fiercely - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
fiercely şiddetle adv.
  • Following independence, left and right within the ethnic majority have been fiercely opposed to each other.
  • Bağımsızlığın ardından etnik çoğunluk içinde sağ ve sol kesimler birbirlerine şiddetle karşı çıktılar.
  • The leader of this country is fiercely anti-American.
  • Bu ülkenin lideri şiddetle Amerikan karşıtı.
  • They're fighting fiercely now but I assure you they'll bury the hatchet before long.
  • Şu anda şiddetle kavga ediyorlar ama sizi temin ederim çok geçmeden baltaları gömecekler.
Show More (2)