captivating - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
captivating büyüleyici adj.
  • I was up all night reading the captivating book my grandfather gave me.
  • Bütün gece büyükbabamın bana verdiği büyüleyici kitabı okudum.
  • He's a captivating speaker.
  • O büyüleyici bir konuşmacı.
  • I was up all night reading the captivating book my grandfather gave me.
  • Dedemin bana verdiği büyüleyici kitabı okumak için tüm gece oturdum.
Show More (1)