Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | consubstantiate v. | özdeşleştirmek |
General | consubstantiate v. | birleştirmek |
General | consubstantiate adj. | eştözlü |
Religious | ||
Religious | consubstantiate v. | (isa'nın bedeni ve kanı ile komünyondaki ekmek ve şarabın özü) aynı anda var olmak |