve kız kardeşlerime, bana verdiğiniz tüm destek için çok teşekkür ederim.
- Tom and John are Mary's brothers.
- Tom ve John, Mary'nin erkek kardeşleri.
- Tom doesn't have any brothers.
- Tom'un hiç erkek kardeşi yok.
- The two brothers are still alive.
- İki erkek kardeş hala hayatta.
- Aren't you brothers?
- Siz erkek kardeş değil misiniz?
- Tom has no brothers or sisters.
- Tom'un hiç erkek kardeş veya kız kardeşi yoktur.
- Both brothers are still alive.
- Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ hayatta.
- Both of the brothers are still living.
- Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ yaşıyor.
- I don't know any of Tom's brothers.
- Tom'un erkek kardeşlerinden hiçbirini tanımıyorum.
- Do you have younger brothers?
- Daha küçük erkek kardeşlerin var mı?
- She was always quarreling with her brothers.
- O, her zaman erkek kardeşleriyle tartışıyordu.
- I'm one of Tom's brothers.
- Ben Tom'un erkek kardeşlerinden biriyim.
- Tom doesn't have any brothers and sisters.
- Tom'un hiç erkek kardeşi ve kız kardeşi yok.
- I haven't many brothers.
- Benim çok erkek kardeşim yok.
- That guy might be one of Tom's brothers.
- O adam Tom'un erkek kardeşlerden biri olabilir.
- The brothers were born twelve years apart.
- Erkek kardeşler on iki yıl arayla doğmuş.
- How many brothers do you have?
- Kaç tane erkek kardeşin var?
- The two brothers are very much alike.
- İki erkek kardeş birbirine çok benzer.
- She has three brothers.
- Üç erkek kardeşi var.
- The two brothers have died.
- İki erkek kardeş öldü.
- My mother has four brothers.
- Annemin dört erkek kardeşi var.
- Each of the brothers has a car.
- Erkek kardeşlerin her birinin bir arabası var.
- The five brothers worked together on the farm.
- Beş erkek kardeş, çiftlikte beraber çalıştılar.
- My brothers left and we stayed here.
- Erkek kardeşlerim gitti ve biz burada kaldık.
- Tom's brothers are still in custody.
- Tom'un erkek kardeşleri hâlâ gözaltında.
- Both her brothers are teachers.
- Onun erkek kardeşlerinin ikisi de öğretmen.
- One of my brothers is a teacher and the others are lawyers.
- Erkek kardeşlerimden biri öğretmen, ve diğerleri avukattır.
- I have three brothers who used to work in Boston.
- Eskiden Boston'da çalışan üç erkek kardeşim var.
- The brothers write.
- Erkek kardeşler yazar.
- Are they Tom's brothers?
- Onlar Tom'un erkek kardeşleri mi?
Show More (161)
|