| 1 |
derive |
gelmek |
v. |
|
- You should take a look at these words derived from German.
- Almancadan gelen bu kelimelere bir göz atmalısınız.
- This word derives from Latin.
- Bu kelime Latince'den geliyor.
- This word is derived from Latin.
- Bu kelime Latince'den geliyor.
- This word is derived from German.
- Bu kelime Almanca'dan geliyor.
- Most of our business is derived from architectural competitions.
- İşimizin çoğu mimari yarışmalardan geliyor.
- Most of our business is derived from architectural competitions.
- İşimizin çoğu, mimari yarışmalardan geliyor.
Show More (3)
|
| 2 |
derive |
elde etmek |
v. |
|
- The antibodies the doctor gave me were derived from human blood.
- Doktorun bana verdiği antikorlar insan kanından elde edilmişti.
- It is dreadful to derive beauty from animal suffering.
- Hayvanların çektiği acılardan güzellik elde etmek korkunç bir şeydir.
- And you may be sure that we would derive much more information.
- Ve çok daha fazla bilgi elde edeceğimizden emin olabilirsiniz.
- It is dreadful to derive beauty from animal suffering.
- Hayvanların acı çekmesinden güzellik elde etmek korkunç bir şey.
Show More (1)
|
| 3 |
derive |
almak |
v. |
|
- The Chinese population will derive little pleasure from the Games.
- Çin halkı oyunlardan çok az keyif alacaktır.
- You will derive great pleasure from this book.
- Bu kitaptan büyük zevk alacaksınız.
- You will derive great pleasure from this book.
- Bu kitaptan büyük bir keyif alacaksınız.
Show More (0)
|
| 4 |
derive |
bulmak |
v. |
|
- We should try to derive some peace from this vacation.
- Bu tatilde biraz huzur bulmaya çalışmalıyız.
Show More (-2)
|
| 5 |
derive |
kaynaklanmak |
v. |
|
- Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
- Bunun gibi kirliliğe sebep olan maddeler, esas olarak araba motorlarındaki yakıtın yanmasından kaynaklanır.
Show More (-2)
|
