canadian - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
canadian kanadalı n.
  • We value our very close links with our Canadian partners.
  • Kanadalı ortaklarımızla olan çok yakın ilişkilerimize değer veriyoruz.
  • The Canadian scientist McGuire has also rejected the hake catastrophe reports.
  • Kanadalı bilim adamı McGuire da hake felaketi raporlarını reddetti.
  • Tom wasn't the only Canadian there.
  • Oradaki tek Kanadalı Tom değildi.
Show More (476)
canadian kanada adj.
  • Some 30,000 people lost their jobs, the biggest lay-off in Canadian history.
  • Kanada tarihindeki en büyük işten çıkarma ile yaklaşık 30.000 kişi işini kaybetti.
  • Let us hope that the New Delhi climate conference will result in ratification by the Russian and Canadian Governments.
  • Yeni Delhi iklim konferansının Rusya ve Kanada Hükümetleri tarafından onaylanmasıyla sonuçlanacağını umalım.
  • Some 30,000 people lost their jobs, the biggest lay-off in Canadian history.
  • Yaklaşık 30,000 kişi işini kaybetti, bu Kanada tarihindeki en büyük işten çıkarma oldu.
Show More (50)